Kristen Stewart
Daimi Üye
'Ay ben evlenmek istiyoruuum'cular
Karşılaştığım her 3 kızdan 2,5'i evlenmek istiyor (0,5 olan istemiyor gibi görünen hanım kızlar).
Gelinlik modelleri kafalarda tamam (detaylar günün modasına göre şekillenecek), mekan kırlık, bahçelik olacak, topuklu ayakkabıları ile çime gömülmek istemeyenler havuz başında yerini alacak.
Hayali kocalarda var, hepsi de maşallah birbirinden karizmatik… "Zenginlik mühim değil cağğnım" ama "Ee evi, arabası da olsun yağğni"… Bir de komik olsun… Hoş sohbet olsun… Benimle ilgilensin… 'Şu'suda olsun 'bu'suda olsun…
'Ben yandım, sen kendini yakma'cılar
Karşılatığım her 3 evliden 4'ü (düşün yani) sak-kın evlenme diyor. Sanırım gerçek kocalar pek karizmatik değil. Hayallerdeki kocanın gerçeklik kazanma ihtimali 15 binde 1…
O büyük aşklar tam olarak nerede bitiyor (ilk gelen apartman aidatı ile ilk markete gidilen an arasında bir yerlerde olmalı) emin değilim ama aşk her türlü bitiyor. Ve yıllarca yolları gözlenen kocaların arkasından konuşuluyorda konuşuluyor. Çünkü tahminim sevgili iken bir dediğimizi iki etmeyen, kadın çantası bile taşıyan erkeklere evlenince bir haller oluyor.
Birde bulunan kocanın kaybedilme durumu varki böyle bir ülkede evlerden ırak… Google'a dul yaz anlayacaksın.
Dulluk?..
Sözlükte dul: Eşi ölmüş veya eşinden boşanmış erkek ya da kadın.
Halk arasında dul: Kocası ölen kadın.
Oyunda dul: Kocasının nerede olduğunu daima bilen kadın.
Benim için dul kelimesi Şehir Tiyatroları'nda sahnelenmeye başlanan "Dullar" isimli oyunu izleyene kadar (etrafımda hiç dul görmediğim için) çok fazla şey anlatmıyordu. Yaşı, eğitimi, mesleki durumu ne olursu olsun bir kadının dul kalmasının mutlaka bir şeyleri değiştirdiğinin çok da farkında değildim.
Dullar, Ocak ayında Fatih Reşat Nuri Sahnesi'nde ilk kez perde açtı. Alman yazar Fitzgerald Kusz'un traji komik bir bakışla kaleme aldığı oyun, farklı yaşlarda, statülerde, ünlü, ünsüz dul kadın hikayelerinden oluşuyor.
Röportaj yapmaya ve izlemeye giderken, yeni bir oyun olduğu için konusu hakkında pek bilgim yoktu ve isminden çıkardığım kadarıyla "dört bir yanımızı dram saracak" diyordum. Tahmin ettiğim gibi olmadı, oyun tüm salonu kahkahalara boğdu.
Oyunda sahneyi 5 kadın paylaşıyor; Hülya Karakaş, Güzin Özyağcılar, Hale Akınlı, Süeda Çil ve Neslihan Ayşe Öztürk.
Oyuncuların performanslarına diyecek söz yok.
Kocasının mezarının başında nefretini kusan dul kadın, yaşını başını çooktann almış dulların hayattan bekledikleri hayalleri, "Aktif Dullar Derneği" adı altında örgütlenen dullar, kocasından kurtulmanın sevincini, kaybetmenin hüznünü yaşayan dullar, Yoko Ono (John Lennon'un karısı), Helene Weigel (Bertolt Brecht'in karısı) gibi ünlü dullar...
Oyun böyle bir sürü kısa kısa skeçten oluşuyor. Hele bir de tüm dulların terapideki hali var ki takip mekanizmamı altüst etti beni benden aldı
Erkekler iğnelendikçe kadınlar kendinden geçti. Benim izlediğim salonda kadınlar çoğunluktaydı ve yalnız gelen kadınlar kocası ile gelen kadınlara oranla daha çok güldü. İşin ilginç yani karıları ile gelen kocalar herkesten daha çok güldü…
İşin özü şu ki Dullar, hem erkekler hem de kadınlar için güldüren, güldürürken birazda hüzünlendiren, düşünmeye yönlendiren, en önemlisi çok keyifli dakikalar geçirmenizi sağlayan şahane bir oyun.
Biletlerin içtiğiniz sigaradan ucuz olduğu düşünülürse izlememek ayıp!
Özellikle ‘Ben evlenmek istiyorum’culara sesleniyorum… Gidin, görün, bir daha düşünün
Fikir vermesi adına oyundan alıntılar;
*Kocasını pencereden atmak isteyen kadın ne yapar?
Eline çöpleri verir!
*Dul bir kadının ikinci kocası olmak, ilk kocası olmaktan iyidir.
*Biliyor musunuz kocamın cenaze töreni kaça mal oldu? O parayla, yalanım yok, dünya turuna çıkabilirdim.