Bacaklarda yüzeyde olan toplardamarların balonlaşmasına varis,derinde ki toplardamarların,kapakçıklarında ki harabiyet sonucu kanın geriye doğru kaçmasına ise venöz yetmezlik denir.Bu kapakçık harabiyetinin en önemli nedeni olarakta derin ven trombozunu görmekteyiz. Derinde yerleşmiş toplar damarların içerisinde oluşacak pıhtının ana toplardamarı tıkamasına ise derin venöz tromboz diyoruz.
Hareketsiz kalan bacaklarda,
şişmanlarda,
aşırı sigara kullananlarda,
Ayakta çok uzun süre kalarak çalışanlarda ve uzun süre seyahat eden kişilerde bu hastalık sık görülür.( Uçak yolculuklarında bu nedenle aspirin veya kan sulandırıcı alınması önerilir.)
Ayrıca; Düzenli egzersiz yapmayanlar, şeker hastaları, doğum kontrol hapı kullananlar ve kanser hsatalığı olanlar risk grubundadır.
Amerika'da 2009 yılından beri, ülkemizde ise yaklaşık iki yıldır uygulanan ekosonik endovasküler trombolitik tedavi (ultrasonik dalgaları+pıhtı eritici ilacın birlikte uygulanmasıyla ile damar içi pıhtı eritme tedavisi); venöz tromboz hastalarının tedavisinde başvurduğumuz ve hayli yüz güldürücü sonuçlar aldığımız bir yöntem. Akciğer pıhtısı (pulmoner emboli) olan hastalarda da uygulayarak, akciğer içindeki atar damardaki pıhtıyı da eritebiliyor ve hastayı ölümden kurtarabiliyoruz. Bu yöntemde ameliyat girişimi yoktur. Zaten derin venöz tromboz hiçbir zaman ameliyat edilmemelidir. Ameliyat edilirse, hastanın bacağını kaybetme riski vardır. Ultrasonik dalgalar eşliğinde pıhtı eritme tedavisinin sonuçları oldukça iyi olup bu tip hastalarda damarda hasar bırakmadan,günler içerisinde tam iyileşme imkanı sağlamakta ve her geçen gün kullanım sıklığı artmaktadır.
Diz altından ana toplardamara ultrason eşliğinde iğne ile giriyoruz.Çok ince ultrasonik dalgalar yayan bir tel ve onun dışında plastik kaplı,içerisinden pıhtı eritici maddenin gönderilebildiği bir katater yerleştiriyoruz. Tel ile pıhtının içinden geçerek, ultrasonik ses dalgaları ve pıhtı eritici madde ile birlikte pıhtıyı eritiyoruz.
Uygulama yarım saat gibi bir sürede,ultrason eşliğinde kataterin yerleştirilmesi ile başlıyor. Daha sonra yoğun bakımda hasta takibe alınıyor. Yoğun bakımda katatere bağlanan özel cihazı sayesinde belli aralıklarla ultrasonik dalgaları, aşırı ısınmayı engelleyen soğutucu sistemle birlikte uyguluyor,eş zamanlı olarak da kan sulandırıcı ve pıhtı eritici ilacı aynı yoldan veriyoruz. Hasta iki gün kadar hastanede kalıyor, duruma göre daha erken de taburcu edilebiliyor.
Hasta için bu tedavi çok konforludur; herhangi bir ameliyat girişimi yapılmadan, küçük bir iğne deliğinden tüm işlem yapılabiliyor. Sadece küçük bir iğne yardımıyla katater takılıp, yoğun bakımda takibi yapılıyor.
12 – 48 saatlik bir tedavidir, çoğunlukla 24 saat yeterli oluyor. İkinci günde taburcu olup, on gün içinde ise normal hayatına dönebiliyor.
Venöz tromboz hastalığı, aylarca hatta yıllarca sürebilen bir hastalıktır.. Ancak ultrasonik tedavi yöntemiyle, hastada ikinci günden itibaren bacakta şişlik ve çap farkı azalıyor. Böylece hastayı, bütün ömrünü etkileyecek bir hastalıktan kurtarmış oluyoruz.
Kaynak:doktorsitesi