Yumurtalık Kisti (over Kisti)

elma şekeri

Daimi Üye
Katılım
17 Eylül 2008
Mesajlar
1.700
Tepki
1.278
Puan
113
Konum
İZMİR
Yumurtalık kistleri (over kistleri) küçük içi sıvı dolu yapılardır. Boyutları bir kaç santimetreden 30-40 santimetreye kadar olabilen çok değişken büyüklüklerde kistler oluşabilmektedir.

Kasıklarda ağrı, ilişki sırasında ağrı, adet zamanlarında ağrı gibi şikayetlerin yanı sıra rüptüre olursa (patlarsa) ve torsiyone olursa (burkulursa) şiddetli karın ağrısı, baş dönmesi, bulantı, kusma gibi şikayetlere de neden olabilirler.

Over kistlerinin çeşitli tipleri vardır:

Follikül kisti: Bu kistleri gelişmiş follikülde yumurtlama (ovulasyon) olmaması sonucu gelişirler. Genellikle 3-5 santimetre boyutlarında olurlar. Çoğu kadında hiçbir şikayete neden olmadan bir kaç ay içerisinde kendiliğinden kaybolurlar. Bazı kadınlarda kasık ağrısına neden olabilirler. Bu kistler rüptüre olursa yani patlarlarsa mittelschmerz denen kasıkta keskim bir ağrı hissedilmesine sebep olurlar. Bu ağrı adet döneminin ortasına denk gelen zamanlarda hissedilir.
Bu kistlerin boyutları ultrason takipleri ile izlenir ve kendiliğinden kaybolmaları beklenir, eğer giderek boyutları artar ve kaybolmazsa tedavi gerektirebilir.

Korpus luteum kisti: Normalde her kadında ovulasyon yani yumurtlama gerçekleştikten sonra yumurtalıkta korpus luteum denen yapı oluşur. Bu korpus luteum daha sonra eğer gebelik oluşmamışsa kendiliğinden kaybolur. Nadiren bu kaybolma gerçekleşmez ve korpus luteum içerisi sıvı ve kan ile dolu bir kist haline gelir. Genellikle 4-5 santimetre boyutlarında fazla şikayete neden olmayan kistlerdir. Kendiliğinden bir kaç ayda kaybolabilirler.

Hemorajik kist: Bir kistin içerisine kanama olmasıyla meydana gelen kistlere verilen isimdir.

Dermoid kist (Matür kistik teratom): Genellikle genç kadınlarda görülen 5-10 santimetre civarında boyutları olan kistlerdir. Bu kistlerin içerisinde kemik, diş, saç, yağ dokusu bulunabilir. Kendi etrafında dönerek ovaryan torsiyon denen ağrıla duruma sebep olabilirler.

Endometriyoma (Çikolata kisti): Bu kistler rahmin en iç tabakasının yani endometrium tabakasının yumurtalıklar üzerinde bulunması ve kistleşmesi sonucunda oluşur.

Over kisti oluşumu için risk faktörleri:
- Daha önce over kisti olanlar
- Düzensiz adet kanaması olanlar
- İnfertilite (kısırlık) olanlar

Doğum kontrol hapları ovulasyonu (yumurtlamayı) engelleyerek over kisti oluşumunu engellerler.


Teşhis:
Teşhis muayene ve ultrason ile rahatlıkla koyulabilir. Bazı tür over kistlerinde kanda CA-125 ve benzeri tümör belirteçleri yüksek bulunabilir. Bazı kistlerde nadiren CT, MR gibi yöntemler ayırıcı tanı v.b durumlar açısından gerekebilmektedir.


Tedavi:
Follikül ve korpus luteum kistleri gibi fonksiyonel over kistleri en sık görülen over kistleridir ve bunlar genellikle kendiliğinden kaybolurlar, nadiren tedavi gerektirirler. Kendiliğinden kaybolmaz veya giderek büyürlerse laparoskopik yada açık ameliyatla tedavi gerektirebilirler.
Çapı 5 cm'den küçük kistler genellikle birkaç ay içinde kendiliğindan kaybolur. Bu kistlerin küçülmesini sağlamak amacı ile doğum kontrol hapları kullanılabilir. Kendiliğinden veya doğum kontrol hapları kullanıldığında kaybolmayan kistler cerrahi olarak çıkarılır.

Çapı 5 cm'den küçük olan , diğer organlarla bağlantısı olmayan genellikle iyi huylu kistlerdir. Eğer ağrı yoksa bu kistler bir süre izlenebilir. Çapı 5 cmden büyük, diğer organlara yapışık, septalar içeren ve solid (katı) yapıdaki tümörlerin ise hiç bir bulgu vermese dahi cerrahi olarak çıkarılması gerekebilir.
Çapı 8 yada 10 cm'den büyük kistlere ise genellikle ameliyat önerilmektedir.
 

nk83

Admin + Sitenin Hikaye Yazarı
Admin
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.280
Tepki
83.515
Puan
113
Konum
İstanbul
yumurtalik-kisti-sizi-korkutmasin-1895626.Jpeg


Yumurtalık kisti sizi korkutmasın

Yumurtalık kistleri; neredeyse her kadının yaşamı boyunca en az bir kez karşılaştığı sağlık sorunu.

Yumurtalık kistleri; neredeyse her kadının yaşamı boyunca en az bir kez karşılaştığı sağlık sorunu. Çoğunluğukla belirti vermiyor ve jinekolojik muayene esnasında tesadüfen saptanıyor. Bu yüzden düzenli kontrol şart,Yumurtalık kistleri, bazen sadece sağ veya sol yumurtalıkta bazen de her iki tarafta birden ortaya çıkan, içi sıvı dolu kesecikler şeklinde veya kan içerikli ya da daha yoğun olabilen, çeşitli boyutlarda saptanan oluşumlara deniyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Doç. Dr. Tolga Ergin, yumurtalık kistleri ve tedavide altın standart olan laparoskopik yöntemlerin hastaya sağladığı ayrıcalıklar hakkında bilgi verdi:

Belirtilerden biri kasık ağrısı“Yumurtalık kisti bulunan bazı hastalar hiçbir şikayet yaşamaz. Bazılarındaysa sadece kasık ağrısı olabilir. Ağrı şiddetli değildir. Oturmak, dizleri karna çekmek gibi karın içerisini sıkıştıran hareketlerde aniden hissedilir. Ancak kistte yırtılma veya kendi etrafında dönme meydana gelirse, ani ve şiddetli kasık, karın ağrıları, bulantı, kusma, bayılma gibi şikayetler ortaya çıkabilir. Yumurtalık kisti tanısının konulmasında nadiren de olsa ultrasonografinin dışında bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans ve kanda tümör belirteçleri incelenerek tedavi için bir karara varılır. Tümör belirteçlerinin yüksekliği ve diğer görüntüleme bulgularında kistin kötü huylu olma olasılığının yüksek olması halinde, tedavi için operasyona karar verilir.

Tedavi şeklini düzenli takip belirler
Yumurtalık kistlerinin birçoğu birkaç ay içerisinde, kendiliğinden kaybolur. Kaybolmadığı durumlarda ilaç tedavisi veya ameliyat gerekebilir. Bu noktada tedavi şekline karar verebilmek için takip önemli. Kistin boyutu, görüntüsü, kan tahlilinde belirlenen tümör belirteçleri, hastanın hikayesi, yaşı ve şikayetleri gibi faktörler tedavi şekli için belirleyici rol oynar.

Laparoskopi, riskleri minimuma indirirGünümüzde yumurta kistlerinin cerrahi tedavisinde altın standart ‘laparoskopik cerrahi’. Bu teknik, hastayı daha çabuk hastaneden taburcu etmeyi, normal hayatına daha hızlı dönmesini sağlamasının yanında karın içerisinde daha az yapışıklıklara sebep olmasından dolayı, özellikle çocuğu olmayan hastalarda daha da önem kazanır.
Ayrıca laparoskopik cerrahi sırasında endoskop sayesinde ameliyat bölgesinin daha fazla büyütülebilmesi, ameliyatın daha dikkatli ve ayrıntılı yapılabilmesine de fırsat verir. Vücuttaki kesiler daha az olduğu için ameliyat izi gibi kozmetik sonuçlar açısından da avantajlı. Bunların yanı sıra bazı ameliyatlardan sonra rastlanabilen fıtık ve enfeksiyon gibi riskler de çok daha az görülür.”

Sıklıkla görülen kistler ve özellikleri

Follikül kisti: Gençlerde sık rastlanır. Gelişen yumurta hücresinin çatlamaması ve büyümeye devam etmesi nedeniyle oluşur. Genelde 2-4 santimetredir. Herhangi bir komplikasyon yaratmaz. Adet sonrası kendiliğinden kaybolur ve tedavi gerektirmez.

Korpus luteum kisti: Normalde her yumurtlamadan sonra yumurta hücresinin atıldığı doku farklılaşır ve korpus luteum adı verilen dokuya dönüşür, progesteron adı verilen hormon üretilir. Bu doku zaman içinde sıvı birikmesi nedeniyle kiste dönüşebilir. Genelde 3-4 cm. büyüklüğündedir. Hormon salgılaması olduğu için adet rötarına yol açabilir. Bir komplikasyon gelişmediği durumlarda tedavi gerektirmez. Genelde adet sonrası kendiliğinden kaybolur.

Endometrioma: Rahim içini döşeyen endometrium adı verilen zar tabakasının yumurtalıklarda bulunması ve her adet döneminde kanayarak kistleşmesi sonucu oluşur. Kist içi çikolata kıvamında bir sıvıyla doludur ve bu nedenle çikolata kisti de denir. Hasta doktora kısırlık, ağrılı adet görme, ilişki esnasında ağrı şikayetiyle başvurur. Cerrahi tedavi gerektirir. Dermoid kist: 20 yaşından küçük kadınlarda sık görülür. Embriyonel dönemde meydana gelen olaylardan kaynaklanır. Kitlenin içinde saç, deri, diş, kıkırdak parçaları, kemik, sinir hücreleri gibi her türlü doku görülebilir. Şikayet olarak karın ağrısı yapabilir ve cerrahi tedaviye gerek duyulur.

Seröz Kistadenom: En sık görülen tümörlerdir. Çoğunlukla üreme çağındaki kadınlarda görülür ve kendiliğinden kaybolmaz. Yüzde 30 oranında habis bir hastalığa dönüşebilir. Berrak bir sıvı içerir. Büyüklükleri 5-15 cm. arasında değişir. Genelde yakınma yaratmaz, belirti vermez. Jinekolojik muayene esnasında tesadüfen teşhis edilir. Kendiliğinden kaybolmazlar, cerrahi müdahale gerektirirler.

Müsinöz Kistadenom: İyi huylu yumurtalık tümörlerinin yüzde 25’i müsinöz kistadenomlardır. İnsanda görülen en büyük kistik yapılardır. 15-30 cm. boyutlarına ulaşabilirler. Kendiliğinden kaybolmazlar ve cerrahi tedaviye gerek duyulur.


Milliyet
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst