Julia Roberts

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.721
Tepki
84.356
Puan
113
Konum
İstanbul

juliarobertsp.jpg


Julia Roberts

Julia Roberts (d.Julia Fiona Roberts, 28 Ekim 1967, Georgia, ABD), Oscarlı ABD'li oyuncu. Betty Lou Bredemus ve Walter Grady Roberts'ın en küçük çocuğudur. 140 milyon dolarlık servetiyle Hollywood'un en zengin aktristidir. Yıllık 62 milyon dolarlık kazancıyla da yılda en çok kazanan J. Roberts, Mona Lisa Smile Filmiyle aldığı 25 milyon dolarlık ücretle de sinema tarihinin en yüksek ücretli kadın oyuncusu olmaya hak kazanmıştır. Aynı zamanda Unfabulous dizisiyle ünlenen Emma Roberts'ın da halasıdır.

Julia Roberts, ilk olarak günışığını 28 Ekim 1967'de gördü. İrlanda asıllı bir ailenin kızı olarak Atlanta, Georgia'da doğdu; ama Georgia'nın küçük bir kasabası olan Smyrna'da, annesi Betty-Lou ve babası Walter ile birlikte büyüdü. Annesi oyuncu ve kilise sekreteri; babası ise elektrik süpürgesi satıcısı, yazar ve oyuncuydu. Julia, üç kardeşin en küçüğü; abisi Eric ve ablası Lisa vardır.

Julia trajik bir çocukluk dönemi geçirdi.Yalnızca dört yaşındayken, mali güçlükler yüzünden annesiyle babası ayrıldı.Babası Walter on altı yaşındaki oğlu Eric'le birlikte Atlanta'ya geri taşınmaya karar verirken, Betty-Lou iki kızıyla birlikte Smyrna'da kaldı.Julia on yaşındayken, Mart 1978'de, babası kanserden öldü.Okulda, çocuklar kalın gözlüğü ve büyük ağzı yüzünden onunla alay ettiler.O, büyük ağzını kabullendi ve ağzını markası yapmaya karar verdi.Kontakt lens kullanarak, kalın gözlüğüyle sakladığı ela gözlerini ortaya çıkardı.Julia, uzun olduğunu hiç saklamayı denemedi.Boyu, onu daha mükemmel yapıyordu.

Kariyeri

İlk Yıllar ve İlk Oscar Adaylığı (1986–1989)

İlk zamanlarda, Julia, vejeteryan olmayı planladı ve oyunculukla az ilgilendi.Campbell Lisesi'nden mezun olduktan sonra, New York'ta tiyatro okuluna gitmek için ablası ve abisine katıldı.Oyunculuğa kapılmadan önce, Baskin-Robbins ve Athlete’s Foot'ta çalıştı.Sonra, modellik şirketi "Click" 'le sözleşme imzaladı ve oyuculuğa hazır abisi Eric'in, Julia'nın "Blood Red" 'deki ilk film rolüyle ortaya çıkartana kadar, onlarla kaldı.Film iyi gitmedi; ama Hollywood'da insanlar onu konuşmaya başladı.1988'de Mystic Pizza'da bir pizza garsonunu oynadı ve sonra da Liam Neeson ile birlikte Satisfaction'da oynadı.Julia ve Liam arasında kameranın arkasında sıcaklaşan işler başladı.Bir yıl sonra, Steel Magnolias'ta o zamanki nişanlısı, Dylan McDermott, karşısında oynadı."Steel Magnolias" 'tan hemen önce, Julia hastalandı ve film çekimleri başladığında yeni iyileşiyordu.Bu durum, yönetmen Herbert Ross'un oyunculuğu hakkında kötü şeyler söylemesini, çoğunlukla da insanlar karşısında söylemesini durdurmadı; ama Julia Oscar adayı olunca, Ross sustu.

Julia Roberts, 1987. Pretty Woman ve Sutherland (1990–1992)
Bir yıl sonra, tüm Dünya'nın "Pretty Woman" 'ı olduğunda birdenbire büyük bir star oldu.Aniden, herkes onu ister oldu.Gazeteler her gün onun hakkında yazdı ve tüm dünya onun hakkında konuştu.Bu ilgi onun için zordu.Zayıfladı; uyuşturucu kullandığı ve anoreksiye yakalandığı dedikoduları yayıldı.

Kiefer Sutherland ile tanıştığında bu durumdan kurtuluşu gelmişti.Sutherland, Flatliners'teki rol arkadaşıydı.Karısından ayrıldı ve Julia'ya taşındı.Bu skandal gerçekti ve yılın ilişkisi başladı.Ağustos 1990'da, Julia ve Kiefer nişanlandıklarını duyurdular ve ekimde Kiefer, Julia'nın sol omzuna çince "Sonsuz aşk" dövmesi verdi.Düğünlerini 14 Haziran 1991 tarihine ayarladılar.Rüya, Julia'nın Kiefer'ı striptizci Amanda Rice'la cinsel ilişkisini gördüğünde bitti.Düğün iptal edildi ve Julia İrlanda'ya giderek komforu aradı.Bu arada, "Sleeping with the Enemy" Amerika'da büyük bir başarıyla açılışını yaptı.

1991'de, Julia ara vermeye karar verdi.İki uzun yıl boyunca, "The Player" (1992) filmindeki küçük rolü ile tamamen büyük ekrandan uzak durdu ve herkes şunu soruyordu: "Pretty Woman nereye gitti?".

Patlama ve Duraklama (1993–1999)
1993'te, büyük bir patlamayla geri döndü.John Grisham'ın romanın uyarlanan "The Pelican Brief" filminde Darby Shaw rolünü oynadı.Bu film, Julia için bir geridönüştü ve sinemalarda çok iyi bir başarı elde etti.Film çekimleri sırasında (Haziran '93), Julia kendinden on yaş büyük yerel şarkıcı Lyle Lovett'la evlenerek herkesi şaşırttı.Birlikte rahibe "Evet." demek için giderken, Julia yalınayak ve makyajsızdı.

İki yıl sonra, Mart 1995'te, çift ayrıldıklarını duyurdular.Evliliklerinin 21 ayından sonra ayrıldılar; ama onlar hala iyi arkadaşlardır.

Gelecek yıllar boyunca, Julia'nın filmleri büyük bir başarı yakalayamadı ve kariyerinin bittiği dedikoduları dolaşmaya başladı.O sıralarda "yeni Julia Roberts" 'tan konuşuldu ve rakipleri arasında Sandra Bullock, Julia Ormond ve Julianne Moore vardı.Ama 1997 yazında, "Conspiracy Theory" ve "My Best Friend's Wedding" filmleriyle herkesi susturdu.O, uzun saçı ve yüzünde gülümsemesiyle, halkın istediği gibi geri döndü.

"Stepmom" filminin '98 Yılbaşı galasında Julia yeni bir adamla geldi.Bu adam, Law and Order dizisinden Benjamin Bratt'ti.Onların dört yıllık çıkmaları boyunca, evlilik ve bebek konuşmaları tutarlıydı; ama Julia, durumlarından memnun olduklarını ve hiçbirşeyde acele etmek istemediğini söyledi.

Oscar ve Ayrılık (2000–2001)
2000'de, Steven Soderbergh yönetmenliğinde bir aşk macerasının çekimlerine başladı: "Erin Brockovich".Bu film, Soderbergh ile çalıştığı ilk film olmuştur (Erin Brockovich, Full Frontal, Ocean’s 11 ve Ocean’s 12).Bu filmle, 2001 Altın Küre ödülünü kazanmıştır.

Bir ay sonra, Benjamin Bratt, "Erin Brockovich" filmindeki rolüyle Oscar kazandığında son kez Julia'nın yanındaydı.Kabul Konuşmasında, beş dakika boyunca sahneden tanıştığı herkese teşekkür etti ve "Burayı seviyorum!" diye bağırdı."Dünyayı seviyorum, çok mutluyum, teşekkür ederim!" diyerek konuşmasını bitirdi.

2001 Haziran'ın sonuna doğru, Julia ve Benjamin ayrıldıklarını duyurdular."Nazik ve duygusal bir son" olarak ilişkilerini böyle anlatmıştır.

Evlilik ve İkizler (2002–2004)
Oscar kazandıktan sonra, Julia yavaşladı; kendi yaşamına odaklanırken "Full Frontal" ve "Confessions of a Dangerous Mind" gibi filmlerde küçük rollerde oynadı."The Mexican" filminin çekimleri sırasında kameraman Daniel Moder'la tanıştı ve yakın arkadaş oldular.Uzun zaman boyunca, aşk spekülasyonları oldu, Aralık 2001'de "Ocean's Eleven" filminin galasında, çiftin ilk resmi fotoğrafı çekildi.Julia, yeni sarışın bakışıyla, sevinçli ve mutlu görünüyordu.

Çift, Julia'nın New Mexico'daki büyük çiftliğinde, 4 Temmuz 2002'de, Bağımsızlık Günü'nde, gece yarısı töreniyle evlendi.Düğünden sonraki ilk röpartajında, Julia Danny'i "adamlar arasından adam, bencil olmayan ve tümüyle kuşatılmış" olarak tanımladı.Temmuz 2004'te, evlilikten iki yıl sonra, Julia ve Danny ilk çocuklarını beklediklerini duyurdular.Çocuklarının doğumundan sonra, Julia hiçbir şeyi planlamıyordu.
Alıntıdır...

  • Julia Roberts, Rett sendromu denen ve 2 ila 6 yaş arasındaki kızlarda görülen öldürücü bir hastalığın çaresinin bulunması çalışmalarına sürekli destek veriyor.
  • People Dergisinin "En Güzel 50" listesinde yer aldı. (2000) Shakespeare in Love'daki başrolü reddetti.
  • Empire dergisinin "Tüm Zamanların En İyi 100 Film Yıldızı" listesinde 66. oldu (Ekim 97)
  • Okul bandosunda klarnet çalıyordu.
  • People Dergisinin "Dünyanın En Güzel 50 İnsanı" listesine girdi. (1991, 1990)
  • Batman ve Robin'deki Poison Ivy rolü için düşünülmüştü.
  • Julia bir solak.
  • Bir defasında All My Children filmi için seçmelere katıldı ama kabul edilmedi.
  • Asıl ismi Julie'yi Julia olarak değiştirdi çünkü SAG kartı için yaptığı başvuruda Julie Roberts adına başka bir aktrisin olduğu görüldü.
  • Sharon Stone'un Temel İçgüdü'deki rolü önce ona teklif edildi ama o rolü reddetti. (1992)

Ödüllerinden Bazıları
1989: Altın Küre: En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu, Steel Magnolias
1990: Altın Küre: Bir Sinema Filminde En İyi Kadın Oyuncu (komedi ya da müzikal), Pretty Woman
1991: ShoWest: Yılın Kadın Oyuncusu
1998: Halkın Tercihi: Bir Sinema Filminde En İyi Kadın Oyuncu
1998: ShoWest: Yılın Uluslararası Yıldızı
1998: Blockbuster Entertainment: Favori Kadın Oyuncu (komedi), My Best Friend's Wedding
1998: Blockbuster Entertainment, Favori Kadın Oyuncu (suspense), Conspleriracy Theory
1999: Blockbuster Entertainment, Favori Kadın Oyuncu (Drama), Stepmom
2000: Halkın Tercihi: Favori Kadın Oyuncu
2001 - Oscar - En İyi kadın Oyuncu: Erin Brockovich

Filmleri

Eat Pray Love (2010)

Valentine's Day (2010)

Duplicity (2009)
Fireflies in the Garden (2008)
Charlie Wilson's War (2007)
Ocean's Twelve (2004)
Closer (2004)
Confessions of a Dangerous Mind (2002)
Mona Lisa Smile (2002)
Full Frontal (2002)
America's Sweethearts (2001)
Ocean's Eleven (2001)
The Mexican (2001)
Erin Brockovich (2000)
Notting Hill (1999)
Runaway Bride (1999)
Stepmom (1998)
My Best Friend's Wedding (1997)
Conspiracy Theory (1997)
Michael Collins (1996)
Everyone Says I Love You (1996)
Something to Talk About (1995)
The Pelican Brief (1993)
Hook (1991)
Pretty Woman (1990)
Flatliners (1990)
Seslendirme
The Ant Bully (2006)
Charlotte's Web (2006)

juliarobertspa468x633tf.jpg

17028102.jpg

75028982.jpg

22309790.jpg

juliarobertsx.jpg


O zaman gel ve kucağıma otur

Karşımda Hollywood’un en pahalı yıldızı Julia Roberts oturuyor.

Az sonra CNN Türk için 5 dakika sürecek bir röportaj yapacağız. Röportaj öncesinde “Süre tamamlanınca yanınıza gelip birlikte iki üç saniyelik bir görüntü alabilir miyiz?” diye soruyorum. Sağına bakıyor kahve fincanları, bardaklar, su şişeleri; soluna bakıyor aydınlatma perdesi ve spotlar. “Yer yok, ama o zaman gelip kucağıma oturursun” deyip gülüyor. Röportaj bitiyor. Yüzüne bakıyorum. “Haydi gel kucağıma otur” sözünü yineliyor. Yanına ilişiyorum, görüntü alınıyor. Öğleden sonra bu kez yuvarlak masada birkaç yabancı gazeteciyle yazılı basın için 20 dakikalık bir röportaj yapacağız. Julia Roberts geliyor, beni görüyor ve diğerlerine dönerek “Bu meslektaşınız sabah büyük bir fırsatı kaçırdı. Kucağıma oturmasını teklif ettim, oturmadı” diyor. Sonrasında keyifli bir söyleşiye başlıyoruz.

* Elizabeth Gilbert’ın “Ye, Dua et, Sev” kitabı çok ses getirdi, beyazperdeye uyarlandı ve siz de başrolü üstlendiniz. Peki rol teklifi gelmeden önce bu kitabı okumuş muydunuz?

- Piyasaya çıktığı an aldım hem de... Bir çırpıda okudum ves sonra en az iki düzine daha alıp yakın dostlarıma hediye ettim.

* “Ye, Dua et, Sev” neden beyazperdeye aktarılacak kadar başarılı bir kitap oldu sizce?

- ınsanın zaman bulup kendisini sorgulaması ve bir arayış içine girme cesareti göstermesi ilginç bir konu. Sanırım ailesi ve çocuğu olanlar için bu konular daha da önemli, çünkü hissettiklerinizi onlara da aşılayabilirsiniz.

* Sezen felsefeniz ne peki?

- Ben “Kendi sorununu kendin çöz” kültüründen geldim. Yani ailem bana bunu aşıladı. Onun için hayatımda “Kıpırda ve sil baştan yap” seçeneğini uygularım genelde...

* Siz de filmde canlandırdığınız Liz karakteri gibi boşluğa itildiniz mi hiç? Pes etme durumuna geldiniz mi?

- Evet ama onunla aynı yoğunlukta değil. Liz’inki derin bir kriz ve onun yaşadıklarını anlıyor, saygı duyuyorum. Benim de başımdan daha hafif bir kriz geçmişti. “Sleeping with the Enemy” ve “Dying Young”dan sonra beni çekecek, heyecanlandıracak bir senaryonun gelmemesi, iki yılımın işsiz ve avare geçmesine neden oldu. O dönemde ciddi bir boşluk hissettim; ta ki Alan Pakula’dan “The Pelican Brief” için teklif alıncaya kadar.

JAVIER GERÇEKTEN HARİKA BİR İNSAN

* Elizabeth Gilbert’ı şahsen tanıdınız mı?

- Kaçınılmazdı. Canlandıracağım karakter eğer yaşıyorsa mutlaka karşı karşıya gelmek gerektiğine inanırım. Çok akıllı, cesur ve kararlı bir kadın. Ama doğal olarak da karmaşık. Üstlendiğim zor rolle onu onurlandırmaya çalıştım.

* Rol arkadaşınız Javier Bardem için ne diyeceksiniz?

- Harika bir insan, olağanüstü bir oyuncu ve tam bir profesyonel.

* Yemek yemek, dua etmek ve sevmek. Üçünden hangisini tercih edersiniz?

- Sanırım biri olmadan diğerleri de olmaz. Üçünün birbiriyle bağlantısı var.

* Yemekten söz edersek, sabahın 08.00’inde işkembe yemek nasıl bir duygu?

- Sabahları tıkındığımız doğru. Hatta şükran Günü sahnesinin çekiminde sabah 07.30’da hindi yedik. Ama işkembeyi ben değil Luca Spaghetti yedi ve herkese benim de yediğimi ilan etti. şakaydı.

* İtalya’daki çekimlerde rol gereği de olsa inanılmaz yemek yiyorsunuz.

- Daha önce de İtalya’da bulundum. ıtalyan mutfağını seviyorum. Makarna, pizza çok güzel, hele dondurmalarına deliriyorum.

* Kilo aldınız mı?

- İtalya’da 6 kilo aldım ama Hindistan’da aldığım o kiloları çabucak verdim. Sıcaktan fazla yemek yiyemedik.

MADDİ DEĞERİMİ BEN BİZMİYORUM

* Türk mutfağını tanıyormusunuz?

- Türk mutfağını bilmiyorum ama Los Angeles’ta eşim Danny Moder ile Yunan lokantalarına gidiyoruz. Sanırım iki ülke mutfakları birbirine çok benziyormuş. Gerçekten tatmak isterim.

* Evinizde bir sebze bahçeniz varmış. Yemek yapıyor musunuz?

- Ben organik beslenme hastasıyım. Bunu çocuklarım için yapıyorum. ınsanın kendi yetiştirdiği ürünler daha lezzetli ve sağlıklı oluyor. Yemek yapmayı da severim bu arada...

* Tanrıya inanıyor musunuz?

- şöyle söyleyeyim; yukarıda bir güç var.

* Aşram’daki meditasyonlar nasıldı?

- Huzur verici...

* Hollywood’un en pahalı oyuncusu olmanın sıkıntıları var mı?

- Değeri ben biçmiyorum ki... Ben profesyonelim; senaryo gelir, okurum, sonra menajerlerim devreye girer. Bugün ben, yarın bir başkası en pahalı oyuncu olabilir. Hollywood’un kendine göre kuralları vardır ve herkes bu kurallara saygı gösterir.

EN KISA SÜREDE TÜRK YEMEKLERİNİ TADACAĞIM

* Sarışın Julia’mı yoksa kumral Julia’mı?

- Şu anki halimi seviyorum.

* “Pretty Woman”dan bu yana mesleğinizdeki en kökten değişiklik?

- O zamanlar çok gençtim, zamanla olgunlaştım. Daha doğrusu “Erin Brockovich”le kendimi aştım.

* Oscar kazandığınızda attığınız çığlıkları anımsıyor musunuz?

- Ödül anonsundan sonraki hiçbir şeyi hatırlamıyordum. Ertesi gün kendimi ekranda görünce “Aman Tanrım, bu ben miyim?” diyerek tekrar çığlık attım.

* Gelecek için hayalleriniz?

- Bence yenilik aramaktansa elindekileri iyi kullanmak, onları beslemek ve geliştirmek çok daha sağlıklı. Çok şükür mutlu bir ailem, çocuklarım var. Dostlarımla dayanışmam harika... Başka ne isterim ki?

* Son söz?

- Türk yemeklerini en kısa zamanda tadacağım. Bu da benim sözüm.

ÇOK SERT BİR ANNEYİM

* Filmde “Çocuk yapmak surata dövme yapmak gibidir” deniyor.

- Çocuk sahibi olmak şaka değil, ciddi bir karar. Çocuklar annelerini 24 saat bağlayıp meşgul edebiliyorlar. Dolayısıyla çok doğru bir söz.

* Sizin de üç çocuğunuz var. Nasıl bir annesiniz peki?

- Çok sert ve katı... Ama inanın abartmam. Eninde sonunda onların çocuk olduğunu algılar ve buna göre davranmaya çalışırım.
Hürriyet
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst