rüzgar gülü
Daimi Üye

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Sabancı Holding adına BM Kadını Güçlendirme İlkeleri Sözleşmesi'ni imzaladı.Sabancı Holding, 170'in üzerinde uluslararası şirketin imzaladığı bildirgeyi Türkiye'den imzalayan ilk şirket oldu. Sabancı, 4. BM En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı kapsamında düzenlenen, "Kadınların Küresel Değer Zincirinde Yer Alması İçin İş Dünyası ve Kalkınma Örnekleri" oturumunun kapanış konuşmasını yaptı. Kadınlar, toplumsal cinsiyet, kadın ve insan haklarının geliştirilmesi konusunda konuşmanın yeterli olmadığının altını çizen Sabancı, kalkınmanın ve dünyanın gelişiminin en önemli noktasını kadınların oluşturduğunu söyledi. Üniversiteden mezun olduğu 1978 yılından bu yana iş hayatında bulunduğunu ifade eden Sabancı, "Benim için iş hayatı aslında bir av, avcılık gibidir. Oyununuza karar verirsiniz, donanımızı hazırlarsınız, dışarı çıkarsınız ve avlanırsınız. Benim için iş hayatı budur." dedi.
Güler Sabancı, dünyanın en fakir 10 insanından 6'sının kadın ve kız çocuğu, dünyadaki parlamenterlerin yüzde 16'sından daha azının kadın olduğunu, okula gitmeyen çocukların üçte ikisini kız çocuklarının oluşturduğunu, dünyadaki işlerin yüzde 66'sının kadınlar tarafından yapılırken, küresel gelirin yalnızca yüzde 10'unu ve küresel refahın yüzde 1'ini kadınların aldığını anlattı. Kadınlarla erkekler karşılaştırıldığında, erkeklerin toplam işin yüzde 34'ünü yapmalarına karşın toplam gelirin yüzde 90'ını, toplam küresel refahın yüzde 99'unu aldıklarını kaydeden Sabancı, "Biz de burada olmasak bugün, onlar yüzde 100'ünü alacaklar demek ki..." dedi. Türkiye'deki duruma değinen Sabancı, okula giden 3 kadından 2'sinin liseyi bitirebildiğini, yükseköğrenim gören kadınların oranının yüzde 40 olduğunu kaydetti.
NÜFUSUN YARISINI DIŞArıda TUTAMAYIZ
Konferans kapsamında düzenlenen "Kadınların Küresel Değer Zincirinde Yer Alması İçin İş Dünyası ve Kalkınma Örnekleri" başlıklı oturumda konuşan Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, "Nüfusumuzun yarısını oyunun dışında tutarak güçlü, kalkınmış bir ülke haline gelmenin mümkün olmadığını anlamalı ve kadınların iş hayatındaki başarı hikâyelerinin sayısını artırmak ve konumlarını güçlendirmek için strateji geliştirmeliyiz." dedi. Boyner, kadınların ekonomik yaşama katılımının ekonomik kalkınmanın destekleyici değil, yaşamsal bir unsuru olduğunu söyledi.