
'Oktay Bingöl'
Yıl 2007 Mart... Hani insan bazen kör bir kuyuya düşer ve ne yana seslense sesi hep bir duvara çarpıp geri döner. Çaresizdir. Kiminle konuşsa, derdini kime anlatsa içindeki karanlığı bir türlü aydınlığa çıkartamaz. İşte o karanlığa bürünmüş yorgun hayatın kurgusunda kendi yok olmuşluğumla boğuşurken tanıştım fotoğraflarla. Önce küçük deprem dalgaları ile beni sarsmaya sonra sessiz ve derinden gelip hayatımın olur olmadık anlarında beni başka boyutlara sürüklemeye başladı. Artık her fotoğraf bana başka bir deprem dalgası gibi geliyordu. En sonunda kendimi fotoğraf sayfalarından oluşmuş bir okyanusta buldum. Kıyıdan kıyıya sürükleyen fotoğrafın büyüleyen dalgalarıyla boğuşurken kompakt makine ile ilk çekimler, ilk hüzünler, ilk kurgular meyvelerini vermeye başlıyordu. Makinenin anı durduran seni kulaklarımda çınladıkça parmaklarım denklanşöre daha çok basmak istiyordu. Günler günleri kovalarken fotoğraf artık benimle yaşan bir canlı gibiydi. Ne yöne baksam gözlerimle fotoğraflar çekiyordum. Ve...

'Sessiz gemi'

'Sevgim yetmedi'
