Yakınını kaybeden çocuğa ölüm haberi nasıl verilir?

rüzgar gülü

Daimi Üye
Katılım
20 Şubat 2009
Mesajlar
10.973
Tepki
10.149
Puan
113
Yaş
44
Konum
istanbul
Düşünmeyi sevmediğimiz, kabullenmekte güçlük çektiğimiz yaşam kadar gerçek, bir o kadar da acı bir kavramdır ölüm.

cocuk-olum.jpg


Hayattan aldığımız lezzeti acılaştırır, yaşam keyfimizi kaçırır ölümü hatırlamak. Unutarak yaşamak işimize gelir. Ta ki bir yakınımızı kaybedene kadar. Ölümün bir yok oluş olmadığını bilerek, ayrılığın acısı çöker içimize o anda... Bu acıyı içimizde tutarak yaşama tutunmaya çalışırız. Bir yetişkin için bile ölüm benimsenmesi, başa çıkılması güç bir kavram iken, yakınını kaybeden çocuğa ölüm nasıl anlatılmalı? Çevresindeki insanlar nasıl davranmalı?

Çocuklar ölümle erken yaşlarda ilgilenmeye başlarlar. Anne baba konuşmalarını dinleyerek, televizyondaki ölüm haberlerine dikkat ederek anlam çıkarmaya çalışırlar. 0-4 yaş döneminde bu kavram bulanıktır. Pek etkilenmiş görünmezler. 5 yaşlarından itibaren ölüm yavaş yavaş korkutucu olmaya başlar. Çocuk anne-babasının ölüp ölmeyeceğini sıklıkla sorar. Eğer anne ölümün uykuya benzediğini söylemişse kimi çocuklarda yatmaktan ve uykuya dalmaktan korkma davranışı ortaya çıkabilir. 5-6 yaşlarında çocuklar ölümle hastalık, yaşlılık arasındaki ilişkiyi kurmaya başlar. Bu sebeple bazı çocuklarda büyümekten korkma, hastalıklara karşı aşırı tepki verme durumuna rastlanır.

Aile içindeki ölümün ortaya çıkardığı ruhsal sorunlar çocukların yaşına göre değişiklik gösterir. Genellikle okulöncesi dönemde anne ölümü, sonuçları bakımından ağır ruhsal sorunlara ya da ruhsal uyumsuzluklara yatkınlık oluşturur. Burada çocuğun ölüm haberini alma anı ve ölümden sonra yaşadıklarının büyük önemi vardır. Ölümden sonra anne ya da babanın boşluğunu kimin doldurduğu, çocuğun onlarla kurduğu ilişkinin niteliği çocuğun psikolojik sağlığı için belirleyicidir.

Ölüm haberini çocuğa verecek kişinin en yakını olması, sığınacağı dayanacağı kişinin olması gerekir. Anne ya da babanın ölümünde bu görev sağ kalan eşindir. Kendini toparladıktan sonra bu görev geciktirilmeden yapılmalıdır. Gerçek, çocuktan uzun süre gizlenmemelidir. Ani ve beklenmedik ölümlerde çocuğa alıştırma zamanı tanınması daha doğrudur. Önce ağır hasta olduğu, hastanede yattığı söylenebilir. Daha sonra çocuğa, anne ya da babanın Allah'ın yanına cennete gittiğini, onu artık göremeyeceğimiz ve özleyeceğimiz için çok üzgün olduğumuzu fakat kendisinin orada rahat ve mutlu olduğunu söyleyebiliriz. Bundan sonra hep yanında olacağınıza bu acıyı birlikte atlatacağınıza dair güven verici konuşma yapılmalıdır. Çocuğun ölümle ilgili soru sorması desteklenmeli, cevaplandırılmalıdır. Ancak nasıl açıklayacağımızı bilemediğimiz durumlarda "Bunun cevabını ben de bilmiyorum." diyebilmeliyiz.

Ölümün hemen sonrasında çocuğun çok iyi tanıdığı bir akraba yanında kısa süre tutulması, cenaze evinde kontrol edilemeyecek olan yanlış tutumlardan çocuğu uzak tutmak için faydalı olabilir. Dövünmeleri, haykırışları ağıt yakınmaları çocuğun yanında yapmak yanlış olduğu gibi, çocuğu eğlendirmeye çalışmak, ortada üzücü bir durum yokmuş gibi suni davranmak da doğru değildir. Okul çağına gelmemiş çocukları cenaze, gömülme töreninden uzak tutmak gerekir. Halk arasında "soğuk yüzünü görmeli" geleneği yanlıştır. Özellikle deforme olmuş cenazelerde (trafik kazası, yanma vb.) çocuğu sakınmak önemlidir. Diğer cenazelerde ise okul çağındaki çocuğa durum anlatıldıktan sonra onun kendi isteğine göre hareket edilmelidir. Görmek isteyen çocuk engellenmemeli, istemeyen çocuğa da cenaze zorla gösterilmemelidir.
 
OP
rüzgar gülü

rüzgar gülü

Daimi Üye
Katılım
20 Şubat 2009
Mesajlar
10.973
Tepki
10.149
Puan
113
Yaş
44
Konum
istanbul
ben kızıma söylemek zorunda kalmuıştım anne annesinin melek olduğunu, Allah ın onu çok sevdiği için yanına aldığını falan anlatmıştım..... bende melek olcam diyordu daha sonra bana, bende sen zaten meleksin dedim...-hmm
 

yoruldum71

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
3.213
Tepki
3.368
Puan
113
Konum
ev hanımı
bi bakımada olsa söylemek zorunda kalabiliyoruz
babamın babası yani dedim b.oğlanı çok severdi hemde isim adaşı idiler
öldüğünde haberi geldi şok oldum ağlayınca erdi yunus o zaman 4 yaşında idi
anne niye ağlıyorsun dedi bende
yunus dede ölmüş oğlum dedim haberi verdim üzülme dedi sadece
gittik köye ve yüzünü erdiye gösterdim onu o şekilde hatırlasın diye
ileride de korkmaması için
annemin babası yani büyükbabam ağır hasta oldugunu duyup gittik
ölüm döşeğinde son nefeslerini vermek üzere idi
hepimizi gördü son isteği olarak çocukları görmek oldu
erdem de o zaman ölümün ne oldugunu nasıl oldugunu anladı erdem de o zaman 3 yaşındaydı
son nefesini verdi ve her ikisinede yine gösterdim yüzünü büyükbabamın
ve k. oğlan arada anne ben babam gibi olacam ve siz ölecekmisiniz der evet oğlum her canlı birgün ölecek diye ölümü anlatırım
 

sunay

Daimi Üye
Katılım
15 Mart 2010
Mesajlar
2.225
Tepki
2.121
Puan
113
Yaş
56
Konum
istanbul
komşumuz çok genç yaşta ani bir şekilde öldü 4 yaşında bir kızı vardı hep bir psikolok eşliğinde söyliyelim diyordukki teyzeleri direk cenaze merasiminde bu annen öldü bu mezarı demişler kızcağız herkese sakın ölmeyin beni yanlız bırakmayın diyor çok üzüldüm geçen gün bana gelmişlerdi ordada söyledi içim cız etti çok zor onun için hep derim bilmiyorum ben hep derim sevdiklerimden önce öliyim dayanamam gibi geliyor :dertli::dertli:
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst