Ölmesi gereken turk gelenekleri (biraz mizahi biraz gerçek)
-insan ozgurlugune tecavuz eden her turlu orf,adet,tore,gelenek,gorenek olmelidir..
-evlendirilmeden hemen once gelin adayina ailesi tarafindan hastaneye goturulup bekaret raporu almak ve bunu damadin ailesine sanki bir hazineymis gibi sunmak anadoluda son yillarda turemis yaygin bir adettir. bunun acilen sona erdirilmesi eminim bircok genc kizin ettikleri ortak bir duadir.
-kadınların ve genç kızların hayatını ve kişiliğini kısıtlayan tüm gelenekler.
-askerlik yapmayan adama kız vermezler..
-kiz istemeye gitme. yasca buyuklere gereksiz saygi.
evde ayakkabisiz dolasmak.
misafirperverlik.
-butun sulayeye yapmacik bi sevgi gosterisinde bulunma adeti.
buna zorlanarak insanin zorla ailesinden sogutulmasi.
-pipi gosterme, bekaret kontrolü
-başlık parası ( 5 metrelik altın zincir talepleri ile hala bir şekilde yaşatılıyor)
kan davası ( biz şahit olmasak da sürüyor bir yerlerde*)
-çocuk yaşta kızların babası yaşında öküzlerle ya da yine kızların hatta bazen erkeklerin de görmediği, tanımadığı , sevmediği insanlarla fikrinin sorulmadan evlendirilmesi geleneği
-aile meclisleri ve bu klan olusumlarinin basindaki ot beyinlilerin verdigi kararlar sonucu islenen namus cinayetleri*, kan davalari* gibi bilimum cag disi hatta hayvanca uygulama. hatta klasik turk ailesi de olmeli cunku yukarida sayilan bircok gelenek ve gorenek bu rezil aile yapisindan kaynaklanmakta (cekirdek aileden bahsetmiyorum yanlis anlamayiniz). ve cani gonulden katiliyorum bu kesinlikle olmeli
-ikramda ölümüne ısrar.
- ne içersiniz ? çay, kahve, meyve suyu ?
- bir şey içmeyeceğim, teşekkür ederim.
- neden ? içseydiniz birşey; gazoz, ayran da var.
- almayayım teşekkür ederim.
- neskafe yapayım.
- (birşey içmeyeceğim dedim ya ulan, yeter... geldiğime geleceğime pişman oldum arkadaş ya...)
-dügünde kızın beline "bakiredir" anlamına gelen kırmızı kurdela takılması
-bir milletin yok oluş işaretleri...
-aslında ölmeleri bizlerin ölmesi anlamına gelen şeyler bütünü olup (istisnalar kaideyi bozmaz, örn: başlık parası) kendini bilmez, yeterince eğitilmemiş, cehaletini göstermekten utanmayan zavallı gençlerimizce talep edilen şeylerdir...
-başka hiç bir millet ferdinin kendi toplumunda var olan ve milletinin yapı taşı olan şeylerin yok olmasını istemeyeceği ayan beyan ortadadır..
-büyüğe saygıda ölmesi istenen geleneklerden biridir... bunu isteyenler bir gün büyük olduklarında pişman olacaklardır...
-bayram ziyaretleride ölmesini istediklerimizden... sayısını unuttuğum kuzenlerimden bazılarıyla aynı şehirde olduğum halde görüşmüyor olmam, insanların kurban bayramlarında antalya'ya kaçmaları aslında bunun genelde öldüğünü göstermektedir zaten... yazık diyesi gelir insanın..
-yanak yanağa öpüşmekde geleneğimizdir... sarılan erkekleride göremezsiniz avrupada... bu bizim samimiyetimiz ve sıcaklığımızdır... ölsün, soğuk ingilizler gibi olalım...
-ancak oda vardırki, ne ingilizi, ne iskoçu, ne japonu, ne rusu, ne almanı, ne çinlisi, ne hindusu, ne arabı, nede başka bir milletten olan başka bir millet ferdi ölmesini istemez, fertlerini birbirine bağlayan geleneklerinin hiç birinin... biz isteriz çünkü en zeki biziz...
-şöylede bir örnek metinle noktalanabilecek bir hadisedir:
sen eğer, tozun toprağın kol gezdiği sokaklardaki pisliği, amerikan dizilerine özenip evine taşımak istiyorsan, gir evine ayakkabı ile, ama japonlar gibi bende girmiyeceğim! hakkın yok benden de istemeye...
-bayramlarda bir araya gelmek istemiyorsan akrabalarınla cehenneme kadar yolun var, gelme... ancak her paskalya ve yılbaşında bir araya gelen hiristiyan gibi ben de ailemle birlikte olacağım! hakkın yok benden de istemeye...
-büyüklere saygısızlık senin felsefense, git annene babana küfret hatta döv onları, ancak ben elini öpüp saygıda kusur etmiyeceğim, italyanı gibi japonu gibi! hakkın yok benden de istemeye...
-yozlaşmış ve yok olmuş bir milletin ferdi olmak istersen ol, umurumda bile değilsin, ama yok hakkın bunu benden istemeye... benim misafirperver, sevecen, dost ve hoşgörülü insanımdan uzak tut pis ellerini...
-kafasında saygı olmayan, kafasında saygı olmadığı için laf olsun torba dolsun diye uyduğu geleneklerin ölmesi gerektiğini düşünen kişilerce ortaya atılan
aynı millet ve ülke olma kavramı ile bayrak arasındaki ilişkide olduğu gibi, saygının sembölü olan el öpme hadisesini saygının tamamı sanan, aynı şekilde, yakınlaşmanın ilk adımı olan en azından bayramlarda bir araya gelme hadisesini, bütün yıl boyunca iki kez yapılacakmış gibi yorumlayan, bunların azdan çoğa gitmek için bir yol olduğunun farkında olmayan, malesef dar çerçeve içerisinden düşünen kişilerin, bu geleneklerin ölmemesi gerektiği yönünde görüş belirtenlere karşı antitezler üretmesine imkan tanıyan ucu açık fikir...
Birlikte yaşayıp, birbirine deli gibi aşık olduğunu söyleyen, bence kendine yada partnerine gerçekte güvenmeyen korkak insanlar gibi, yüreğimde gerçek saygı ve sevgi var diyen, "madem ki buna sahibim, her zaman yapıyorum bunu, o halde neden istiyor olabilirim ki böyle güzel ve hoş geleneklerin ölmesini?" diye düşünmelerini gerektiren bir olgu...
-insan ozgurlugune tecavuz eden her turlu orf,adet,tore,gelenek,gorenek olmelidir..
-evlendirilmeden hemen once gelin adayina ailesi tarafindan hastaneye goturulup bekaret raporu almak ve bunu damadin ailesine sanki bir hazineymis gibi sunmak anadoluda son yillarda turemis yaygin bir adettir. bunun acilen sona erdirilmesi eminim bircok genc kizin ettikleri ortak bir duadir.
-kadınların ve genç kızların hayatını ve kişiliğini kısıtlayan tüm gelenekler.
-askerlik yapmayan adama kız vermezler..
-kiz istemeye gitme. yasca buyuklere gereksiz saygi.
evde ayakkabisiz dolasmak.
misafirperverlik.
-butun sulayeye yapmacik bi sevgi gosterisinde bulunma adeti.
buna zorlanarak insanin zorla ailesinden sogutulmasi.
-pipi gosterme, bekaret kontrolü
-başlık parası ( 5 metrelik altın zincir talepleri ile hala bir şekilde yaşatılıyor)
kan davası ( biz şahit olmasak da sürüyor bir yerlerde*)
-çocuk yaşta kızların babası yaşında öküzlerle ya da yine kızların hatta bazen erkeklerin de görmediği, tanımadığı , sevmediği insanlarla fikrinin sorulmadan evlendirilmesi geleneği
-aile meclisleri ve bu klan olusumlarinin basindaki ot beyinlilerin verdigi kararlar sonucu islenen namus cinayetleri*, kan davalari* gibi bilimum cag disi hatta hayvanca uygulama. hatta klasik turk ailesi de olmeli cunku yukarida sayilan bircok gelenek ve gorenek bu rezil aile yapisindan kaynaklanmakta (cekirdek aileden bahsetmiyorum yanlis anlamayiniz). ve cani gonulden katiliyorum bu kesinlikle olmeli
-ikramda ölümüne ısrar.
- ne içersiniz ? çay, kahve, meyve suyu ?
- bir şey içmeyeceğim, teşekkür ederim.
- neden ? içseydiniz birşey; gazoz, ayran da var.
- almayayım teşekkür ederim.
- neskafe yapayım.
- (birşey içmeyeceğim dedim ya ulan, yeter... geldiğime geleceğime pişman oldum arkadaş ya...)
-dügünde kızın beline "bakiredir" anlamına gelen kırmızı kurdela takılması
-bir milletin yok oluş işaretleri...
-aslında ölmeleri bizlerin ölmesi anlamına gelen şeyler bütünü olup (istisnalar kaideyi bozmaz, örn: başlık parası) kendini bilmez, yeterince eğitilmemiş, cehaletini göstermekten utanmayan zavallı gençlerimizce talep edilen şeylerdir...
-başka hiç bir millet ferdinin kendi toplumunda var olan ve milletinin yapı taşı olan şeylerin yok olmasını istemeyeceği ayan beyan ortadadır..
-büyüğe saygıda ölmesi istenen geleneklerden biridir... bunu isteyenler bir gün büyük olduklarında pişman olacaklardır...
-bayram ziyaretleride ölmesini istediklerimizden... sayısını unuttuğum kuzenlerimden bazılarıyla aynı şehirde olduğum halde görüşmüyor olmam, insanların kurban bayramlarında antalya'ya kaçmaları aslında bunun genelde öldüğünü göstermektedir zaten... yazık diyesi gelir insanın..
-yanak yanağa öpüşmekde geleneğimizdir... sarılan erkekleride göremezsiniz avrupada... bu bizim samimiyetimiz ve sıcaklığımızdır... ölsün, soğuk ingilizler gibi olalım...
-ancak oda vardırki, ne ingilizi, ne iskoçu, ne japonu, ne rusu, ne almanı, ne çinlisi, ne hindusu, ne arabı, nede başka bir milletten olan başka bir millet ferdi ölmesini istemez, fertlerini birbirine bağlayan geleneklerinin hiç birinin... biz isteriz çünkü en zeki biziz...
-şöylede bir örnek metinle noktalanabilecek bir hadisedir:
sen eğer, tozun toprağın kol gezdiği sokaklardaki pisliği, amerikan dizilerine özenip evine taşımak istiyorsan, gir evine ayakkabı ile, ama japonlar gibi bende girmiyeceğim! hakkın yok benden de istemeye...
-bayramlarda bir araya gelmek istemiyorsan akrabalarınla cehenneme kadar yolun var, gelme... ancak her paskalya ve yılbaşında bir araya gelen hiristiyan gibi ben de ailemle birlikte olacağım! hakkın yok benden de istemeye...
-büyüklere saygısızlık senin felsefense, git annene babana küfret hatta döv onları, ancak ben elini öpüp saygıda kusur etmiyeceğim, italyanı gibi japonu gibi! hakkın yok benden de istemeye...
-yozlaşmış ve yok olmuş bir milletin ferdi olmak istersen ol, umurumda bile değilsin, ama yok hakkın bunu benden istemeye... benim misafirperver, sevecen, dost ve hoşgörülü insanımdan uzak tut pis ellerini...
-kafasında saygı olmayan, kafasında saygı olmadığı için laf olsun torba dolsun diye uyduğu geleneklerin ölmesi gerektiğini düşünen kişilerce ortaya atılan
aynı millet ve ülke olma kavramı ile bayrak arasındaki ilişkide olduğu gibi, saygının sembölü olan el öpme hadisesini saygının tamamı sanan, aynı şekilde, yakınlaşmanın ilk adımı olan en azından bayramlarda bir araya gelme hadisesini, bütün yıl boyunca iki kez yapılacakmış gibi yorumlayan, bunların azdan çoğa gitmek için bir yol olduğunun farkında olmayan, malesef dar çerçeve içerisinden düşünen kişilerin, bu geleneklerin ölmemesi gerektiği yönünde görüş belirtenlere karşı antitezler üretmesine imkan tanıyan ucu açık fikir...
Birlikte yaşayıp, birbirine deli gibi aşık olduğunu söyleyen, bence kendine yada partnerine gerçekte güvenmeyen korkak insanlar gibi, yüreğimde gerçek saygı ve sevgi var diyen, "madem ki buna sahibim, her zaman yapıyorum bunu, o halde neden istiyor olabilirim ki böyle güzel ve hoş geleneklerin ölmesini?" diye düşünmelerini gerektiren bir olgu...
