Sahip ol,parçala,böl,tüket,yok et

elif20

Daimi Üye
Katılım
31 Temmuz 2011
Mesajlar
3.744
Tepki
5.422
Puan
113
Yaş
32
Konum
Mersin
https://sphotos-a.xx.fbcdn.net/hphotos-ash3/p480x480/182113_540005312686068_1115627552_n.jpg

Bir şeyler oluyor.Ego savaşlarının ayyuka çıktığı bir dönemdeyiz. Vahşi kapitalizm insanların bütün değerlerini yok edip sadece ve yalnızca "ben" nokatsına getirdi hepimizi." Bana sunulan, bana ben olduğum için sunuluyor ve bu da çok doğal bir şey." diye düşünüyoruz.Sunulanların karşımızdakinin yüreğinden kopup gelen sunumlar olabileceği hiç de aklımıza gelmiyor. Sevildiğimiz ve değerli olduğumuz için bizimle ilgilenildiği, bize verilenlerin yüreklerden kopup geldiği hiç de aklımıza gelmiyor. Bu durum en çok da sevgi için geçerli. Sevildiğimizi bildiğimiz insanları üzeriz en çok. O sevginin bitmez ve tükenmez olduğunu biliriz.Sevgi eksilmez. Sevgi sadece küser. Her şeyin bir alabilme kapasitesi vardır. Yüreğin de öyle. Yürek çoşku ile doğru orantılı bir esneklik kabiliyetine sahiptir. Coşkusunu, heyecanını sevgiye olan geri beslemesini yitirmedikçe dolar da dolar.

Sevginin değeri kalmadı ne yazık ki günümüzde. Çünkü sevgi cepte. Onun orda durup beklediğini biliriz. Ve o bitmek tükenmeyen egolarımız, hırslarımız ve bencilliğimizle bizim olamayanların, ulaşamadıkalrımızın peşinde koşturur dururuz biteviye.

"Ben bu kadar her istediğine ulaşabilen bir insanken o nasıl olur da beni iplemez. Her istediğim olabilmeli benim. Kim olduğum ne olduğum, huyum suyum, karakterim hiç önemli değil. İstediğimi alabilmeliyim. Ne olursa olsun alabilmeliyim. Aldığımı da ezmeli, bükmeli, tüketmeli yok etmeliyim. Beslemek büyütmek niye? Beslersem,büyütürsem başıma bela olur. İstemedklerimi de küstürmeden usta manevralarla hayatımda tutmalıyım.Arada bir onları fazla da yüz vermeden şöyle güzel, yaldızlı, boş sözlerle aynalamalıyım ki çekip gitmesinler. Belki birgün bir şekilde lazım olurlar.Rafta dursun beklesin onlar. Çünkü ben şu an ulaşamadığımın peşindeyim. Hele bir ulaşayım, sahip olayım, parçalayayım, böleyim, tüketeyim ve yok edeyim. Sonra sıra ceptekilere gelir. Onları nasılsa esirim yapmışım. Onlar nasılsa orda.Hem zaten ben istemeden de veriyorlar ne istesem.Onlar için bir efor sarf etmeme gerek yok ki? Şimdi ben onlarla egomu tatmin etmekle vakit kaybedersem ,diğerlerini kaçırma olanağım yüksek."

Ceptekilerin bir sabrı ve bekleme süresi olduğu fark edilmez bu senaryolarda. Ceptekiler sevgi dolu ve vericidir ya. Her zaman sığınılacak bir limandır ve ordalardır ya. Hepimizin stisnasız uyguladığı yöntem bu son günlerde. Yabancı dizilerin, reklamların, hatta son zamanlarda yabancı dizileri aratmayacak yerli dizilerin beynimzie beynimize soktuğu davranış modelinin yöntemi bu. Vahşi kapitalimin ayak oyunları.

Kendimizi tanrı hissettirip, aslında yanlızlaşmamızın ve kendi kendimizi yok etmemzin en kaçınılmaz sonucu. Bireyselliştirilerek bölünüyoruz. Birlik ruhumuz yok ediliyor. Biz kavramımız yok ediliyor. Bu da en basitinden ikili ilişkilerle sokuldu hayatımıza. Uzun süreli beraberlikler yaşanılamıyor. Aileler parçalanıyor ve geriye yalnız, mutsuz, sevgisiz ve özgüvenini ytirmiş çocuklar kalıyor. Çünkü öz saygımız yitirtiliyor bizlere. Biz de bu oyunun bir parçası olmak yolunda başarı ile ilerliyoruz ne yazık ki.

İnancımızı bitirdik. Hayatımızdaki her şey bize bir çıkar oyununun bir parçasıymış gibi geliyor. Çünkü öyle gösteriliyor.Menfaatin bir başka tanımlamasıymış gibi geliyor. O kadar ağızda sakız oldu ki "Seni seviyorum!" sözcüğü anlamını yitirdi. Sevgiye kimsenin ne saygısı ne de inancı kaldı. "Beni sevmeyen ölsün!""Beni herkes seviyor ne fark eder ki mühim olan benim sevmem."

Biz olmayı unuttuk, paylaşmayı unuttuk, rakı masasında şiir okumayı, pikniğe gitmeyi unuttuk. Bize dizilerle, reklamlarla, filmlerle sahip oldular.Parçaladılar, böldüler ve tek başımıza bıraktılar.Yok olma yolunda gidiyoruz. Haberiniz olsun!!!

Bilinçlenmemiz lazım. Biz olmayı öğrenmemiz lazım. Hayatımızdaki insanları taşınılmayacak birer bela olarak görmeyi bırakmamız lazım. Bizim olmayanı değil, bizim olanı sevebilmeyi idark etmemiz lazım. Aidiyet duygumuzu gliştirmemiz lazım." Bana ait" değil. "Ben aidim." diyebilmemiz lazım.Aslında yapılacak çok şey lazım. Ammmaaaa O bilinci yakalayabilenlere ve farkında olabilenlere.
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst