İstanbul Film Festivali başladı

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.857
Tepki
49.341
Puan
113
Yaş
39
Konum
Çıkmaz Sokak
istanbul_film_festivali.jpg


İKSV tarafından düzenlenen 29. Uluslararası İstanbul Film Festivali, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayında yapılan açılış töreniyle başladı.
ntvmsnbc ve Ajanslar
Güncelleme: 00:39 TSİ 03 Nisan. 2010 Cumartesi
İSTANBUL - İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nca (İKSV), Akbank sponsorluğunda düzenlenen 29. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nin açılış töreni, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda yapıldı.

Sunuculuğunu Ceyda Düvenci ile Yetkin Dikinciler'in üstlendiği ve NTV'den canlı yayımlanan törende konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, bu yıl festivalin ve İKSV'nin büyük anıtlarından birini yitirerek yola çıktığını ifade ederek, ''Şakir Eczacıbaşı belki maddi olarak aramızda yok ama şuralarda bir yerlerde bizleri görüyor. Festival başarılı geçerse bir yerlerde bizi alkışlayacaktır'' dedi.

Şakir Eczacıbaşı gibi Halit Refiğ, Zeki Ökten ve Yücel Çakmaklı'nın da bir yerlerde kendilerini alkışladığını kaydeden Günay, ''Bakan olmanın bir hayli zorlukları var ama güzel tarafları da var. Her hafta bir kez İstanbul'a gelme fırsatı sunuyor. Ama sanmayın Boğaz'da yemek yediğimi ya da Topkapı Sarayı'nda gezindiğimi. Örneğin bugün beş etkinliğe katıldım'' diye konuştu.

Türkiye'nin kültür ve sanat mekanı açısından eksikliği olduğunu herkesin bildiğini belirten Günay, ''İstanbul'un Emek Sineması'nın yok olmaması, AKM'nin bir an önce İstanbul'un kültür yaşamına dönmesi, Ayazağa'nın bir biçimde tamamlanması, 20 milyonluk İstanbul'un Paris, Londra, Moskova ve Berlin'le yarışacak kültür ve sanat mekanlarına kavuşması gerçekten bizim de istediğimiz bir şey'' dedi.


Bu sırada bir grup genç, salonda borazan çalıp bildiri dağıtarak, Emek Sineması'nın kapatılmasını protesto etti. Görevlilerin gençleri salondan çıkarmasının ardından konuşmasına devam eden Günay, ''Bu güzel enstrümanlar bilenlerin elinde ne güzel sesler çıkarırlar'' diye tepkisini dile getirdi.

GÜNAY: ÜLKEM ADINA TEŞEKKÜR EDİYORUM
Türk sinemasının son yıllarda başarılara imza attığını anımsatan Günay, geçen yıl yönetmen Nuri Bilge Ceylan ile dünyanın önünde gurur duyulduğunu, yönetmen Yeşim Ustaoğlu'nun ardından Türkiye'nin bu yıl da yönetmen Semih Kaplanoğlu ile 45 yıl sonra Berlin'de Altın Ayı ödülünü aldığını kaydetti. Günay, ''Onları bütün kalbimle kutluyorum ve ülkem adına teşekkür ediyorum'' dedi.

Günay, Bakanlık olarak yeni sinema yapımına ve sinemanın bir adım daha öne gitmesine katkı yapmaya çalıştıklarını belirtti.

İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı da festivalin 1982 yazında bir film haftası olarak izleyicisiyle buluşmasından ve 1989'da bugünkü adını almasından bu yana geçen süre içinde büyük atılımlar gerçekleştirildiğini söyledi.

Festivalin bugün özgün programında gösterilen filmlerin niteliği ve çeşitliliğiyle olduğu kadar, uluslararası film endüstrisinin nabzını tutan yenilikçi yaklaşımıyla da ülkedeki öncü konumunu koruduğunu kaydeden Eczacıbaşı, festivalin Avrupa'nın önde gelen film festivalleri arasında yer aldığını vurguladı.


Eczacıbaşı, bu yıl Beyoğlu, Nişantaşı ve Kadıköy'de toplam yedi sinema salonunda gösterimler gerçekleştirileceğini belirterek, şöyle konuştu:

EMEK SİNEMASI'NIN GERİ KAZANDIRILACAĞINI UMUYORUZ
''Festivale 28 yıl ev sahipliği yapan, Beyoğlu ve festivalle özdeşleşmiş Emek Sineması'nın bu yıl festival sinemaları arasında bulunamayışı bizi çok üzüyor. Sinemaseverlerin gönlündeki özel yeriyle kültür birikimimizin önemli simgelerinden biri olan Emek Sineması'nın en kısa sürede yenilenerek mevcut 863 koltuğu ve aynı konumuyla kentimizin kültür sanat yaşamına geri kazandırılacağını umuyor ve bekliyoruz.''

Festivalde bu yıl 22 bölümde 52 ülke sinemasından 243 yönetmenin filminin gösterileceğini ifade eden Eczacıbaşı, seanslarda yönetmen ve oyuncuların katılımıyla sunuşlar gerçekleştirileceğini, atölye çalışmaları, panel ve seminerler düzenleneceğini anlattı.


İLK KEZ ŞAKİR ECZACIBAŞI'NIN BULUNMADIĞI BİR TÖRENLE AÇILDI
İstanbul Film Festivalinin ilk kez Şakir Eczacıbaşı'nın bulunmadığı bir törenle açıldığını dile getiren Eczacıbaşı, Türkiye'nin kültür ve sanat yaşamına büyük katkılarda bulunan ve vakfın yönetim kurulu başkanlığını 16 yıl sürdüren Şakir Eczacıbaşı'nın sinemaya sevgi ve tutkuyla bağlı olduğunu kaydetti. Bülent Eczacıbaşı, Şakir Eczacıbaşı'nın, İstanbul Sinema Günleri'nin festivale dönüşmesine öncülük ederek, bu festivalin kurucuları arasında yer aldığını anımsattı. Eczacıbaşı, vakfın yönetim kurulunun, sinema sanatıyla adeta bütünleşen kişiliğinin gelecek nesiller tarafından tanınmasını sağlamak ve her yıl anmak amacıyla İstanbul Film Festivali Altın Lale Ödül'ünün Şakir Eczacıbaşı adına verilmesini kararlaştırdığını anlattı.

Festival sponsoru Akbank'ın Genel Müdürü Ziya Akkurt da sinemanın evrensel bir sanat olarak ülkeler arasındaki sınırları ortadan kaldırdığını belirterek, sinemanın tüm insanlığı ortak bir duygu etrafında buluşturmayı başardığını söyledi.

Ufuk açmayı, farklı bakış açıları sunmayı misyon edinen bir kurum olarak altı yıldır İstanbul Film Festivali'ne sponsor olduklarını belirten Akkurt, Şakir Eczacıbaşı'nı da saygı ve şükranla andığını kaydetti.

Törende Fatih Erkoç ve Kerem Görsev, özel bir programla geceye renk kattı.

SİNEMA ONUR ÖDÜLLERİ VERİLDİ
Festival sponsoru Akbank ve festivalin diğer destekçilerine İKSV tarafından teşekkür plaketi verildi. Törende, Türk sinemasına yıllar boyu emek veren kurgucu Mevlüt Koçak, yönetmen Feyzi Tuna ve sinema sanatçısı Kadir İnanır'a, festivalin ''Sinema Onur Ödülleri'' takdim edildi.

Ödülünü sinema sanatçısı Fatma Girik'ten alan Feyzi Tuna, Haziran ayında meslekte 48'inci yılını dolduracağını belirterek, ''Bu zamana kadar hiç ödül almadım. Bu, benim ilk ödülüm. Ama ben bunu tek başıma yapmadım. Senaryo yazarı, görüntü yönetmeni, ışıkçı, kurgucu, sanat yönetmeni gibi filmin sonunda isimleri hızla akan çalışanlar olmasaydı, bu ödülü de alamazdım'' diye konuştu. Fatma Girik de meslekte 53 yılı doldurduğunu ifade ederek, gözünün hep merhum Şakir Eczacıbaşı'nı aradığını kaydetti. Festivalin çok güzel bir etkinlik olduğunu vurgulayan Girik, ''Ama küçük bir kırgınlığımı anlatmak istiyorum. Hiç mi bu sene onur ödülü verilecek bir kadın sanatçımız yoktu?'' diye sordu.

ÖDÜLÜ ONURLU VE GÜZEL İNSANLARA ADIYORUM
Ödülünü sanatçı Zuhal Olcay'ın elinden alan Kadir İnanır da 29 yıldır bitmez tükenmez enerjisiyle Türk sanatını ve kültürünü dünyayla buluşturan İKSV'ye teşekkür etti. İnanır ''Ödülü, 41 yıldır oynadığım filmlerde yarattığım karakterler aracılığıyla beni kalplerine alan ve sonsuzca ödüllendiren yoksul, onurlu ve güzel insanlara adıyorum'' dedi.

Törende, İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı tarafından İtalyan sinemasının önde gelen isimlerinden, yönetmen, senaryo yazarı ve oyuncu Marco Bellocchio'ya da festivalin ''Yaşam Boyu Başarı Ödülü'' sunuldu.

KENDİMİ AİLE İÇİNDE GİBİ HİSSETTİM
Bellocchio, İKSV'ye teşekkür ederek, duygularını, ''Ödül almak her zaman çok güzel. Mutlu olmamın çifte nedeni var. İlk kez İstanbul'a geliyorum. Bugüne kadar İstanbul'un güzelliklerini hep sinemada ve kitaplarda görmüştüm. Yarın gezme fırsatım olacak ve şehri daha yakından tanıyacağım. Tek kelime Türkçe anlamıyorum ama kendimi aile içinde gibi hissettim. Herkesi kendime gayet yakın buldum'' sözleriyle dile getirdi.

Törenin ardından, Radu Mihaileanu'nun Fransa'da gişe rekorları kıran filmi ''Paris'te Son Konser'' gösterildi. Filmin başrol oyuncusu Alexei Guskov da gösterim öncesinde konukları selamladı.
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst