Kıyamet Suresi Meali

Aslı Oktay

Daimi Üye
Katılım
30 Haziran 2011
Mesajlar
12.839
Tepki
19.334
Puan
113
Yaş
34
Konum
İstanbul
KIYAMET SURESİ
Rahman Rahim olan Allah’ın adıyla

1- Hayır, kalkış (kıyamet) gününe and ederim.

2- Ve yine hayır; kendini kınayıp duran nefse de and ederim.

3- İnsan, onun kemiklerini Bizim kesin olarak biraraya getirmeyeceğimizi mi sanıyor?

4- Evet; onun parmak uçlarını dahi derleyip-(yeniden) düzene koymaya güç yetirenleriz.

5- Ancak insan, önündeki (sonsuz geleceği)ni de ‘fücurla sürdürmek ister.’

6- “Kıyamet günü ne zamanmış” diye sorar.

7- Ama göz ‘kamaşıp da kaydığı,’

8- Ay karardığı,

9- Güneş ve ay birleştirildiği zaman;

10- İnsan o gün: “Kaçış nereye?” der.

11- Hayır, sığınacak herhangi bir yer yok.

12- O gün, ‘sonunda varılıp karar kılınacak yer (müstakar)’ yalnızca Rabbinin katıdır.

13- İnsana o gün, önceden takdim ettikleri ve erteledikleri şeylerle haber verilir.

14- Hayır; insan, kendi nefsine karşı bir basirettir.

15- Kendi mazeretlerini ortaya atsa bile.

16- Onu (Kur’an’ı, kavrayıp belletmek için) aceleye kapılıp dilini onunla hareket ettirip-durma.

17- Şüphesiz, onu (kalbinde) toplamak ve onu (sana) okutmak Bize ait (bir iş)tir.

18- Şu halde, Biz onu okuduğumuz zaman, sen de onun okunuşunu izle.

19- Sonra muhakkak onu açıklamak Bize ait (bir iş)tir.

20- Hayır; siz çarçabuk geçmekte olanı (dünyayı) seviyorsunuz.

21- Ve ahireti terk edip-bırakıyorsunuz.

22- O gün yüzler ışıl ışıl parlar.

23- Rablerine bakıp-durur.

24- O gün, öyle yüzler vardır ki kararmış-ekşimiştir.

25- Kendisine, beli büken işlerin yapılacağını anlamaktadır.

26- Hayır; can, köprücük kemiğine gelip dayandığı zaman,

27- “Son müdahaleyi yapacak kim” denir.

28- Artık gerçekten, kendisi de bir ayrılık olduğunu anlamıştır.

29- (Ölüm korkusundan) Ayaklar birbirine dolaştığında;

30- O gün sevk, yalnızca Rabbinedir.

31- Fakat o, ne doğrulamış ne de namaz kılmıştı.

32- Ancak o, yalanlamış ve yüz çevirmişti.

33- Sonra çalım satarak yakınlarına gitmişti.

34- Sen buna müstahaksın, dahasına müstahaksın.

35- Yine müstahaksın, dahasına da müstahaksın.

36- İnsan, ‘kendi başına ve sorumsuz’ bırakılacağını mı sanıyor?

37- Kendisi, akıtılan meniden bir damla su değil miydi?

38- Sonra bir alak (embriyo) oldu, derken (Allah, onu) yarattı ve bir ‘düzen içinde biçim verdi.’

39- Böylece ondan, erkek ve dişi olmak üzere çift kıldı.

40- (Öyleyse Allah,) Ölüleri diriltmeye güç yetiren değil midir?
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst