Zeki ve Başarılıların Hastalığı; Panik Atak

birsam

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
1.250
Tepki
991
Puan
113
Yaş
43
Konum
istanbul
Gittikçe zorlaşan hayat şartları, yaşanan yoğun stres ve benzeri birçok olumsuzluk ile ortaya çıkabilen “panik atak”, çağın hastalığı haline geliyor. Hastalığı “Akut ve ani olarak gelişen yoğun korku ve anksiyete nöbeti” olarak tanımlayan Reem Nöroloji Merkezi kurucularından Doktor Mehmet Yavuz, panik atak hastalarının endişe ve panik dolu yaşamlarını, tedavi yöntemlerini, alınması gereken tedbirleri şöyle anlatıyor. Hastalığın beynin kişiye kötü bir şakası olduğunu belirten Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, atak esnasında kişinin, öleceğini ya da çıldıracağını düşünerek panik havası ile ne yapacağını şaşırdığını vurguluyor. Beyin henüz belirlenemeyen bir sebepten dolayı vücuda acil hastalık alarmı veriyor, bu andan itibaren vücudun tüm organları aslında mevcut olmayan bu hastalığa karşı savunmaya geçiyor. Panik atak rahatsızlığında kişi çoğunlukla kardiyovasküler rahatsızlıklar, felç ve beyin kanaması gibi beyin hastalıkları, mide kanaması, bulaşıcı hastalıklar gibi durumlar ile karşılaştığını düşünüyor.

Dr. Mehmet Yavuz panik atakla ilgili şu örneği veriyor: “Diyelim ki, beyin kalp krizi alarmı verdi. Bu durumda nabız hızlanır, tansiyonda iniş çıkışlar (daha ziyade yükselme) yaşanır, terleme olur, kana geçen fazla miktarda adrenalinden dolayı ısı derecesi düşer, el ve kollarda uyuşmalar olur, vücut beyinden gelen alarma karşı üst düzey savunmaya geçer. Böylece kalp krizi geçirdiğini sanan birey, yaşadığı yoğun ölüm korkusu ile kendini en yakın sağlık merkezine zor atar. Ancak hastanedeki tüm tetkikler kalp krizinin olmadığını gösterir. Kişi bununla da yetinmez olası tüm araştırmaları farklı sağlık merkezlerinde tekrar yaptırır. Hiçbirinde sonuç farklı değildir. Tüm doktorlar kalp yönünden sağlam raporu vermesine rağmen, bilinmeyen bir zamanda yine aynı sendrom yaşanır. Kişi her defasında “Ya gerçek kalp krizi yaşıyorsam…” şüphesi ile yine hastanelere koşar. Bu durum böyle yaşanır durur.”

Araştırmalar sonucunda bu rahatsızlığa yakalanan kişilerin çoğunluğunun zeki, mesleklerinde başarılı, iş-güç sahibi kimseler olduğunu belirten Dr. Yavuz, bu kişilerin genelde hassas, kendilerine ve çevrelerine önem veren, dostluklara değer veren tipler olduğunu vurguladı. Dr. Yavuz, dolayısıyla panik atağın, kişilik zayıflığından kaynaklanmadığını ve kendi iradesi ile üstesinden gelebileceği bir durum olmadığının da altını çiziyor.
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst