Aslı Oktay
Daimi Üye
NUH SURESİ
Rahman Rahim olan Allahın adıyla
1- Şüphesiz, Biz Nuhu; Kavmini, onlara acı bir azap gelmeden evvel uyar diye kendi kavmine (peygamber olarak) gönderdik.
2- O da dedi ki: Ey Kavmim, gerçek şu ki, ben size (gönderilmiş) apaçık bir uyarıcıyım.
3- Allaha kulluk edin, Ondan korkun ve bana itaat edin.
4- Ki günahlarınızı bağışlasın ve sizi adı konulmuş bir ecele kadar ertelesin. Elbette Allahın eceli geldiği zaman, o ertelenmez. Bir bilmiş olsaydınız.
5- Dedi ki: Rabbim, gerçekten kavmimi gece ve gündüz davet edip-durdum.
6- Fakat davet etmem, bir kaçıştan başkasını arttırmadı.
7- Doğrusu ben, onları bağışlaman için her davet edişimde, onlar parmaklarını kulaklarına tıkadılar, örtülerini başlarına çektiler ve büyüklük tasladıkça büyüklük gösterip-direttiler.
8- Sonra onları açıktan açığa davet ettim.
9- Daha sonra (davamı) onlara açıkça ilan ettim ve kendilerine gizli gizli yollarla yanaşmak istedim.
10- Bundan böyle dedim. Rabbinizden mağfiret isteyin; çünkü gerçekten O, çok bağışlayandır.
11- (Öyle yapın ki,) Üzerinize gökten sağanak (bol miktarda yağmur) yağdırsın.
12- Size mallar ve çocuklarla yardımda bulunsun. Size (ürün yüklü) bağlar-bahçeler versin, ırmaklar da versin.
13- Size ne oluyor ki, Allahtan bir vakarı ummuyorsunuz?
14- Oysa O, sizi gerçekten tavır tavır yaratmıştır.
15- Görmüyor musunuz; Allah, yedi göğü birbirleriyle bir uyum (mutabakat) içinde yaratmıştır?
16- Ve ayı bunlar içinde bir nur kılmış, güneşi de (aydınlatıcı ve yakıcı) bir kandil yapmıştır.
17- Allah, sizi yerden bir bitki (gibi) bitirdi.
18- Sonra sizi yine oraya geri çevirecek ve sizi (diriltici) bir çıkarışla diriltip-çıkaracaktır.
19- Allah, yeri sizin için bir yaygı kıldı.
20- Öyle ki, onun içinde geniş yollarında gezip-dolaşırsınız, diye.
21- Nuh: Rabbim, gerçekten onlar bana isyan ettiler; mal ve çocukları kendisine ziyandan başka bir şeyi artırmayan kimselere uydular.
22- Ve büyük büyük hileli-düzenler kurdular.
23- Ve dediler ki: Kendi ilahlarınızı bırakmayın; bırakmayın ne Veddi, ne Suvaı, ne Yeğusu, ne Yeuku ve ne de Nesri.
24- Böylece onlar, çoğu kimseyi şaşırtıp-saptırdılar. Sen de o zalimlere sapıklıktan başkasını arttırma.
25- Bunlar, hataları dolayısıyla suda boğuldular, sonra ateşe sokuldular. O zaman da Allahın dışında hiçbir yardımcı bulamadılar.
26- Nuh Rabbim, yeryüzünde kafirlerden yurt edinen hiç kimseyi bırakma. dedi.
27- Çünkü Sen onları bırakacak olursan, Senin kullarını şaşırtıp-saptırırlar ve onlar, kötülükten sınırı aşan (facirden) kafirden başkasını doğurmazlar.
28- Rabbim, beni, annemi, babamı, mümin olarak evime gireni, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla. Zalimlere yıkımdan başkasını arttırma.
Rahman Rahim olan Allahın adıyla
1- Şüphesiz, Biz Nuhu; Kavmini, onlara acı bir azap gelmeden evvel uyar diye kendi kavmine (peygamber olarak) gönderdik.
2- O da dedi ki: Ey Kavmim, gerçek şu ki, ben size (gönderilmiş) apaçık bir uyarıcıyım.
3- Allaha kulluk edin, Ondan korkun ve bana itaat edin.
4- Ki günahlarınızı bağışlasın ve sizi adı konulmuş bir ecele kadar ertelesin. Elbette Allahın eceli geldiği zaman, o ertelenmez. Bir bilmiş olsaydınız.
5- Dedi ki: Rabbim, gerçekten kavmimi gece ve gündüz davet edip-durdum.
6- Fakat davet etmem, bir kaçıştan başkasını arttırmadı.
7- Doğrusu ben, onları bağışlaman için her davet edişimde, onlar parmaklarını kulaklarına tıkadılar, örtülerini başlarına çektiler ve büyüklük tasladıkça büyüklük gösterip-direttiler.
8- Sonra onları açıktan açığa davet ettim.
9- Daha sonra (davamı) onlara açıkça ilan ettim ve kendilerine gizli gizli yollarla yanaşmak istedim.
10- Bundan böyle dedim. Rabbinizden mağfiret isteyin; çünkü gerçekten O, çok bağışlayandır.
11- (Öyle yapın ki,) Üzerinize gökten sağanak (bol miktarda yağmur) yağdırsın.
12- Size mallar ve çocuklarla yardımda bulunsun. Size (ürün yüklü) bağlar-bahçeler versin, ırmaklar da versin.
13- Size ne oluyor ki, Allahtan bir vakarı ummuyorsunuz?
14- Oysa O, sizi gerçekten tavır tavır yaratmıştır.
15- Görmüyor musunuz; Allah, yedi göğü birbirleriyle bir uyum (mutabakat) içinde yaratmıştır?
16- Ve ayı bunlar içinde bir nur kılmış, güneşi de (aydınlatıcı ve yakıcı) bir kandil yapmıştır.
17- Allah, sizi yerden bir bitki (gibi) bitirdi.
18- Sonra sizi yine oraya geri çevirecek ve sizi (diriltici) bir çıkarışla diriltip-çıkaracaktır.
19- Allah, yeri sizin için bir yaygı kıldı.
20- Öyle ki, onun içinde geniş yollarında gezip-dolaşırsınız, diye.
21- Nuh: Rabbim, gerçekten onlar bana isyan ettiler; mal ve çocukları kendisine ziyandan başka bir şeyi artırmayan kimselere uydular.
22- Ve büyük büyük hileli-düzenler kurdular.
23- Ve dediler ki: Kendi ilahlarınızı bırakmayın; bırakmayın ne Veddi, ne Suvaı, ne Yeğusu, ne Yeuku ve ne de Nesri.
24- Böylece onlar, çoğu kimseyi şaşırtıp-saptırdılar. Sen de o zalimlere sapıklıktan başkasını arttırma.
25- Bunlar, hataları dolayısıyla suda boğuldular, sonra ateşe sokuldular. O zaman da Allahın dışında hiçbir yardımcı bulamadılar.
26- Nuh Rabbim, yeryüzünde kafirlerden yurt edinen hiç kimseyi bırakma. dedi.
27- Çünkü Sen onları bırakacak olursan, Senin kullarını şaşırtıp-saptırırlar ve onlar, kötülükten sınırı aşan (facirden) kafirden başkasını doğurmazlar.
28- Rabbim, beni, annemi, babamı, mümin olarak evime gireni, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla. Zalimlere yıkımdan başkasını arttırma.