Jean Auguste Dominique İngres - Tabloları
- Konbuyu başlatanKristen Stewart
- Başlangıç tarihi
- Konunun Bağlantısını Kopyala Konunun Bağlantısını Kopyala
OP
Kristen Stewart
Daimi Üye
- Thread Starter
- #2
Jean Auguste Dominique Ingres, Fransız Ressamı (1780-1867).
Montauban'da doğan Ingres, bir tahta oymacısının oğludur. Çocukken resimle müzik arasında karar verememişti, iki konuda da çok yetenekliydi. Dört yaşında da Toulouse Orkestrası'na Kemancı olmuştu Doğum Bilinen ilk desenini dokuz yaşındayken yapmış. Sonunda resim sanatını seçti, ama kemandan hiç bir zaman vazgeçmedi. (Fransızca'da, bir boş zaman uğraşını belirten «İngres'in Kemanı» deyimi buradan gelir.)
1797'de Paris'e yerleşti ve büyük neo-klasik ressam David'in öğrencisi oldu. 1801'de Roma Büyük Ödülünü kazandı. İtalya'ya, Floransa'ya yaptığı bir yolculuk sırasında ilkel ressamları ve Raffaello'yu keşfetti; Toskana manzaraları birçok Desenine esin kaynağı oldu.
1824'te Louis XIII'ün Adağı adlı eseri büyük başarı kazandı ve Ingres Paris'e döndü, orada büyük övgü ve saygı gördü. Sonra Roma'daki Fransa Akademisi müdürlüğüne atandı. İtalya'dan dönüşünde sarayın ve ileri gelenlerin resmî portre Ressamı oldu. Kendi deyimiyle son günlerine kadar çalışmasını «öğrenmek için» sürdürdü.
Bu resim ustası sağlığında büyük bir une KAVUŞTU ama estetik Amaçları pek anlaşılamadı. 1.806 Salonu'na yoladığı tablolar''gotik''sayılıp küçümsendi, yirmi otuz yıl sonra ise akademizmle suçlandı. Estitüden meslektaşlarıyla durmadan fikir tartışmalarına giren bu Güneyli ressamın Tutkulu karakteri kendini betimlediği portrelere yansır.
David'in atelyesine girdi. Rafaello'ya Fransız ve Flaman primitif ressamlara ve yunan sanatına ilgi duydu. 1801'de Roma Büyük Ödülünü kazandı; Roma Fransız okulu bir süre için ödeneksiz kaldığından italyaya ancak 1806'da gidebildi.Bu arada desenler ve kitap resimleri yaparak geçmini sağladı ve ilk portre siparişlerini aldı. O zamanlar bir Fransız vilayeti olan Roma, İmparatorluğun ikinci Başkenti olarak kabul ediliyordu.
1825'Te enstitüye seçilince, Ingres bir stüdyo açtı. Öğrencilerine''Rafaello ile yunanlılar işte tek yol onlar''diyor ve onlara Homeros'un tanrılaştırılması adlı tablosuyla ortaya koyduğu örneği Salik veriyordu. Paris'e dönünce gerçekleştirilmesi bir işkenceye dönüşen portre siparişleri Ingres'in elini kolunu bağladı.
İngres'in öğrencileri üzerindeki etkisiyle klasik resimde yenilik hareketi başladı. Puvis de Chavannes, M. Denis aynı zamandada Degas, Gauguin hatta Renoir sağlam yapılı ve kafaya hitap eden bu sanattan esinlendiler.
Bazı Eserleri
Tahtında Oturan Napolyon l, Mösyö ve Madam Riviere ve Kızları, Madam de Senonnes, Din Kurbanı Symphorien, Oidipus ve SFENKS, Büyük Odalık, Türk Hamamı.
Montauban'da doğan Ingres, bir tahta oymacısının oğludur. Çocukken resimle müzik arasında karar verememişti, iki konuda da çok yetenekliydi. Dört yaşında da Toulouse Orkestrası'na Kemancı olmuştu Doğum Bilinen ilk desenini dokuz yaşındayken yapmış. Sonunda resim sanatını seçti, ama kemandan hiç bir zaman vazgeçmedi. (Fransızca'da, bir boş zaman uğraşını belirten «İngres'in Kemanı» deyimi buradan gelir.)
1797'de Paris'e yerleşti ve büyük neo-klasik ressam David'in öğrencisi oldu. 1801'de Roma Büyük Ödülünü kazandı. İtalya'ya, Floransa'ya yaptığı bir yolculuk sırasında ilkel ressamları ve Raffaello'yu keşfetti; Toskana manzaraları birçok Desenine esin kaynağı oldu.
1824'te Louis XIII'ün Adağı adlı eseri büyük başarı kazandı ve Ingres Paris'e döndü, orada büyük övgü ve saygı gördü. Sonra Roma'daki Fransa Akademisi müdürlüğüne atandı. İtalya'dan dönüşünde sarayın ve ileri gelenlerin resmî portre Ressamı oldu. Kendi deyimiyle son günlerine kadar çalışmasını «öğrenmek için» sürdürdü.
Bu resim ustası sağlığında büyük bir une KAVUŞTU ama estetik Amaçları pek anlaşılamadı. 1.806 Salonu'na yoladığı tablolar''gotik''sayılıp küçümsendi, yirmi otuz yıl sonra ise akademizmle suçlandı. Estitüden meslektaşlarıyla durmadan fikir tartışmalarına giren bu Güneyli ressamın Tutkulu karakteri kendini betimlediği portrelere yansır.
David'in atelyesine girdi. Rafaello'ya Fransız ve Flaman primitif ressamlara ve yunan sanatına ilgi duydu. 1801'de Roma Büyük Ödülünü kazandı; Roma Fransız okulu bir süre için ödeneksiz kaldığından italyaya ancak 1806'da gidebildi.Bu arada desenler ve kitap resimleri yaparak geçmini sağladı ve ilk portre siparişlerini aldı. O zamanlar bir Fransız vilayeti olan Roma, İmparatorluğun ikinci Başkenti olarak kabul ediliyordu.
1825'Te enstitüye seçilince, Ingres bir stüdyo açtı. Öğrencilerine''Rafaello ile yunanlılar işte tek yol onlar''diyor ve onlara Homeros'un tanrılaştırılması adlı tablosuyla ortaya koyduğu örneği Salik veriyordu. Paris'e dönünce gerçekleştirilmesi bir işkenceye dönüşen portre siparişleri Ingres'in elini kolunu bağladı.
İngres'in öğrencileri üzerindeki etkisiyle klasik resimde yenilik hareketi başladı. Puvis de Chavannes, M. Denis aynı zamandada Degas, Gauguin hatta Renoir sağlam yapılı ve kafaya hitap eden bu sanattan esinlendiler.
Bazı Eserleri
Tahtında Oturan Napolyon l, Mösyö ve Madam Riviere ve Kızları, Madam de Senonnes, Din Kurbanı Symphorien, Oidipus ve SFENKS, Büyük Odalık, Türk Hamamı.
