Sünnet

sementha

Daimi Üye
Katılım
15 Temmuz 2008
Mesajlar
2.349
Tepki
3.398
Puan
113
Konum
istanbul
Peygamber'imizin yaptığı,söylediği, ya da yapmayı, uygulamayı öğütlediği şeylere uymaya İslam dininde "sünnet" denilmektedir.
Dinimiz de Sünnet geleneğinin köklü oluşunun bir başka gerekcesi de, Peygam-ber'imizin bir rivayete göre sünnetli doğmuş olduğu inancından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle her erkek Çocuğunun hayatının en önemli anılarından biri, sünnetinin yapıldığı gündür.

Erkek çocuklar daha ziyade İlçemiz ve Köylerinde üç ile yedi yaşlarında sünnet edilmektedir. Bir ailede yaşları birbirine yakın birden fazla erkek çoçuk olduğu zaman ortalama bir yaşta hepsi için merasim yapılır,Bu arada üç yaşındaki çocuklarda bazen sünnet ettirilmektedir.
Zengin aileler sünnet çağındaki öksüz ve fakir aile çocuklarını da kendi kerdi çoçukları ile birlikte hayır için sünnet ettirerek, gururlarını kırmadan onların sünnet masraflarını da karşılamaktadırlar.

Düğün sahibi sünnet merasiminin yapılacağı tarihten en az on gün öncesinden, yakın akrabaları başta olmak üzere, diğer tanıdıkları ile birlikte eş, dost ve komşularını, ya kendisi bizzat veya yakın akrabalarından birini (elçi) tayin ederek,uzak yerlerde olan akraba ve tanıdıklarına davetiye göndermek suretiyle merasime davet ederler.

Davetiyelerin bir kısmı sünnetin dini yanını;

Ey Muhammet Ümmeti
Hz. Peygamber sünneti
Müslümanların güzel adeti
Zamanımız geldi sünnet olacağız
Hz.Muhammed'e ümmet olacağız

mısralarıyla vurgularken, diğer bir kısım davetiyelerde de çocuğun babasının (babası yoksa annesi veya dedesinin) ağzından veya sünnet olacak cocukların ağzından:

Başımıza koyduk bir Fes
Aniden olduk Prens
Korkmuyoruz Sünnetci Amca
Törenimize uygun kes
Bu mutlu günümüze
Gelsin buyursun herkes

Sünnet Sünnet Dedilir
Başımızın etini yediler
Eğer Sünnet olmasan
Sana kız yok dedilir

dörtlükler veya benzeri geleneksel dörtlüklerle sünnete davet eder mahiyet taşır.

Vezirköprü merkezinde ve bazı köylerinde Düğün sahibi sünnet olacak çocuğun yatak ve yorganını önceden diktirerek hazırlar.daha sonra sünnet elbisesi , ayakkabısı, v.b.eşyaları alınır.Sünnetin yapılacağı oda ile çocuğun yatacağı oda hazırlanır.Çocuğun yatacağı odaya önceden diktirilip hazırlanan yatak ve yorganı getirilip yerleştirilerek oda süslenir.

Bu arada yemek hazırlıklarına başlanır. Yemek düğün sahibinin maddi durumuyla orantılıdır. Maddi durumu iyi olanlar kurban keserek etli sulu (mevsimine göre patetes, kuru fasülye, nohut, patlican v.b.) yemeğin yanı sıra pirinç veya bulgur pilavı , makarna ve tatlı gibi yiyecekler ikramda bulunulur. Ancak Günümüzde artık işin pratiği düşünülerek genellikle Vezirköprü merkezinde ve bazı köylerimizde döner,pirinç pilavı,ayran ve tatlı gibi yiyecekler ikram edilen yiyecekler arasında yer almaya başlamıştır.
Maddi durumu iyi olmayanlar ise mevlit esnasında sadece şeker veya şerbet ikram etmekle yetinirler.
Sünnet düğünü yaz aylarında ve genellikle Vezirköprü ve köylerinde önceden perşembe günleri davul ve zurnanın (bazen zurna yerini klarnete bırakır.) köye getirilip çalınmasıyla başlardı.Uzak yerlerden yatılı olarak gelen misafirler köylüler tarafından evin oda sayısının durumuna göre paylaşılarak misafir edilirler.Sünneti yapacak kişinin işin ehli,özellikle diblomalı olmasına dikkat edilir ve bu kişi hoca ili birlikte sünnetin yapılacağı gün davet edilir.
Genellikle ilçe merkezimizin yanısıra diğer bazı köylerimizde sünnet edilecek çocuk ve arkadaşlarının yanısıra çocuğun, süslenen arabalara bindirilerek gezdirilir.Artık tüm hazırlıklar tamamlanmış sünnetin yapılacağı an gelmiştir.Bir taraftan eğlence devam ederken, diğer yandan da çocuğun sünnet edileceği oda sünnet olacak çocuğun ailesi tarafından hazırlanır.Bu arada çocuğun iç çamaşırları yakınları tarafından çıkartılarak sünnet entarisi çocuğa giydirilir.
Sünnet elbisesini giyen çocuk yakın akrabaları (babası, Amcası, dayısı v.b.) ve diğer misafirler tarafından cesaret verici sözler söylenerek Hocayla birlikte odaya alınır.Vezirköprü ve Köylerinde kirve olma adeti olmadığı için çocuk genellikle amcası ve dayısı tarafından tutulur.
Bir taraftan Hoca ve odadaki çocuğun yakınları aynı zamanda odaya yakın olan misafirlir tekbir getirirken, sünnetçi de sünnet işini tamamlar. Sünnetçi tarafından kesilen sünnet derisi düğün sahibine verilir.Düğün sahibi sünnet derisini evin bahçesinde temiz bir yere çukur kazarak toprağa gömer. Sünnet işlemi tamamlanır tamamlanmaz çocuğun yakın akrabaları ve davetliler, çocuğa çeşitli hediyeler (para, altın, oyuncak v.b.gibi) verildikten sonra, Şayet sünnet düğünü mevlitli ise müzik kesilerek evin başka bir oda-sında mevlit okunmaya başlanır.Mevlit meresiminden sonra da bütün davetlilere ve misafirlere yemek ikram edilir.
İlçemizin bazı köylerinde yukarıdaki örf ve adetlerimize ilave olarak yağlı güreşler de tertip edilir.
alıntı
 

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
Sünnet geleneği genel olarak;

- Sünnet çocuğunun yaşı ve sünnet zamanı,

- Tören ya da düğün hazırlığı,

- Çocuğun hazırlanması,

- Sünnet işlemi ve sünnetçi,

- Hediye-armağan gibi alt konu başlıkları içerisinde incelenmektedir.

Sünnet çocuğunun yaşı ve sünnet zamanı
Sünnet çocuğunun yaşı ve töreninin mevsimi konusunda kesin bir kural yoktur. Çocuklar çoğunlukla okul çağına yakın veya ilkokul yıllarında ergenlik çağına girmeden sünnet edilmektedirler. Ancak son zamanlar da büyük kentlerde kimi anne babalar çocuklarını doğumdan hemen sonra hastanede sünnet ettirmektedirler. Bu çok erken sünnetten amaç çocuğa bilinçli olarak acı çekmesini ve korkmasını önlemektir. Bu türden erken sünnet uygulamalarına geleneksel kesimde rastlanmamaktadır.

Sünnet toplumsal yapı içerisinde bir çok işlevi üstlenmenin yanı sıra; görkemli bir sünnet töreniyle aile hem üyesi bulunduğu grup içerisindeki saygınlığını artırır hem de çocuğunun mürüvvetini görür. Anadolu’da çocuğun bakımı, sünneti, evlendirilmesi anne babanın boynuna borçtur.

Yoksul ya da öksüz çocukların sünnetini varlıklı kimseler veya akrabalar kendi çocuklarıyla birlikte yaptırmaktadırlar. Bu görevi kimi grupların yardım derneklerinin de üstlendiği görülmektedir.

Sünnet zamanı ve mevsimi olarak da en çok ilkbahar, yaz ve sonbahar mevsimi seçilmektedir: Günümüzde özellikle kentlerde sünnet düğünü ya da töreni için Cumartesi ve Pazar günleri seçilmektedir. Geçmişte Cuma günlerinin tatil olması ve Cuma gününün uğurlu sayılması nedeniyle sünnetler daha çok Perşembe günleri yapılmaktaydı.

Tören ya da düğün hazırlığı
Aile çocuklarının yaşı ve ekonomik durumuna göre çocuklarını sünnet ettireceği zamanı yaklaşık iki ay önceden belirleyerek hazırlıklara başlar. Aile düğün gününü belirledikten sonra bir hafta on gün öncesinden konuklara haber verir.

Bu duyuru;

- Okuyucu elçi göndererek,

- Davetiye bastırarak dağıtılmak üzere iki biçimde yapılmaktadır.

Geleneksel kesimlerde düğüne fazla kişi çağrılmasına özen gösterilmektedir.

Çocuğun hazırlanması
Çocuk törenden birkaç gün öncesinden hazırlanmaya başlanır. Aslında çocuk çok daha önceden psikolojik olarak hem sünnet olma sevincine hem de korkusuna girmektedir. Geleneksel eğitimle anne ve babalar çocuklarını bu önemli geçiş pratiğine aylar öncesinden hazırlamaya başlamaktadır.

Sünnet giysisi tören hazırlıklarının en önemli bölümünü oluşturmaktadır. Şehirlerde varlıklı aileler, çocuklarını mücevherlerle süslemekte, kent merkezlerinde ön tarafında “Maşallah” işlemeli açık mavi bir başlık geleneğin en yaygın giyim öğesini oluşturmaktadır. Köylerde ise sünnet çocukları yeni elbiseler giymekte; boyun ve omuzlara çevre ve yağlık asılmakta, şapkanın arkasından ise gelin teli sarkıtılmaktadır.

Sünnet çocukları sünnetten birkaç gün önce veya aynı gün ata, arabaya, otomobile bindirilerek dolaştırılmakta bu geziye mahallenin öteki çocukları da katılmaktadır böylece çocuğun sünnet edileceği bu gezintiyle de halka duyurulmaktadır.

Sünnet işlemi ve sünnetçi
Sünnet işlemi cinsel organın uç kısmındaki derinin çepeçevre kesilmesinden ibarettir. Çocuk varsa kirvesinin kucağına yoksa bir yakınının kucağına oturtularak bacaklarının iki yana açılması sağlanmakta, kucağına oturduğu kişi çocuğun kollarını sıkı sıkı tutmaktadır. Bu sırada çocuğa korkmaması için yüreklendirici, erkekliği vurgulayıcı sözler söylenmektedir. Kesilmeden önce ve kesilme sırasında; “Allahu ekber Allahu ekber” denilerek tekbir getirilmekte, ayrıca “oldu da bitti maşallah” diye çok bilinen ve yaygın olarak bilinen tekerleme de söylenmektedir.

Sünnet yani kesme işlemini yerine getirenin genel adı sünnetçidir. Bununla beraber; Orta Anadolu ve Doğu Anadolu tarafında sünnetçiye “abdal” ya da “kızılbaş abdal” denmektedir.

Günümüzde ise bu işi sağlık memurları yapmaktadır, bunların kent kesimindekileri kendilerini “fenni sünnetçi” olarak tanımlamaktadırlar.

Hediye - Armağan
Tören karakteri taşıyan bu önemi geçiş dönemi pratiği çeşitli hediyelerle süslenmektedir. Bu hediyeler altın, para, giyecek ve ev eşyalarından oluşmaktadır. Günümüzde sünnet hediyesi uygulaması devam etmektedir.

Kirvelik
Kirvelik; yörelere göre "kirve", "kivra", "kivre" isimleriyle de tanımlanmaktadır.

Kirvelik, kısaca birbirine ekonomik ve sosyal olarak eş konumda bulunan iki ailenin, ailelerden birinin sünnet töreni masraflarını karşılamasıyla oluşan bir sanal akrabalık kurumu olarak tanımlanabilir. Kirve, sanal akrabalık kurulacak olan ailenin erkek çocuğunu sünnet esnasında kucağına alarak çocuğun acı çekmemesi için destekte bulunacak ve aynı zamanda törenin ekonomik giderlerine kısmen de olsa katkıda bulunacak olan kişidir. Kirvelik kurumu aracılığıyla nasıl çocuklarını birbiriyle evlendiren kimseler bir hısımlık ilişkisi içerisinde iseler, birbiriyle kirvelik ilişkisi içerisine giren ailelerde kalıcı bir dostluk ilişkisi kurarlar. Daha çok Doğu, Güney, Güneydoğu Anadolu illerimizde yaygın olan Kirvelik kurumunun çıkış noktası hakkında elimizde yeterli bilgi bulunmamaktadır.

Kirvelik kurumu genel olarak aşağıdaki işlevleri yerine getirmesi bakımından geçmişte daha yaygın olmasına karşın günümüzde de halen geçerliliğini sürdürmektedir.

Kirvelik;
- Var olan ilişkileri pekiştirmesi,

- Ailelerin sosyal ilişkiler ağını genişletmesi,

- Sosyal sigorta mekanizması görmesi

- Farklı dil, din ve etnik gruplardaki aileleri birleştirmesi,

- Bir yöreye dışardan gelen kişilerin bu yöreye uyumunu kolaylaştırması,

- Dayanışma ve gücün artmasıyla önemli bir pazarlık gücü kazandırması gibi işlevleri üstleniyor olması bakımından önemli bir toplumsal kurumdur.

Kirvelik yoluyla kurulan ilişki ölene kadar devam eder. Kirve çocukları arasında evlenme yasağı vardır. Bu yasak kirveler arasındaki ilişkinin daha serbest dolayısıyla da daha güçlü ve kalıcı olmasını sağlamaktadır.
 

Hamarat

Daimi Üye
Katılım
16 Eylül 2008
Mesajlar
485
Tepki
749
Puan
93
Konum
İZMİR
sunnet.jpg


Sünnet, ülkemizde dinsel kökenli yaygın bir gelenek. Erkek çocuklar ergenlik yaşına gelmeden sünnet ediliyor. Kimi bebekken, kimi ise okul döneminde. Ama ailelerin genel tercihi, eşin dostun çağrıldığı davullu zurnalı bir düğün yapmak. Tabi ki, sünnetin "başkahramanı" olan çocuk için eğlenceli geçen düğün sonrası "kabus" başlıyor. Genel olarak çeşitli korkularla yaşanan sünnet, bir çok yetişkin erkek için "kötü" bir hatıra olarak kalıyor. Ancak tıbbi gelişmeler bu hatıranın "mutlu son"la noktalanmasını sağlayabiliyor. Sünnet hakkında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Çocuk Ürolojisi Bölüm Başkanı Profösör Doktor Cenk Büyükünal'a merak ettiğiniz soruları yönelttik.

Sünnet tıbbi bir zorunluluk mudur?
Elbette hayır. Genel olarak ülkemizde dini inanışlardan dolayı yapılmaktadır. Ancak biz, bazı durumlarda sağlık sorunlarını gidermek için sünnet yapıyoruz. Deliğin küçük olması, sünnet derisinde tekrarlayan iltihaplanmalar gibi bazı tibbi nedenlere bağlı sünnetler gerekebiliyor.

Sünnet ne zaman yapılmalı?
Tıbbi bir zorunluluk varsa sünnet her yaşta yapılabilir. Bunun dışında, isteğe bağlı olanlarda da zaman önemli değildir. Ancak halk arasında yaygın olan tek yıl, çift yıl inanışının bilimsel bir yanı olmadığını söyleyebilirim.Bilimsel olarak, kalıcı psikolojik etkilerin olmaması için sünnetin iki yaşın altında yapılması gerektiği hemen hemen tüm otoritelerce kabul edilen bir görüştür.

Sünnet için ideal yaş kaçtır?
Bugünkü bilgilerimizle sünnet şu yaşta sarmcalıdır yada sünnet mutlaka şu yapsa pılmalıdır gibi kesin bir sınırlama koymak mümkün değil. Yeni doğan bebeklerde lokal anestezi ile sünnet yapılabilir. 5 yaşın altındaki çocuklarda genel anestezi tercih edilmelidir. 6 yaşın üstündeki çocuklara işlem anlatılarak tercih çocuğa bırakılmalı ve lokal ya da genel anestezi ile yapılma-dıdır. Sünnet mümkünse 10-12 yaş ve sonrasına bırakılmamalı.

Sünneti kim yapmalı?
Sünnet küçük de olsa cerrahi bir girişimdir ve cerrah tarafından yapılmalıdır. Ancak ülkemizde sünnet olması gereken çocuk sayısının fazlalığına karşı bu hizmeti sağlayacak uzman hekim sayısının yetersizliğinin de etkisi ile sünnetlerin önemli bir kısmı hiçbir sağlık eğitimi olmayan kişiler tarafından yapılıyor. Bu da sünnet hatalarının artmasına yol açmaktadır. Ortalama her yüz sünnetin 20 ile 30 tanesinde çeşitli tıbbi hatalar oluştuğu biliniyor. Sünnet tabii ki en iyi biçimde çocuk cerrahisi, çocuk ürolojisi gibi alanların uzmanlarınca yapılabilir.

Sünnet nasıl yapılmalı?
Sünnet çoğunlukla cerrahi prensiplere uyularak streril ortamlarda sakinleştirici+lokal anestezi ya da genel anestezi altında yapılmalı. Biz, daha çok genel anestezi ile sünnet yapmaktayız. Uygun ve istekli çocuklarda iyi bir sakinleştirici ön tedavisini takiben lokal a-nestezi kullanarak da sünnet yapmaktayız. Cerrahi yöntem ile sünnet yapıldığında ve sünnet derisi kanamalar durdurulduktan sonra çok ince ve kendiliğinden emile-bilen dikişler ile dikilir.

Sünnet öncesi neler yapılmalıdır?
Sünnet öncesi çocuğunuzu psikolojik olarak olaya çok iyi hazırlayın. Çocuğu aldatmayın. Size ve hekime olan güveni zedelemeyin. Sünnet ile sadece pipinin ucundaki fazla derinin alınacağını, pipisinin bu işlemden zarar görmeyeceğini ona açıklayın. Sünnet öncesi mutlaka bir hekim tarafından muayene edilmelidir. Bu muayenede herhangi bir ek anomali olup olmadığına bakılır. Ayrıca kan tahlilleri alınarak sünnete engel herhangi bir durum olup olmadığı araştırılır.

Sünnet günü hastanede neler yapılır?
Çocuğunuz en az 4 saat aç olacak tarzda (su dahil hiç bir şey yemeyip içmeyecek) hastaneye gelinir. Çocuğunuza ameliyathaneye alınmadan 20-30 dakika önce sakinleştirici bir ilaç verilir. (Meyve suyu içerisinde ya da burun damlası olarak) Bu ilaç alındıktan sonra çocuğunuz sakinleşir ve uykuya meyilli olur. Daha sonra ameliyathaneye alınır, sünnet işlemi yapılır.

Sünnet sonrası hastanede ne kadar kalınır?
Genellikle 1-2 saat kontrol amacıyla beklenir ve daha sonra eve gitmenize izin verilir. Sünnet sırasında 6-8 saat ağrı yönünden fazla sorun yaşanmaz. Daha sonra kullanılan ilaçlar olabilecek ağrıyı giderir. Sünneti yapan hekimin tercihine göre ilk bir hafta içinde kontrol amacıyla çocuk çağrılabilir.

Komplîkasyon tehlikelerine dikkat edilmeli
Çocuk cerrahı Profösör Doktor Nur Danişmend doğru yapılmayan sünnetin bir çok komplikasyona yol açtığını söylüyor. Yanlış yapılan müdahaleler, bir çok tıbbi hatanın oluşmasına yol açıyor. Üstelik bir ömür boyu sürecek, geri dönüşü imkansız sorunların oluşması demek. Danişmend sünnet sırasında en sık yapılan tıbbi hataları şöyle sıralıyor:
1-Kanama: Kan kaybı nedeniyle ölüme bile yol açan kanamalar en büyük sorun olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle çocukta kanın durmaması ya da pıhtılaşma ile ilgili bir sorun varsa ciddi sonuçlara yol açıyor.
2-Enfeksiyon: Sterilizasyona dikkat edilmeden yapılan sünnetten sonra enfeksiyon riski artıyor. Bir ömür boyu taşınacak bulaşıcı hastalıklardan korunmak için steril bir ortam ve aletler gerekiyor. Özellikle toplu yapılan sünnetler enfeksiyon kapma riskini arttırıyor.
3-Fazla ya da eksik kesilmesi: Sünnet derisi kesilirken başka kısımların kesilmesi de ciddi sorunlar yaratıyor. Tıbbi olarak gözlemlediğimiz, müdahale ettiğimiz pek çok örnek var. Özellikle pipinin başının kesilmesi hatta tümünün kesilmesine bile tanık olduk.
4-Peygamber sünnetli çocuklara halk arasında daha bir hoşgörüyle yaklaşılır. Her 350 çocuktan birinde görülen halkın peygamber sünnetli olarak tabir ettiği çocukların sünnet edilmesinden yana değiliz. Çünkü biz kesilen sünnet derisini bu çocukların tedavisinde bir yama olarak kullanıyoruz.
5-Plastik sorunlar da karşımıza çıkıyor. Sünnet derisinin eksik ya da fazla kesilmesi nedeniyle daha sonra bir uzman tarafından müdahale edilmesini gerektiriyor.

Lazerli sünnetten kaçının
Uzmanlar, halk arasında lazerle sünnet olarak bilinen yönteme tamamen karşı çıkıyorlar. Profosör Nur Danişmend "Lazer denilen şey, aslında elektirik tamircilerinin de kullandığı elektirikli bir havya. Lazerle hiçbir ilgisi yok. Sünnet derisinin yakarak alınması söz konusu ki bu son derece tehlikeli. Çünkü diğer dokuların da yanmasına neden oluyor"
Sünnetten önce mutlaka bir doktora gösterin Çocuk cerrahı Profösör Yunus Söylet, sünnetten önce çocuğun mutlaka bir uzman bir hekim tarafından muayene edilmesi gerektiğini belirtiyor. Söylet, "ilk muayene çok önemlidir. Çünkü annenin farkedemediği bir çok tıbbi sorun olabilir. Dış yüzeydeki sorunları anneler anlayabilir ancak bazı durumlar vardır ki, mutlaka bir hekim tarafından muayene edilerek anlaşılabilir" diyor.

Anestezi tehlikeli mi?
Pek çok anne baba sünneti genel anestezi ile yapmaya soğuk bakıyor. Ameliyat sırasında anesteziden kaynaklanan ciddi sorunların doğabileceği kanısı yaygın. Anestezi uzmanı Profösör Doktor Güner Kaya anestezideki gelişmelerin bu kanının aksine olduğunu söylüyor. Şimdi 21 yaşında olan oğlunun 5 yaşındayken genel anestezi ile sünnet ettirdiğini anlatan Kaya, "Bugün artık yalnızca yenidoğan bebeklerin değil, anne karnındaki bebeklerin bile ağrı duyduğu tıbben biliniyor. Bu yüzden çocuğun ağrı çekmemesi için anestezi çok önemli. Ameliyat öncesi burun damlası şeklinde verdiğimize ilaçla çocuğu sakinleştiriyoruz. Öncelikle çocuk rahat ediyor. Ağrı duymayacağını biliyor. Bu durumda cerrah daha rahat çalışacağından sonuç daha iyi oluyor. Ayrıca çocuk verdiğimiz ilaçlarla sünnet sonrasında da ağrı duymuyor.

Yazının Kaynağı: Anne Bebek Dergisi
 

sadiye

Admin
Admin
Katılım
4 Mayıs 2010
Mesajlar
60.971
Tepki
56.321
Puan
113
Yaş
42
Konum
Almanya
Başımıza koyduk bir Fes
Aniden olduk Prens
Korkmuyoruz Sünnetci Amca
Törenimize uygun kes
Bu mutlu günümüze
Gelsin buyursun herkes

Bunu hatirliyorum ya. :)
 

Lilav

Daimi Üye
Katılım
28 Haziran 2010
Mesajlar
22.427
Tepki
21.987
Puan
113
Yaş
40
Konum
Almanya
ben bu aralar randevu almayi düsünüyorum bakalim cok zor olcak :dertli:
 

bitter_im

Admin
Admin
Genel Yönetici
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
64.633
Tepki
53.643
Puan
113
Yaş
32
Konum
kocaeli
Sünnet Ne zaman Yapılmalıdır?

Sünnet genellikle ergenlik çağı öncesi yapılmaktadır. Son zamanlarda yeni doğan (ilk 2 haftalık ) bebeklerde cerrahi işlemin kolaylığı, bebekte yara iyleşmesinin çabuk olması, sünnet sonrası bakımın kolaylığı ve psikolojik travma oluşturmaması nedeniyle en ideal yaş olarak kabul edilmektedir.

Her yaşta sünnet yapılabilmekle beraber 2- 4 yaş arası çocuklarda kimlik gelişimi, ben merkeziyetçi ve uyumsuz olmaları nedeniyle zorunlu olmadıkça sünnet yapılmamalıdır.
 

bitter_im

Admin
Admin
Genel Yönetici
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
64.633
Tepki
53.643
Puan
113
Yaş
32
Konum
kocaeli
Sünnet'te prensipler

Her çocuk yapılacak işlem hakkında bilgilendirilmeli ve bu işlemi kabul edip etmeme hakkına sahip olmalıdır. Sünnette önemli olan, çocuğa yapılacak cerrahi işlemin mümkün olduğunca psikolojik travma oluşturmadan, hijyenik şartlara uygun ve problemsiz yapılmasıdır.

Günümüzde sünnet'in anatomik, fizyolojik, psikolojik açılardan bilgisi olmayan kişiler tarafından, uygun olmayan yerlerde ve koşullarda yapılmasının kabul edilebilir hiç bir gerekçesi olamaz. Sünnet ne kadar basit görülse de önemli bir cerrahi girişimdir. Bu nedenle sünnet yapılan yer ve aletlerde sterilizasyon, asepsi,antisepsi gibi tanımladığımız mikrop içermeyen ortam sağlanması zorunludur.

Sünnet sonrası neler olabilir?

İşin uzmanı olmayan kişilerce yapılan sünnetlerde oluşabilecek sorunları şu şekilde özetleyebiliriz:

KANAMA: Normal veya kan hastalığı olan çocuklarda uygun olmayan tekniklerle yapılan sünnetlerde ya da sünnet sonrası travmayı takiben gözlenir. Normal çocuklarda ikinci bir cerrahi işlem yeterli iken, kan hastalığı olan çocuklarda bazen çok geç kalınabilinir.

ŞEKİL BOZUKLUĞU: Uygun olmayan teknik ya da işin uzmanı olmayan kişilerin yaptığı sünnetlerde gözlenir. Şekil bozukluğu kabul edilebilir sınırlarda ya da aile ve çocuğu rahatsız etmeyecek düzeylerde ise adolesan çağına kadar beklenir. Adolesan çağı sonrası şekil bozukluğu azalmamış yada kaybolmamışsa tekrar sünnet gerekir.

KALICI SAKATLIK: Aşırı doku kaybı yada koter ile aşırı yanık olmuş ise gözlenir. Çeşitli estetik ameliyatlarla kısmen düzeltilme yapılabilse de fonksiyon kayıpları düzelmez.

KÖTÜ NEDBE DOKUSU: Yara uçları dikilmeyip kendi kendine iyleşmeye bırakılmış çocuklarda gözlenir.

ENFEKSİYON, BULAŞICI SARILIK: Özellikle toplu sünnetlerde, asepsi, antisepsi kurallarını bilmeyen kişilerin yaptığı sünnetlerden sonra gözlenir.

PEYGAMBER SÜNNETİ: İdrar deliğinin daha aşağıda olduğu çocukların sünnet yapılması ile bu çocukların ameliyat şansını kaybetmesi ya da çok daha ciddi bir kaç ameliyat olması gerekebilir.

TAM PENİS KAYBI

Yukarıda görüldüğü gibi bu liste daha da uzayabilmektedir. Sünnet bir ameliyattır ve ameliyat gibi yapılmalıdır. Asla hafife alınmamalıdır, çünkü ürkütücü ve çocuğunuzun hayat boyu taşıyabileceği sorunlar oluşturabilmektedir. Sünnet evde, sokakta, düğün salonunda itiş kakış halinde yapılamaz. Önce çocuk, cerrahi girişim öncesi psikolojik olarak hazırlanmalıdır.

Çocuk ile iletişim kurulduktan sonra sünnet derisi özenle çıkarılıp, damarları bağlanıp, yara kendi kendine emilen dikişlerle kapatılmalıdır (resim). Bu şekilde yara iyileşmesi sorunsuz ve daha hızlı olmaktadır. Toplumumuz son yıllarda özellikle medya ve iletişim araçlarının artması ile sünnetin ciddiyetini giderek kavramıştır. Bununla beraber bazı ailelerin, sünnet düğününü en güzel yerde ama esas önemli olması gereken cerrahi işlemi ehliyetsiz kişilerce uygun olmayan şartlarda yaptırılmasının kabul edilebilir bir gerekçesi olamaz.
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst