Okul Korkusu

єℓєησяα

Daimi Üye
Katılım
23 Temmuz 2008
Mesajlar
987
Tepki
945
Puan
93
Konum
єℓαzığ
Okula başlama tüm başlangıçlarda olduğu gibi hem coşku hem de biraz kaygı verici bir olaydır. Okul dönemi çocuk ve ailesi için yepyeni ve önemli bir evredir. Okula başlama; belirli bir olgunluğa ulaşma sorumluluk alma bunların getirdiği sevinç yanında ana babadan ayrı kendi başına yeni ve bilinmez bir serüvene başlamanın korkularını birlikte içerir. Oyun ve arkadaş deneyimi olmayan sorumluluklarını bilmesine ve üstlenmesine fırsat tanınmamış olan çocuklarda evden kopup okula başlama sorun oluşturabilir. Zekası yeterli olsa bile çocuk ruhsal yönden okula hazır değildir; evin koruyucu sığınağından çıkmak Okul çağına gelmiş olmasına karşın öğrenme ve kavraması yeterli düzeye ulaşmamış olabilir.
Buna benzer zorluklar yaşayan çocuklarda okula gitmek istememe arkadaşlarına yanaşamama içe kapanık ya da tepkisellik gibi uyum sorunları görülür.
Okul korkusu okul çağındaki çocuklarda birdenbire okula karşı beliren yoğun direnç durumudur. Bu çeşit bir korku geliştiren çocuklar genellikle annelerine çok bağımlı çocuklardır. Hastalığı başlatan olay okulla değil anneyle ilgilidir. Evdeki çatışmalı ortam ya da küçük kardeşin anne ile daha fazla yakınlaşabileceği düşüncesi çocuğun aklının evde kalmasına ve okulda durmakta zorlanmasına neden olabilir. Çocuk için anneden ayrılma sayılabilecek her türlü olay annenin hastalanması ve hastaneye yat- ması annenin ya da çocuğun bağımlı olduğu kişinin bir süre için evden uzak kalması kardeş doğumu nedeniyle annenin ilgisinin bölünmesi ya da boşanma sözü geçen bir ana baba kavgası ortaya çıkartıcı etkenler olarak sayılabilir.
Genellikle çalışkan derslerine düşkün olarak bilinen çocuk karın ağrısı baş ağrısı bulantı gibi yakınmalarla evde kalmak ister; okula gitmesi için zorlandığında paniğe girer ağlayarak tepinerek tepki gösterir. Evde kal- masına izin verildiğinde tüm yakınmaları kısa sürede ortadan kalkar. Ancak aynı tür tepkiler okula gitmesi istendiğinde yineler.
Okul korkusunun erkek ve kız çocuklarda görülme sıklığı eşittir. çocuğun okula başlama yaşı olan 5-7 yaşlar ve yine ilköğrenimin bittiği daha büyük sınıflara başlama dönemi olan 12-14 yaşlar arasında en yüksek oranda ortaya çıktığı saptanmıştır.
Okul korkusu olan .çocukların ana-babaları diğer psikiyatrik bozukluklar gösteren çocukların ana-babaları ile karşılaştırıldığında rol davranışı iletişim duygu aktarımı ve kontrol kurma gibi alanlarda daha aza işlevsel bulunmuşlardır.
Okul korkusu gösteren çocuklarda aile farkında olmaksızın bu bağımlı ve olgunlaşmamış davranış örüntülerini desteklemektedir. Dolayısıyla da çocuğun evde kalış süresi uzadıkça okula dönmesi güçleşeceğinden tepkisine karşın çocuk okula götürülmelidir.
Bu sorunun çözüme kavuşturulmasında aile hekim öğretmen işbirliği çok önemlidir. Eğitim aile ve öğretmenin birlikte yürüteceği zorlu bir iştir. çocuğun okula başlaması ile birlikte öğretmen onun dünyasında en etkin en vazgeçilmez kişi olur. ilkokul çağındaki çocukların eğitiminde en temel öğe öğretmen ile çocuklar arasındaki ilişkidir. çoğu zaman bu ilişki çocuğun okula ve arkadaşlarına karşı gösterdiği tepkiyi başarısını ve gelişimini etkiler.
Öğretmen tepkileri ve davranışları tutarlı bir kişi olmalıdır. Çocukların başarısızlıklarını sorunlu oldukları noktaları vurgulamak yerine nedenler üzerinde durarak araştırarak incelemeli onları anlamaya çalışmalıdır.
Öğretmen ile öğrenci arasındaki olumsuz ilişki çocuğu okul konusunda güvensiz kılar.
Okul korkusunda öğretmen çocuğun kaygısının kaynağının okulla bağlantılı olmadığını anlamalı ve bu kaygının doğru ele alınması konusunda aile ve hekimle işbirliği yapabilmeli tutumlarını çocuğun gereksinimleri doğrultusunda esnetebilmelidir. Çocuğu okulda kalmasını kolaylaştırabilecek kaygısını azaltacak etkinliklere yönlendirmelidir.
Bazı durumlarda çocuk annesi yanında olmaksızın sınıfa girmeyebilir. Sınıfa girmese de çocuk okula götürülmeli ve bu dönemde çocuğa karşı daha kararlı davranabilenBir aile bireyi çocuğu okula götürme sorumluluğunu üstlenmelidir.
Çocuğun okula yeniden alıştırılması davranışçı tedavi teknikleri doğrultusunda aşamalı duyarsızlaştırma koşullandırma yöntemleri ile sağlanır. Bu arada çocuğun okula gitmesi desteklenirken bir yandan da aile içi ilişki ve iletişimlerdeki bozuk yanlar ve bu korkuya yol açan nedenler çocuk ve aile ile birlikte ele alınarak çözümlenmeye çalışılır.
Uzunlamasına yapılan çalışmalar okul korkusu olgularının çoğunun okula döndüğünü göstermektedir. Prognozu ya da klinik gidişi olumlu yönde belirleyen etmenler arasında zeka tedavinin 14 yaşından önce başlatılmış olması ve yatarak tedavi gören hastalarda taburcu olurken belirtilerin ortadan kalkması sayılabilir.
 

niliş

Aktif Üye
Katılım
18 Ağustos 2008
Mesajlar
100
Tepki
78
Puan
28
Yaş
45
Konum
izmir
her çocukta var galiba bu korku baştan olmayan çocuklarda sonradan oluyor mutlaka yaşanıyor destek almak çok önemli
 

Oruc

Daimi Üye
Katılım
17 Temmuz 2008
Mesajlar
2.598
Tepki
2.379
Puan
113
Yaş
48
Konum
izmir
ben hem anaokulunda hem 1. sınıfta yaşadım bu sorunu yarı döneme kadar süürdü benim sorunum öğretmenimizle beraber aştık bu sorunları...
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst