Yaşlanma karşıtı bakım hakkında gerçekler

Arina

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
49.102
Tepki
50.485
Puan
113
Yaş
40
Konum
..
"Anti-aging" son zamanlarda cilt hakkında belki de en çok duyduğumuz şey. Kulaktan kulağa dolaşan popüler bilgilerin birçoğu yanlış! Sizin için bu mitleri araştırdık ve doğrusunu öğrendik.



* Anti-aging maddeler içeren cilt temizleyicileri işe yaramaz, çünkü yüzünüzü hemen yıkarsınız.

Bazı anti-aging temizleyiciler -özelikle glikolik asit içerenler- yüzde çok kısa süre kalsalar bile cildin rengini ve dokusunu değiştirebilirler. Bu ürünlerle yüzünüzü yıkarken acele etmemeye çalışın. Temizleyiciyi yıkamadan önce, yaklaşık bir dakika boyunca ürünü masajla cildinize yedirin.

Temizleyicinin cildinizde daha uzun süre kalmasını istiyorsanız, nemli temizleme mendillerini tercih edebilirsiniz. Bunların çoğu, alfahidroksi asit gibi anti-aging maddeler içerir ve durulama gerektirmezler.

* Mikrodermabrazyon kitlerinin partiküller içeren eksfoliantlardan farkı yoktur.

Cildi ölü hücrelerden arındırmaları dışında aslında son derece farklıdırlar. Eksfoliantlar genelde son derece sert dokulu maddeler içerirler ve bunlar bilhassa hassas ciltlerde tahrişe yol açabilirler. Mikrodermabrazyon kitleri, aynı canlandırıcı ve parlaklık verici etkiyi kızarıklık ve tahrişe neden olmadan sağlarlar. Ayrıca kitlerin içinde cildi nemlendiren ve rahatlatan maddeler de bulunur.

* Pahalıysa daha iyidir.

Doğru. Tabii çantalar ya da LCD televizyonlar söz konusu olduğunda! Fakat hesaplı bir anti-aging krem de en az pahalı örnekleri kadar etkili olabilir. Hatta bazen onlardan çok daha fazla işe yarayabilir. Pahalı kremler harika ambalajlara sahiptir, ama bu onların daha derin bilimsel araştırmaların ürünü oldukları anlamına gelmez. Mesela geçtiğimiz yıl yapılan bir araştırmada, Olay Regenerist'in bazı pahalı anti-aging ürünlerden daha etkili olduğu ortaya çıktı. Doğru seçimleri yapabilmek için bildiğiniz, güvendiğiniz markalara sadık kalın. Hiç tanımadığınız bir marka, bazı önemli aktif maddeleri kullandığı iddiasıyla aklınızı çelmeye çalışabilir. Fakat üründe bu maddenin ne kadar bulunduğundan ve ne kadar etkili olduğundan emin olamazsınız.

* Akne ve anti-aging için farklı ürünlere ihtiyacınız var.

Aslında bir taşla iki kuş vurmanız mümkün, özellikle de re-tinoid içeren ürünler söz konusu olduğunda. Esasen akne sorunları için kullanılan retinol, aynı zamanda anti-aging dünyasının yıldız aktif maddelerinden biri. Cilt yüzeyinde akneye, siyah noktalara ve genişlemiş gözeneklere neden olan ölü hücreleri yok ederken, hücre yenilenmesini ve kolajen üretimini de tetikliyor. Eskiden retinoidlerin sadece güneşin verdiği hasarı geri çevirdiği düşünülürdü. Artık genetik yaşlanmayla da savaştıkları biliniyor.

* Kremler ciltteki kolajeni artıramazlar.

Aslına bakarsanız, retinollü kremler ve reçeteli retinol ürünleri, cildin kolajen sentezini stimüle eder ve cildin en alt tabakasındaki hücrelerin artmasını sağlarlar. Yapılan araştırmalar, başka anti-aging ürünlerin de kolajen sentezini artırdığını gösteriyor. Eskiden peptidler cildin derinlerine nüfuz edemeyecek kadar büyük moleküllere sahipti, fakat yeni nesil kremlerde kullanılan lipid ve lipozomlar sayesinde daha alt tabakalara kadar etki edebiliyorlar. Aynı şey antioksidanlar için de geçerli; bilim adamları, lipozomlar sayesinde cildin derinlerine etki eden ürünler yaratmayı başardılar. Fakat unutmayın, reçeteli bir kremin kolajen sentezini artırması, piyasada satılanlara oranla daha çabuk olur.

* Kırışıklıkları engellemek için SPF 15 faktörlü bir güneş koruyucu kullanmak yeterlidir.

Ne kadar düzenli kullanırsanız kullanın, SPF 15 faktörlü bir koruyucu sizi kırışıklıklardan koruyamaz. SPF 15, UVB ışınlarına karşı yüzde 93 koruma sağlarken; bu oran SPF 30'da yüzde 97, SPF 45'te ise yüzde 98'dir. Kolajen ve elastin liflerinin zarar görmesine neden olan UVA ışınlarından da korunabilmek için, seçtiğiniz ürünün avobenzone, oxybenzone, mexoryl, titanium dioxide veya zinc oxide içerdiğinden emin olun.

* Üst üste ne kadar çok anti-aging ürün sürerseniz o kadar iyidir.

Ne kadar çok krem sürerseniz, cildinizin o kadar iyi görüneceğini düşünebilirsiniz. Maalesef bu şekilde cilt güzelliğiniz değil, sadece kremlere harcadığınız paranın miktarı artar. Kullandığınız krem sayısı ne kadar fazlaysa, cildinizde alerji veya iritasyon oluşma riski de o kadar fazladır. Daha da kötüsü, bu reaksiyonu hangi kremin yarattığını bilemezsiniz. Önemli olan dengeli bir cilt bakım rutini belirlemenizdir. Gündüzleri hafif dokulu bir antioksidan serum, ardından SPF faktörlü bir nemlendirici, geceleri ise retinol içeren bir ürün, ardından da bir gece kremi kullanabilirsiniz.

* Anti-aging kremler geceleri daha çok işe yararlar.

Retinoid, AHA veya peptid içeren bütün kremler gece kullanılmalıdır, çünkü uyurken ciltteki kan dolaşımı artar, pH seviyesi yükselir ve cildin koruyucu bariyeri güçsüzleşir. Yukarıda saydığımız aktif içerikler, bu koşullar altında çok daha etkili olurlar. Ama antioksidanlar ve SPF içeren tüm kremler gündüz için tasarlanmışlardır.

* Eğer aldığınız krem birkaç hafta içinde etkisini göstermezse başka bir kreme geçin.

Anti-aging kremlerin etkisini görmeniz zaman alır. Birkaç hafta içinde cildinizin daha yumuşak ve dolgun görünmesi gerekir. Fakat daha belirgin bir fark görmek için sabırlı olmalısınız, ince çizgilerin görünümünün hafiflemesi için yaklaşık üç ay beklemeniz gerekir. Pigmentasyon lekelerinin ve ciltteki renk düzensizliklerinin hafiflemesi ise altı ay sürebilir. Bazı kremler hemen etki edebilirler ama bunlar geçici etkilerdir. Mesela bazı kremlerin içine eklenmiş ışık yansıtıcılar, ürünü sürdüğünüz an cildinizin daha güzel görünmesine neden olabilirler.

* Anti-aging kremlerin ciltte kızarıklık ve yanma hissi yaratması normaldir.

Bu, kullandığınız ürünün içindeki AHA'lardan veya retinol türevlerinden kaynaklanabilir. Bazen C vitamini de böyle bir etki yaratabilir. Eskiden, iritasyonun kremin işe yaradığını gösteren bir belirti olduğuna inanılırdı. Fakat artık dermatologlar bunun sadece kötü bir yan etki olduğunu düşünüyorlar. Aslında, anti-aging ürünler tahriş olmamış, sağlıklı ciltte daha etkili olurlar. Bu yüzden, eğer reçeteli bir retinoid krem kullanacaksanız, dermatologunuz bu ürüne haftada iki defayla başlamanızı önerecektir. Cildiniz alıştıktan sonra iki gecede bir, hatta her gece kullanabilirsiniz. Unutmayın, bu tarz ürünler kullanırken SPF 30 faktörlü bir ürünle cildinizi güneşten korumanız son derece önemlidir.

ALINTIDIR!...
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst