Şiddet ve Kadın üzerine

GÜLÇİN

Daimi Üye
Katılım
5 Eylül 2008
Mesajlar
2.308
Tepki
2.169
Puan
113
Konum
Doyduğum Yerdeyim.
Şiddet ve Kadın üzerine


Şiddet egemen gücün ve ideolojinin kendi üstünlüğünü ve gücünü korumada gösterdiği tepkisel bir tavırdır.Egemen gücün en önemlisi toplumsal dayanağı Aile ile başlıyor.Şiddetin meşruluğu egemen güç,sistem içinde Devlet Babada sembolleşirken onun en küçük çekirdeği ailede ise evin reisi.Baba yada abilerde şekilleniyor.Egemen güç için her zaman bir otorite gerekir.Şiddet kimi zaman Devlet kimi zaman koca,Baba ve abi olarak çıkar.karşımıza...
Sistem coğu kez şiddetin,dayağın meşruluğu temelinde eğitir insanı ''Kızını dövmeyen dizini döver'' ile çıkar karşımıza Dayak yiyen kadın için mutlaka bir sebep aranır.Toplumsal yaşantımızda şiddet o denli içselleştirmişiz ki dayağın mutlaka haklılık yönünün olduğunu düşünürüz.Okula başlayan küçük çocuklarımızı bile teslim ederken hocam,eti senin kemiği benim diyerek daha küçüçük beyinlere ve bedenlere bunun gerekliliğini vurgulayak başlarız eğitime.TVlerde izlediğimiz ,gazetelerde okuduğumuz haberlerin coğu şiddete yöneliktir.İşkencede insanlar öldürülür,gözaltında kaybedilir.Bilmem hangi apartmanın kaçıncı katında çıkan çatışmada hangi insanlar öldürülür.Yine mahale sakinleri dışarıya taşınan cesetlere yuh çekerler.Öldürülenleri alkışlarlar...Şiddet artık dışarıya sokağa taşmıştır.
Ya namusa yönelik şiddete ne demeli Okullarda okula geç gelen,erkek arkadaşlarının elini tutan,yanağından öpen vb.gibi tüm sevgi biçimlerinin onları ''kızlık muayenesine'' kadar oradanda intiharlara götüreceğini hiçkimse bilmez mi?Diğer töre cinayetleri,tecavüze uğrayan masum kadınların aile bireyleri tarafından öldürülmesi...
Gündelik yaşamızda şiddet içselleşmiştir.Bizim farkına ve olumsuzluklarına bakmadan kabullerek devam eden gelenekselleşen bu tavırla hergün karşıya geldiğimiz olaylardan da kimi kez gururla bahsederiz ki.Kızlara laf atan taciz eden delikanlının ardından 'o delikanlıdır,olsun o kadar'' dediğimiz taciz yada tecavüze uğrayan kadın için mutlaka fingirdemiştir,kuyruğunu sallayan dişi köpektir,kadın kısmının gece vekti işi ne var'' demek çifte standartlı namus anlayışımızn ürünü değilmi?Dolayısıyla;kadın erkeğin elinin kiriyse şiddet,taciz,tecavüz kadın için kaçınılmaz olur...
Egemen gücün gösterdiği bu tavır aileden çıkmış,toplumsallaşmıştır.Yaşamımızın bir parçası haline gelmiştir haklılık temelinde meşrulaştırılmıştır.Sistem kendi devamlılığını kutsal saydığı aile ile tamamlar.Aile devletin candamarıdır.Bu nedenle evde dayak yiyen kadına,dayak yiyen çocuğa karşı olmak,aile içi şiddete karşı olmak.toplumsal şiddetin karşısında olmak gerekir.
Hergün bir biçimiyle karşılaştığımız,meşrulaştırılmış şiddete karşı olmak insanlığın onuruyla yaşaması için bir gerekliliktir.

sosyolog...
 
OP
GÜLÇİN

GÜLÇİN

Daimi Üye
Katılım
5 Eylül 2008
Mesajlar
2.308
Tepki
2.169
Puan
113
Konum
Doyduğum Yerdeyim.
TÜRK KADINI DAYAK MAĞDURU...

Resmi kayıtlara göre Türkiye'de kadınların yüzde 58'i dayağa maruz kalıyor.

Ancak uzmanlar, gerçek rakamların bunun çok üzerinde olduğu görüşünde. Töreler ve geleneksel nedenler yüzünden gerçek rakamlar tam olarak belirlenemiyor.

Ankara Tabip Odası'nca 16-17 Kasım 2002 tarihleri arasında düzenlenen ''Kadına Yönelik Şiddet ve Hekimlik Sempozyumu'' sonuç bildirgesine göre, kadına yönelik şiddet evrensel bir gerçek olarak kabul ediliyor.
Türkiye'de kayıtlı verilere göre, kadınların yüzde 58'i dayağa maruz kalıyor. Ancak töreler ve geleneksel nedenlerle gerçek rakamlara ulaşılamıyor.
Şiddete maruz kalan kadınlar kendilerini çaresiz hissediyor ve ne yapacağını bilemiyor. Bu nedenle şiddete maruz kalan kadınların hak arama sürecini başlatacak kurumlarla ilişkiye geçmesinin sağlanması gerekiyor.
Kadına yönelik şiddet konusunda sağlık çalışanlarının yaklaşımı daönem taşıyor. Sonuç bildirgesine göre, özellikle, acil servis, adli tıp, kadın doğum gibi uzmanlık alanlarında eğitimin bu konuya da içerir şekilde yeniden biçimlenmesi gerekiyor. Hekimlerin, mezuniyet öncesi ve sonrası eğitimlerinde, ''cinsel şiddete uğrayan kadınlara hekim yaklaşımı'' konusunda eğitilmeleri büyük önem taşıyor.
Zaman içinde sistemlerin ve kültürlerin etkisiyle kazanılmış bir rol ve erkekler şiddet uygulamayı, kendilerine yönelik şiddetle öğreniyor. Sünnet, futbol, askerlik gibi tüm erkeklik rituelleri şiddeti içselleştirmeye yönelik olarak kabul ediliyor. Bu nedenle şiddete karşı direnebilmek, erkeklerin kültürel erkeklik normlarına direnebilmeleriyle mümkün olacak.

Şiddet kurumsallaştıkça kanserleşmesi kaçınılmaz. Ancak gerçi savunmasamda herhangi bir korku taşımadığında bireylerin egoistleşmesi ve kendi dünyasının sınırlarını diğer dünyaların sınırlarını ihlal ederek büyütmesinden kendini alamayacak kadar alçaldıklarıda göz ardı edilmemeli.taviz yada hak adını ne koyarsak koyalım insanların koruyucu zırhı oldukça mazlum yada ezilen korunmasız hale gelmekte. buna en iyi örnek bir yada birçok kişinin hayatını gasp etmiş yada ettirmiş kişilerin yargılama sürecinde ilk olarak AİHM ye baş vurmalarıdır.
İnsanların görünüş yada yaşam düzeyi farklılığı gibi güç dengelerinin farklılığı da diğerleri üzerinde iç güdüsel egemenlik için silah konumundadır.
Tüm dünyada erkekliğin simgeleştirilmesi, sevginin sonucu olan sevişmede dahi kadına şiddet olarak yansıyor.
tarih boyunca kadın mücevherle eş tutulmuş savaşlarda ganimet olmuştur.En güzeli engüçlünün oldukça kimi zaman kıskançlık kimi zaman koruma iç güdüsü yine baskı olarak dönecektir.Bu da toplumun en güzel yarısı kadınların yaşamını kısıtlarken en basit insanların fantazilerinde kirletilacek yada taciz edilecektir. tıpkı değerini bilmediği elması taşıyan balıkçı gibi.....
 
OP
GÜLÇİN

GÜLÇİN

Daimi Üye
Katılım
5 Eylül 2008
Mesajlar
2.308
Tepki
2.169
Puan
113
Konum
Doyduğum Yerdeyim.
KADINA UYGULANAN ŞİDDETE SEBEPLER NELERDİR;
Sözde itaatsizlik; Erkeğin baskın olduğu toplumumuzda erkeklerin son ve kesin karar hakkının olduğu düşüncesi, genellikle orta ve daha az kültür seviyesindeki erkeklerde agresiflik ve cezalandırma iç güdüsü ile uygar veseviyeli başlayan tartışmaların son perdesini şiddet uygulayarak kapanmasına yol açmaktadır. Oysaki kadın olayların daima mantıksal yoluna yaklaşmaya daha yatkındır. Gerçi gerginleşme sürecine giren tartışmayı yönlendirme yolunu seçmediği taktirde kadın erkeğe bir okadar da şiddeti tetikleyici olacaktır.
Her durumda da karşısındaki erkek zaten kadını araç olarak gördüğü için rahatlamayı şiddet ile karşılayacak, tüm ezilmişliğini kadın üzerinde uyguladığı ve biyolojik üstünlükle galip geldiği bir zafere dönüştürecektir.
SEX İLE İLGİL SEBEPLER;
Namus ve töre kavramları başlıca bir tartışma konusu olabileeceğinden bu konu sınırlarına girmeden sex konusu şiddet sebebi olabiliyor.
Bu sebep erkeğin ekonomik yada başka sebeplerle kadının kişisel bakımının yetersiz olduğu birlikteliklerde erkek kadına doyumsuz yaklaşımı ve giderek bir diğer kadınlarla kıyaslama sonucu tek taraflı orgazm yaşaanan ilişki giderek şiddet içerikli hatta tecavüz kapsayan sex yaşantısı olarak devam etmektedir.Maçoluk kavramının erkeğe madalya olarak takılması kadına şiddeti aksesuar haline getirmekte.

KISACASI TOPLUM OLARAK KADINI EZECEK ERKEKLER ÜRETÜP SONRA VAH VAH, TÜH YAZIK GİBİ KELİMELERLE KENDİMİZİ AFFEDEBİLİYORUZ!..

k8qi17ikta6xq5.jpg
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst