5 Aralık Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının verilişinin yıl dönümü nedeniyle düzenlediği “Kadın, Cumhuriyet ve Atatürk” konulu panel dün gerçekleşti. Kocaeli Yüksek Öğrenim Derneği(KYÖD)Sosyal Tesisleri’nde gerçekleşen panele konuşmacı olarak KOÜ Hukuk Fakültesi eski Dekanı Prof. Dr. Zehra Gönül Balkır katıldı.
KADININ STATÜSÜ ARTMALI
Panel öncesinde açılış konuşması yapan Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Kocaeli Şubesi Başkanı Şenel Albayrak Taras Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının verilişinin 78’inci yıl dönümünün kutlandığını söyleyerek, “Toplumda, kadın haklarının geldiği nokta çağdaşlığın en önemli göstergelerinden biridir. Bu hakların sadece yasalaştırılması değil, uygulanabiliyor olması çok önemlidir. Kadınlarımızın toplumsal statüsünün artarak, hayatın her alanında, özgürce aktif olarak katılması sağlanmalıdır. Cinsiyet eşitsizliğinin yaşanmadığı bir toplumda kız çocuklarının hiçbir ayrıma tabi olmadan iyi bir eğitim almaları gerekmektedir.”dedi.
ATATÜRK SAYESİNDE BURADAYIZ
Dernek başkanının ardından söz alan Prof. Dr. Balkır kadının geçmişte ve günümüzdeki yeri hakkında konuşma yaparak, “Bugün Atatürk’ün gerçekleştirdiği devrimler sonucunda buradayız. Bu devrimlerde Atatürk’ün Selanik gibi aydın bir yerde yetişmiş ve o kültürü benimsemiş olmasının çok büyük etkisi var. Geçmiş dönemlerde kadınların vatandaş olduğunu bile kabul etmeyen milletvekilleri vardı. Cumhuriyetin temelleri böyle bir ortamda atıldı. Mustafa Kemal Atatürk 1916’larda kadın erkek eşitliğine ihtiyaç olduğunu gördü. Planlarını sırasıyla uygulamaya koydu” açıklamasında bulundu.
ATATÜRK’ÜN İDEOLOJİSİ
Atatürk’ün bu kadar geniş düşünen bir beyne sahip olmasını okuduğu kitapların çokluğuna bağlayan Balkır, “Çağdaş bir toplumun oluşması için gerekenleri sadece aklında saklayarak devlet politikası haline getirdi. 1923 ve 1938 yılları arasında yapılan devrimler Atatürk’ün kendi ideolojinin bir parçasıdır. Ekonomik, sosyal ve kültürel değerlerin yeniden inşa edilmesinde gerektiğinde zor kullanmaktan çekinmemiştir. Atatürk için diktatörlük söylemleri ve çok partili yönetim istemediği yönünde iddialar da zaman zaman olmuştur. Çok partili demokrasi denemeleri başarısız olduğu için kabul etmemiştir. Çok partili demokrasiye en çok destekleyen kişi Atatürk’tür” diye konuştu.
KADININ STATÜSÜ ARTMALI
Panel öncesinde açılış konuşması yapan Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Kocaeli Şubesi Başkanı Şenel Albayrak Taras Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının verilişinin 78’inci yıl dönümünün kutlandığını söyleyerek, “Toplumda, kadın haklarının geldiği nokta çağdaşlığın en önemli göstergelerinden biridir. Bu hakların sadece yasalaştırılması değil, uygulanabiliyor olması çok önemlidir. Kadınlarımızın toplumsal statüsünün artarak, hayatın her alanında, özgürce aktif olarak katılması sağlanmalıdır. Cinsiyet eşitsizliğinin yaşanmadığı bir toplumda kız çocuklarının hiçbir ayrıma tabi olmadan iyi bir eğitim almaları gerekmektedir.”dedi.
ATATÜRK SAYESİNDE BURADAYIZ
Dernek başkanının ardından söz alan Prof. Dr. Balkır kadının geçmişte ve günümüzdeki yeri hakkında konuşma yaparak, “Bugün Atatürk’ün gerçekleştirdiği devrimler sonucunda buradayız. Bu devrimlerde Atatürk’ün Selanik gibi aydın bir yerde yetişmiş ve o kültürü benimsemiş olmasının çok büyük etkisi var. Geçmiş dönemlerde kadınların vatandaş olduğunu bile kabul etmeyen milletvekilleri vardı. Cumhuriyetin temelleri böyle bir ortamda atıldı. Mustafa Kemal Atatürk 1916’larda kadın erkek eşitliğine ihtiyaç olduğunu gördü. Planlarını sırasıyla uygulamaya koydu” açıklamasında bulundu.
ATATÜRK’ÜN İDEOLOJİSİ
Atatürk’ün bu kadar geniş düşünen bir beyne sahip olmasını okuduğu kitapların çokluğuna bağlayan Balkır, “Çağdaş bir toplumun oluşması için gerekenleri sadece aklında saklayarak devlet politikası haline getirdi. 1923 ve 1938 yılları arasında yapılan devrimler Atatürk’ün kendi ideolojinin bir parçasıdır. Ekonomik, sosyal ve kültürel değerlerin yeniden inşa edilmesinde gerektiğinde zor kullanmaktan çekinmemiştir. Atatürk için diktatörlük söylemleri ve çok partili yönetim istemediği yönünde iddialar da zaman zaman olmuştur. Çok partili demokrasi denemeleri başarısız olduğu için kabul etmemiştir. Çok partili demokrasiye en çok destekleyen kişi Atatürk’tür” diye konuştu.