nk83'den Fıkralar

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.699
Tepki
84.372
Puan
113
Konum
İstanbul
Duyma bozukluğu

Adam doktora gider :

"Doktor bey, galiba karımda işitme kaybı başladı. Ne yapabiliriz?"

Doktor :

"Eve gittiginiz zaman, karınızın arkasında, biraz uzakta durun. Normal bir sesle ona soru sorun. Eger sizi duymazsa biraz daha yaklaşın ve sorunuzu tekrarlayın. Hangi mesafede duyduğunu tespit edelim, ona göre bir tedavi uygularız."

Adam eve döner. Karısı mutfakta yemekle uğrasmaktadır. Adam mutfağın kapısında durur ve normal bir sesle:

"Hayatım, ne yiyoruz bu akşam?" diye sorar.

Karısı cevap vermez. Adam bir iki adım atar ve bir kez daha sorar:

"Hayatım, ne yiyoruz bu akşam?"

Karısı yine cevap vermez. Adam kadının dibine kadar gelir ve tekrarlar:

"Hayatım, ne yiyoruz bu akşam?"

Karısı öfkeyle dönerek cevap verir:

"Üçtür köfte diyorum ya!"

Matematik Finali

4 tane üniversite öğrencisi, uyanamadıkları için matematik
finaline geç kalırlar ve okula gidince hocaya arabalarının lastiğinin
patladığını söylerler... Hoca ilk basta inanmaz ama öğrencilerinin
yalvarmalarına dayanamayarak, onları 3 gün sonra sınav yapacağını söyler.
Sınav günü gelince hoca, 4 öğrencinin hepsini bos bir salonun ayrı ayrı
köşelerine oturtur.
Sınav geçme sistemi şöyledir: 100 üzerinden 50 puan alan herkes
sınavı geçebilir... Hocanın hazırladığı sınavda ise ön sayfada 10'ar
puanlık 4 tane basit matematik sorusu vardır... Bunları kolayca çözerler.
Arka sayfada ise 60 puanlık 1 soru vardır: "Hangi lastik
patladı?"

Uyanık

Adam trafikte 'alçaktan uçarak' giderken polise yakalanır. Kenara
çeker arabadan iner:
- Buyrun Memur Bey!
- Beyefendi aşırı hız yaptığınız için sizi durdurmak zorundayım,
ehliyetiniz lütfen?
- Ehliyetim yok, son yaptığım kazada ehliyetime el koydular Memur Bey.
- Peki aracınızın ruhsatını görebilir miyim?
- Araba benim diil Memur Bey çaldım ben bu arabayı.
- Anlamadım nasıl yani, siz bu arabayı çaldınız, öyle mi???
- Evet Memur Bey, aa durun bi dakka torpido gözünde ruhsat olucaktı,
silahımı oraya koyarken ruhsat gibi bişi gördüm galiba....
Polis iyice şaşırır:
- Torpido gözünde silah mı var?!?!?!!?!?!?
- Evet Memur Bey, bu arabanın sahibi kadını vurduktan sonra cesedi
bagaja koydum silahı da torpido gözüne koydum...
- Bİ DE BAGAJDA CESET Mİ VAR?!?!?!!?!?!?!?!?!?!
- Evet Memur Bey...
Trafik polisi bunu duyar duymaz amirini arar, arabanın etrafı bir anda polislerle dolar ve adamı sorguya alırlar.... Ekipler amiri adamın ehliyetini ister, adam ehliyetini çıkarır ki ehliyet geçerli temiz hiçbir anormallik yok.. Bunun üzerine adamın ruhsatını ister, adam çıkartır ruhsatı da verir, ekipler amiri yine bakar ki araba adama ait.. Derken adamdan torpido gözünü açmasını ister, adam açınca ortaya çıkar ki orada da silah falan yok... Ekipler amiri bir de bagaja bakmak ister adam bagajı açar orada da ne ceset ne bişi yok.. Bunun üzerine ekipler amiri 'Çok garip'der....
- 'Sizi durduran memurun anlattığına göre bu arabanın bi kadına ait olduğunu söylemişsiniz, kadını öldürüp cesedi bagaja, silahı da torpido gözüne koymuşsunuz...' Adam güler:
- 'İnanamıyorum... O şimdi benim için 'aşırı hızlı gidiyordu' da demiştir....

Yaşlı Fred
Yaşlı Fred, hastaneye kaldırılmış. Ailesi, aile papazını da kendilerine eşlik etmesi ve gereği halinde görevini yapması için çağırmış.Papaz ve aile efradı yatağın etrafında beklerken, Fred'in durumu anıden kötüleşmiş.Yatağından yarı doğrularak, el işaretleri ile yazacak bir şeyler istemiş.Papaz, anlayışlı bir şekilde,Fred'e bir kağıt ve bir kalem uzatmış.Fred titreyen ellerle hızlı hızlı kağıda bir şeyler yazıp kağıdı papaza uzatmış ve aniden ölmüş. Papaz, böyle acılı bir anda kağıttakileri okumanın doğru olmayacağını düşünerek kağıdı cebine sokmuş.Birkaç gün sonra, Fred'in cenazesı sırasında, Fred'in verdiği kağıdın cebinde olduğunu hatırlamış. Cenazenin gömülmesinden hemen önce,Papaz ileri çıkarak: "Sevgili Fred, ölmeden hemen önce benden kağıt isteyerek birşeyler yazdı. Zamanı uygun olmadığı için o anda bakmadım fakat şimdi, hepinizin önünde bu notu okumak istiyorum" demiş ve cebinden kağıdı çıkararak yüksek sesle okumuş:"Lütfen bir adım sola çekil. Oksijen hortumuma basıyorsun!"

Yıldırım

Savcı, morgdaki üç ceseti incelemek üzere gelmisti.
Birinci ceset sırıtıyordu. Savcı nedenini sordu.
"Milli piyangoda büyük ikramiyeyi kazandı, sevincine dayanamadı, kalp krizi
gecirdi ve öldü", dediler.
Ikinci ceset de sırıtıyordu. Savcı sordu :
- Bu neden sırıtıyor?
"Bunun da oğlu doğmuştu. Sevincten kalbine yenik düstü" diye açıkladılar.
Üçüncü ceset Temel'in kömür halindeki cesediydi. O da sırıtıyordu.
"Bu neden oldu?" diye sordu savcı.
"Efendim, buna yıldırım çarptı" dediler.
- Peki neden sırıtıyor?
- Fotografını çekiyorlar sanmış...

Şimdi Geldim

Temel, bir binanın altıncı katından düşer. Hemen etrafına bir kalabalık toplanır. Yoldan geçen biri kalabalığı yararak, yaralı Temel'in üzerine eğilip sorar:
-Ne oldu?
Temel, zorlukla:
-Vallahi bilmeyrum. Ben de şimdi celdum.

Babasinin Dursun'a Mektubu!!!!!

Uy sevgili uşağum Dursun
Allah'ın selamı üstine olsin...
Mektubu çok yavaş yazayrum, çünkim bilirum, çabuk okuyamazsun ! Benden yana sual edersen, Allahuma pin şükür iyiyüm, yeni pir iş puldum. Emrimde yüze yakın adam var, hepsi de sessüz sedasuz, kendi hallerinde. Ne iş pulduğumu soraysan söyleyeceğum patlama, mezarluk pekçisi oldum. Bacin Emine bir uşak doğuracak, daha erkek midur, kiz midur, pelli değül. Haçan o yüzden sağa dayi mi oldin, teyze mi oldin söyleyemeyrum. Temel emicen de tükan açtı, o da otuza aldigini yirmipeşe verir, sürümden kazaniyormuş öyle dedi. Bizim köye findukçularin Temel'i muhtar sectuk, akillu usak da! Geçen gün hepimizi zelzeleye karşi aşi etturdu. Temel akilludur, hem de durusttur.. Geçenlerde bir taksinin şoforu köye varmış, muhtari arayu, meğer yolda pir tavuk ezmuş sahibini soraymuş. Muhtar Temel tavuğa pakmış, ha pu bizden değildur, pizum köyde yassu tavuk yoktur, demiş. Senin küçüğün Memet cok akilli bir uşak çıktı. Geçen gün tepeye varmiş, elinde bir ip sallayup duriy. Anan, “Uy uşağum ne edeysun orada ?” demiş. O da hava turumuna bakayrum demiş. Çektum oni akşam karşuma, anlat pakayum şu hava turumu işinu dedim. Anlatti, meğer ip sallanunca havanin rüzgarli olduğuni, ip islaninca da yağmur yağdiğuni anlaymiş. Çok akilli uşak vesselam. Sen o yaşta böyle akilli degildun!
Yaa işte boyle usağum.. Memleçetten sağa pol pol havadis.. Yeni havadis olursa yine yazarum..
Baki Hudaya emanet ol.
Baban

Not: Mektupa para koyacaktum, ama geç aklima celdi, zarfi kapatmişum !

3 Dil

Temel ile Dursun bir gün Sultanahmet’te gezinirken bir turist yanlarına gelir bir adres sorar:
Turist İngilizce,Almanca ve Fransızca sorar fakat cevap alamaz.
Temel der ki:
- Ula Dursun bir yabancı dil öğrenemedik gitti.
Bunun üzerine Dursun:
- Ula neye yarayacak ki, bak adam üç dil biliyor, yine de derdini anlatamıyor…

 

Arina

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
49.102
Tepki
50.487
Puan
113
Yaş
41
Konum
..
3 Dil

Temel ile Dursun bir gün Sultanahmet’te gezinirken bir turist yanlarına gelir bir adres sorar:
Turist İngilizce,Almanca ve Fransızca sorar fakat cevap alamaz.
Temel der ki:
- Ula Dursun bir yabancı dil öğrenemedik gitti.
Bunun üzerine Dursun:
- Ula neye yarayacak ki, bak adam üç dil biliyor, yine de derdini anlatamıyor… :gul: :gul:
 
OP
nk83

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.699
Tepki
84.372
Puan
113
Konum
İstanbul
Çekirge
Temel Üniversite de profesörmüs ve çekirgeler konusunda bir arastirma
yapiyormus. Prof. Temel in arastirma notlari :
1.gün
- Çekirgenin 1 ayagini kopardigimizda, zipla deyince zipliyor.
2.gün
- Çekirgenin 2 ayagini kopardigimizdazipla deyince zipliyor.
3.gün
- Çekirgenin 3 ayagini kopardigimizda zipla deyince zipliyor.
4.gün
- Çekirgenin 4. ve sonuncu ayagini kopardigimizda kulaklari duymuyor.


:huhuu:



- Sinyal
Adamin biri oturdugu yerden oldugu yerde dönen arabayi izliyormus.
Dayanamayarak arabanin yanina gitmis. Bir de bakmis direksiyondaki Temel.
Hafif merakli bir tavirla :
- Kardesim bir saattir seni izliyorum. Olduggun yerde dönüyorsun.
Temel de adama söyle bir bakmis :
- Sinyalim takildi da...

:cay:

Gökdelen

Temel bir gökdelenin camlarini temizliyormus. Birden ayagi kaymis ve tam
seksen yedinci kattan asagi düsmüs. Bütün katlari jet gibi geçerek asagi
düsüyormus... 59, 58, 57, 56, ..., 45, 44... Temel tam birinci kata geldiginde
aklindan sunlargeçmis :
- Buraya kadar sagsalim geldim. Buradan sonra düssem de birsey olmaz!..



 
OP
nk83

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.699
Tepki
84.372
Puan
113
Konum
İstanbul
Burada ne işin var?

Nasreddin Hoca yine bir gün evinde yalnızken eve bir hırsız girdiğini farketmiş. Doğruca yüklüğe girerek saklanmış.
Eve büyük ümitlerle girmiş bulunan hırsız alt katı, odaları birer birer dolaşıyor ama bir türlü çalacak bir şey bulamıyormuş.
Sonunda hocanın bulunduğu odaya girmiş. Burada da bir şey bulamayınca son bir ümitle yüklüğü açmış ve birden bire hoca ile karşı karşıya gelmiş.
- Şey! Burada işin ne senin? diye sorunca.
Hoca:
- Kusura bakma. Evde çalacak bir şey olmadığı için senden utancımdan buraya saklandım! demiş.

:tskler:

Boynuzlu Köpek

Temel birgün keçinin boynuna tasma takmis gezdiriyormus. Arkadasi Dursun
yolda onu görüp :
- Ula Temel Napiysin ?...
- Ula cörmiymisin Çöpegimi cezdurayrum Dursun kardesim...
- Ula Temel bunun boynuzlari var....
- Valla ben onin özel hayatina karismayrum...

:deli:



Temel ve Kraliçe Elizabeth

Temel Istanbul a gelmis, yürüyormus.Bu arada 5 dakikada bir top atislari duyulmaktaymis. Merak edip sormus. "Hemserim bu top atislari neyin nesi?" diye.Kraliçe Elizabeth in gelmesi sebebiyle top atisi yapildigi anlatilmis.Aradan yarim saat geçmis ve top atislari halen sürmekteymis. Temel yine
sormus bir baskasina "Bu top atislari neden?" diye. Ayni cevabi alinca söylenmis: "Ulan, yarim saattir bir kariyi vuramadilar, be!"


:ne:


Plaka
Temel birgün barda oturuyormus. Dursun kosa kosa yanina gelmis.
- Temel arabani çaliyorlar demis.
Temel kosa kosa gitmis. Döndügünde Dursun sormus :
-Ne oldu ? Yakalayabildin mi ?
Temel :
-Yakalayamadim ama plakasini aldim.



Karadenizli Yilanlar

Iki karadenizli yilan, karadeniz ormanlarinda geziyorlarmis. Biri digerine sormus :
- Ula piz zehirlu yilanmiyik da?
- Haçan nerden çikti pu simdu?
- Az önce dilimu isirdimda...
 
OP
nk83

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.699
Tepki
84.372
Puan
113
Konum
İstanbul
Güzellik-Aptallik

Temel e sormuslar : "Güzel olmayi mi tercih ederdin yoksa aptal olmayi mi?"
Temel biraz düsünmüs, "Tabii ki aptalligi" demis. "Niye?" diye sormuslar. Temel,
"Güzellik geçiçidir." demis...

:huhuu:

Paraşüt
Temel spor malzemeleri satan bir işyeri açmış.Bir müşteri paraşüt sormuş :
- Sağlam mı, düğmesine basınca açılır mı?
- Açilmassa getirun hemşerim anında değiştiralum...

:cikolata:

2 Katli Otobüs
Bir gün Temel le Dursun 2 katli otobüsle yolculuk ediyomus. Temel
cep telefonunu çikartip alt kattaki Dursun u aramis.
- Orada havalar nasil Dursun kardesim?
- Bizim söför uyumus otobüs kendi kendine gidiyo valla Temel cigim...
- O dabirsey mi Dursun? Bizim katta söför bile yok. Otobüs kendi
kendine gidiyo...

:orgu:


Kusur

Cemal evlenecek, gelin tarafi Cemal hakkinda arastirma yaparken Temel e
soruyorlar;
- Cemal kumar oynamasini hiç bilmez, diyor Temel.
- O da kusur mu?
- Ama hep oynayi...

c01ab669c0cb96deaff234bf465540d0.gif


Iyilik Melegi

Adamın işi varmış, Ankara'ya gidiyormuş, tam uçağa binerken
kulağında bir ses :
-Binme, bu uçak düşecek!
Dönmüş, bakmış, kimse yok, ama içine de bir kurt düşmüş, binmemiş.
İkinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış :
-Uçak düştü kurtulan olmadı!
Koşmuş Haydarpaşa'ya, bilet almış, tam trene binecek,
aynı ses kulağında -Binme bu trene, raydan çıkacak!
Dönmüş, bakmış yine kimse yok, trene binmemiş, gelmiş eve,
sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş :
-Tren Eskişehir'de raydan çıktı şu kadar ölü, şu kadar yaralı...
Allahına şükretmiş, koşup otobüse bilet almış,
tam binerken yine o ses :
-Bu otobüse binme, freni patlayacak!
Dönmüş yine kimse yok! Dayanamamış, bağırmış :
-Sen kimsin yahu?
-Ben senin iyilik meleğinim!
Adam iyice kızmış :
-Ulan evlenirken neredeydin!

-kizgin
 
OP
nk83

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.699
Tepki
84.372
Puan
113
Konum
İstanbul
Kendime gelemedim

Meyhanede yarım şişe rakıyı bitiren adam ayağa kalkmak isteyince burnu üste yere yıkılır. Hemen koşup gelen garsonlar kendini kaldırıp yerine oturturlar. Sarhoş:
"Daha içmekten kendime gelemedim, der. Bana bir şişe daha getirin."

O şişe bittikten sonra artik eve gideyim der ama yine burnu üstü yere serilir. Hala kendime gelemedim deyip bir şişe daha ister. Bunu da içtikten sonra tekrar eve yürümeye çalışır. Ayaklarında hal kalmadığını anlayınca da, o zaman ben de eve sürünerek giderim diye düşünür.

Ertesi sabah uyandığında hanımı kendine ters ters bakıp, "Dün akşam yine körkütüktün galiba?" der.
"Nerden çıkarıyorsun bunu sen, yahu?"
"Tekerlekli sandalyeni yine meyhane de unutmuşsun da...!"

sinirli.gif


Dikenli Tel

İki deli tımarhaneden kaçmaya karar vermişler. Biri ötekine: "Git bak bakalım dikenli teller yüksek mi alçak mı, eğer yüksekse altından kaçarız, alçaksa üstünden atlarız." Diğeri gitmiş, bir süre sonra geri gelmiş ve şöyle demiş: "Ne yazık ki kaçamayacağız çünkü hiç dikenli tel yok!"

:ne:

Kırmızı Işık

Adamın birini kırmızı ışıkta geçtiği için polis durdurmuş, adamdan
ehliyet ruhsat istemiş. Adam da "Yanımda yok, arkadasın evinde
içiyorduk, sanırım fazla kaçırdım, biraz sarhoşum orada unutmuş olmam
lazım" demiş.. Polis dumur olmuş tabii..Kırmızı ışık, alkol, ehliyet ruhsat yok...Gitmiş komiserine durumu anlatmış...
Komiser gelmiş adama ehliyet ruhsat sormuş, adam çıkartıp uzatmış hemen. Komiser sasırmış tabici...
Alkometreyi çıkarıp üfletmiş, adamda zerre alkol yok...
Sasırmış tabi..
"Ya memur bana sizin alkollü olduğunuzu ve ehliyetinizin yanınızda
olmadığını söyledi" demiş.
Bizim uyanık donmuş komisere..
"Siz ona aldırmayın, pek iyi değil galiba.. Birazdan size kırmızı ışıkta
geçtiğimi filan da söyleyebilir"
 
OP
nk83

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.699
Tepki
84.372
Puan
113
Konum
İstanbul
Ameliyat Fıkrası
Yaşlı adam ameliyat olacakmış. Ameliyatı cerrah olan oğlunun yapması için ısrar etmiş. Çok daha uzman olan doktorlar olduğu halde, bu ısrarının nedenini soranlara 'Onun bu ameliyatı çok iyi yapmasını sağlayacak formülü biliyorum' diyormuş.
Ameliyat günü gelmiş, ameliyathaneye giderken oğlunu yanına çağırmış ve şöyle demiş:

- Oğlum, zor olduğunu biliyorum. Bana bir şey olursa sakın üzülme. Zaten gelmeden annenle de konuştuk. Eğer bana bir şey olursa, eşyalarını alıp sizin yanınıza yerleşmesine karar verdik. Seninle ve geliniyle daha mutlu olur. O nedenle rahat ol.


:ne:

NE HALDE
Adamin biri bir gün yolda giderken bir dilenciye rastlar. Dilenciye bir para verir ve al bununla bir sigara alirsin der.
Dilenci
- Beyim ben hiç sigara içmem, der.
Bunun üzerine adam o zaman bir bira icersin der.
Dilenci
- Ben agzima icki koymam, der.
Sen de o zaman bir altili oynarsin.
Dilenci
- Beyim ben hiç kumarda oynamam deyince
Adam o zaman
- Al bu parayi ve bizim eve gel
der. Dilenci neden oldugunu sorar.
Adam
- Karim seni bir gorsun icki ve sigara içmeyen, kumar oynamayan bir adamin hali ne oluyor!...

:cilgindans:

Karne

Karne günüydü.Küçük oğlan okuldan döndü.
Annesi "Karnen nerede?" diye sordu.
Çocuk güldü :
-Arkadaşıma ödünç verdim.Babasını korkutacak...

:ne:

İki deli

Akıl hastanesinden kaçan iki deli, karşıdan gelen bekçiyi görünce, iri gövdeli bir çınarın arkasına saklandılar.
Bekçi, onların ayak seslerini işitmişti. Sordu; "Kim o?"
İçlerinden biri kedi gibi miyavladı.
Bu başarılı miyavlamadan sonra bekçi yürüyüp gidiyordu ki delilerin ayakları altındaki yapraklar hışırdadı.
Bekçi geri dönüp yine seslendi: "Kim var orada?"
İkinci deli cevap verdi; "Öteki kedi"


 
OP
nk83

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.699
Tepki
84.372
Puan
113
Konum
İstanbul
Önlem almak

Cemal ile Temel askerde beraber nöbet tutarlarken, komutanları bir bakmış
Cemalin elinde bir mektup, okuyor.
- N'apıyorsunuz, demiş.
Temel:
- Sevculumden mektup celdi. Okuma yazma pilmem, Cemal okuyo pağa.
- Peki Cemal'in kulaklarındaki pamuk ne?
Temel:
- Mektubu tuymasin diye....

:duymuyorum:


Güzel Dul

Arkadaslari kahvede çapkin erkek havalari yapan Temel e sormuslar :
- Hani sen güzel bir dulla evlenecektin, ne oldu o is?
Temel cevaplamis :
- Kocasinun ölmesinu pekleyrum...


:panter:



Dogum Günü

Çiçekçiye giren adamin kolunda siyriklar, sol gözünde büyük bir morluk vardi.
- Bir düzine kirmizi gül istiyorum, dedi ve hemen ekledi : Karimin dogum günü
için... Tazesinden rica ediyorum.
Çiçekçi :
- Basüstüne, dedi. Hangi gün için?
Adam koluyla gözünü isaret etti :
- Dündü...



Temel ölmüş ve öteki dünyada görevliler listeye bakmışlar. Temel’e:
– “Ya, senin adın listede yok sen bugün ölmeyecektin yanlışlıkla ölmüşsün. Seni tekrar dünyaya göndereceğiz. Ama kurallara gore insan olarak gönderilemezsin. Ancak istediğin bir hayvan olarak dünyaya gönderileceksin. Ne olmak istersin?” Temel biraz düşündükten sonra:
– “Yunus balığı olayım”, demiş. Ve anında yunus balığı olarak dünyaya ışınlanmış. Aradan 3 dakika geçmeden Temel tekrar öteki dünyaya dönmüş. Görevli sormuş:
– “Ne oldu ya? Biz seni şimdi gönderdik niye geldin?” Temel masum bir şekilde cevaplamış:
– “Yüzme bilmiyordum, boğuldum!”

:ne:

Emir Eri Özcan

Askerde komutan emir eri Özcan a seslenmis :
- Çabuk bana bir lazer yazici getirin...
Emir eri Özcan gitmis ve bir askerle geri dönmüs. Komutan :
- Bu ne oglum? Ben senden ne istedim, sen ne getirdin?
Özcan kendinden emin :
- Lazer yazici istediniz ben de getirdim komutanim...
- Nasil yani oglum? Hiçbir sey anlamadim?
- Söyle oluyor komtanim, Bu arkadas Temel. Hem laz hem de er. Ve askerde
görevi yazicilik komtanim... Anlasilmayacak bisey yok yani...




 
OP
nk83

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.699
Tepki
84.372
Puan
113
Konum
İstanbul
Deniz Bitti

Açik denizde geminin kaptani ölünce Karadenizli diyerek Temel i kaptanliga
getirirler... Bir gün, iki gün derken isler iyi gider, fakat üçüncü gün sabaha karsi
gemi karaya oturunca bütün tayfalar :
- Ne ettin de karaya oturttun gemiyi kaptan?..
diye sorunca, Temel cevap verir :
- Pen pisey etmedum... Denuz pitti...


:bestas:

Vampir Temel

Bir gün Fransız, bir Alman ve Temel vampir olmuşlar ve yarışa tutuşmuşlar. En kısa zamanda en çok kan emen birinci olacakmış.
Fransız gitmiş, 3 dakika sonra geri dönmüş, ağzının kenarında kan varmış. Temel ile Alman sormuşlar:
-Anlat bakalım ne yaptın?
-Şu kilisedeki kızın kanını emdim.
Sonra Alman gitmiş, bir dakika sonra dönmüş. Ağzının kenarında kan varmış.
-Ya sen ne yaptın?
-Şuradaki değirmencinin kızının kanını emdim.
Sıra Temel'e gelmiş. Gitmesiyle gelmesi bir olmuş. Yüzünün her tarafı kanlıymış.
-Ne yaptın böyle, kimin kanını emdin?
Temel:
-Şuradaki direği görüyor musunuz?
-Evet.
-İşte ben onu görmedim!

:sevindirikasli:


Göremem

Doktor, akıl hastasına sorar:
- Bir kulağını kesersem ne olur?
- Canım yanar.
- Ya iki kulağını kesersem?
- O zaman iyi göremem.
- Peki ama niçin?
- Niçini var mı canım? iki kulağımı da keserseniz gözlüğümü nereye takarım?..


popcorn.gif



Mısır Patlağı

Bir doktor deli hastanesinde en akıllıyı seçmeye karar verir. ve sonra delileri zıplarken görür. ve onlara sorar; "siz neden zıplıyorsunuz" der.
delilerde " biz mısır patlağıyız. tavada patlıyoruz." derler. fakat bir deli zıplamaz. doktor ona "sen neden zıplamıyorsun" der. delide "çünkü ben tavaya yapıştım"
 
OP
nk83

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.699
Tepki
84.372
Puan
113
Konum
İstanbul
Uçaktaki deliler

Delileri uçağa bindirmişler, bir şehirden ötekine naklediliyorlardı. Ama o kadar çok gürültü yapıyorlardı ki sonunda pilot dayanamadı, uçağı ikinci pilota teslim ederek içeride ne olup bittiğini görmek istedi.

Deliler uçakta hep bir ağızdan bağırıp çağırıyorlardı. Baktı, en başta bir deli, ötekilere uymamış, akıllı uslu oturuyor.
-Sen neden bağırmıyorsun? diye soracak oldu.
Adam:
-Ben bunların öğretmeniyim, diye cevap verdi. Onlar da benim öğrencilerim. Şimdi teneffüsteler, onun için ses çıkartmıyorum.

Pilot, çaresiz yerine döndü. Bir süre geçti. Bir an geldi ki sesler büsbütün kesiliverdi. Pilot:
-Aman ne güzel! diye sevindi. Herhalde kendini öğretmen sanan ötekileri derse almış olsa gerek, diye düşündü.

Ama dakikalar geçiyor arkadan ses seda çıkmıyordu. Pilot biraz daha bekledikten sonra dayanamayıp yine içeri gitti. Bir de ne görsün! Uçağın kapısı açık ve içeride öğretmenden başka kimse yok.

Dehşetle sordu: -Öğrencilerin nerede?
-Ders bitti. Hepsini evlerine gönderdim!


:vecihi:


Temel Kayseride

Bir gün temel kayseriyi cok merak edip kayseriye gider.Kayseriye varinca yuksek bir bina temelin dikkatini ceker ve bakmaya baslar. O sirada uyanik bir kayserili temelin yabanci oldugunu gorur, yanina gelir ve sorar, Nereye bakiyorsun sen? Temel cevap verir ha su pinaya bakayrum. Kayserilide derki o bina benim, kacinci kata baktiysan o kadar para vereceksin bana der. temelde düsünür sonra 5. kata baktim der ve 5 milyon verir. kayserili parayi alip hemen kacar.

Temelde kendi kendine; bide bu kayserililere uyanik derler 13. kata baktim 5. kat parasi verdim enayiye.....

:yeniyıl:



Delil



Adam avukatına giderek dert yanmış:
- Avukat bey, arkadaşıma 100 milyon borç vermiştim. Borcunu inkar ediyor, ödemiyor.
- Elinizde herhangi bir delil, şahit var mı?
- Maalesef yok.
- O zaman size borcu olan 500 milyonu ödemesini istediğiniz bir mektup yazıp gönderin.
- Ama bana sadece 100 milyon borcu var.
- İyi ya. O da size "sana sadece 100 milyon borcum vardı. 500 milyon nereden çıktı ?" diye yazacaktır. Aradığımız delil bu!

:rujsigara:

Zeka

Hasan okula yeni başlamıştı. İlk gün akşam olup da eve dönünce,annesi merakla sordu:
-Ne yaptınız oğlum bugün okulda? Çocuk cevap verdi:
-Bugün pek bir şey yapmadık galiba, çünkü yarın da çağırdılar


:esse:

Sadık

Bir avcı diğerine sordu:
Köpeğinizi satın almak istiyorum ama sadık mıdır?
-Hem de fazlasıyla sadık. Size bu konuda yüzde 100 garanti verebilirim.
-Nasıl bu kadar emin olabilirsiniz?
Şimdiye kadar 5 kere sattım. Her seferinde de geri geldi.

:talya:

24 Saat

Doktor hastasına aylar süren tahlillerin sonuçlarını açıklamaktadır;
-Size bir kötü, bir de daha kötü haberim var... Önce kötü haberi vereyim. Test sonuçlarına göre 24 saatlik ömrünüz kalmış.
Adam yıkılır ve doktora dönüp :
"Hayır olamaz!Fakat, fakat bundan daha kötü ne olabilir?
Doktorun yanıtı kısa olur :
-Dünden beri size ulaşmaya çalışıyorum...





Kopyacı Öğrenci

Bir öğrenci, sınavlarda başarı göstermenin kestirme yolunu bulmuştu.
Bazı zor konuların cevaplarını gömleğinin koluna yazıyor ve sınavda buradan kopya çekiyormuş.
Bir gün fizik sınavından sonra karşılaştığı tarih öğretmeni sordu:
- Nasıl fizik sınavın iyi geçti mi?
Öğrenci üzgün üzgün başını salladı:
- Hayır öğretmeni herhalde kaldım.
- Neden?
- Yanlışlıkla kimya gömleğimi giymişim!
 
OP
nk83

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.699
Tepki
84.372
Puan
113
Konum
İstanbul
Üçüncü köprü ihalesini Japon, Amerikan ve Kayseri'li Türklerden oluşan bir konsorsiyum almış. Köprüyü inşaa etmişler tam açılışın yapılıp kurdelenin kesileceği an köprü büyük bir gürültüyle çökmüş. Japon 'gitti tüm emeklerim mahvoldu kumlarım' diye yakarıp harakiri yapmış.
Amerikalı 'gitti tüm çeliklerim, tonlarca çelik yıkıldı' diyerek çıkartmış tabancasını ve intihar etmiş. Tüm bunları izleyen Kayserili müteahhit de derin bir oh çekerek yanındakilere seslenmiş 'lan iyi ki hiç çimento koymamışım ha, mahvolurdum bunlar gibi.


-kizgin

Kardeş Kavgası



Dul bir adamla dul bir kadın evlenirler. Her ikisinin de önceki evliliklerinden birer çocukları vardır. Evlendikten sonra bir çocukları daha olur.

Çocuklar bir gün bahçede oynarlarken kavgaya tutuşurlar. Evin penceresinden durumu farkeden hanım eşine bağırır:
- Bey yetiş! Çocuklar kavga ediyor.
Adam seslenir:
- Kimle kim kavga ediyor?
Kadın cevap vermiş:
- Seninkiyle benimki bir olmuş bizimkini dövüyorlar.

:gelbenimle:


Kayserilinin biri ölüm döşeğindedir:
Kayserili: Sevgili karım burada mısın?
Eşi: Evet hayatım buradayım.
Kayserili: Sevgili oğlum Mehmet burada mısın?
Mehmet: Evet babacım buradayım.
Kayserili: Oğlum Ahmet ya sen burada mısın?
Ahmet: Evet ben de buradayım.
Kayserili: Güzel kızım sen burada mısın?
Kızı: Evet buradayım babacım.
Kayserili: Allah hepinizin belasını versin. Dükkanda kim duruyor o zaman?

-kizgin


Mazeret


Temel askerliğini yapıyormuş. Bölükte kırk ere izin vermişler. Geç kalırlarsa çadır hapsi var, ancak iyi bir mazeretleri olursa affedilecekler. Kırk kişiden otuz dokuzu da geç kalmış, hep ayni mazeret:
- Atla istasyona celeydum. At catladi, tren kaçtı, geç kaldum.
Derken kırkıncı da tamamlanmış, Temel'e sıra gelmiş.
- Senin de mi atin çatladı, diye sormuşlar.
- Hayır, demiş. Yoldaki otuz dokuz at leşini geçemedum.

:cilgindans:


Deli Fıkrası

Delinin biri tımarhanenin bahçesinde yürürken bakmış başka bir deli ağacın altında oturmuş kahkahalar atıyor.Hemen yanına kosmuş ve sormuş "hey sen niye gülüyorsun öyle?", öbür deli "hiç, ben hep kendi kendime fıkra anlatırım ama bu seferkini hiç duymamıştım".
 
OP
nk83

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.699
Tepki
84.372
Puan
113
Konum
İstanbul
Kurtardım

Delinin birisi bilmeden havuza düşmüş. bunu da bir başka deli görmüş ve onu kurtarmak için havuza atlamış ve kurtarmış. doktarlar daha sona kurtaranı çağırmışlar ve tebrik etmişler ve:
Havuza düşeni çağırda, onunla konuşalım demişler.
Kurtaran deli de:
- Olmaz, onu kurusun diye astım.


crazy.gif



Plan Bozuldu

Akıl hastanesinde deliler bir araya gelip kaçış planı yaparlar. elebaşları planı anlatır :
-Büyük bir kütük bulup ilk önce 1. kapıyı, 2. kapıyı ve daha sonra 3. kapıyı kıracağız ve herkes başının çaresine bakıp kaçacak. sabah olunca bir kütük bulurlar doğruca 1. kapıyı kırarlar, 2. kapıya koşup onu da kırdıktan sonra 3. kapıya yönelirler. 3. kapının açık olduğunu gören elebaşları der ki :
-Arkadaşlar plan bozuldu geri dönün.

:bebecik


Güvence

Temel'in on ikinci oğlunu askere çağırmışlar, ondan önceki on bir tanesi askerde olduğu için Temel itiraz etmiş,
- Söyleyin padişahınıza pena güvenip sağa sola savaş açmasun.


:deli:


Fark

Temel'e sormuşlar,
- Evli kadın ile dul kadın arasında ne fark vardur?
- Tul kadın kocasının nerede olduğuni piliy, evli kadın pilmiy.

:öhööö:

Kayserilinin Dileği

Gözleri kör yanlız ve yoksul bir Kayserili kırlarda başıboş dolanırken bastonuna değen sihirli lambayı alıp içinden Cin çıkarmayı başarmış. Bu isten hayli bıktığı belli olan Cin Kayseriliye şöyle bir baktıktan sonra;

- "Senin hayli isteğin vardır; şimdi sen gözlerin açılsın istersin, zenginlik dilersin, evlenmeyi arzularsın, ama uğraşamam. Sadece bir dileğini yerine getireceğim. Iyi düşün ve ne isteyeceksen iste." demiş. Kayserili biraz düşündükten sonra dileğini söylemiş;

-"Çocuğumun saatlerce altınlarımı saymasını görmek istiyorum"


 
OP
nk83

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.699
Tepki
84.372
Puan
113
Konum
İstanbul
Önlem almak

Cemal ile Temel askerde beraber nöbet tutarlarken, komutanları bir bakmış
Cemalin elinde bir mektup, okuyor.
- N'apıyorsunuz, demiş.
Temel:
- Sevculumden mektup celdi. Okuma yazma pilmem, Cemal okuyo pağa.
- Peki Cemal'in kulaklarındaki pamuk ne?
Temel:
- Mektubu tuymasin diye....

:tskler:


Hasan
İri yarı bir adam kahveye girmiş.
- Hasan cimdur?
- Penum, demiş adamın biri.
Adam bu adamı bir güzel pataklamiş ve yüzünü gözünü kan içinde bırakmış.
Sonrada çekip gitmiş. Adam gittikten sonra dayak yiyen adam başlamış gülmeye. Kahvedekiler şaşırmış ve hemen sormuşlar:
- Ya o kadar dayak yedin, yüzün gözün kan içinde. Ne diye durmuş gülüyorsun
simdi.
- Penum adim Hasan teğul Temel, nasıl kandurdum o enayi adamı ama....

:huhuu:




 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst