'Okul korkusu' çocukların yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor

nk83

Admin + Sitenin Hikaye Yazarı
Admin
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.280
Tepki
83.518
Puan
113
Konum
İstanbul

-okul-korkusu-cocuklarin-yasam-kalitesini-olumsuz-etkiliyor-2645198.Jpeg


'Okul korkusu' çocukların yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor

Yoğun kaygı ve huzursuzluk, yalnızlık kaygısı ve okuldan uzaklaşma isteği olarak tanımlanan okul korkusunun anne ve babaların aşırı koruyucu tutumundan kaynaklandığı belirtildi.

Yoğun kaygı ve huzursuzluk, yalnızlık kaygısı ve okuldan uzaklaşma isteği olarak tanımlanan ”okul korkusunun” anne ve babaların aşırı koruyucu tutumundan kaynaklandığı belirtildi.

Okul çağındaki her 100 çocuktan 5’inde görülebilen okul korkusunun çocukların yaşam kalitesini olumsuz etkilediği bildirildi. Uzmanlar, eğitim-öğretim döneminin yaklaşmasıyla çocuklarda baş ve karın ağrıları, bulantı, iştahsızlık, keyifsizlik ve uyku düzeninde bozukluğa yol açan problemle mücadele için ebeveynleri bilinçli olmaları konusunda uyarıyor.

İzmir Kent Hastanesi’nde görevli psikolog Nezahat Bingöl, AA muhabirine okul dönemi yaklaştıkça çocuklarda yoğun kaygı ve huzursuzluk, okula gitmeme isteği ve yalnız kalma kaygısı olarak karakterize olan duruma ”okul korkusu” adı verildiğini, çocukların bir kısmı neşe içinde okula giderken, bazılarında ise tersi durumun görülebildiğine dikkati çekti.

Bingöl, her 100 çocuktan yaklaşık 4-5’inde okul korkusunun görülebileceğini vurgulayarak, belirtilerinin baş ve karın ağrıları, bulantı, iştahsızlık, keyifsizlik, uyku düzeninde bozukluk, okul sorumluluklarının yerine getirilmesinde aksamalar, nedensiz gözyaşları, alıngan ve sinirlilik şeklinde olabileceğini anlattı.

Nedenleri
Bingöl, anneden ayrı kalma endişesi, velilerin mükemmeliyetçi başarı beklentisi ve yeni deneyimlerle baş etmekte güçlük yaşanmasının okul korkusuna yol açtığını belirterek, aşırı koruyucu ailelerin çocuklarında görülme olasılığının daha yüksek olduğunu bildirdi.

Ebeveynlerin çocuklarıyla ilişki kurarken koruyucu ve kollayıcı tutum takınmaları, yapabilecekleri şeyleri onlar adına yapmaları ve aşırı verici olmalarının çocukları pasif hale getirdiğine işaret eden Bingöl, ”Bu da ayrılık endişesini yoğun yaşamalarına neden olmaktadır. Anne ve babanın yoğun endişeli ruh hali de çocuğa yansır. Çocuk, anne babasının gözünden dünyaya bakar. Endişeli olmak, ’endişeli bir çocuk yetiştirmek’ demektir” şeklinde konuştu.

Okul korkusunun okula yeni başlayan küçük yaş grubundaki çocuklarda görülebileceği gibi, ergenlik döneminde de görülebileceğini anlatan Bingöl, ”akut” nitelikteki korkunun uygun yaklaşımlarla giderilmemesi halinde ilerleyen yaşlarda kronikleşebileceği konusunda ebeveynleri uyardı.

Bingöl, ergenlik ve öncesi dönemde rastlanan belirtilerin ilköğretime başlayan çocuklardaki gibi kuvvetli ve zorlu olmadığını ancak uyum sorunlarına yol açtığını ifade ederek, şöyle konuştu:

”Kronik okul korkusu zamanla oluşur. Bu korkunun oluşmasında, çocukluk yıllarındaki akut okul korkusunu da içine alan çeşitli davranış ve problemlerin rolü büyüktür. Kronik okul korkusu olan çocuklar sadece okulda değil, aynı zamanda önceden zevk aldıkları faaliyetlerden de uzaklaşmaya başlarlar.

Bu çocuklar, ne ders çalışırlar ne de belirli bir ilgi alanında faaliyet gösterirler. Ev çevresinde sıkıntılı bir biçimde zamanlarını geçirmeye çalışırlar ve genel olarak sadece okul değil, her şeyden korkmaya başlarlar ve huzursuzlukları giderek artar.”

Ebeveynlere öneriler
Psikolog Bingöl, akut okul korkusunu yenmek ve ilerleyen yaşlarda kronikleşmesini önlemek için ebeveynlere şunları tavsiye etti:
-Çocuğun fiziksel yakınmaları varsa doktora götürün.
-Tutarlı ve kararlı olun, en ufak bir yakınmada çocuğunuzu evde tutar ve okula götürmezseniz bunu alışkanlık haline getirir. Pazarlık etmeyin. Cümlelerinizle alternatif yaratmayın. ”Okula gitmezse eğer başka bir şey yapabilir” gibi diyaloglarından kaçının.
-Küçük çocuk okula alışıncaya kadar öğretmeniyle işbirliği sağlayın. Her sabah okula gitmenin güzel bir şey olduğu üzerine davranışlar geliştirin. Birlikte kahvaltı yapın, beraber okula hazırlanın, gerekirse bir süre okula bırakın.
-Akşam okul hakkında konuşun, siz de işte neler yaptığınızı anlatın.
-Ders konusunda hemen baskı yapmayın, yüksek beklentilerle çocuğun özgüvenini düşürmeyin.
-Başka çocuklarla kıyaslamayın.

Milliyet
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst