
Zaman ve Mekanın Efendisi Satürn iki burcu yönetir; Oğlak ve klasik astrolojiye göre Kova Sonradan Kovaya Uranüsü yakıştırmışlardır. Oğlak ise Satürnün has evladı olarak kalmıştır.
Bir insan, herşeyi başkalarından daha ciddiye alıyor zaten ciddiye almayanları da anlamıyor dünyanın yükünü sırtına vurmuş da ne kadar ağır geldiğini çaktırmak istemiyormuş gibi çatık kaşlı ve mesafeli duruyor ve bacak kadar çocukken bile, gözlerinin derinlerinde yaşlı biri oturuyorsa, illaki bir yerine Oğlaklık kaçmıştır
Ayar verenleri Sınır Koyan Satürn olduğu için, Oğlaklar da kendilerini bir şekilde sınırlamaya ya da onlara konulan sınırlara uymaya diğer burçlardan biraz daha fazla yatkınlık gösterirler.
Bunun nedeni daima bir hedeflerinin olmasıdır. Önüne bir hedef koyamayan Oğlak, paso depresyondadır
Kendisi de bir Oğlak olan Martin Luther King bu yaklaşımı veciz bir biçimde dile getirmiştir; Uçamıyorsan koş, koşamıyorsan yürü, yürüyemiyorsan sürün Ama asla yerinde sayma!
Statü ve sorumlulukları, insanın ele güne verdiği kartviziti, şu dünyanın bize baktığı yerden ne kadar ehemmiyet sahibi olduğumuzu belirleyen her bir göstergeyi simgeleyen 10uncu ev, Oğlakın doğal yeri kabul edilir. Oğlaklar da mühim işler yapmak ve yetki sahibi olmak üzere burada olduklarına dair bir iç kabul ile yaşarlar Ne gariptir ki hayat onları, kendilerini değil sorumluluklarını mühimsemeye ve aldıkları yetkiler vesilesiyle hükmeden değil hizmet eden olmaya yönlendirir.
OĞLAK Olmak
Oğlak deyince, benim aklıma hep Paulo Coelhonun Beşinci Dağ romanındaki gönülsüz peygamber teması gelir.
Açıkçası biraz sinameki olmaya yatkın bir tabiatları olduğu için, iyice olgunlaşıp tatları gelmeden peygamber kadar sevecen olmayabilirler
Sorumluluk duygusu onların insanlarla ilişkilerine temel oluşturan faktördür. Bir görev üstlendikleri zaman, arı gibi çalışır ve kendilerini hiç olmadığı kadar dinamik hissederler.
Genellikle mutfakta olmayı arzu eder ve içlerine gömülerek çalışmayı severler ama organizasyonel yeteneklerini kullanmak zorunda kalacakları durumlarla sıkça karşılaşırlar. En kıymet verdikleri şey çözüm bulmaktır! Çünki onlar genellikle karar almak zorunda kaldıkları konumlarda yaşarlar.
İnsiyatifli davranma yeteneklerinin parladığı durumlar, herkesin halinden memnun olduğu, işlerin tıkırında, hayatın tatlı, şarabın bol, kadınların neşeli, erkeklerin cömert oldukları dönemler değildir Öyle zamanlarda, azcık kenarda kalır, ve genellikle olan bitenin içinden baş veren tehdit filizlerinin büyümesini endişeyle seyrederler. Onların sahneye çıktıkları zamanlar, herkesin paniğe kapıldığı ya da amaçlarından umudu kestiği şaşkınlık ya da yıkım anlarıdır.
Çünki Oğlaklar kaybedilen zamanın ve yaşanan yıkımın çaresinin yeniden başlamak, korkunun çaresinin ise dirayet yani herrağmen şeye yapmak olduğunu gayet iyi bilirler.