Çocuğunuz aynanın karşısında soyunup kendini seyrediyor, karşı cinsten çocuk ve yetişkinlerin bedenlerine ilgi duyup, onları çıplak görmeye veya ellemeye çalışıyorsa paniğe kapılmayın.
Çocuklar bazen kendi cinsinden veya karşı cinsten biriyle dudaktan öpüşmek de isteyebilir. Kalabalık bir ortamda, "Kızlar neden ayakta çiş yapmaz", "Babamın memesi neden yok" sorularıyla da karşılabilirsiniz. Korkmayın, çocuğunuz cinselliği keşfediyor, cinsel kimliği oluşuyor.
Cinselliği keşfetmeye başlayan bir çocukla asıl sorun, sorularına kaçamak yanıt verir, duymazlıktan gelirseniz yaşanır. Ses tonunuzla, bakışınızla, mimiklerinizle "Böyle sorular sorma!" mesajı verirseniz, cinsel bilgi konusunda yardımsız kalan çocuk, ya suçluluk duyar, ya da sorularının yanıtını başka kaynaklardan bulmaya çalışır. Siz iyisi mi, doğal bir şekilde, kafasını karıştırmayacak yanıtlar verin.
Baskılayıcı, yasaklayıcı ve cezalandırıcı tutumlar, bazen çocuğun cinsel konulara olan ilgisinin azalmasına neden olabilir. Cinsellikle ilgili davranışlara verilen cezalar çocuğun ergenlik ve yetişkinlik döneminde önemli psikolojik sorunlara yol açabilir. İleri yaşlarında karşı cinsle ilişkiye girmekten korkabilir, cinsel sorunlar yaşayabilir, cinselliğini yaşamaktan zevk almayabilir veya cinselliğini yaşamaktan suçluluk duyabilir. Üstelik zamanında ve sağlıklı bir cinsel eğitim almış çocuk, uygunsuz teklif ve baskılara direnmekte daha başarılıdır. Kendisini istismardan koruyabilir.
Cinsel gelişim, bebeğin dünyaya gelmesiyle başlayıp ergenlik dönemi ile tamamlananır. Çocuklar genellikle iki yaşından itibaren bedenlerini keşfetmeye ve merak etmeye başlarlar. Bu keşif sırasında doğal olarak genital organlarını da fark ederler. 15 - 18’nci ayda başlayan tuvalet eğitimi, çocukların genital organları hakkındaki meraklarını daha da arttırabilir. Tesadüfen genital organlarına dokunduklarında, bundan hoşlandıklarını hissederler ve bu davranışı daha sık tekrar edebilirler. Çocukların bu merakı doğaldır.
Çocuklar cinsel konulara 3 yaştan itibaren ilgi duyar. 3 - 6 yaş arasında cinsel bölgelerin uyarılmasından heyecanlanır. Bu dönemde cinselliğe yönelik merak ve sorgulama artar. Çocuk ilk olarak kendi cinsiyetinin bilincine varır. Daha sonra karşı cinsi keşfetmeye çalışır ve farklılıkları incelerler. Örneğin, kızlar neden "pipilerinin" olmadığını sormaya başlar. Birbirlerinin cinsel organlarını merak edip, bakarlar. Yine bu dönemde anne - babaya karşı ilgi de artmaya başlar. Ancak bu ilgi, kız çocuklarda anneyi rakip görüp babaya, erkek çocukta ise babayı rakip görerek anneye karşıdır. Kız çocuk "Kiminle evleneceksin" sorusuna "babamla", erkek çocuk ise "annemle" diye cevap verir. Bu yanıtların doğal olduğunu unutmamak gerek.
Ben nasıl doğdum? Hemen o anda yanıt verin. "Sen karnımdaki özel bir yerde büyüdükten sonra vücudumda karnımın altında bebeğin dışarı çıkabilmesi için oluşmuş bir açıklıktan dışarı çıktın" denebilir.
Neden erkeklerin bebeği olmaz? Çünkü erkeklerin vücudunda bebeklerin büyümesini sağlayan küçük bir yer yoktur.
Evlenmemiş kişilerin de bebeği olabilir mi? Evet. Her yetişkin kadın ve erkek bebek sahibi olabilir. Fakat evlenmeyi beklemeleri, bebeğin bir ailesi ve yuvası olması daha doğru.
Neden babaların memeleri yok, annelerin var? Annen bir kadın, baban bir erkek. Annelerin göğüsleri bebekleri besleyen sütü yapar. Bebekler doğduktan sonra annelerin memelerinden gelen sütle beslenir.
Çocuklar bazen kendi cinsinden veya karşı cinsten biriyle dudaktan öpüşmek de isteyebilir. Kalabalık bir ortamda, "Kızlar neden ayakta çiş yapmaz", "Babamın memesi neden yok" sorularıyla da karşılabilirsiniz. Korkmayın, çocuğunuz cinselliği keşfediyor, cinsel kimliği oluşuyor.
Cinselliği keşfetmeye başlayan bir çocukla asıl sorun, sorularına kaçamak yanıt verir, duymazlıktan gelirseniz yaşanır. Ses tonunuzla, bakışınızla, mimiklerinizle "Böyle sorular sorma!" mesajı verirseniz, cinsel bilgi konusunda yardımsız kalan çocuk, ya suçluluk duyar, ya da sorularının yanıtını başka kaynaklardan bulmaya çalışır. Siz iyisi mi, doğal bir şekilde, kafasını karıştırmayacak yanıtlar verin.
Baskılayıcı, yasaklayıcı ve cezalandırıcı tutumlar, bazen çocuğun cinsel konulara olan ilgisinin azalmasına neden olabilir. Cinsellikle ilgili davranışlara verilen cezalar çocuğun ergenlik ve yetişkinlik döneminde önemli psikolojik sorunlara yol açabilir. İleri yaşlarında karşı cinsle ilişkiye girmekten korkabilir, cinsel sorunlar yaşayabilir, cinselliğini yaşamaktan zevk almayabilir veya cinselliğini yaşamaktan suçluluk duyabilir. Üstelik zamanında ve sağlıklı bir cinsel eğitim almış çocuk, uygunsuz teklif ve baskılara direnmekte daha başarılıdır. Kendisini istismardan koruyabilir.
Cinsel gelişim, bebeğin dünyaya gelmesiyle başlayıp ergenlik dönemi ile tamamlananır. Çocuklar genellikle iki yaşından itibaren bedenlerini keşfetmeye ve merak etmeye başlarlar. Bu keşif sırasında doğal olarak genital organlarını da fark ederler. 15 - 18’nci ayda başlayan tuvalet eğitimi, çocukların genital organları hakkındaki meraklarını daha da arttırabilir. Tesadüfen genital organlarına dokunduklarında, bundan hoşlandıklarını hissederler ve bu davranışı daha sık tekrar edebilirler. Çocukların bu merakı doğaldır.
Çocuklar cinsel konulara 3 yaştan itibaren ilgi duyar. 3 - 6 yaş arasında cinsel bölgelerin uyarılmasından heyecanlanır. Bu dönemde cinselliğe yönelik merak ve sorgulama artar. Çocuk ilk olarak kendi cinsiyetinin bilincine varır. Daha sonra karşı cinsi keşfetmeye çalışır ve farklılıkları incelerler. Örneğin, kızlar neden "pipilerinin" olmadığını sormaya başlar. Birbirlerinin cinsel organlarını merak edip, bakarlar. Yine bu dönemde anne - babaya karşı ilgi de artmaya başlar. Ancak bu ilgi, kız çocuklarda anneyi rakip görüp babaya, erkek çocukta ise babayı rakip görerek anneye karşıdır. Kız çocuk "Kiminle evleneceksin" sorusuna "babamla", erkek çocuk ise "annemle" diye cevap verir. Bu yanıtların doğal olduğunu unutmamak gerek.
Ben nasıl doğdum? Hemen o anda yanıt verin. "Sen karnımdaki özel bir yerde büyüdükten sonra vücudumda karnımın altında bebeğin dışarı çıkabilmesi için oluşmuş bir açıklıktan dışarı çıktın" denebilir.
Neden erkeklerin bebeği olmaz? Çünkü erkeklerin vücudunda bebeklerin büyümesini sağlayan küçük bir yer yoktur.
Evlenmemiş kişilerin de bebeği olabilir mi? Evet. Her yetişkin kadın ve erkek bebek sahibi olabilir. Fakat evlenmeyi beklemeleri, bebeğin bir ailesi ve yuvası olması daha doğru.
Neden babaların memeleri yok, annelerin var? Annen bir kadın, baban bir erkek. Annelerin göğüsleri bebekleri besleyen sütü yapar. Bebekler doğduktan sonra annelerin memelerinden gelen sütle beslenir.