1-Diyor ya şair:
"Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar
Yeryüzünde sizin kadar yalnızım "
Ben de her gece yalnızım
Başımda dönüyor yıldızlar
Tek tek toplasam o yıldızları
Minik cansız ışıkları yolumu aydınlatır mı?
Hayır bu yol çok karanlık bir yol
Diyor ya Veysel "uzun ince bir yoldayım"
İşte ben o yolda yapayalnızım
Bazen belli belirsiz bir ışık parlıyor
Elimi uzatıyorum tutmak için
Ne ışık var ne de yolun sonu, kararıyor
Gökyüzü o yolda, yıldızlar sönüyor
Çünkü orada hiç güneş doğmuyor...
2-Taze Çiçek
Yarın yeni gün doğarken
Taze bir çiçek daha açar
Dokunma ona, bırak.büyürken
Bizim sevgimizi hatırlar
Üzerinde şebnemler parlarken
Tatlı bir meltem okşar
Yüzündeki gerginlik kaybolurken
Gülümsemen bir güneş gibi doğar
O çiçeği sana armağan ederken
Doğan güneş bir anda batar
Her akşam yaklaşırken
Solar gül-i ruhsâr
3-Sessiz bir yaz gecesi
Gözlerimi kapattım
Kulağımda müziğin ezgisi
Çimlere uzandım
Gece sona ermek üzere
Tatlı serinlik tenimde
İç gıcıklayıcı bir ürperti
Sessizlik sona erdi
Kuşların cıvıltısı
Güzel sabah pırıltısı
Gözlerimi açtım
Güzel bir güne merhaba dedim…
4-Hep ben hatalı Hep ben suçlu
Yok mu bu durumun Adil bir sonucu
Sen kalbimi kırdıkça huzur mu buluyorsun
Yoksa kendi kendini mi avutuyorsun
Kalbimin kapılarını sana açmakla hata ettim
Sen anahtarı çıkarıp ellere verdin
Senin olman gereken yerde artık başkası var
Bundan sonra çaban neye yarar
Sevgili sen adam olmazsın
İstesen de beni anlayamazsın
Bundan sonra yolun yolum değil
Bu işin sonu bence çok adil
5-Kalbimde onulmaz bir acı
Ruhum her zamankinden daha sancılı
Sadece bir kere beni sevsen
Canım yanarken.
Biliyorum hasret yakıcı
Belki de yok bir ilacı
Ama ne olur sen sadece sevsen
Kalbim yara alırken.
Tamam anlıyorum
Çok uzun bu yollar
Gözlerim durmadan ağlar
Sadece bir kere ne olur bir kere sevsen
Ellerimi sana uzatırken.
6-Sevmek çok eskiden de vardı
Şimdiki gibi yakardı
Hele ki özlem ah özlem
Nasıl da yürek sızlatırdı
Hürrem yazmamış mıydı o mektuları
Sultan Süleymana dört asır önce
Yine sızlatırken hasret yürekleri
Vuslatı dilerken haremde
Ahhh vuslat çanlarının sesi duyulsa
İnsanın içinde milyonlarca kelebek
Güneşe doğru uçmak için kanat çırpınca
Diner yürek acısı sonsuza dek
Ö.A
"Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar
Yeryüzünde sizin kadar yalnızım "
Ben de her gece yalnızım
Başımda dönüyor yıldızlar
Tek tek toplasam o yıldızları
Minik cansız ışıkları yolumu aydınlatır mı?
Hayır bu yol çok karanlık bir yol
Diyor ya Veysel "uzun ince bir yoldayım"
İşte ben o yolda yapayalnızım
Bazen belli belirsiz bir ışık parlıyor
Elimi uzatıyorum tutmak için
Ne ışık var ne de yolun sonu, kararıyor
Gökyüzü o yolda, yıldızlar sönüyor
Çünkü orada hiç güneş doğmuyor...
2-Taze Çiçek
Yarın yeni gün doğarken
Taze bir çiçek daha açar
Dokunma ona, bırak.büyürken
Bizim sevgimizi hatırlar
Üzerinde şebnemler parlarken
Tatlı bir meltem okşar
Yüzündeki gerginlik kaybolurken
Gülümsemen bir güneş gibi doğar
O çiçeği sana armağan ederken
Doğan güneş bir anda batar
Her akşam yaklaşırken
Solar gül-i ruhsâr
3-Sessiz bir yaz gecesi
Gözlerimi kapattım
Kulağımda müziğin ezgisi
Çimlere uzandım
Gece sona ermek üzere
Tatlı serinlik tenimde
İç gıcıklayıcı bir ürperti
Sessizlik sona erdi
Kuşların cıvıltısı
Güzel sabah pırıltısı
Gözlerimi açtım
Güzel bir güne merhaba dedim…
4-Hep ben hatalı Hep ben suçlu
Yok mu bu durumun Adil bir sonucu
Sen kalbimi kırdıkça huzur mu buluyorsun
Yoksa kendi kendini mi avutuyorsun
Kalbimin kapılarını sana açmakla hata ettim
Sen anahtarı çıkarıp ellere verdin
Senin olman gereken yerde artık başkası var
Bundan sonra çaban neye yarar
Sevgili sen adam olmazsın
İstesen de beni anlayamazsın
Bundan sonra yolun yolum değil
Bu işin sonu bence çok adil
5-Kalbimde onulmaz bir acı
Ruhum her zamankinden daha sancılı
Sadece bir kere beni sevsen
Canım yanarken.
Biliyorum hasret yakıcı
Belki de yok bir ilacı
Ama ne olur sen sadece sevsen
Kalbim yara alırken.
Tamam anlıyorum
Çok uzun bu yollar
Gözlerim durmadan ağlar
Sadece bir kere ne olur bir kere sevsen
Ellerimi sana uzatırken.
6-Sevmek çok eskiden de vardı
Şimdiki gibi yakardı
Hele ki özlem ah özlem
Nasıl da yürek sızlatırdı
Hürrem yazmamış mıydı o mektuları
Sultan Süleymana dört asır önce
Yine sızlatırken hasret yürekleri
Vuslatı dilerken haremde
Ahhh vuslat çanlarının sesi duyulsa
İnsanın içinde milyonlarca kelebek
Güneşe doğru uçmak için kanat çırpınca
Diner yürek acısı sonsuza dek
Ö.A