Aslı Oktay
Daimi Üye
KIYAMET SURESİ
Rahman Rahim olan Allahın adıyla
1- Hayır, kalkış (kıyamet) gününe and ederim.
2- Ve yine hayır; kendini kınayıp duran nefse de and ederim.
3- İnsan, onun kemiklerini Bizim kesin olarak biraraya getirmeyeceğimizi mi sanıyor?
4- Evet; onun parmak uçlarını dahi derleyip-(yeniden) düzene koymaya güç yetirenleriz.
5- Ancak insan, önündeki (sonsuz geleceği)ni de fücurla sürdürmek ister.
6- Kıyamet günü ne zamanmış diye sorar.
7- Ama göz kamaşıp da kaydığı,
8- Ay karardığı,
9- Güneş ve ay birleştirildiği zaman;
10- İnsan o gün: Kaçış nereye? der.
11- Hayır, sığınacak herhangi bir yer yok.
12- O gün, sonunda varılıp karar kılınacak yer (müstakar) yalnızca Rabbinin katıdır.
13- İnsana o gün, önceden takdim ettikleri ve erteledikleri şeylerle haber verilir.
14- Hayır; insan, kendi nefsine karşı bir basirettir.
15- Kendi mazeretlerini ortaya atsa bile.
16- Onu (Kuranı, kavrayıp belletmek için) aceleye kapılıp dilini onunla hareket ettirip-durma.
17- Şüphesiz, onu (kalbinde) toplamak ve onu (sana) okutmak Bize ait (bir iş)tir.
18- Şu halde, Biz onu okuduğumuz zaman, sen de onun okunuşunu izle.
19- Sonra muhakkak onu açıklamak Bize ait (bir iş)tir.
20- Hayır; siz çarçabuk geçmekte olanı (dünyayı) seviyorsunuz.
21- Ve ahireti terk edip-bırakıyorsunuz.
22- O gün yüzler ışıl ışıl parlar.
23- Rablerine bakıp-durur.
24- O gün, öyle yüzler vardır ki kararmış-ekşimiştir.
25- Kendisine, beli büken işlerin yapılacağını anlamaktadır.
26- Hayır; can, köprücük kemiğine gelip dayandığı zaman,
27- Son müdahaleyi yapacak kim denir.
28- Artık gerçekten, kendisi de bir ayrılık olduğunu anlamıştır.
29- (Ölüm korkusundan) Ayaklar birbirine dolaştığında;
30- O gün sevk, yalnızca Rabbinedir.
31- Fakat o, ne doğrulamış ne de namaz kılmıştı.
32- Ancak o, yalanlamış ve yüz çevirmişti.
33- Sonra çalım satarak yakınlarına gitmişti.
34- Sen buna müstahaksın, dahasına müstahaksın.
35- Yine müstahaksın, dahasına da müstahaksın.
36- İnsan, kendi başına ve sorumsuz bırakılacağını mı sanıyor?
37- Kendisi, akıtılan meniden bir damla su değil miydi?
38- Sonra bir alak (embriyo) oldu, derken (Allah, onu) yarattı ve bir düzen içinde biçim verdi.
39- Böylece ondan, erkek ve dişi olmak üzere çift kıldı.
40- (Öyleyse Allah,) Ölüleri diriltmeye güç yetiren değil midir?
Rahman Rahim olan Allahın adıyla
1- Hayır, kalkış (kıyamet) gününe and ederim.
2- Ve yine hayır; kendini kınayıp duran nefse de and ederim.
3- İnsan, onun kemiklerini Bizim kesin olarak biraraya getirmeyeceğimizi mi sanıyor?
4- Evet; onun parmak uçlarını dahi derleyip-(yeniden) düzene koymaya güç yetirenleriz.
5- Ancak insan, önündeki (sonsuz geleceği)ni de fücurla sürdürmek ister.
6- Kıyamet günü ne zamanmış diye sorar.
7- Ama göz kamaşıp da kaydığı,
8- Ay karardığı,
9- Güneş ve ay birleştirildiği zaman;
10- İnsan o gün: Kaçış nereye? der.
11- Hayır, sığınacak herhangi bir yer yok.
12- O gün, sonunda varılıp karar kılınacak yer (müstakar) yalnızca Rabbinin katıdır.
13- İnsana o gün, önceden takdim ettikleri ve erteledikleri şeylerle haber verilir.
14- Hayır; insan, kendi nefsine karşı bir basirettir.
15- Kendi mazeretlerini ortaya atsa bile.
16- Onu (Kuranı, kavrayıp belletmek için) aceleye kapılıp dilini onunla hareket ettirip-durma.
17- Şüphesiz, onu (kalbinde) toplamak ve onu (sana) okutmak Bize ait (bir iş)tir.
18- Şu halde, Biz onu okuduğumuz zaman, sen de onun okunuşunu izle.
19- Sonra muhakkak onu açıklamak Bize ait (bir iş)tir.
20- Hayır; siz çarçabuk geçmekte olanı (dünyayı) seviyorsunuz.
21- Ve ahireti terk edip-bırakıyorsunuz.
22- O gün yüzler ışıl ışıl parlar.
23- Rablerine bakıp-durur.
24- O gün, öyle yüzler vardır ki kararmış-ekşimiştir.
25- Kendisine, beli büken işlerin yapılacağını anlamaktadır.
26- Hayır; can, köprücük kemiğine gelip dayandığı zaman,
27- Son müdahaleyi yapacak kim denir.
28- Artık gerçekten, kendisi de bir ayrılık olduğunu anlamıştır.
29- (Ölüm korkusundan) Ayaklar birbirine dolaştığında;
30- O gün sevk, yalnızca Rabbinedir.
31- Fakat o, ne doğrulamış ne de namaz kılmıştı.
32- Ancak o, yalanlamış ve yüz çevirmişti.
33- Sonra çalım satarak yakınlarına gitmişti.
34- Sen buna müstahaksın, dahasına müstahaksın.
35- Yine müstahaksın, dahasına da müstahaksın.
36- İnsan, kendi başına ve sorumsuz bırakılacağını mı sanıyor?
37- Kendisi, akıtılan meniden bir damla su değil miydi?
38- Sonra bir alak (embriyo) oldu, derken (Allah, onu) yarattı ve bir düzen içinde biçim verdi.
39- Böylece ondan, erkek ve dişi olmak üzere çift kıldı.
40- (Öyleyse Allah,) Ölüleri diriltmeye güç yetiren değil midir?