Halk arasında saçkıran veya kılkıran olarak bilinen Alopesi Areata hastalığı, herhangi bir belirti ortaya çıkmadan, saçlı deri, kaşlar, kirpikler, sakal bölgesi ve vücut kıllarının tüm vücutta belirgin bir şekilde dökülmesi hastalığıdır.
Genellikle hastalık sıklıkla nükseder ve saçkıranın nasıl seyredeceği bilinmez. Bu yüzden hastaların yaşamlarını fizyolojik ve psikolojik açılardan olumsuz yönde etkileyebilir.
Saçkıranın sebepleri genellikle stres, hücresel ve humoral bağışıklık, endokrin, bulaşıcı ve sinirsel etkenler ve genetik özelliklere bağlanmakla birlikte, hastalığın nedeni tam olarak bilinememektedir.
Saçkıran Kimlerde Daha Sık Görülür?
Saçkıran dünya çapında düşünüldüğünde bölgesel bir rahatsızlık değildir. Tüm dünyada sıklıkla görülür. Her bin kişiden birinde görülen hastalığın görülme oranı, hastanelerin dematoloji bölümlerine başvuran hastalar arasında %1-2 civarlarında seyretmektedir.
Saçkıran cinsiyete bağlı bir hastalık değildir. Kadınlarda da, erkeklerde de görülme olasılığı aynıdır. Hastalık belirli bir yaş aralığına bağlı olmasa da, saçkıran hastalarının %60’ı, 20 yaşına erişmeden önce hastalığın ilk belirtileri ortaya çıkar.
Saçkıran Hastalığının Nedenleri Nelerdir?
Hastalıktaki saç dökülmesinin ana nedeni, hastanın bağışıklık sisteminin, hastanın kıl foliküllerini hastaya aitmiş gibi algılamaması, yabancı olarak tanıması ve reddetmesidir. Bununla beraber, hastanın neden sadece belirli bölgelerinde bu durumun baş gösterdiği ve dökülen kılların neden yeniden büyüyebildiği bilinmemektedir.
Hastalığın bağışıklık sistemine bağlanması, akıllara, saçkıran hastalığı olan kişilerin diğer özbağışıklık hastalıklarına da sahip olma ihtimallerini getirebilir. Tiroid, şeker hastalığı, addison ve vitiligo gibi özbağışıklık rahatsızlıkları, saçkıran hastalarında, sağlıklı bir insana göre daha kolay gelişme oranına sahiptir.
Saçkıran hastalığı bulaşıcı bir rahatsızlık değildir. Hastalık, vitamin eksikliğine veya beslenme bozukluğuna bağlanamaz. Ancak stres, derin üzüntü, gerilim, ayrılma ve kaza gibi olaylar hastalığı tetikleyebilir.
Saçkıran Hastalığı için Uygulanan Genel Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Belirtmeliyiz ki, aşağıdaki yöntemler sadece bilgi almanız açısından verilmiştir. Tedaviler kesinlikle dermatolog bir doktor tarafından uygulanmalıdır.
1) Steroid krem ve saçlı deri uygulamaları: Günde iki kez kel alanlara sınırlı bir zaman için steroid krem sürülür.
2) Steroid tablet uygulaması: Yüksek dozda steroid tablet, saçın yeniden büyümesini sağlayabilir. Fakat geçici bir tedavidir. Tedaviye ara verildiğinde veya tedavi bırakıldığında saçkıran genellikle nükseder.
3) Lokal steroid enjeksiyonları uygulaması: Kafa derisinde ve kaşlarda uygulanmaktadır. Saç ve kaş kaybı küçük yamalar şeklinde olduğunda uygulanan en etkili tedavi yaklaşımı olduğu bir çok çevrede kabul görmektedir.
4) Ditranol krem uygulaması: Ditranol krem psoriasis adında, farklı bir deri hastalığında kullanılır. Deride irritasyona sebep olan krem, bazen kel alanlardaki saç büyümesini uyarabilir.
5) Kontakt duyarlandırıcı uygulaması: Hastada, kimyasal bir madde ile alerji oluşturmayı esas alır. Kel olan bölgeye bu kimyasalın çok düşük konsantrasyonu – genellikle haftada bir kez - uygulanır. Bu uygulama hafif derecede inflamasyonu devam ettirmek için yeterlidir.
6) Ultraviyole ışık uygulaması: Deri, alınan bir tablet veya uygulanan bir krem yoluyla ışığa hassas duruma getirilir. Sonra kel alanlar, birkaç ay boyunca, haftada iki veya üç kez, ultraviyole ışığa maruz bırakılır.
7) Minoksidil losyon uygulaması: Losyonun kel bölgelere uygulanması, saç büyümesi konusunda, bazı hastalara yardımcı olabiliecek niteliktedir.
Minoksidil erkek ve kadınlardaki saç dökülmeleri konusunda FDA tarafından onaylı bir ilaçtır. Saç köklerine, bilinmeyen bir şekilde etki eden minoksidil, bazı hastlarda, cılızlaşmış saç köklerini canlandırır ve saçların tekrar kalınlaşmasını sağlar. Minoksidil’in satışı, Rogaine, Kirkland gibi markalar aracılığıyla yapılır.
Genellikle hastalık sıklıkla nükseder ve saçkıranın nasıl seyredeceği bilinmez. Bu yüzden hastaların yaşamlarını fizyolojik ve psikolojik açılardan olumsuz yönde etkileyebilir.
Saçkıranın sebepleri genellikle stres, hücresel ve humoral bağışıklık, endokrin, bulaşıcı ve sinirsel etkenler ve genetik özelliklere bağlanmakla birlikte, hastalığın nedeni tam olarak bilinememektedir.
Saçkıran Kimlerde Daha Sık Görülür?
Saçkıran dünya çapında düşünüldüğünde bölgesel bir rahatsızlık değildir. Tüm dünyada sıklıkla görülür. Her bin kişiden birinde görülen hastalığın görülme oranı, hastanelerin dematoloji bölümlerine başvuran hastalar arasında %1-2 civarlarında seyretmektedir.
Saçkıran cinsiyete bağlı bir hastalık değildir. Kadınlarda da, erkeklerde de görülme olasılığı aynıdır. Hastalık belirli bir yaş aralığına bağlı olmasa da, saçkıran hastalarının %60’ı, 20 yaşına erişmeden önce hastalığın ilk belirtileri ortaya çıkar.
Saçkıran Hastalığının Nedenleri Nelerdir?
Hastalıktaki saç dökülmesinin ana nedeni, hastanın bağışıklık sisteminin, hastanın kıl foliküllerini hastaya aitmiş gibi algılamaması, yabancı olarak tanıması ve reddetmesidir. Bununla beraber, hastanın neden sadece belirli bölgelerinde bu durumun baş gösterdiği ve dökülen kılların neden yeniden büyüyebildiği bilinmemektedir.
Hastalığın bağışıklık sistemine bağlanması, akıllara, saçkıran hastalığı olan kişilerin diğer özbağışıklık hastalıklarına da sahip olma ihtimallerini getirebilir. Tiroid, şeker hastalığı, addison ve vitiligo gibi özbağışıklık rahatsızlıkları, saçkıran hastalarında, sağlıklı bir insana göre daha kolay gelişme oranına sahiptir.
Saçkıran hastalığı bulaşıcı bir rahatsızlık değildir. Hastalık, vitamin eksikliğine veya beslenme bozukluğuna bağlanamaz. Ancak stres, derin üzüntü, gerilim, ayrılma ve kaza gibi olaylar hastalığı tetikleyebilir.
Saçkıran Hastalığı için Uygulanan Genel Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Belirtmeliyiz ki, aşağıdaki yöntemler sadece bilgi almanız açısından verilmiştir. Tedaviler kesinlikle dermatolog bir doktor tarafından uygulanmalıdır.
1) Steroid krem ve saçlı deri uygulamaları: Günde iki kez kel alanlara sınırlı bir zaman için steroid krem sürülür.
2) Steroid tablet uygulaması: Yüksek dozda steroid tablet, saçın yeniden büyümesini sağlayabilir. Fakat geçici bir tedavidir. Tedaviye ara verildiğinde veya tedavi bırakıldığında saçkıran genellikle nükseder.
3) Lokal steroid enjeksiyonları uygulaması: Kafa derisinde ve kaşlarda uygulanmaktadır. Saç ve kaş kaybı küçük yamalar şeklinde olduğunda uygulanan en etkili tedavi yaklaşımı olduğu bir çok çevrede kabul görmektedir.
4) Ditranol krem uygulaması: Ditranol krem psoriasis adında, farklı bir deri hastalığında kullanılır. Deride irritasyona sebep olan krem, bazen kel alanlardaki saç büyümesini uyarabilir.
5) Kontakt duyarlandırıcı uygulaması: Hastada, kimyasal bir madde ile alerji oluşturmayı esas alır. Kel olan bölgeye bu kimyasalın çok düşük konsantrasyonu – genellikle haftada bir kez - uygulanır. Bu uygulama hafif derecede inflamasyonu devam ettirmek için yeterlidir.
6) Ultraviyole ışık uygulaması: Deri, alınan bir tablet veya uygulanan bir krem yoluyla ışığa hassas duruma getirilir. Sonra kel alanlar, birkaç ay boyunca, haftada iki veya üç kez, ultraviyole ışığa maruz bırakılır.
7) Minoksidil losyon uygulaması: Losyonun kel bölgelere uygulanması, saç büyümesi konusunda, bazı hastalara yardımcı olabiliecek niteliktedir.
Minoksidil erkek ve kadınlardaki saç dökülmeleri konusunda FDA tarafından onaylı bir ilaçtır. Saç köklerine, bilinmeyen bir şekilde etki eden minoksidil, bazı hastlarda, cılızlaşmış saç köklerini canlandırır ve saçların tekrar kalınlaşmasını sağlar. Minoksidil’in satışı, Rogaine, Kirkland gibi markalar aracılığıyla yapılır.