“Rahmân ve Rahîm olan Allah (cc) ‘in adiyla. Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. O, rahmândir ve rahîmdir - Ceza gününün sahibidir. (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalniz senden medet umariz. Bize dogru yolu göster. Kendilerine lütuf ve ikramda bulundugun kimselerin yoluna; gazaba ugramislarin ve sapmislarin yoluna degil!” DUALARLA UĞURLANDILAR
T.C. Devletinin Kontralari tarafindan sehid edilen Zehra Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı İzzeddin Yıldım ve Şehid Avcı’nın cenazeleri sabah saat 10.00′da Esenler Ensar Hastanesi’nden alınarak Eyüp Sultan Camii’ne getirildi. Öğle namazına kadar cenazeye katılan binlerce insan dağıtılan cevşenleri okuyarak hatim ve dualar ettiler. Öğle namazını müteakip kılınan Cenaze namazına, Yeni Asya Gazetesi Sahibi Mehmet Kutlular, Patnos Belediye Başkanı İhsan Çelik, Üsküdar Belediye Başkanı Yılmaz Bayat, ailesi, yakınları hemşehrileri ile Anadolunun çeşitli vilayetlerinden İstanbul’a akın akın eden binlerce seveni katıldı.
Cenazı namazında Yıldırım’ın kardeşleri Ali, Şemseddin, Osman, Emin ve Cesim’in yan yana durduğu gözlendi. Diğer katılanlar gibi cenaze töreni boyunca dudaklarından dua eksik etmeyen Yıldırım kardeşlerin metin oldukları gözlendi. Cesetler musalla taşında bekletildiği sırada Yıldırım’ın annesi Zeynep Yıldırım ile Avcı’nın annesi Kudret Avcı oğullarının tabutlarına son bir kez sarılarak hasret giderdiler.
VAKUR VE AĞIRBAŞLI
Cenaze namazının ardından Zehra Eğitim ve Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Zekeriyya Özbek yaptığı konuşmada, İzzeddin Yıldırım’ın düşünce dünyası hakkında bilgiler verdi. Özbek, “Yıldırım; memleketini ve insanları seven ve yüce İslam dini perspektifinde insanlar yetiştirmeyi kendini adamış bir şahsiyettir. Anadolu insanına büyük hizmetler vermiştir. Fakiri fukarayı gözetmiş, ilim öğrenmek isteyen talebelerin yardımına koşmuştur” şeklinde konuştu. Cenaze sırasında yüksek sesle bağırmanın Peygamber Efendimiz’in sünnetine de ters düştüğünü hatırlatan Zekeriya Özbek, törendekileri cenaze kaldırıldığı sırada muhtemel provakasyonlaraın önüne geçmek için slogan atmamaları yönünde uyardı. Törene katılan herkesin bu uyarıya uydukları gözlendi.
Dualarla Eyüp Sultan Camii’nden alınan cenazeler, Eyüp Sultan Mezarlığı’na kadar omuzlarda taşındılar. Mezarlıkta yapılan törenle cenazelerin defnedilmesinin ardından Bediüzzaman Said Nursi’nin kaleme aldığı risalelerden hayat ve ölümle ilgili bölümler okundu.
Tek tanık oradaydı Kaçıranları sadece o gördü
29 Aralık günü Zehra Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı İzzettin Yıldırım’ın Üsküdar’daki evine gelen iki kişiyi gören tek tanık, Faslı doktora öğrencisi Hasan Bakır. Yıldırım’ın evinde kalan Bakır, ‘‘Sizinle gelmeyeceğim’’ diyen ancak arkadaşı Mehmet Şehit Avcı’yla telefonla görüştürülünce gitmeye ikna olan İzzettin Yıldırım’ın yüzünde tedirgin bir ifade olduğunu söylemişti. Daha sonra evden ayrılan ve geri döndüğünde eve kapıyı zorlamaksızın giren kişilerin evi didik didik aradıklarını ifade eden Bakır, Yıldırım’ın telefonla araması üzerine eve gelen kişilere bond tipi çantasını verdiğini de söylemişti.
Törende, ‘taşkınlık yapmayın’ anonsu:
Eyüp Camii’nin önündeki katafalka konulan İzzettin Yıldırım ve Mehmet Şehit Avcı’nın cenazelerinin bulunduğu bölüme, yakınları ve basın mensupları dışında hiç kimse sokulmadı. Törene yaklaşık 5 bin kişi katıldı. İzzettin Yıldırım’ın annesi Zeynep Yıldırım, oğlunun tabutuna sarılarak uzun süre ağladı.
Öğle namazı sonrası caminin içinde, iç ve dış avluda saf tutan binlerce kişi, İzzettin Yıldırım ve Mehmet Şehit Avcı’nın cenaze namazını kıldı.
Namaz sonrası kalabalığı taşkınlık yapılmaması ve sesli tekbir getirilmemesi konusunda uyaran Zehra Vakfı İkinci Başkanı Zekeriya Özbek, Yıldırım ve Avcı için, ‘‘Kaçırıldılar ve şehit edildiler’’ ifadesini kullandı.
Yıldırım ile Avcı’nın cenazeleri, yan yana kazılan kabirlerde defnedildi. 02/şubat/2000
Eli henüz sıcaktı
İzzettin Yıldırım’ın cesedini ilk teşhis edenler, elinin hala sıcak olduğunu ve burnundan kan geldiğini söylediler.
Sehidin cenazesi ebedi yolculuğuna uğurlanırken, ölümüyle ilgili arkada birçok soru işareti bıraktı. Cünkü “Yıldırım’ın ölümü diğerlerinden çok farklı. Bu planlanmış, çok karanlık bir cinayet.” şeklindeki açıklamaları ölümünün üstündeki esrar perdesini daha da kalınlaştırdı.
Alelacele boğulmuş
Elbiseleri üstünde duruyordu. Diğer cesetler gibi gömülmemişti. Alel acele birkaç saat içinde öldürülmüş olduğu izlenimini veriyordu. Son derece sağlıklı olan Yıldırım’ın gördüğü ağır işkenceler sonucu çok zayıfladığını söyleyen taniklar, yaklaşık 85-90 kilo olan Yıldırım’ın, son halinin 65 kilo ancak olduğunu belirttiler
.
VASİYETNAMEMDİR
Aziz Nur Ve gönüldaş Zehra grubu, hepinize selam ve muhabbetler.
Aziz arkadaşlar, hayat ve memat Allah’ın muhyi ve mumit tecellisidir.
Hayat da memat da Allah’ın elindedir. Hayatı bilavasıta, mevti ise vasıtaları kullanarak tecelli ettiriyor.
Size tavsiyem; Müslümanlar arasında daima sulh unsuru olarak yaşayın. Müslümanlar hakkında hüsn-ü zannı esas alın. Rejimin medyası vasıtasıyla atılan çamurlara kulak asmayın. Hayatınız boyunca ilahi kanunların hükümranlığı için çalışın ve çalışanlarla beraber olun. Rûy-i zeminin her tarafındaki Müslümanların dertleriyle dertlenin.
İkinci olarak; Van’da yapımı devam eden Zehra inşaatını, Üstad’ın belki arzu ettiği hedefe vasıta olur ümidiyle başlatmıştık. Bitirmeye gayret edin.
Üçüncü olarak; sağda solda ufak tefek borçlarım çıkarsa onları ödemeye gayret edin. Bursa’daki dükkanda ağabeyimin 2000 markı var. Satılırsa onu da ödeyin. Arta kalan ne varsa Van’daki inşaata verilecek. Neşet’te bir miktar param vardı. O da inşaata verilecek.
T.C. Devletinin Kontralari tarafindan sehid edilen Zehra Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı İzzeddin Yıldım ve Şehid Avcı’nın cenazeleri sabah saat 10.00′da Esenler Ensar Hastanesi’nden alınarak Eyüp Sultan Camii’ne getirildi. Öğle namazına kadar cenazeye katılan binlerce insan dağıtılan cevşenleri okuyarak hatim ve dualar ettiler. Öğle namazını müteakip kılınan Cenaze namazına, Yeni Asya Gazetesi Sahibi Mehmet Kutlular, Patnos Belediye Başkanı İhsan Çelik, Üsküdar Belediye Başkanı Yılmaz Bayat, ailesi, yakınları hemşehrileri ile Anadolunun çeşitli vilayetlerinden İstanbul’a akın akın eden binlerce seveni katıldı.
Cenazı namazında Yıldırım’ın kardeşleri Ali, Şemseddin, Osman, Emin ve Cesim’in yan yana durduğu gözlendi. Diğer katılanlar gibi cenaze töreni boyunca dudaklarından dua eksik etmeyen Yıldırım kardeşlerin metin oldukları gözlendi. Cesetler musalla taşında bekletildiği sırada Yıldırım’ın annesi Zeynep Yıldırım ile Avcı’nın annesi Kudret Avcı oğullarının tabutlarına son bir kez sarılarak hasret giderdiler.
VAKUR VE AĞIRBAŞLI
Cenaze namazının ardından Zehra Eğitim ve Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Zekeriyya Özbek yaptığı konuşmada, İzzeddin Yıldırım’ın düşünce dünyası hakkında bilgiler verdi. Özbek, “Yıldırım; memleketini ve insanları seven ve yüce İslam dini perspektifinde insanlar yetiştirmeyi kendini adamış bir şahsiyettir. Anadolu insanına büyük hizmetler vermiştir. Fakiri fukarayı gözetmiş, ilim öğrenmek isteyen talebelerin yardımına koşmuştur” şeklinde konuştu. Cenaze sırasında yüksek sesle bağırmanın Peygamber Efendimiz’in sünnetine de ters düştüğünü hatırlatan Zekeriya Özbek, törendekileri cenaze kaldırıldığı sırada muhtemel provakasyonlaraın önüne geçmek için slogan atmamaları yönünde uyardı. Törene katılan herkesin bu uyarıya uydukları gözlendi.
Dualarla Eyüp Sultan Camii’nden alınan cenazeler, Eyüp Sultan Mezarlığı’na kadar omuzlarda taşındılar. Mezarlıkta yapılan törenle cenazelerin defnedilmesinin ardından Bediüzzaman Said Nursi’nin kaleme aldığı risalelerden hayat ve ölümle ilgili bölümler okundu.
Tek tanık oradaydı Kaçıranları sadece o gördü
29 Aralık günü Zehra Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı İzzettin Yıldırım’ın Üsküdar’daki evine gelen iki kişiyi gören tek tanık, Faslı doktora öğrencisi Hasan Bakır. Yıldırım’ın evinde kalan Bakır, ‘‘Sizinle gelmeyeceğim’’ diyen ancak arkadaşı Mehmet Şehit Avcı’yla telefonla görüştürülünce gitmeye ikna olan İzzettin Yıldırım’ın yüzünde tedirgin bir ifade olduğunu söylemişti. Daha sonra evden ayrılan ve geri döndüğünde eve kapıyı zorlamaksızın giren kişilerin evi didik didik aradıklarını ifade eden Bakır, Yıldırım’ın telefonla araması üzerine eve gelen kişilere bond tipi çantasını verdiğini de söylemişti.
Törende, ‘taşkınlık yapmayın’ anonsu:
Eyüp Camii’nin önündeki katafalka konulan İzzettin Yıldırım ve Mehmet Şehit Avcı’nın cenazelerinin bulunduğu bölüme, yakınları ve basın mensupları dışında hiç kimse sokulmadı. Törene yaklaşık 5 bin kişi katıldı. İzzettin Yıldırım’ın annesi Zeynep Yıldırım, oğlunun tabutuna sarılarak uzun süre ağladı.
Öğle namazı sonrası caminin içinde, iç ve dış avluda saf tutan binlerce kişi, İzzettin Yıldırım ve Mehmet Şehit Avcı’nın cenaze namazını kıldı.
Namaz sonrası kalabalığı taşkınlık yapılmaması ve sesli tekbir getirilmemesi konusunda uyaran Zehra Vakfı İkinci Başkanı Zekeriya Özbek, Yıldırım ve Avcı için, ‘‘Kaçırıldılar ve şehit edildiler’’ ifadesini kullandı.
Yıldırım ile Avcı’nın cenazeleri, yan yana kazılan kabirlerde defnedildi. 02/şubat/2000
Eli henüz sıcaktı
İzzettin Yıldırım’ın cesedini ilk teşhis edenler, elinin hala sıcak olduğunu ve burnundan kan geldiğini söylediler.
Sehidin cenazesi ebedi yolculuğuna uğurlanırken, ölümüyle ilgili arkada birçok soru işareti bıraktı. Cünkü “Yıldırım’ın ölümü diğerlerinden çok farklı. Bu planlanmış, çok karanlık bir cinayet.” şeklindeki açıklamaları ölümünün üstündeki esrar perdesini daha da kalınlaştırdı.
Alelacele boğulmuş
Elbiseleri üstünde duruyordu. Diğer cesetler gibi gömülmemişti. Alel acele birkaç saat içinde öldürülmüş olduğu izlenimini veriyordu. Son derece sağlıklı olan Yıldırım’ın gördüğü ağır işkenceler sonucu çok zayıfladığını söyleyen taniklar, yaklaşık 85-90 kilo olan Yıldırım’ın, son halinin 65 kilo ancak olduğunu belirttiler
.
VASİYETNAMEMDİR
Aziz Nur Ve gönüldaş Zehra grubu, hepinize selam ve muhabbetler.
Aziz arkadaşlar, hayat ve memat Allah’ın muhyi ve mumit tecellisidir.
Hayat da memat da Allah’ın elindedir. Hayatı bilavasıta, mevti ise vasıtaları kullanarak tecelli ettiriyor.
Size tavsiyem; Müslümanlar arasında daima sulh unsuru olarak yaşayın. Müslümanlar hakkında hüsn-ü zannı esas alın. Rejimin medyası vasıtasıyla atılan çamurlara kulak asmayın. Hayatınız boyunca ilahi kanunların hükümranlığı için çalışın ve çalışanlarla beraber olun. Rûy-i zeminin her tarafındaki Müslümanların dertleriyle dertlenin.
İkinci olarak; Van’da yapımı devam eden Zehra inşaatını, Üstad’ın belki arzu ettiği hedefe vasıta olur ümidiyle başlatmıştık. Bitirmeye gayret edin.
Üçüncü olarak; sağda solda ufak tefek borçlarım çıkarsa onları ödemeye gayret edin. Bursa’daki dükkanda ağabeyimin 2000 markı var. Satılırsa onu da ödeyin. Arta kalan ne varsa Van’daki inşaata verilecek. Neşet’te bir miktar param vardı. O da inşaata verilecek.