Özgüven nasıl gelişir

maviboncuk

Daimi Üye
Katılım
3 Ağustos 2010
Mesajlar
25.638
Tepki
16.859
Puan
113
Yaş
34
Konum
bitanemin kalbinden
Çocuğunuzun hayatta başarılı olmasının ön koşullarından biri kendine güvenli bir birey olarak yetişmesidir. Oysa kızgınlık anında söylenen sözler, verilen olumsuz tepkiler özgüven gelişimini engeller. Çocuklar okul çağına geldiklerinde özsaygı duygusu da gelişmiş olur. Özsaygısı gelişmiş bir çocuk yeni şeyler denemek, arkadaş edinmek ve genel anlamda başarılı olmak için özgüvene sahip olur. Özsaygısı fazla gelişmemiş bir çocuksa bu alanlarda zorluk çeker ve daha çok yardıma ihtiyaç duyar. Çocuğunuza nasıl güven aşılayabilirsiniz? Çocuğunuzun kendine güven duygusu geliştirmesinde size büyük görev düşüyor. Bunun çocuğunuzun tüm hayatını etkileyeceğini düşünerek şu ipuçlarından faydalanabilirsiniz: Çocuğunuza inanın ve bunu gösterin. Kendisinin değerli ve herkesçe sevilebilecek biri olduğunu anlamasını sağlayın. Onu övün ve olumlu davranışlarına olumlu tepkiler verin. Çocuğunuz değerini ve başarılarını sizin onun hakkında ne düşündüğünüzle ölçer. "Aferin, bu zor bir işti ve sen bunu başardın." gibi sözler genç kulaklara müzik gibi gelir. Ayrıca çocuğunuzla konuşurken hata yapmanın normal olduğunu, herkesin hata yapabileceğiniz ve bunun büyümenin bir parçası olduğunu da söyleyin. Fazla eleştirel olmaktan kaçının. Bu, özgüvene zarar verir.Onu dinlediğinizi belli edin. Çocuğunuzun anlattıklarını dikkatle dinleyin, anladığınızdan emin olmak için duyduklarınızı tekrarlayın ve çocuğunuzun anlatmaya devam etmesini sağlamak için olumlu tepkiler verin.Kaynakwh webhatti.com: Özgüven nasıl gelişir


Çocuğunuzun duygularını anladığınızı gösterin ve onun bu duyguları sözel olarak ifade etmesine yardımcı olun.


Davranışları eleştirin, çocuğunuzu değil. Bu tuzağa düşmek çok kolaydır ama çok fazla eleştiri, çocuğunuzun kendisini kötü biri olarak görmesine ve kendi aptallığı ya da yaramazlığı nedeniyle kötü şeylere sebep olduğunu düşünmesine yol açar. Eğer bu uzun süre devam ederse, çocuğa büyük ölçüde zarar verir. Kızdığınız şeyin yapılan bir haraket ya da sevmediğiniz bir davranış olduğu konusunda net olun ve çocuğun bunu anlamasını sağlayın.


Çocuğunuzun güçlü olduğu yanlarına odaklanın, zayıf olduklarına değil.


Size sıkıcı gelse bile, çocuğunuzun ilgi alanlarına saygı duyun. Arkadaşlarıyla ve okulda yaptıklarıya samimi bir şekilde ilgilenin. Dinlediğinizi göstermek için yorum yapın.


Çocuğunuzun samimi olarak yansıttığı korku ve güvensizlikleri kabul edin. Bunlar size önemsiz görünebilir ama bşr kenara atmayın. Çocuğunuz matematiği yapamadığını söylediğinde, "Saçmalama" ya da "O zaman çalışmaya başlasan iyi olacak." gibi şeyler yerine "Matematik zor geliyor olabilir, sana nasıl yardımcı olabilirim?" demeye gayret edin.


Bağımsız olması konusunda destek verin. Çocuğunuzu yeni şeyler denemesi için yüreklendirin. Bir işi başarmak özgüvenini arttırır ve bazen de yaptığı hatalar sayesinde yepyeni şeyler öğrenir.


Çocuğunuzla beraber gülün, ona karşı değil.


Çocuğunuzun başarılarına odaklanın. Bu yüzme, müzik, resim ya da başka şeyler olabilir. Hatalarına, başarısızlıklarına odaklanmayın.


Çocuğunuz yetersiz olduğu alanların ve neleri yapamayacağının gayet farkındadır. Eğer sürekli bu alanlara dikkati çeker, ya da çocuğunuzu eleştirirseniz özgüven ortadan kalkar. Bunun yerine çocuğunuzu doğru yaptıkları için övün ve ona destek vererek motive edin. Yanlış yaptığında ise onu değil, yaptığı davranışı eleştirin. Kaynakwh webhatti.com: Özgüven nasıl gelişir

Kızgınlık anında insan düşünmeden konuşabilir. "Saçmalama, aptallaşma, amma da beceriksizsin." gibi olumsuz cümleler sarfedebilir. Oysa çocuğunuz bunları ciddiye alır. Bu da özgüveninin gelişimini olumsuz etkiler. Hatta kendiniz hakkında söylediğiniz olumsuz şeyler bile çocuğunuzun güvenini etkileyebilir; çünkü çocuklar yetişkinleri taklit etme eğilimindedir. "İşte bir dakika daha duramayacağım.", "Artık bu baskıya dayanamıyorum" gibi sözler, çocuğunuzda sizin hayatın zorluklarıyla başedemeyeceğinize dair bir düşünce uyandırarak gene özgüvenini etkileyebilir. Bu nedenle konuşmadan önce iyice düşünün ve sözcüklerinizi dikkatli seçin.

Aşağıdakilerin hepsi çocuğunuzun güveninş olumsuz etkileyebilir:

Ona onu sevmediğinizi seöylemeniz
"Aptal" gibi sözcükler kullanarak sürekli eleştirmeniz
Hiç doğmamış olmasını dilemeniz
Onu aşağılamanız ve ona isimler takmanız
Çocuğunuzun yaptıkları ve hissettikleriyle sürekli dalga geçmeniz
Acımasız sataşmalar ve iğneleyici konuşmalar
Sürekli şikayet etmek
Öfkeli bir şekilde bağırmak, küfretmek.

Özür dilemeyi bilin
Hiçbirimiz aziz değiliz ve bazen sonradan pişman olacağımız şeyler yapabilir ya da söyleyebiliriz. Eğer böyle bir durum olursa, en iyisi bunu hemen o anda çocuğunuza itiraf etmeniz ve "Bunu asla söylememeliydim. Kırıcı davrandım ama amacım bu değildi. Sadece bugün çok yorgunum." diyerek ona sarılmanız ve onunla barışmanızdır.
 
OP
maviboncuk

maviboncuk

Daimi Üye
Katılım
3 Ağustos 2010
Mesajlar
25.638
Tepki
16.859
Puan
113
Yaş
34
Konum
bitanemin kalbinden
* Özgüven Eksikliğinin 7 İşareti
*

1. Eleştiriye karşı alıngan olmak
Aşağılık duygusuna kapılan insanlar hata yaptıklarını bilseler de diğer insanların bunu vurgulamaları hoşlarına gitmez. Ne kadar yapıcı ya da naif olursa olsun her eleştiriyi kişisel bir saldırı olarak algılarlar.

2. Özgüvene uygunsuz cevap verme
Bu iki şekilde olur. Bazı insanlar kendileri hakkında iyi şeyler duymak için can atarlar ve sürekli iltifat edilmesinden hoşlanırlar. Diğer davranış biçimi ise tam tersidir. Özgüven eksikliği çeken bir grup insan ise kendileri hakkında pozitif bir şey duymak istemezler çünkü kendi hissettikleriyle çelişirler.
* 3. Aşırı eleştirel yaklaşımKaynakwh webhatti.com: Özgüven Eksikliğinin 7 İşareti
Kendilerini iyi hissetmeyen kişiler başkaları hakkında iyi şeyler düşünmezler. İnsanların kusur ve hatalarını ararlar. Böylece kendilerinin çok kötü olmadığını kanıtlamaya çalışırlar. Bu insanlar çevredeki en akıllı, çekici, başarılı insan olmadıkları zaman akıllı, çekici, başarılı hissetmezler.

4. Suçlama eğilimi
Bazı insanlar aşağılık hissetmenin acısından kurtulmak için kendi güçsüzlüklerini diğer insanlara yüklemeye çalışırlar. Bu noktada kendi hataları için başkalarını suçlarlar.
* 5. İşkence isteğiKaynakwh webhatti.com: Özgüven Eksikliğinin 7 İşareti
Özgüvensizlik doruk noktasındayken başkasına zarar vermeye kadar varabilir. Başkalarını suçlama davranışı kontrol edilemez bir duruma ulaşabilir.
* 6. Rekabetle ilgili negatif hisler
Aşağılık kompleksi olan insanlar da herkes gibi bir oyunu ya da yarışmayı kazanmak ister ama böyle durumlardan kaçınırlar çünkü kazanamayacaklarını düşünürler. Birinci gelememe korkusu tamamen başarısız oldukları korkusuna kapılmalarına neden olur.

7. Yalnızlık ve çekingenlik eğilimi
Aşağılık duygusu olan insanlar diğer insanlar kadar zeki ve ilginç olmadıklarını düşündüklerinden diğer insanların da onları böyle göreceğini düşünürler. Bu yüzden sosyal ortamlardan kaçınırlar. İnsanlarla birlikteyken susmayı tercih ederler çünkü bunun yalnızca aptallıklarını ya da sıkıcılıklarını kanıtlayacağını düşünürler.
* --alıntı--

 
OP
maviboncuk

maviboncuk

Daimi Üye
Katılım
3 Ağustos 2010
Mesajlar
25.638
Tepki
16.859
Puan
113
Yaş
34
Konum
bitanemin kalbinden
ÖzgÜven EksİklİĞİ Nasil GelİŞİr?
Kendini veya yeteneklerini çok acımasız bir şekilde eleştirmek.
Olayların sonuçlarını, gerçekte olduklarından daha kötü bir şekilde değerlendirmek.
Gerçekçi olmayan hedefler belirleme.
Başarısızlık korkusu. Başarısızlık, hayal kırıklığı gibi olumsuz olayları bir deneyim gibi algılamaktansa, bunların üzerinde fazla durmak.
Örneğin; bir dersinizden kaldığınızda, kendinizi bir dersten kalmış, iyi bir insan olarak düşünmektense, işe yaramaz ve başarısız biri olarak düşünmek.
Bunu biraz açarsak hepimiz zaman zaman "Ah ben ne beceriksizim", "benden adam olmaz", "zaten şu işi başarsaydım alim olurdum" vb. bir sürü olumsuz yükleme yapmışızdır kendimize. Esasında bu yüklemelerimiz gelecekte gerçekten bize pahalıya mâl olmakta. Bizleri pasif, çekingen, özgüveni olmayan, arka planda kalmayı tercih eden bireyler haline getiriyor. Her şeyden korkar oluyoruz ve içimizde bulunan girişimcilik ruhunu yok ediyoruz.
Özgüven ile hayattaki başarılarımızın doğru orantılı olarak birbirini tamamladığı göz önünden kaçırılmaması gereken bir nokta. Bizler başarılı olduğumuz, üzerinde defalarca alıştırma yaptığımız bir konuda daha az hata yapma olasılığına sahibiz. Sizlere hata yapmayacağımızı söylemiyorum ama gerçekten böyle bir durumda heyecanımızı daha iyi kontrol ettiğimiz için daha başarılı oluruz. Çünkü biz önceki yaşantılarımızla, birer deneyim kazanmış ve artık tecrübe sahibi olmuşuzdur. Dolayısıyla herhangi bir konuda ne kadar çok çalışırsak ve başarılı olursak özgüvenimiz de o oranda artmaktadır.
Aşağılık duygusu, umutsuzluk gibi duyguları, genellikle evde, okulda veya işte yaşadığımız kimi olumsuz yaşam deneyimlerinden sonra ortaya çıkar. Örneğin, siz büyüme aşamasındayken, ebeveynleriniz size sağlıklı ve destekleyici bir çevre sağlayamamış olabilir. Size karşı çok eleştirel, talepkar veya aşırı koruyucu olabilirler. Sonuç olarak, kendiniz hakkında olumsuz düşünmeye başlarsınız.
Ben yapamam, yapamayabilirim derken yapmasam da olur düşüncesiyle bocalayıp kalan birey, ailenin baskıcı tutumundan da etkilendiği için kendini yetersiz pasif görerek kendini ifade yollarını tıkayarak başarısızlığa sürüklenecektir. Kendisini başarısız gören birey ise okulda arkadaşlarına, iş hayatında meslektaşlarına küçük düşme endişesiyle karşı karşıya kalarak korku, ümitsizlik ve güvensizlik yaşayacaktır. Kaynakwh webhatti.com: ÖzgÜven EksİklİĞİ Nasil GelİŞİr?Kaynakwh webhatti.com: ÖzgÜven EksİklİĞİ Nasil GelİŞİr?

ÖZGÜVENİNİZİ NASIL ARTTIRIRSINIZ?
Güçlü yönlerimizi belirlemek ve onların üstünde daha çok durmak: Denediğimiz her yeni şey için kendimize şans tanımalıyız Kendimizi küçük görmemeliyiz ve daima kendimize inanmalıyız. Önemli olan elde edilen sonuç değil, bu yolda harcanan çabalardır. Bu yüzden kendimizi takdir etmeyi bilmeliyiz.

RİSK ALMAK
Her yeni deneyimi yeni bir öğrenme fırsatı olarak görmeliyiz. Hata yapmaktan korkmamalıyız. Asıl olan kazanmak yahut kaybetmek değil! Ancak bu şekilde yeni fırsatlarla karşılaşabiliriz ve kendimizi olduğumuz gibi kabul edebiliriz. Aksi taktirde, her fırsat açılmamış bir kutu olarak içimizde kalacak; dolayısıyla doğrudan başarısızlıkla sonuçlanıp, kişisel gelişimimizi engelleyecektir.

İÇ KONUŞMA YAPMAK
İç konuşma yaparak olumsuz varsayımlarımızla başa çıkabiliriz. Kendimize haksızlık ettiğimiz bu durumlarda, "dur bakalım, o kadar da değil" diyerek daha olumlu varsayımlar üretmeliyiz. Örneğin, herhangi bir şeyin mükemmel olmasını beklediğimiz bir durumda, her şeyi mükemmel yapamayacağımızı, önemli olanın elimizden geldiği kadarını en iyi şekilde yapmaya çalışmak olduğunu bilmeliyiz. Bununla birlikte yeri geldiğinde özeleştiri de yapabilmeliyiz. Böylece kendimizi daha iyi tanırız. Bu da bize güven duygusu verir.

KENDİNİ SEVMEK
İnsanlar kendilerini sevdiklerinde hem duygusal hem de fiziksel olarak kendilerini güvende hissederler ve değerli olma duygusu yaşarlar.

KENDİNİ TANIMAK
Kendilerini tanıyan insanlar kendi güçlü ve güçsüz yönlerini iyi bilirler. Bir topluluğa girdiklerinde kendilerini ifade ederken kendi potansiyellerinin farkında olarak harekete geçerler.

HEDEF KOYMAK
Burada kastettiğimiz hedef açık ve net koyduğumuz hedeflerdir. Ama bunlara ulaşmamız için mutlaka planlı ve daha gerçek hedeflerimiz olmalıdır.

POZİTİF DÜŞÜNMEK
Pozitif düşünce özgüveni harekete geçirmeye zorlayan belki de en önemli etkenlerden biridir. Olumsuz düşüncelere yer vermemeliyiz. Çünkü olumsuz bir düşünceyle herhangi bir başarı elde etmek çok güçtür. Bu bizi ancak karamsarlığa götürür. O yüzden kendimizi pozitif düşünmeye alıştırmamız ve bunu bir yaşam biçimi haline getirmemiz bize hayatımızda çok şeyler kazandıracaktır.

İYİ BİR İLETİŞİM
Sağlıklı bir iletişim yeteneğimizin olması bizlerin çevremizde sevilen, saygı duyulan, güvenilen insanlar olmamızı sağlar. İyi bir iletişim iyi bir ifade yeteneğini de beraberinde getirir. Kendini ifade edebilen bir kişi ise her ortamda aktif olur ve kendine olan güveninde sorun yaşamaz.

DUYGULARI KONTROL ETME
Duyguları ile başa çıkabilen insanlar hiçbir zaman duygularının esiri olmazlar. Beklenmedik davranışlar göstermezler. Korkuları ve endişeleri ile başa çıkabildikleri için riskleri göze alabilirler. Mutsuzluklarının kendilerini sürekli engellemesine izin vermedikleri için sıkıntılı dönemlerini kısa sürede atlatabilirler. Anlaşmazlık olduğunda kendilerini iyi savunurlar. Kıskançlık, öfke gibi doğal olan duyguları yaşadıklarında suçluluğa kapılmazlar. İlişkilerinde neşe, sevgi ve mutluluk ararlar. Kimseye körü körüne kapılmazlar.

FİKİRLERİNİZİ SAVUNUN
Diğer bir ifadeyle, başkalarının haklarını ihlal etmeden, kendi duygularınızı, düşüncelerinizi, inançlarınızı, ihtiyaçlarınızı, dürüst ve net bir şekilde ifade etmeyi öğrenin. Haklarınıza sahip çıkmayı öğrenin ve sizin için makul olmayan isteklere "hayır" deyin. Yaşamınızda önemli olduğuna inandığınız sorunların bir listesini çıkartın. Daha sonra bunları iyileştirmenin veya değiştirmenin yollarını yazın. Bütün sorunlarınız tabi-i ki kolay ve hızlı bir şekilde çözülemez ama hemen harekete geçebileceğiniz bazı alanlar da olacaktır
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst