Var mı bir yolu gönüle söz dinletebilmenin ?

..tebessum..

Daimi Üye
Katılım
6 Aralık 2009
Mesajlar
1.142
Tepki
2.391
Puan
113
Yaş
48
Konum
izmir
Bana mektup yaz demiştin ya birkaç defa


Bak yazıyorum…


Ama ne “aşkım” ne de “ruh eşim” diye başlayabiliyorum


Saati bilmiyorum ama sabaha az kalmış olmalı


Bu saatte neden niçin yazıyorum bilmiyorum


İstemesem de alıyorum elime en sevdiğim kalemimi ve yine en çok sevdiğim masmavi kağıtlarımdan birini….


Kendime hakim olamadan yazıyorum….


Yazdıklarıma bakmadan ...yazacaklarımı bilmeden…


Yüreğimi kağıt üzerine aksettirecek kadar başarılı olamayacağımı bilmediğim halde…


Aciz güçsüz olduğum halde…


Küçükken birbirini seven insanları gördükçe bende bir gün büyüyeceğim ve aşık olacağım derdim….


Büyüdüm….Nasıl olduğunu bilmeden farkında olmadan…


Ve sevdim…kendime olan sevgimden emin değilken bütün benliğimle sevdim…


Küçükken nerden bilebilirdim insan müdahale edemezmiş yüreğine…


Söz dinletemezmiş…elinde değilmiş insanın kalbi…


Bilmiyordum insanın gözlerinin içine bile bakamadığı birisine böyle sevgiyle bağlanabileceğini……


Yürüyorum sokaklarda..caddelerde…


Onlarca binlerce insan…insanlara bakıyorum adeta seni arıyorum her yüzde…


Bir vitrin takılıyor gözüme…


Sevgiyi anlatırcasına bana bakan çiçekleri görüyorum..


Giriyorum dükkana bakıyorum hayran hayran birbirinden güzel çiçeklere..


Seni düşünüyorum bir an…


Sen olsaydın hangisini alırdın bana diyorum..


Karar veremiyorum..


Herkesin sevgiyi anlatan olarak nitelendirdiği çiçekler benim yüreğimin hüznüne hüzün katıyor…


Hicranlı hüzünlü yüreğimle hayal bile kuramıyorum…


Sadece kıskanarak imrenerek bakıyorum etrafımdakilere…


Aklıma neler gelmiyor ki o an…


Sevdiğine tek bir dal bile olsa çiçek alan insanlar..Yüzlerine gözlerinin içine bakarak fısıldadıkları sevgileri…


Yan yana göz göze olsalar bile dinmeyen özlemleri…


Birbirlerinde yaratıcının güzelliklerini bulup şükretmeleri…


Aynı andan rablerine secde edişleri…


Ellerini semaya kaldırıp mevlanın Ya Vedud ismiyle sevgilerinin daim olması için yalvarışları…


Birbirlerine ayna olup İslam yolunda ilerlemeleri….


Beklide son nefeslerini beraber vermeleri..


Küçüktüm…Büyüdüm…aşık oldum…


Ama hayallerim olmadı.


Hayaller belki olunası şeyler değilmiş…


Adeta hayaller ülkesinde yaşayan ben hayal kelimesini o kadar uzağındayım şimdi…


Benim hayallerimin olacağı yok…Sevdamın vuslatı yok..


geçmeyen dakikalar var…


Dinmeyen yürek yangını bitmeyen gözyaşları sabahı uzak geceler var


Üşüyorum sensiz gecelerde


Beni üşüten soğuk değil…bitip tükenmek bilmeyen "HASRET"


Yalnızlığım….


Sensizliğim…


Cevabını bilmediğim onca soruya rağmen soruyorum kendime???


“Neden” diye..


Yine cevapsız yine suskun benliğim…


Bir acı daha saplanıyor yüreğime ..


Söyle bana var mı çare acıya HASRETE ?


Var mı bir yolu gönüle söz dinletebilmenin ?


Söyle bana gözyaşlarıyla sönebilir mi gönül yangını…?
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst