BU HAFTA SİZDE OLUŞAN DEĞİŞİKLİKLER
Hamile olduğunuzu eşiniz ve en yakınlarınız dışında kimler biliyor? Anne adaylarının çoğu "test doğru değildir.." veya "düşük olur..." gibi kaygılarla gebe olduklarını hemen söylemekten çekinirler. Ancak çalışıyorsanız üstünüzdeki kişiye, yani "patronunuza" gebe olduğunuzu söylemenizde fayda var. Gebeliğin bu erken dönemlerinde çeşitli şikayetler nedeniyle istirahat etme gibi gereklilikler ortaya çıkabilir ve amirinizin sizin yanınızda olması açısından ona hamile olduğunuzu söyleyin. Arkadaşlarınıza ne zaman söyleyeceğiniz ise size kalmış... Bu gebelik haftasında erken gebelik dönemi belirtileri varlığını sürdürürler. Bulantı ve kusmalarınız şiddetliyse biraz kilo kaybetmiş olabilirsiniz.
Gebeliğin bu erken dönemlerinde varolan bulantılardan en az etkilenmek için:
İlk trimesterde anne adaylarının çoğunun en favori meyvesi...
SÜT VE KALSİYUM
Süt insanlar için sorunlu bir besin maddesi olabilir. İnsanların yaklaşık %40'ı süt içinde bulunan laktoz adlı maddeyi sindiremedikleri için süt içtikten sonra rahatsızlık duyarlar. Halbuki doktorunuz ve yakınlarınız ısrarla size "süt iç" demektedir. Süt içmek için kendinizi zorlamak yerine süt ürünlerini (peynir, yoğurt, ayran, sütlaç, muhallebi, dondurma) tercih edebilir ve günlük ihtiyacınızı bu şekilde karşılayabilirsiniz. Günlük 1200 mg. olan kalsiyum ihtiyacı (bu miktar 3-4 su bardağı süte tekabül eder) mutlaka süt içerek karşılanması gerekiyorsa içindeki laktozu sindirmeye yardımcı olan "laktaz" maddesi katkılı sütler tercih edilebilir. Yağı azaltılmış ("light") süt ürünlerinin kalsiyum içeriği sanılanın aksine azalmaz, yani bu sütleri tercih edebilirsiniz.
Kalsiyum gereksinimi özellikle gebeliğin ikinci yarısından itibaren (bebeğinizin kemiklerinin gelişmeye başladığı dönemde) artar ve lohusalık ve emzirme dönemi boyunca artmış olan bu ihtiyaç devam eder.
Sanılanın aksine protein kaynakları, kalsiyum açısından zengin değildirler. Bunun yanında kuru bakliyat türleri, brokkoli, lahana, ıspanak, somon balığı, nohut, susam, badem ve turunçgiller iyi birer kalsiyum kaynağıdırlar.
"Doğru" beslenmenin iyi bir gebelik dönemi yaşama üzerindeki olumlu etkilerini ve doğum sonrası hem sizin, hem de bebeğinizin sağlığına olumlu katkılarını tahmin ediyorsunuzdur.
Anne adayları tüm gebelik boyunca beslenme konusunu kafalarına takarlar ve bazı anne adayları kendilerini bu konuda suçlu bile hissedebilirler. Gebelikte beslenme konusunda öncelikle içgüdülerinize güvenin. Bedeniniz size en doğru yolu gösterecektir. Bu konuda sayfalar dolusu kitap okumanıza da gerek yok.
"Gebelikte doğru beslenmek"= tüm besin gruplarından yeterince almak... İşte yanlızca bu kadar.
Dikkat etmeniz gereken diğer noktalar:
Hamile olduğunuzu eşiniz ve en yakınlarınız dışında kimler biliyor? Anne adaylarının çoğu "test doğru değildir.." veya "düşük olur..." gibi kaygılarla gebe olduklarını hemen söylemekten çekinirler. Ancak çalışıyorsanız üstünüzdeki kişiye, yani "patronunuza" gebe olduğunuzu söylemenizde fayda var. Gebeliğin bu erken dönemlerinde çeşitli şikayetler nedeniyle istirahat etme gibi gereklilikler ortaya çıkabilir ve amirinizin sizin yanınızda olması açısından ona hamile olduğunuzu söyleyin. Arkadaşlarınıza ne zaman söyleyeceğiniz ise size kalmış... Bu gebelik haftasında erken gebelik dönemi belirtileri varlığını sürdürürler. Bulantı ve kusmalarınız şiddetliyse biraz kilo kaybetmiş olabilirsiniz.
Gebeliğin bu erken dönemlerinde varolan bulantılardan en az etkilenmek için:
- Sabah yataktan kalkmadan önce kraker ya da bisküvi gibi gıda maddelerinden birkaç adet atıştırın ve bunları yedikten sonra yataktan kalkın.
- Günlük öğününüzü üç öğünde değil, beş ya da altıya bölerek alın.
- Sıvıları yemekler arasında alın. Yemekler esnasında fazla sıvı alarak midenizi doldurmayın.
- Midenize ve bağırsaklarınıza dokunan yiyeceklerden uzak durun.
İlk trimesterde anne adaylarının çoğunun en favori meyvesi...
SÜT VE KALSİYUM
Süt insanlar için sorunlu bir besin maddesi olabilir. İnsanların yaklaşık %40'ı süt içinde bulunan laktoz adlı maddeyi sindiremedikleri için süt içtikten sonra rahatsızlık duyarlar. Halbuki doktorunuz ve yakınlarınız ısrarla size "süt iç" demektedir. Süt içmek için kendinizi zorlamak yerine süt ürünlerini (peynir, yoğurt, ayran, sütlaç, muhallebi, dondurma) tercih edebilir ve günlük ihtiyacınızı bu şekilde karşılayabilirsiniz. Günlük 1200 mg. olan kalsiyum ihtiyacı (bu miktar 3-4 su bardağı süte tekabül eder) mutlaka süt içerek karşılanması gerekiyorsa içindeki laktozu sindirmeye yardımcı olan "laktaz" maddesi katkılı sütler tercih edilebilir. Yağı azaltılmış ("light") süt ürünlerinin kalsiyum içeriği sanılanın aksine azalmaz, yani bu sütleri tercih edebilirsiniz.
Kalsiyum gereksinimi özellikle gebeliğin ikinci yarısından itibaren (bebeğinizin kemiklerinin gelişmeye başladığı dönemde) artar ve lohusalık ve emzirme dönemi boyunca artmış olan bu ihtiyaç devam eder.
Sanılanın aksine protein kaynakları, kalsiyum açısından zengin değildirler. Bunun yanında kuru bakliyat türleri, brokkoli, lahana, ıspanak, somon balığı, nohut, susam, badem ve turunçgiller iyi birer kalsiyum kaynağıdırlar.
"Doğru" beslenmenin iyi bir gebelik dönemi yaşama üzerindeki olumlu etkilerini ve doğum sonrası hem sizin, hem de bebeğinizin sağlığına olumlu katkılarını tahmin ediyorsunuzdur.
Anne adayları tüm gebelik boyunca beslenme konusunu kafalarına takarlar ve bazı anne adayları kendilerini bu konuda suçlu bile hissedebilirler. Gebelikte beslenme konusunda öncelikle içgüdülerinize güvenin. Bedeniniz size en doğru yolu gösterecektir. Bu konuda sayfalar dolusu kitap okumanıza da gerek yok.
"Gebelikte doğru beslenmek"= tüm besin gruplarından yeterince almak... İşte yanlızca bu kadar.
Dikkat etmeniz gereken diğer noktalar:
- gebelik döneminde beslenmeyi ihtiyaçtan daha çok bir iş olarak görün.
- günlük öğün sayınızı 4-8 arası olacak şekilde ayarlayın. Bu, midenizin aşırı dolmasını ve aniden acıkarak "abur cubur" yemenizi engelleyecektir.
- sıvıların da bir besin maddesi olduğunu unutmayın.
- aşırı kalorili, besin değeri düşük olan gıdalardan kaçının.