1 Mayıs İşçi Bayramı'nda Eskişehir'i ağırlayan Fenerbahçe, müthiş tempolu başladığı maçta rakibine göz açtırmadı, 24 dakikada Alex ve Özer'le iki farkı buldu. Gol yememe serisini 8 maça çıkaran 'Kadıköy işçileri' için dubleye 3 final kaldı
Maçı kazanırken şampiyonluğa giden yolda 'yakışıklı' bir oyun sergilemek isteyen Fenerbahçe bunu Eskişehir karşısında sahaya koyunca, bir engeli daha aşarak 'kumandayı' elinde tuttu. Önce ev sahibini rahatlatan gollere bakalım. 13'te bir serbest vuruşta Alex yılların özlemini gidererek Ivesa'yı avladı. 24'te Özer sağ kanattan zorladı. Son gücüyle yapabildiği vuruşu Ivesa içeri tokatlayınca fark ikiye çıktı. Ligin sonu geldikçe şaibe iddiaları moda oluyor. Ivesa tartışılacaksa bir de Fenerbahçe'nin özellikle ilk yarıdaki oyununa göz atmakta fayda var. 34'te Alex'in net vuruşunu Ivesa kornere çeldi. 1 dakika sonra Özer'in vuruşunu bloke etti. 39'da F.Bahçe'nin bol paslı kombinasyonunda son Mehmet vurdu, Ivesa kornere çıkardı. 47'de Selçuk vurdu, Ivesa'da kaldı. 52'de Alex'in pasında teke tek kaldığı Özer'in ayağına yatarak engel oldu. Bu kadar açık veren bir defans bloğunda iki gol yiyen Ivesa belki tartışılır ama tezahüratlarını 'şampiyonluk şarkılarına' çeviren Fenerbahçe'nin dün geceki futbolunun taraftarını memnun ettiği bir gerçek.
FİNAL BAŞKENT'TE...
Ne Daum her zamanki seçimlerinde bir farklılık sergiledi, ne de sahadaki isimler gereken dışında bir şey yapmadı. Bu da gereken 3 puanı haneye yazdı. Eksikler yok mu? Var elbette. Golcüsü yine gole hasret. Sol kanat ani rakip bindirmelerde yine açık veriyor. Ancak bunlar zaten sezon başından beri yaşananlar, fark yok. Artıların başında sürekli oynama moralini cebine koyan Selçuk'un Emre ile iyi 'partner' olduğu ki, bu orta sahaya güç katıyor. Bursa'dan gelen skor sonrası sezonun finali Fenerbahçe açısından Başkent'e geldi. Bu final aşılırsa Kadıköy'e de tur sahnesi kalır. Ancak önce elbette final... Öyle de bir final ki, çok önceden başlayan kaos ortamıyla Ankara belli ki çok hareketli olacak.
Maçı kazanırken şampiyonluğa giden yolda 'yakışıklı' bir oyun sergilemek isteyen Fenerbahçe bunu Eskişehir karşısında sahaya koyunca, bir engeli daha aşarak 'kumandayı' elinde tuttu. Önce ev sahibini rahatlatan gollere bakalım. 13'te bir serbest vuruşta Alex yılların özlemini gidererek Ivesa'yı avladı. 24'te Özer sağ kanattan zorladı. Son gücüyle yapabildiği vuruşu Ivesa içeri tokatlayınca fark ikiye çıktı. Ligin sonu geldikçe şaibe iddiaları moda oluyor. Ivesa tartışılacaksa bir de Fenerbahçe'nin özellikle ilk yarıdaki oyununa göz atmakta fayda var. 34'te Alex'in net vuruşunu Ivesa kornere çeldi. 1 dakika sonra Özer'in vuruşunu bloke etti. 39'da F.Bahçe'nin bol paslı kombinasyonunda son Mehmet vurdu, Ivesa kornere çıkardı. 47'de Selçuk vurdu, Ivesa'da kaldı. 52'de Alex'in pasında teke tek kaldığı Özer'in ayağına yatarak engel oldu. Bu kadar açık veren bir defans bloğunda iki gol yiyen Ivesa belki tartışılır ama tezahüratlarını 'şampiyonluk şarkılarına' çeviren Fenerbahçe'nin dün geceki futbolunun taraftarını memnun ettiği bir gerçek.
FİNAL BAŞKENT'TE...
Ne Daum her zamanki seçimlerinde bir farklılık sergiledi, ne de sahadaki isimler gereken dışında bir şey yapmadı. Bu da gereken 3 puanı haneye yazdı. Eksikler yok mu? Var elbette. Golcüsü yine gole hasret. Sol kanat ani rakip bindirmelerde yine açık veriyor. Ancak bunlar zaten sezon başından beri yaşananlar, fark yok. Artıların başında sürekli oynama moralini cebine koyan Selçuk'un Emre ile iyi 'partner' olduğu ki, bu orta sahaya güç katıyor. Bursa'dan gelen skor sonrası sezonun finali Fenerbahçe açısından Başkent'e geldi. Bu final aşılırsa Kadıköy'e de tur sahnesi kalır. Ancak önce elbette final... Öyle de bir final ki, çok önceden başlayan kaos ortamıyla Ankara belli ki çok hareketli olacak.