E
esmanur
Misafir
Kelimenin tam ve kâmil manasıyla azamet ve büyüklük sahibi olan Allahu zülcelâl, Rahman’dır; yarattıklarına acıyandır. İnsan, kulluk görevini yerine getirirken şaşırabileceği, bütün donanımlarına rağmen aciz kalabileceği için merhamet sahibi Allah, ona bir de kılavuz göndermiştir. Bu kılavuz ilk peygamberden başlamak üzere gönderilen sahife ve kitaplardır. İnsana şu dünya hayatını nasıl geçirmesi gerektiğini göstermek üzere gönderilen son kılavuz ise, Son Peygamber Muhammed (a.s.) ile gönderilen Kur’an’dır. Kur’an’ın bu özelliğini anlatan âyetin (İsrâ suresi.9) meâli ise şöyledir:
“Şüphesiz ki bu Kur’an, insanları en doğru ve en sağlam yola iletir ve salih amel işleyen müminlere büyük bir ecir olduğunu müjdeler.”Kur’an’ın içinde bulunan gerçekleri ve insanlık için nasıl bir kurtuluş reçetesi ve kılavuzu olduğunu Allah Resûlü (s.a.v) meâlen şöyle açıklamıştır:
“Muhakkak ki ileride karanlık gece parçaları gibi fitneler olacak."
Allah’ın Resûlü ondan kurtuluş nasıl olur? denildi. O buyurdu ki: "Yüce Allah’ın kitabı...
Onda sizden öncekilerin haberleri, sizden sonrakilerin haberleri ve sizinle ilgili hükümler vardır. O bir eğlence vasıtası değildir. Hak ile bâtılı ayıran bir kelâmdır. Onu kibirlenerek terk edenin Allah belini kırar. Kim doğru yolu ondan başkasından ararsa Allah onu sapıklığa düşürür. O Allah’ın sağlam ipidir. Ve apaçık nurudur. Hikmet dolu Kur’an’dır. Doğru yoldur. Nefsânî arzuların sapıtmamasına, görüşlerin dağılmamasına yegâne sebep odur. Âlimler ona doymaz, Allah’tan korkarak günah işlemekten çekinenler, ondan usanmazlar. Onun ilmini bilen ileri gider, onunla amel eden sevap kazanır. Onunla hükmeden adalet eder. Ona sımsıkı sarılan doğru yolu bulur.”
(Ahmed bin Hanbel, Müsned,1,91, Elmalılı M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili. (Sadeleştirilmiş baskısı)1,223)
Eğer Allah’ın kelimelerini yazmak üzere, dünyadaki bütün ağaçlar, kalem olsaydı ve denizlere de yedi deniz daha katılıp bütün onlar da mürekkep olsaydı, bunlar tükenir yine de Allah’ın sözleri tükenmezdi. Allah, öyle azîz, öyle hakîmdir." (Lokman sûresi, 27)
“Şüphesiz ki bu Kur’an, insanları en doğru ve en sağlam yola iletir ve salih amel işleyen müminlere büyük bir ecir olduğunu müjdeler.”Kur’an’ın içinde bulunan gerçekleri ve insanlık için nasıl bir kurtuluş reçetesi ve kılavuzu olduğunu Allah Resûlü (s.a.v) meâlen şöyle açıklamıştır:
“Muhakkak ki ileride karanlık gece parçaları gibi fitneler olacak."
Allah’ın Resûlü ondan kurtuluş nasıl olur? denildi. O buyurdu ki: "Yüce Allah’ın kitabı...
Onda sizden öncekilerin haberleri, sizden sonrakilerin haberleri ve sizinle ilgili hükümler vardır. O bir eğlence vasıtası değildir. Hak ile bâtılı ayıran bir kelâmdır. Onu kibirlenerek terk edenin Allah belini kırar. Kim doğru yolu ondan başkasından ararsa Allah onu sapıklığa düşürür. O Allah’ın sağlam ipidir. Ve apaçık nurudur. Hikmet dolu Kur’an’dır. Doğru yoldur. Nefsânî arzuların sapıtmamasına, görüşlerin dağılmamasına yegâne sebep odur. Âlimler ona doymaz, Allah’tan korkarak günah işlemekten çekinenler, ondan usanmazlar. Onun ilmini bilen ileri gider, onunla amel eden sevap kazanır. Onunla hükmeden adalet eder. Ona sımsıkı sarılan doğru yolu bulur.”
(Ahmed bin Hanbel, Müsned,1,91, Elmalılı M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili. (Sadeleştirilmiş baskısı)1,223)
Eğer Allah’ın kelimelerini yazmak üzere, dünyadaki bütün ağaçlar, kalem olsaydı ve denizlere de yedi deniz daha katılıp bütün onlar da mürekkep olsaydı, bunlar tükenir yine de Allah’ın sözleri tükenmezdi. Allah, öyle azîz, öyle hakîmdir." (Lokman sûresi, 27)