Sıyırmamak için Allah’a sığının.

toprak

Yeni Üye
Katılım
16 Ekim 2008
Mesajlar
14
Tepki
24
Puan
3
Konum
İstanbul
İlaç tedavisi gören insanların sayısı her geçen gün artıyor. Elbette hastalıklar karşısında insan tedavi olacak. Ancak benim bahsettiğimi ilaçlar fiziksel hastalıklar için kullanılan ilaçları değil. Ruh hastalıkları, yada psikolojik rahatsızlıklar olarak tanımlanan hastalıklar yüzünden kullanılan ilaçlardan bahsediyorum. ABD ve Avrupa’nın yıllardır gündeminde olan psikolojik hastalıklar, son yıllarda ülkemizde de gözle görülür biçimde arttı. Hem de her yaş grubunda.



“Nereye gidiyoruz?” diye sormamız gerektiğini düşünüyorum. “Niçin bu hale geldiğimizi?” araştırmak zorundayız. Daha da önemlisi hepimiz bunun üzerine düşünmek zorundayız.



“Dert insanı hasta eder” deriz hep. Ancak bu yanlış bir anlamadır. Her derdi olan hasta olsa vay halimize! İçinizde derdi olmayan var mı? “Dünyada derdi olmayan iki insan varmış, biri henüz doğmamış, diğeri de rahmetli olmuş!” esprisini herkesin farklı olmakla beraber, derdi olduğunu anlatmak için kullanırım sıkıntılarını benimle paylaşan öğrencilerime.



Dert insanı hasta etmez! Derdini dert etmek insanı hasta eder. Bu ikisi arasındaki farkı anladığımız zaman, bizi hasta eden şeyin derdimiz değil kendimiz olduğunu daha iyi anlarız.



* * * * * * *



Peygamberlerin hayat hikayesini bilmeyen yoktur. Biliyor olmak başkadır, üzerine düşünmek başka… Biz biliyoruz fakat düşünmüyoruz. Peygamberler tarihi tam anlamıyla çileler tarihidir. Her Peygamberin ayrı bir sıkıntıyla imtihan edildiğini anlamak zorundayız.



Kimi peygamberler oğluyla imtihan edilmiş, kimisi babasıyla, kimisi de eşiyle. Bazılarının hayatında çok büyük hastalıklarla verilen mücadele dikkatimizi çekiyor, bazılarının ihanetle imtihan edildiğini görüyoruz. Çile, acı, kazanma, kaybetme, horlanma, dışlanma, alay edilme gibi aklınıza dert adına ne geliyorsa hepsini Peygamberlerin hayatında göreceksiniz.



Alemlere rahmet olarak yaratıldığına inandığımız Peygamberimiz Muhammed Mustafa (sas)’in hayat hikayesini hepimiz biliriz ama üzerine düşünmeyiz. Dünyaya gelmeden babasını, iki yaşında annesini kaybetmiş. Hem öksüz hem yetim büyümüş. Kendisine hem annelik hem babalık yapmaya çalışan dedesini de çocuk yaşta kaybetmiş.



Yaşadığı toplum tarafından dışlanmış, horlanmış taşlanmış. Eşini kaybetmenin acısını da yaşamış. Bir anne veya babanın bu dünyada yaşayabileceği en büyük acı olarak tanımlanan evlat acısını da yaşamış. Hem de tam beş defa. Beş çocuğunun da ölümünü görmüş. Evlatlarını toprağa vermiş. Bahsettiğimiz kişinin yaratıcının en sevdiği kulu olduğunu hatırlamak zorundayız.



Bunları hepimiz biliyoruz. Ama dedim ya düşünmüyoruz!

Düşünmüyoruz ki Allah (c.c.) en sevdiği kulları olan Peygamberlerini bile acı ve çileyle imtihan ediyorsa beni / bizi niye imtihan etmesin? Alemlere rahmet olarak yarattığı Peygamberine bile torpil yapmıyorsa bana / bize niye torpil yapsın?



Tüm bunları babası hayatta olduğu halde yetim gibi büyüyen bir kız öğrencime anlatmıştım yıllar önce. Anlatmamın sebebi ise, evde kanser olan annesinin ölümünü beklediklerini bana gözyaşları içerisinde anlatmış olmasıydı.



Aradan birkaç ay zaman geçtikten sonra bana bir sms yolladı o öğrencim. “Hocam! Artık benim annemde yok” yazmıştı. Uzun bir müddet cevap veremedim. Ne söyleyebilirdim ki?



Bir sonraki görüşmemizde bana bir itirafta bulundu. Dedi ki; “Hocam hani ben size ağlayarak yaşadığım sıkıntıları anlatmıştım da siz de bana Peygamberlerin hayatlarından örnekler vermiştiniz ya! Eğer o gün siz bana Peygamberlerin hayatının da çile, sıkıntı ve acıyla dolu bir imtihanla geçtiğini söylemeseydiniz ben intihar etmeyi düşünüyordum!”



* * * * * * *



Tüm bu hatıraların benim zihnimde canlanmasına sebep olan, okuduğum iki yazı oldu.

Birincisi, Türkiye’de her geçen gün artan psikolojik hastalıklar. Yani depresyon ilaçlarının daha çok kullanılmaya başladı ülkemizde. Her sıkıntıda depresyona girer hale geldik. Dünyanın imtihan dünyası olduğunu unutuyoruz bazen. En ufak sıkıntı da depresyona giriyoruz.

İkincisi ise, Tsunami felaketinden sonra Açe’de yaşanan ilginç olay. Olay yeni değil ancak ben yeni okudum. İnanın çok etkilendim.



26 Aralık 2004’te meydana gelene Tsunami felaketinde binlerce insanlarını kaybetmelerine rağmen, Açe halkı imanları sayesinde ayakta kalabilmiş.

…..Açelilerin çoğu bu iman sayesinde ayakta kalmış. Öyle ki, Batılılar ve ABD bölgeye ilk haftalarda bol miktarda psikolog ve psikiyatr göndermiş. Fakat o da nesi? Bunca felaketi yaşayan bu insanların halet-i ruhiyesi sapa sağlam. Gelen psikologlara pek iş düşmemiş. Hatta onları rehabilite etmek için gelen psikologlardan bazıları, gördükleri manzara karşısında psikolojik tedaviye muhtaç olmuşlar.

Bu durum karşısında, ülkeler uzmanlarını geri çağırmış ve yerlerini sosyolog göndermişler; “Gidin de bu travmayı kendi başlarına nasıl atlattıklarını öğrenip bize bildirin” diye.

“İman, en büyük imkandır” diye bitiriyor Mustafa İslamoğlu yazısını.



* * * * * *



Rahmetli Onk.Dr. Haluk Nurbaki hoca “Namazın Sırları” isimli kitabında, “Gün gelecek Doktorlar reçetelerine abdest ve namazı yazacaklar” sözünü ilk okuduğumda çok hoşuma gitmişti.

Abdest ve namazın sadece bir ibadet olmadığından, fiziksel ve psikolojik açıdan insanı dengede tutan çok önemli bir tedavi metodu olduğundan bahsediyordu.



Rahmet ayı Ramazan geldi. Hazır şeytan da bağlanmışken Allaha sığının. Allaha sığınmazsak kafayı sıyıranların sayısı her geçen gün daha da artacak.



Sıyırmamak için sığının!



Hayırlı Ramazanlar!





Sait ÇAMLICA

Eğitimci - Yazar

Not: Bu yazıyı okuduktan sonra yaşadığım travmadan dolayı kullandığım tüm psikolojik ilaçlarıma son verdim ve rabbime sığındım. Şükürler olsun.
 

iReM

Daimi Üye
Katılım
20 Ekim 2008
Mesajlar
510
Tepki
539
Puan
93
Yaş
34
Konum
KOCAELİ
ya doğru tabiki her işimizin başında rabbimizin adını anmaLı ve ona güvenmeLiyiz.O işe aLLahın adıyLa başLayıp gerisinide ona havaLe etmeLiyiz.Ama bence sağLık konusunda da dikkatLi oLmaLıyız.Kendimi tamamen ALLAH'a bıraktım diyerek iLaçLarını bırakmak bence doğru deiL.çünkü yüce ALLAH ''Tedbir aLın takdiri bana bırakın'' demiştir.SağLık herşeyden önemLidir.Ama bu demek oLmuyorki ALLAH'I unutacağız... ALLAHU TEALA'yı boL günLerimizde hatırLayaLımki oda zor günLerimizde yardımcı oLsun...;)
 
OP
toprak

toprak

Yeni Üye
Katılım
16 Ekim 2008
Mesajlar
14
Tepki
24
Puan
3
Konum
İstanbul
ya doğru tabiki her işimizin başında rabbimizin adını anmaLı ve ona güvenmeLiyiz.O işe aLLahın adıyLa başLayıp gerisinide ona havaLe etmeLiyiz.Ama bence sağLık konusunda da dikkatLi oLmaLıyız.Kendimi tamamen ALLAH'a bıraktım diyerek iLaçLarını bırakmak bence doğru deiL.çünkü yüce ALLAH ''Tedbir aLın takdiri bana bırakın'' demiştir.SağLık herşeyden önemLidir.Ama bu demek oLmuyorki ALLAH'I unutacağız... ALLAHU TEALA'yı boL günLerimizde hatırLayaLımki oda zor günLerimizde yardımcı oLsun...;)
tabi ki fiziksel bir rahatsızlık sonucu doktorumun verdiği ilaçları kullanırım benim burada bahsettiğim ki yazının tümünde belirtildiği gibi psikolojik ilaçlar derdi olmayan insan yok ve dertlerini büyütenler de çok bende bu yazıyı okuduktan sonra beni uyuşturan sersem gibi eden ilaçlardan sıyrıldım ve Allah'a sığındım hamdolsun şükürler olsun rabbime ki o ilaçlara bağımlı kalmadan ve de sıyırmadan şifa buldum.
 

niha55

Daimi Üye
Katılım
28 Temmuz 2008
Mesajlar
1.307
Tepki
1.156
Puan
113
Yaş
51
Konum
samsun
Senin adına gerçekten çok sevindim ama Allah tabiki sığınıcaz herşeyi o bilir ama arkadaşımda demiş zaten sen tedbirini al taktiri benden diye her ne olursa olsun ruhsal veya fiziksel ilaç tedavisini bırakıpta Allahtan yardımı beklemek yanlış ben bizzat yaşadım ilaç tedavisini bıraktı intihar etti ve öldü çok sevdiğim bir insan gözlerimin önünde attı kendini gencececik ti daha bırakmaması gerkiyodu ama bıraktı sonuç hüsran herkes bir değildirki hastalığın bir sürü safhaları var sen okadar kritik noktada değilmişsin demekki.Ama senin adına gerçekten sevindim sadece yazdığına kaytılmıyorum şimdi bu yazını bi tedavi gören kişi okusa ilaç tedavisi gören ve seni örnek alırsa ?Sen başarmışsın ama herkes başaramaz.
 
OP
toprak

toprak

Yeni Üye
Katılım
16 Ekim 2008
Mesajlar
14
Tepki
24
Puan
3
Konum
İstanbul
Tabi ki ben buradan herkese ilaçları bırakın sonra gidin intihar edin demiyorum sadece benim yaşadıklarımı yazmak istedim sanırım yanlış anlaşıldım her insanın dayanma gücü farklı derdini büyütüp derdine dert katan da çok ama rabbim kimseye taşıyamayacağı yükü vermez evet hastalığın bir sürü safhası var bende doktorların intihar edebilir diye tedaviye aldığı bir hastaydım ne yazık ki. Çünkü rabbim beni acıların en büyüğü olan evlat acısıyla imtihan etti. Tabi ki tedavi için öncelikli doktor ve ilaçları gerekli olabilir herkes kaldıramaz benim gibi.
 

iReM

Daimi Üye
Katılım
20 Ekim 2008
Mesajlar
510
Tepki
539
Puan
93
Yaş
34
Konum
KOCAELİ
Tabi ki ben buradan herkese ilaçları bırakın sonra gidin intihar edin demiyorum sadece benim yaşadıklarımı yazmak istedim sanırım yanlış anlaşıldım her insanın dayanma gücü farklı derdini büyütüp derdine dert katan da çok ama rabbim kimseye taşıyamayacağı yükü vermez evet hastalığın bir sürü safhası var bende doktorların intihar edebilir diye tedaviye aldığı bir hastaydım ne yazık ki. Çünkü rabbim beni acıların en büyüğü olan evlat acısıyla imtihan etti. Tabi ki tedavi için öncelikli doktor ve ilaçları gerekli olabilir herkes kaldıramaz benim gibi.

ya doğrudur haklısın ama tedbiri eLden bırakmamak Lazım.sen yinede dünyada kalacağın kadar bu dünya için çalış ahirettte kalacağın kadarda ahiretlik çalış daha doğrusu hepimiz aynı şekiLde....dediğin gibi herkes senin gibi sabredemez... meseLa ben! ALLAH korusun ama öLe bişe oLursa nasıL yaşarım düşünemiom biLe :( aLLah kimseyi evLat acısıyLa imtihan etmesin.bu arad aLLah sana sabırLar versin kardeş... yinede dediğim gibi tedbiri eLden bırakma kardeş.sonra ALLAH korusun katLanamayacağın dertler açıLmasın başına...RABBİM yardımcın oLsun güLüm....
 
OP
toprak

toprak

Yeni Üye
Katılım
16 Ekim 2008
Mesajlar
14
Tepki
24
Puan
3
Konum
İstanbul
tabiki herkes katlanamaz rabbim yardımcısı olsun zaten benim gibi eşi olan hayırlısıyla herşeye katlanır rabbim nazarlardan korusun bana öyle bir eş vermiş ki maşallah
sanki eşime boy boy çocuklar vermişim gibi gözünde öyle değerliyim ki rabbim devamını nasip etsin inşallah
çocuğu olupta eşinin gözünde hiçbir değeri olmayan kadınları görünce halime şükrediyorum tabi önce rabbim sonra da eşim sayesinde hamdolsun iyiyim
rabbim her gönlü güzel olanın yuvasına huzur versin inşallah
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst