Kadın İnfertilitesi

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113


Yumurtalıklardan kaynaklanan problemler

Normal koşullarda her öncü yumurtalardan biri gelişip büyüyerek çatlar ve yumurtlama (ovulasyon ) oluşur. Yumurtlamanın olmaması adet düzensizlikleri ve infertilitenin en önemli nedenlerindendir. Adet görüldüğü halde yumurtlama olmayabilir. Polikistik yumurtalık sendromu ve endometriozis gibi hastalıklar yumurtlamayı bozabilir. Beyinden salgılanan prolaktin ve TSH hormonlarındaki düzensizlikler de yumurtlamanın bozulmasına neden olur. Yumurtlamanın olmadığı saptanırsa öncelikle yumurtlamayı uyarıcı ilaçlar kullanılır ve bu tedavi sonucunda %80 kadında yumurtlama gerçekleştirilebilir.

Tüplere ait problemler
Yaklaşık infertilite nedenlerinin %35’ini oluşturur. Daha önce geçirilmiş üreme organı enfeksiyonları, tüberküloz, batın içi operasyonlar (dış gebelik, sezaryen, apendisit op vb) tüplerin etrafında ve içinde yapışıklıklara neden olarak tüplerin fonksiyonunun bozulmasına neden olabilir. Tüplerin açıklığı HSG denen radyolojik yöntemle saptanabilir. Bu yöntem bir tanı metodu olmasına rağmen bazen radyoopak maddenin basınçla geçişi sonrası mukus tıkaçları açılabilir ve kendiliğinden gebelikler oluşabilir. İleri derecede hasara uğramış tüplerde gebelik şansı oldukça az olup bu durumda uygun tedavi tüp bebek yöntemidir.


Rahim kaynaklı problemler
Rahimin yapısal problemleri doğuştan ya da sonradan gelişen problemler olabilir. Embriyonun tutunup gelişmesini sürdürebilmesi için endometrium denen rahim zarının uygun olması yeterli kalınlıkta olması gerekir. Polip, myom, rahimiçi yapışıklılar gibi durumlar embriyonun yerleşmesini engellerler. Rahim içi problemleri en iyi histeroskopi denen yöntemle tanınıp tedavi edilebilir.
Rahim kaynaklı problemler
Rahimin yapısal problemleri doğuştan ya da sonradan gelişen problemler olabilir. Embriyonun tutunup gelişmesini sürdürebilmesi için endometrium denen rahim zarının uygun olması yeterli kalınlıkta olması gerekir. Polip, myom, rahimiçi yapışıklılar gibi durumlar embriyonun yerleşmesini engellerler. Rahim içi problemleri en iyi histeroskopi denen yöntemle tanınıp tedavi edilebilir.

Rahim ağzı problemleri
Rahim ağzı salgısında, sperm yüzeyinde, seminal sıvıda ya da bu sayılan yapıların hepsinde spermleri öldüren ya da hareketsiz kılan salgılar(antikorlar) bulunabilir. Bu durumda en basit tedavi aşılama olarak adlandırılan yıkanmış, hazırlanmış, yoğunlaştırılmış spermlerin doğrudan rahim içine verilmesidir. 35 yaş altında 4 kez, 35 yaş üzerinde 2 aşılama uygulandığı halde gebelik elde edilemiyorsa tüp bebek ve mikroenjeksiyon gibi yöntemlere geçmek gerekir.
Karın zarını ilgilendiren problemler
Enfeksiyon, geçirilmiş operasyon ve endometriozis karın zarında yapışıklık oluşturabilir ve yumurtanın tüpler tarafından tutulmasını bozabilir. Laparoskopi denen endoskopik yöntemle bu yapışıklıkların hem tanısı hem de tedavisi yapılabilir.

Açıklanamayan infertilite
Yapılan tüm testlere rağmen infertilite sebebinin belirlenemediği durumlardır. Bu durumda yumurtlamayı uyarıcı tedaviler ve aşılama uygulanabilir fakat başarı şansı düşüktür. Mikroenjeksiyon tüp bebek yöntemleri gebelik şansını arttırır. Açıklanamayan infertilite durumunda infertilite süresi uzadıkça gebelik şansı azalır. Bu nedenle bebeği olmayan çiftlerde bütün testler normal bile olsa tedavi basamakları zaman geçirmeden uygulanmalıdır.
Yaş faktörü
Gebelik için en uygun yaş 20-30 yaşları arasıdır. Normal koşullarda korunmayan çiftin 1 yıl sonunda hamile kalma şansı %80, 2. yılda %10, 3. yılda %1,2, 4.yılda %0,6 dır. Kadın yaşı ilerledikçe hamile kalma ihtimali azalır. Özellikle 40 yaşından sonra hamilelik şansı ileri derecede azalır. Adetler düzenli olsa bile hamilelik ihtimali %10’un altına iner.Bunda yumurtalık kapasitesinin azalması, yumurta kalitesinin azalması ve endometriumun embriyoyu tutucu özelliklerinin azalması etkendir. Gebelik oluştuğunda da ileri anne yaşına bağlı olarak kromozom anomalileri ve düşük riski artar.
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst