Türklerin televizyonla imtihanı
‘Televizyonsuz yaşayamam’

ÜMRAN AVCI'NIN YAZI DİZİSİ -2-
Elazığ Fırat Üniversitesi’nden Dr. Vedat ve Dr. Vesile Çakır çiftinin yaptığı televizyon bağımlılığı araştırmasına göre, Türk halkı televizyonsuz bir hayat düşünemiyor. Türkler hayatlarında ciddi sorunlara yol açmasına rağmen TV izlemeye devam ediyor.
Elazığ Fırat Üniversitesi’nden Dr. Vedat Çakır ve Dr. Vesile Çakır çiftinin 18-75 yaş arası 556 kişi üzerinde yaptıkları araştırmaya göre, Türk halkı çok uzun saatler televizyon izlediği için kendini suçlu hissediyor. Ancak izlemeyi bırakma girişimleri başarısız oluyor. Türk halkı “TV izlemek başıma birçok ciddi sorun açıyor fakat yine de izlemeye devamediyorum” diyor. İşte Çakır çiftinin “Televizyon Bağımlığı” adını verdikleri kitapta topladıkları araştırmanın çarpıcı sonuçları:
SÜREKLİ TV İZLEDİĞİNİZ İÇİN NE HİSSEDİYORSUNUZ?
TV izlemek başıma birçok ciddi sorun açıyor fakat yine de izlemeye devam ediyorum.
Yakınlarım buna katlanamasalar da TV izlemeye devam ediyorum.
Ailem çok fazla TV izlediğimi söyleyip bana kızıyor fakat ben TV izlemeyi bırakamıyorum.
Bazen TV sanki yakınlarımı benden soğutuyormuş gibi geliyor.
Hayatımda ciddi sorunlara yol açmasına rağmen TV izlemeye devam ediyorum.
Bazen sanki bütün hayatım TV etrafında dönüyormuş gibi geliyor. Başka hiçbir şey yapamıyorum.
Bazen dostlarımla veya ailemle zaman geçirmem gerekirken televizyon izliyorum.
Bu kadar çok televizyon izlediğim için sık sık suçluluk hissine kapılıyorum.
Televizyon izlemeye ayırdığım zamanı azaltmayı denedim fakat tam olarak işe yaramadı.
Bu kadar çok televizyon izlediğim için kendimi kötü hissediyorum. Fakat bırakabilecek gibi değilim.
Aslında ne kadar çok televizyon izlediğimi insanlara söylemekten utanıyorum.
Sık sık televizyon izleme süremi azaltmam gerektiğini düşünüyorum.
TELEVİZYONSUZ BİR HAYAT DÜŞÜNEBİLİYOR MUSUNUZ?
Televizyon olmadan yaşamayı düşünemiyorum.
Sevdiğim bir programı kaçırırsam çok üzülürüm.
Bazen sırf çok özlediğim için televizyon izliyorum.
Televizyon olmadan da yaparım, hiç sıkıntı olmaz.
Televizyon seyredemezsem o kadar çok eksikliğini hissediyorumki, buna “yoksunluk” denebilir.
Televizyon izlemek neredeyse bütün boş vaktimi alıyor.
‘TELEVİZYON SEYRETMİYOR OLSAYDIM...’
Bu kadar çok televizyon izlemeseydim hobilerime daha fazla vakit ayırabilirdim.
Bu kadar çok televizyon izlemeseydim daha üretken olabilirdim.
‘Yapacak daha iyi işleri yok’
Prof. Dr. Bengi SEMERCİ
“Bağımlılık kavramında iki temel esas vardır. Yoksunluk ve tolerans. Yani o şeye ulaşamadığında fiziksel ve ruhsal yoksunluk belirtileri gösterme ve zaman içinde miktarın yetmeyerek devamlı artması. Ayrıca, tasarladığından fazla meşgul olmak, ulaşmak için çok ve değerli zaman harcanması, uğruna önemli faaliyetlerden vazgeçme ve taviz verme, zararlarının açık olmasına karşın bağımlılık ölçütleridir. Bu ölçütlere bakıldığında bir TV bağımlılığından bahsetmek pek mümkün değil sanırım.
‘EN UCUZ EĞLENCE’
Eğer aşırı izlenmesi kast ediliyorsa birçok neden sayılabilir. En temel neden insanların başka kolayca ulaşabilecekleri eğlenme araçlarına ulaşamamaları ve televizyon saatleri yerine daha iyi bir iş koyamamalarıdır. Onun yanı sıra aile içi konuşma, birlikte paylaşma gibi etkinliklerin olmaması, kitap okuma, spor yapma vb. alışkanlıkların ve olanakların olmaması izlenme oranlarını artırıyor. TV programı ne kadar kötü olursa olsun, emek ve para harcamadan en kolay ulaşılan zaman geçirme aracı. Yerine kolay ulaşılan, cazip, değerli seçenekler konulduğunda vazgeçilebilecektir.”
‘Televizyonsuz yaşayamam’

ÜMRAN AVCI'NIN YAZI DİZİSİ -2-
Elazığ Fırat Üniversitesi’nden Dr. Vedat ve Dr. Vesile Çakır çiftinin yaptığı televizyon bağımlılığı araştırmasına göre, Türk halkı televizyonsuz bir hayat düşünemiyor. Türkler hayatlarında ciddi sorunlara yol açmasına rağmen TV izlemeye devam ediyor.
Elazığ Fırat Üniversitesi’nden Dr. Vedat Çakır ve Dr. Vesile Çakır çiftinin 18-75 yaş arası 556 kişi üzerinde yaptıkları araştırmaya göre, Türk halkı çok uzun saatler televizyon izlediği için kendini suçlu hissediyor. Ancak izlemeyi bırakma girişimleri başarısız oluyor. Türk halkı “TV izlemek başıma birçok ciddi sorun açıyor fakat yine de izlemeye devamediyorum” diyor. İşte Çakır çiftinin “Televizyon Bağımlığı” adını verdikleri kitapta topladıkları araştırmanın çarpıcı sonuçları:
SÜREKLİ TV İZLEDİĞİNİZ İÇİN NE HİSSEDİYORSUNUZ?
TV izlemek başıma birçok ciddi sorun açıyor fakat yine de izlemeye devam ediyorum.
Yakınlarım buna katlanamasalar da TV izlemeye devam ediyorum.
Ailem çok fazla TV izlediğimi söyleyip bana kızıyor fakat ben TV izlemeyi bırakamıyorum.
Bazen TV sanki yakınlarımı benden soğutuyormuş gibi geliyor.
Hayatımda ciddi sorunlara yol açmasına rağmen TV izlemeye devam ediyorum.
Bazen sanki bütün hayatım TV etrafında dönüyormuş gibi geliyor. Başka hiçbir şey yapamıyorum.
Bazen dostlarımla veya ailemle zaman geçirmem gerekirken televizyon izliyorum.
Bu kadar çok televizyon izlediğim için sık sık suçluluk hissine kapılıyorum.
Televizyon izlemeye ayırdığım zamanı azaltmayı denedim fakat tam olarak işe yaramadı.
Bu kadar çok televizyon izlediğim için kendimi kötü hissediyorum. Fakat bırakabilecek gibi değilim.
Aslında ne kadar çok televizyon izlediğimi insanlara söylemekten utanıyorum.
Sık sık televizyon izleme süremi azaltmam gerektiğini düşünüyorum.
TELEVİZYONSUZ BİR HAYAT DÜŞÜNEBİLİYOR MUSUNUZ?
Televizyon olmadan yaşamayı düşünemiyorum.
Sevdiğim bir programı kaçırırsam çok üzülürüm.
Bazen sırf çok özlediğim için televizyon izliyorum.
Televizyon olmadan da yaparım, hiç sıkıntı olmaz.
Televizyon seyredemezsem o kadar çok eksikliğini hissediyorumki, buna “yoksunluk” denebilir.
Televizyon izlemek neredeyse bütün boş vaktimi alıyor.
‘TELEVİZYON SEYRETMİYOR OLSAYDIM...’
Bu kadar çok televizyon izlemeseydim hobilerime daha fazla vakit ayırabilirdim.
Bu kadar çok televizyon izlemeseydim daha üretken olabilirdim.
‘Yapacak daha iyi işleri yok’
Prof. Dr. Bengi SEMERCİ
“Bağımlılık kavramında iki temel esas vardır. Yoksunluk ve tolerans. Yani o şeye ulaşamadığında fiziksel ve ruhsal yoksunluk belirtileri gösterme ve zaman içinde miktarın yetmeyerek devamlı artması. Ayrıca, tasarladığından fazla meşgul olmak, ulaşmak için çok ve değerli zaman harcanması, uğruna önemli faaliyetlerden vazgeçme ve taviz verme, zararlarının açık olmasına karşın bağımlılık ölçütleridir. Bu ölçütlere bakıldığında bir TV bağımlılığından bahsetmek pek mümkün değil sanırım.
‘EN UCUZ EĞLENCE’
Eğer aşırı izlenmesi kast ediliyorsa birçok neden sayılabilir. En temel neden insanların başka kolayca ulaşabilecekleri eğlenme araçlarına ulaşamamaları ve televizyon saatleri yerine daha iyi bir iş koyamamalarıdır. Onun yanı sıra aile içi konuşma, birlikte paylaşma gibi etkinliklerin olmaması, kitap okuma, spor yapma vb. alışkanlıkların ve olanakların olmaması izlenme oranlarını artırıyor. TV programı ne kadar kötü olursa olsun, emek ve para harcamadan en kolay ulaşılan zaman geçirme aracı. Yerine kolay ulaşılan, cazip, değerli seçenekler konulduğunda vazgeçilebilecektir.”