Sevgiliyle keyifle izlenecek filmler

nk83

Admin + Sitenin Hikaye Yazarı
Admin
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.291
Tepki
83.528
Puan
113
Konum
İstanbul
Sevgiliyle keyifle izlenecek filmler


sleepless-2.jpg


Sleepless in Seattle
Eşini kaybetmiş Sam Baldwin, oğlu Jonah ile birlikte sakin bir hayat sürmektedir. Ulusal bir radyo kanalında yayın yapmaya başlayınca hayatında bazı değişiklikler olacaktır; çok sayıda kadın hayrana sahip olmak gibi...
Sam'in yaşadığı yerden hayli uzak olan Annie de Sam'in hayranlarından biridir. Evlenmek üzere olduğu halde kafası bu konuyla ilgili karışık olan Annie, Sam'e göndermeyeceğini bildiği bir mektup yazar. Ardından dayanamaz ve etkilendiği bu erkekle tanışmaya karar verir.







affiche-valentines-day-film-la-saint-valentin-julia-roberts-taylor-lautner-taylor-swift-bradley-cooper-topher-grace-jessica-alba-texte.jpg


Valentine's Day

Filmde; Los Angeles'ta, Sevgililer Günü'nde on farklı hikâyenin birbirleriyle kesişmesi anlatılıyor.




[DM]video/xc295p_valentine-s-day-teaser-hd-vf_shortfilms[/DM]



0431308.jpg

P.S. I Love You




Holly Kennedy (Hilary Swank) güzel, zeki bir kadındır ve hayatının aşkıyla evlidir; tutkulu, esprili ve tez canlı İrlandalı Gerry (Gerard Butler). Gerry amansız bir hastalık yüzünden öldüğünde, Holly’nin de hayatı kararır. Ona yardım edebilecek tek kişi, artık yanında değildir. Kimse Holly’yi Gerry kadar iyi tanımamaktadır. Neyse ki Gerry her şeyi önceden planlamıştır.
Gerry ölmeden once, Holly’ye sadece çektiği acıda değil, kendini yeniden keşfetmesinde de rehberlik edecek bir dizi mektup yazmıştır. İlk mesaj Holly’nin 30. yaş gününde, bir pasta ve Holly’nin şaşırıp kalmasına neden olan bir bant kaydı şeklinde gelir. Kayıtta Gerry eşine dışarı çıkıp “kendisinin kutlamasını” istemektedir. Bunu izleyen haftalar ve aylarda, Gerry’nin yazdığı başka mektuplar, şaşırtıcı yöntemlerle gelir. Holly’yi yeni maceralara yollayan mektupların her biri aynı imzayla bitmektedir: Not: Seni Seviyorum/P.S. I Love You




Holly’nin annesi (Kathy Bates) ve en iyi arkadaşları Denise (Lisa Kudrow) ve Sharon (Gina Gershon), Gerry’nin mektuplarının Holly’yi geçmişe mahkum ettiğini düşünüp endişelenmeye başlarlar ama aslında, her mektup onu yeni bir geleceğe adım adım yaklaştırmaktadır.



Gerry’nin sözlerini rehber edinen Holly evliliğe, dostluğa ve güçlü bir aşkın, ölümün nihailiğini yeni bir hayatın başlangıcına nasıl dönüştürebildiğine dair bu öyküde dokunaklı, heyecanlı ve zaman zaman komik bir yeniden keşfetme yolculuğuna çıkar.



[DM]video/x3fatx_p-s-i-love-you-trailer_shortfilms[/DM]
szvemzik2ej4.jpg

Music And Lyrics




Alex Fletcher 80'li yıllarda ünlü olmuş fakat sonradan unutulmuş eski bir popstardır. Hayatını kasaba panayırlarında ve eğlence parklarında nostaljik şovlar yaparak kazanmaktadır. Karizmatik ve yetenekli müzisyen, ünlü diva Cora Corman'dan birlikte bir şarkı kaydetme daveti geldiğinde eski günlerine dönme şansı yakalar. Fakat bir sorun vardır, yıllardır beste yapmamış ve hayatında söz yazmamış olan Alex'in birkaç gün içinde hit olacak bir şarkı ortaya çıkarması gerekmektedir. Bu sırada hayatına giren cazibeli fakat tuhaf botanikçi Sophie Fisher'ın söz yazma kabiliyeti, başı dertte olan müzisyenin ilgisini çeker. Kötü bir ilişkiden henüz çıkmış olan Sophie'nin, hiçkimseyle özellikle de birine bağlanmaktan korkan Alex ile işbirliği yapmaya pek niyeti yoktur. Alex ve Sophie'nin aralarındaki sıcaklık piyano başında geçen süre boyunca artarken, hakettikleri gerçek sevgi ve başarıyı yakalamak için korkuları ve müzik ile yüzleşmeleri gerekecektir.



[DM]video/x1rgwv_music-and-lyrics-trailer_shortfilms[/DM]



images

Sweet November

Nelson Moss (KEANU REEVES) ve Sara Deever (CHARLIZE THERON) Motorlu Araçlar Bölümü’nde geçirdikleri sıkıntılı bir saatten başka ortak hiçbir yönleri yoktur. Sara, erkeklerin iyi yönlerini ortaya çıkaran çekici bir karakterdir. Nelson, sadece kar-zarar hesaplarıyla ilgilenen, işten başka birşey düşünmeyen biridir.. Sara ile tanışıncaya kadar.
Birbirlerinden etkilenirler, fakat tam olarak bağlanmaya hazır olmadıklarından, pek de alışagelmiş ilişkilere benzemeyen bir birlikteliğe başlarlar. Sonunda kendi yollarına gidecekleri bir aylık bir deneme. Beklenti yok. Baskı yok. Bağ yok.
İkisinin de hesaba katmadıkları nokta ise, aşık olmaktır.





[DM]video/xg9qiq_sweet-november-trailer-sample-voiceover-yrfan-atasoy_shortfilms[/DM]



Cennet_Gibi_Afis.jpg


Just Like Heaven




San Francisco’da kiraladığı yeni apartman dairesine taşınan David’in en son isteyeceği şey bir oda arkadaşıdır. Ancak Elizabeth isimli genç ve güzel bir kadının ansızın ortaya çıkmasıyla hayatında karmaşa başlar. Çünkü genç kadın o evin kendisine ait olduğunda ısrar etmektedir. David ortada büyük bir yanlış anlama olduğu kanısındadır. Elizabeth ortaya çıkışı kadar esrarengiz şekilde ortadan kaybolunca şaşkınlıktan dona kalır.
Bu durumdan tedirgin olan David çareyi evin kilitlerini değiştirmekte bulur. Ancak Elizabeth’in aniden ortaya çıkıp kayboluşları devam eder. Hatta David’in evini öylesine sahiplenmiştir ki, “Benim evimi nasıl dağıtırsın?” şeklinde azarlama girişimlerine bile başlar.
Elizabeth’in bir hayalet olduğuna iyice emin olan David, genç kadının “öbür tarafa” atlayabilmesine –gitmesine yardımcı olmaya çalışır. Elizabeth’in kafası oldukça karışıktır. Duvarlardan yürüyerek geçebildiği için kendisinde dünya dışı bir nitelik olduğunu keşfetmiştir. Bir yandan da hala canlı olduğuna, hiçbir yere atlamaya-gitmeye niyeti olmadığına inanmıştır.
Elizabeth ile David bu tuhaf durumun ardındaki gerçeği araştırmaya başlar. Elizabeth kimdir, bu tuhaf duruma nasıl gelmiştir gibi soruların yanıtlarını ararken ilişkileri aşka dönüşür. Ancak geleceğe yönelik plan yapabilmek için önlerinde çok az zaman kalmıştır. Elizabeth sonsuza kadar yok olup gitmeden önce bu esrarengiz durumu çözmek zorundadırlar.








images

The Lake House




Hayatında bir değişiklik yapma vaktinin geldiğini hisseden Dr. Kate Forster stajını tamamladığı yerel İllinois hastanesinden ayrılarak hasta trafiğinin yoğun olduğu Chicago'da bir hastanede çalışmayı kabul eder. Geride bırakmaktan üzüntü duyduğu tek şey kiralamış olduğu güzel evdir. Sığınağı olarak gördüğü bu ferah ve şık tasarımlı evin geniş pencerelerinden karşıdaki sakin göl görünmektedir. Kendini gerçek anlamda kendi gibi hissettiği tek yer burasıdır.



2006 yılının kış aylarıdır. Kate şehre doğru yola çıkmadan önce evin bir sonraki sakini için posta kutusuna bir not bırakır. Bu notta kendisine gelen mektuplar için yeni adresini bırakır ve kapının üzerindeki gizemli pati izlerinin kendisi taşınırken de orada olduğunu açıklar.
Ama evin yeni kiracısı Alex Wyler geldiğinde, çok farklı bir tabloyla karşılaşır. Yetenekli ama hayal kırıklığına uğramış bir mimar olan Alex yakınlardaki bir inşaatta çalışmaktadır. Genç adam evi fazlasıyla ihmal edilmiş bulur: Tozlu, kirli evin bahçesinde yabani otlar bürümüştür ve hiçbir yerde pati izinden eser yoktur.
Evin Alex için özel bir anlamı vardır: Bu yapı, mesleki başarısı uğruna ailesini feda eden ünlü mimar babası tarafından Alex'in mutlu günlerinde inşa ettirilmiştir... Alex şimdi burada bir huzur hisseder ve evi orijinal güzelliğine kavuşturmak için uğraşmaya karar verir. Kate'in notunu günlerce görmezden gelen Alex, bir gün havanın yıprattığı çitleri boyarken başıboş bir köpeğin yaş boyalara bastıktan sonra evin girişine doğru ilerlediğini ve Kate'in tam söylediği yerde pati izleri bıraktığını görür.






Şaşkına dönen Alex, Kate'e mektup yazarak evde kendisinden önce kimsenin oturmadığını, ve genç kadının köpeğin pati izlerini nereden bildiğini merak ettiğini söyler. Oradan bir hafta önce ayrılmış olan Kate ise Alex’in kendisine şaka yaptığını düşünür ve ona hemen bir cevap yazar: Sadece meraktan soruyorum; orada tarih ne?




14 Nisan 2004.
Hayır, der Kate, Bugün 16 Nisan 2006.
Aynı gün, ama iki yıl sonrası.
Böyle bir şey olabilir mi?





Kate ve Alex göl evinin posta kutusu aracılığıyla yazışmayı sürdürürken, inanılmaz ve imkansız bir şekilde iki ayrı yılda yaşadıklarını görürler ve her ikisi de hayatta geçmiş pişmanlıklarıyla mücadele ettikleri ve yeni bir başlangıç yapmaya çalıştıkları bir noktada oldukları fark ederler. Aralarında böylesine sıradışı bir bağ oluşan genç kadın ve erkek, haftalar geçtikçe kendilerini birbirlerine daha çok açarlar, sırlarını, tereddütlerini ve hayallerini paylaşırlar ta ki birbirlerine aşık olduklarını fark edene dek. Aralarındaki mesafeyi nihayet aşmaya ve olağanüstü durumlarının ardındaki gizemi çözmeye karar veren Alex ve Kate, bir buluşma ayarlayarak kadere meydan okurlar. Ama bir araya gelmeye çalışırken, birbirlerini sonsuza dek kaybetme riskiyle de karşı karşıya olabilirler.





[DM]video/xxabe_the-lake-house-trailer_people[/DM]
 

Arina

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
49.102
Tepki
50.485
Puan
113
Yaş
40
Konum
..
P.S. I Love You & Valentines Day süper 2 film. :huhuu:

Ama bu araalr beni derinden etkileyen "Aşk Tesadüfleri Sever", demeden geçemeyeceğim -ciko
 
OP
nk83

nk83

Admin + Sitenin Hikaye Yazarı
Admin
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.291
Tepki
83.528
Puan
113
Konum
İstanbul
images


Pride & Prejudice (Aşk ve Gurur)

18.yüzyıl sonlarında, sınıf bilincinin hakim olduğu İngiltere'de beş kız kardeş olan Bennet'lar - Elizabeth veya Lizzie, Jane, Lydia, Mary ve Kitty, annelerinin iyi bir koca bulup geleceklerini güvence altına alma hayalleriyle büyütülmüşlerdir. Fakat, neşeli ve zeki bir mizaca sahip olan Elizabeth, kendisine düşkün olan babasının da desteğiyle hayatını daha farklı ve dolu dolu yaşamak için çabalamaktadır.

Zengin damat adayı Bay Bingley'nin yandaki malikaneye taşınmasıyla Bennet ailesini bir telaş sarar. Bu genç ve soylu delikanlının seçkin Londra çevresi ile askerlerden oluşan arkadaş grubu göz önüne alındığında, Bennet kardeşler için uygun bir eş bulmak zor olmayacaktır. Sakin ve güzel olan en büyük kız kardeş Jane, Bay Bingley'nin kalbini kazanmak üzere harekete geçer. Lizzie'nin ise yakışıklı -ancak sonradan anlayacağı üzere ukala- Bay Darcy ile tanışmasından sonra karşı cinslerin savaşı başlar.

Bu çiftler, pek sık karşılaşıp bir araya gelmelerine rağmen sonuçlar cesaret verici olmaktan uzaktır. Lizzie, kuzeni Bay Collins'in evlilik teklifine hiç de sıcak bakmaz ve babası tarafından desteklense de annesi ile Bay Collins tarafından şaşkınlıkla karşılanan red kararını verir. Günün birinde Bay Bingley, ardında kalbi kırık Jane'i bırakarak, aniden Londra'ya hareket ettiğinde Elizabeth, ablasını çok üzen bu karardan Bay Darcy'i sorumlu tutar. Ne var ki, kısa bir süre sonra, kardeşleri Lydia'nın sebep olduğu bir aile skandalı, Elizabeth'in gözlerinin açılmasına ve Darcy'nin gerçek yüzünü görmesine neden olur.

Birbirini takip eden bu duygu fırtınalarından Bennet'lar da dahil olmak üzere herkes nasibini alır ve herkes hayatta neyin gerçekten önemli olduğu sorusunu kendine sormaya başlar.

 

elif20

Daimi Üye
Katılım
31 Temmuz 2011
Mesajlar
3.744
Tepki
5.422
Puan
113
Yaş
32
Konum
Mersin
Hepsini de izledik eşimle canım :huhuu: bu film de harika paylaşmak istedim
1810_a_8424.gif

Cesaretin var mı aşka ? ismi.. Romantik-Komedi gerçekten çok güzel :panter:
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst