Özellikle dilsiz ve ağır biçimde duyma kaybı olan kimselerin iletişimde kullandıkları kendine özgü, görsel olarak algılanan doğal dil sistemi, işaret dili olarak tanımlanmaktadır. İşaret dili sağır ve dilsizlerce haptik anlamı (hareket ve dokunma) el temasıyla algılayarak kullanılıyorsa, buna taktil işaret dili denir.
İşaret dili, mimik ve ağzın görünüşüyle mesela sessiz konuşulan kelimelerle ya da hecelerle bağlantılı olarak ve daha çok vücudun şekliyle oluşan bağlamda her şeyden önce ellerle oluşturulan toplam işaretlerden (el kol hareketleri) meydana gelir.
Tarihçesi
Amerikalı Valeri Sutton 15 yaşındayken 1966 yılında kişisel notları için bir sistem geliştirdi. Bu kişisel sistemi bale koreografilerini not etmek için geliştirmişti. Valeri Sutton Danimarka Kraliyet Balesinde alıştırma yapmak için 1970de Danimarkaya taşındı. Orada Bournville Okulunun unutulma tehlikesinde olan koreografilerini kaydetmek için kendi dans notlarından yararlanmıştır. Bu kişisel sistemin 1973te yayımlanması ve bale öğrenenler için DanceWriting Kursu (Bale vb. öğrenenler için koreografileri not alma kursu), bu not alma tekniğinin Kopenhag Üniversitesi bilim adamları tarafından okunan bir gazete makalesinde 1974 yılında tanınmasını sağlamıştır. İşaret diline yönelik MovementWritingin (Hareketlerin yazılması) daha ileri düzeyde çalışılması teşviki, Antropolog Dr. Rolf Kuschelden ve Lars von der Liethten gelmiştir. İlk olarak Kuschel, Güney Pasifik Okyanusundaki bir adada yaşayan bazı sağır ve dilsiz insanların anlaşmak için kullandıkları işaret sistemini filme almıştır. Bu kişilerin konuştukları dili çözümleyebilmek için yazılı bir notlandırmaya ihtiyaç duyulmuştur. Dr. Rolf Kuschel ve Lars von der Lieth, Suttondan bu filmde gösterilen el hareketlerini not etmesini rica etmişlerdir. Bir işaret dilinin sağır ve dilsiz bulucusunun hareketleri yardımıyla elde ettiği bu transkripsiyon sağır ve dilsizlerin davranış dilinin modern zamanda ilk defa kayıt altına alınması olarak kabul edilebilir. Yazı sistemi başlangıçtaki MovementWritingten ayrı olarak sürekli gelişmiştir ve işaretleri tanımlayan bir yazının gereksinimlerine uygun hale getirilmiştir. İşiten Danimarkalıların jestleri ve mimikleri de SignWritingin (İşaretlerin yazılması) simgeleri yardımıyla von der Lieth tarafından yürütülen araştırma grubunca kayıt altına alınmıştır.
Valerie Sutton 1975 ile 1979 arası Boston Konsevartuarının dans bölümünde çalışmıştır. Bu esnada New England Sign Language (Yeni İngiltere İşaret Dili) araştırma grubuyla bir araya geldiğinde kendi SignWriting sistemini daha da geliştirmiştir. Duymayan yetişkinler, National Theater of the Deafin (Duymayanların Ulusal Tiyatrosu) oyuncuları ilk kez 1977de işaretler dili yazısını öğrenmişlerdir. Valerie Sutton 1979da National Technical Institute for the Deafte (İşitme Engelliler için Ulusal Teknik Enstitüsü) görev almıştır. Bu enstitü işaret dili yazısını resimlerle anlatan Amerikan İşaret Dilini yayımlamıştır.
1982in sonbaharından itibaren SignWriter (İşaret yazıları) çeyrek yıllık bir gazetede işaret dili yazıları isimli metinlerle yayımlanmıştır. Düzenli ve periyodik basımlardan faydalanarak hızlı ve kolay bir yazım için gerekli olanlara yetişebilmek için işaret dili yazsısı basitleştirilmiştir. Bu projeden 1984 yılında vazgeçilmiştir, çünkü bütün işaretler el ile yazılmak zorunda olduğu için masraflar bu çabalardan daha fazla olmuştur. 1986da SignWriterın bilgisayar programı yazılmış ve yayımlanmıştır.
1980li yıllardan beri işaret yazısına ilişkin çeşit çeşit kılavuzlar ve sözlükler mevcuttur, hatta el yazısı ve kabartma yazısı da geliştirilmiştir.
İşaret yazısı 1985ten beri gözlemlenen yazıların yerine yazılmıştır ve 1997den bu yana İşaret yazısı resmi olarak yukarıdan aşağıya doğru bölümler halinde yazılmaktadır.
Uluslararası işaret dili Gestuno
Uluslararası İşaret Dili (International Sign Language) olarak da bilinen Gestuno 1951de ilk defa Dünya İşitme Engelliler Federasyonunun (World Federation of the Deaf) dünya çapındaki kongresi çerçevesinde ele alınan yapay bir işaret dilidir. Gestuno ismi İtalyancadan gelmektedir. Gestuno, işaretlerden birisi anlamını taşımaktadır.
1973te bir komisyon uluslararası bir yapay işaret dili üzerine çalışmalar yapmıştır ve bu yapay işaret dilini standartlaştırmaya çalışmıştır. Birçok ülkede işitme engelliler tarafından anlaşılan işaretler bu komisyonda bir araya getirilmiştir. Ayrıca bu komisyon yaklaşık 1500 işaretten oluşan bir kitap yayınlamıştır. Ancak Gestunonun gerçek bir dil gibi somut dilbilgisel kuralları yoktur.
Gestuno sayesinde, farklı ülkelerden işitme engelliler bir araya geldiğinde ve kendilerine özgü işaret dilleriyle anlaşamadıklarında kullanılan uluslararası bir işaret dili gelişmiştir. Gestuno bugün hâlâ uluslararası işaret dili için bir referans olarak kullanılmaktadır. Birçok işitme engelli insan dört yılda bir düzenlenen duyma engellileri olimpiyatlarında ve Dünya İşitme Engelliler Federasyonu (World Federation of the Deaf) gibi birçok uluslararası konferanslarda uluslararası işaret dilini kullanmaktadır.
Sesli dile yönelik bağımsızlık ve tutum
İşaret dilleri bilimsel anlamda kendine özgü ve doğal diller olarak kabul görürler. İşaret dillerini aynı ülkedeki sesli dillerden temelde ayıran kendilerine özgü dilbilgisi yapıları vardır. Bu nedenle işaret dilleri sesli dile kelime kelime aktarılamaz. Sesli dile yönelik göze çarpar bir fark ise; sesli dil birbirini takip eden bilgileri zorunlu bir şekilde ardıl olarak işlerken, işaret dilleri her hareketle birkaç bilgiyi aynı anda iletebilir. Sık sık inkorporasyon (kabul etme) olarak adlandırılan bu kavram yeni araştırma birimlerinde bükümden sayılmaktadır ve işaret dilin önemli bir malzemesidir. İşaret dilleri ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir. Almanca dil alanından Almanca İşaret Dili (DGS) varken Avusturyada Avusturya İşaret Dili (ÖGS) vardır.
Farklı sesli dillerde olduğu gibi işaret dilleri de kendi aralarında benzerlik gösterir. Uluslararası işaret dili uluslararası organizasyonlarda yavaş yavaş yürürlüğe girmektedir. Oluşum aşamasındaki işaret dili nesnel açılara göre ülkelere özgü farklı el kol hareketlerinin kabul edilen anlaşma sayesinde gelişimini sürdürmektedir.
İşaret dillerini yasal olarak güvence altına alma çabaları geçmişte de vardı ve hala da devam etmektedir. İngilizce ve Māori (Maori, Yeni Zelanda yerlileri ve onların diline verilen isimdir) dilinin yanı sıra Yeni Zelanda işaret dili (NZSL) 2006dan bu yana Yeni Zelandanın resmi dilidir. İsviçrenin Kanton eyaleti, işaret dilini 27 Şubat 2005ten beri anayasal olarak kabul etmektedir. Avusturya parlamentosu Federal Anayasada işaret dilini tanınmış azınlık dili olarak kabul etmiştir (Madde 8. fıkra 3).
Ağız hareketi
Ağız hareketleri işitme engellilerin ve ağır işitenlerin eğitimi alanlarında söz konusudur. Ağız hareketleri konuşma dilindeki sözcük üretiminde yüzün alt kısmının ve dudakların gerçekleştirdiği görsel olarak algılanabilen davranışlardır. İnsanların sözcük üretimi sırasında konuşma araçlarının yanı sıra ağzın dış alanının ve dudakların da her sözcükte belirli bir biçimde görevi söz konusudur. Bu durum küçük kişisel farklılıklarla da olsa birçok insanda daha az veya daha çok benzerlik göstermektedir. Dudak hareketinin bu fark edilebilir örneği prensip olarak konuşma dilinde dudak okumayı mümkün kılmaktadır.Görsel olarak görülebilen ağız hareketi dilin en küçük birimi olan foneme benzetilerek İngilizcede viseme olarak tanımlanmaktadır.
Ağız hareketlerinin gerçekleştirilmesi ve durumu öncelikle işitme engellilerin ve ağır işitenlerin eğitimi alanlarında belirli bir dereceye kadar sistematik bir biçimde bilinçlidir. Bu durum anlaşılabilir şekilde canlandırılabilmektedir. Bu alanda dudak okumanın tipik ağız durumlarının ve ağız hareketinin sonuçlarının uygulamalı olarak gösterilmesiyle alıştırma yapılmakta ve dudak okuma eğitilmektedir.
Ağız hareketleri çoğu kez bir sözcüğün bütün şeklini tam olarak yansıtmayabilir, aksine sadece bir kısmını yansıtabilmektedir. Hatta ağız hareketleri özellikle sözcüğün bir kısmını konuşma esnasında tamamıyla kolay anlaşılabilir biçimde ve tipik ağız biçimlerinde yansıtabilmektedir. Özellikle önce gırtlağın konuşma aracı olan veya dilin pozisyonu sayesinde meydana çıkarılan sesler daha az anlaşılabilir olabilir veya hiç okunmayabilir. Bu durumda örneğin baba ve mama sözcüklerinde ağzın hareketi aynı görünmektedir.
Bunun yanı sıra bir sesin ağız hareketi kendisinden sonra söylenecek olan veya kendisinden önce söylenen (eşsöyleyiş) ses yüzünden değişmektedir. İşitme engelliler için eğitim veren okullarda öğretmenler zor sözcüklerin okunmasını kolaylaştırmak için bilinçli olarak ağız hareketini değiştirmektedirler. Bu durum şu şekilde örneklendirebilir: L sözcüğünün daha iyi fark edilebilmesi için dil kesici dişin iç kısmına değil de görülebilen biçimde kesici dişin alt kenarına dokundurulmaktadır. Bu davranış sesi görsel olarak sembolize etmek için gerçekleştirilmektedir. Ağız hareketleri işaret diline destek olarak da kullanılmaktadır.
İşaret dili kursları
Bir işaret dilini, duyabilen insanların da öğrenmesi mümkündür. Örneğin halk eğitim merkezlerinde ya da işaret dili kurslarında ve uygulama ve kapsam açısından bir yabancı dil öğrenmeyle kıyaslanabilir.
İşaret dili çevirmenleri
İşaret dili çevirmenleri el kol hareketi çevirmenleri değildirler. İşaret dili çevirmenleri duymayan ve duyan kimseler için her iki yönde de çeviri yaparlar. Örneğin bu, bir duymayanlar konferansında işaret dilini bilenler ve işaret diline hâkim olmayan duyan kişiler için yapılan çeviri olarak ortaya çıkar. Bir işaret dilinden diğerine ya da sesli bir dilden yerel bir işaret diline (örneğin Fransızcadan Almanya veya İsviçre İşaret diline) çeviri yapan çevirmenler vardır. İki işaret dili arasında çeviri yapan çevirmenlerin kendisi çoğunlukla duymayan kişilerdir.
İşaret dili yazısı
Birçok girişim olmasına karşın işaret dili bugüne kadar günlük kullanım için güvenilir olarak yazıya dökülememiştir. Bilimsel araştırmalar için not alma sistemleri, örneğin HamNoSys (Hamburg Not Alma Sistemi) mevcuttur. Örnek olarak bu sistemler; elin biçimindeki, el duruşundaki, vücut kısmındaki, hareketi yürütmedeki gibi el kol hareketlerinin çözümlenmesiyle ve bunlara uygun düşen temsillerle çalışır. İşaret dili yazısı Osnabrückteki Duyma Engellileri İçin Eyalet Eğitim Merkezinde uygulanmıştır. Başarılı bir şekilde birinci sınıftan itibaren yürürlüğe konulmuştur. (İşaret dili yazısı: İngilizce; SignWriting, ilk olarak Valeri Sutton tarafından ve Sutton-Movement Writing-Sistemlerinin bir kısmı olarak geliştirilmiştir)
İşaret dili yazısı
İşaret dili yazısı, işaret dilinin dilsel işaretlerinin temsilleri için Kopenhag Üniversitesinin vekâletinde 1974te Valeri Sutton tarafından geliştirilmiş bir sistemdir. Daha önceden, Pariste 19. yüzyılda Fransız Bebian ve daha sonra İskoçya asıllı George Hutton, Nova Scotiada (Kanada) her ikisine de mimografi denilen bir işaret dili yazısı taslakları üzerinde çalışmalarını tamamlamışlardır.
Duymayanlar için diğer yazı sistemleri de mevcuttur. Örneğin Willian C. Stokoenun American Sign Language (ASL Amerikan İşaret Dili), Eshkol-Weissmanın Israel Sign Language (İsrail İşaret Dili), Alman İşaret Dili (DGS) için HamNoSys (Hamburg Not Alma Sistemi) ve Hartmut Teuberin SignLettering fonetik/fonem sistemi günümüzde kullanılmaktadır. İşaret dili yazısı, MovementWriting (Hareketlerin yazılması) üst kavramından özetlenen, hareketleri tanımlayan ve SignWritingin (İşaretlerin yazılması) yanı sıra DanceWriting (Dansların ve koreografilerin not alınmasına yönelik) ile bağlantısı olan yazılar arasından birisidir.
İşaret dili, el kol hareketleri için önemli sayılabilecek el kol hareketlerinin gösterilmesinde el biçimlerinden ve mimiklerden yararlanmaktadır. Hatta kollar, bacaklar ya da omuzlar için kesin tanımlanmış birçok kesin belirli piktogram adı verilen işaret sisteminden ve hareketin tanımını gösterecek farklı oklardan, yıldızlardan, dalgalardan vb. değişik ek sembollerden de yararlanmaktadır. İşaretlerin sistemsel karakterlerinden dolayı yazının tanınması görece olarak kolaydır (piktogram ya da piktograf bir eşyayı, bir objeyi, bir yeri, bir işleyişi, bir kavramı resmetme yoluyla temsil eden sembollerdir)
İşaret dili Almanyada birkaç yerde, örneğin Osnabrückteki Duyma Engellileri İçin Eyalet Eğitim Merkezinde (Landesbildungszentrum für Hörgeschädigte in Osnabrück) duyma özürlü çocukların ders programına yerleştirilmiştir. Aynı durum Güney Nikaraguada bir okulda da gerçekleştirilmiştir.
İşaret dili, mimik ve ağzın görünüşüyle mesela sessiz konuşulan kelimelerle ya da hecelerle bağlantılı olarak ve daha çok vücudun şekliyle oluşan bağlamda her şeyden önce ellerle oluşturulan toplam işaretlerden (el kol hareketleri) meydana gelir.
Tarihçesi
Amerikalı Valeri Sutton 15 yaşındayken 1966 yılında kişisel notları için bir sistem geliştirdi. Bu kişisel sistemi bale koreografilerini not etmek için geliştirmişti. Valeri Sutton Danimarka Kraliyet Balesinde alıştırma yapmak için 1970de Danimarkaya taşındı. Orada Bournville Okulunun unutulma tehlikesinde olan koreografilerini kaydetmek için kendi dans notlarından yararlanmıştır. Bu kişisel sistemin 1973te yayımlanması ve bale öğrenenler için DanceWriting Kursu (Bale vb. öğrenenler için koreografileri not alma kursu), bu not alma tekniğinin Kopenhag Üniversitesi bilim adamları tarafından okunan bir gazete makalesinde 1974 yılında tanınmasını sağlamıştır. İşaret diline yönelik MovementWritingin (Hareketlerin yazılması) daha ileri düzeyde çalışılması teşviki, Antropolog Dr. Rolf Kuschelden ve Lars von der Liethten gelmiştir. İlk olarak Kuschel, Güney Pasifik Okyanusundaki bir adada yaşayan bazı sağır ve dilsiz insanların anlaşmak için kullandıkları işaret sistemini filme almıştır. Bu kişilerin konuştukları dili çözümleyebilmek için yazılı bir notlandırmaya ihtiyaç duyulmuştur. Dr. Rolf Kuschel ve Lars von der Lieth, Suttondan bu filmde gösterilen el hareketlerini not etmesini rica etmişlerdir. Bir işaret dilinin sağır ve dilsiz bulucusunun hareketleri yardımıyla elde ettiği bu transkripsiyon sağır ve dilsizlerin davranış dilinin modern zamanda ilk defa kayıt altına alınması olarak kabul edilebilir. Yazı sistemi başlangıçtaki MovementWritingten ayrı olarak sürekli gelişmiştir ve işaretleri tanımlayan bir yazının gereksinimlerine uygun hale getirilmiştir. İşiten Danimarkalıların jestleri ve mimikleri de SignWritingin (İşaretlerin yazılması) simgeleri yardımıyla von der Lieth tarafından yürütülen araştırma grubunca kayıt altına alınmıştır.
Valerie Sutton 1975 ile 1979 arası Boston Konsevartuarının dans bölümünde çalışmıştır. Bu esnada New England Sign Language (Yeni İngiltere İşaret Dili) araştırma grubuyla bir araya geldiğinde kendi SignWriting sistemini daha da geliştirmiştir. Duymayan yetişkinler, National Theater of the Deafin (Duymayanların Ulusal Tiyatrosu) oyuncuları ilk kez 1977de işaretler dili yazısını öğrenmişlerdir. Valerie Sutton 1979da National Technical Institute for the Deafte (İşitme Engelliler için Ulusal Teknik Enstitüsü) görev almıştır. Bu enstitü işaret dili yazısını resimlerle anlatan Amerikan İşaret Dilini yayımlamıştır.
1982in sonbaharından itibaren SignWriter (İşaret yazıları) çeyrek yıllık bir gazetede işaret dili yazıları isimli metinlerle yayımlanmıştır. Düzenli ve periyodik basımlardan faydalanarak hızlı ve kolay bir yazım için gerekli olanlara yetişebilmek için işaret dili yazsısı basitleştirilmiştir. Bu projeden 1984 yılında vazgeçilmiştir, çünkü bütün işaretler el ile yazılmak zorunda olduğu için masraflar bu çabalardan daha fazla olmuştur. 1986da SignWriterın bilgisayar programı yazılmış ve yayımlanmıştır.
1980li yıllardan beri işaret yazısına ilişkin çeşit çeşit kılavuzlar ve sözlükler mevcuttur, hatta el yazısı ve kabartma yazısı da geliştirilmiştir.
İşaret yazısı 1985ten beri gözlemlenen yazıların yerine yazılmıştır ve 1997den bu yana İşaret yazısı resmi olarak yukarıdan aşağıya doğru bölümler halinde yazılmaktadır.
Uluslararası işaret dili Gestuno
Uluslararası İşaret Dili (International Sign Language) olarak da bilinen Gestuno 1951de ilk defa Dünya İşitme Engelliler Federasyonunun (World Federation of the Deaf) dünya çapındaki kongresi çerçevesinde ele alınan yapay bir işaret dilidir. Gestuno ismi İtalyancadan gelmektedir. Gestuno, işaretlerden birisi anlamını taşımaktadır.
1973te bir komisyon uluslararası bir yapay işaret dili üzerine çalışmalar yapmıştır ve bu yapay işaret dilini standartlaştırmaya çalışmıştır. Birçok ülkede işitme engelliler tarafından anlaşılan işaretler bu komisyonda bir araya getirilmiştir. Ayrıca bu komisyon yaklaşık 1500 işaretten oluşan bir kitap yayınlamıştır. Ancak Gestunonun gerçek bir dil gibi somut dilbilgisel kuralları yoktur.
Gestuno sayesinde, farklı ülkelerden işitme engelliler bir araya geldiğinde ve kendilerine özgü işaret dilleriyle anlaşamadıklarında kullanılan uluslararası bir işaret dili gelişmiştir. Gestuno bugün hâlâ uluslararası işaret dili için bir referans olarak kullanılmaktadır. Birçok işitme engelli insan dört yılda bir düzenlenen duyma engellileri olimpiyatlarında ve Dünya İşitme Engelliler Federasyonu (World Federation of the Deaf) gibi birçok uluslararası konferanslarda uluslararası işaret dilini kullanmaktadır.
Sesli dile yönelik bağımsızlık ve tutum
İşaret dilleri bilimsel anlamda kendine özgü ve doğal diller olarak kabul görürler. İşaret dillerini aynı ülkedeki sesli dillerden temelde ayıran kendilerine özgü dilbilgisi yapıları vardır. Bu nedenle işaret dilleri sesli dile kelime kelime aktarılamaz. Sesli dile yönelik göze çarpar bir fark ise; sesli dil birbirini takip eden bilgileri zorunlu bir şekilde ardıl olarak işlerken, işaret dilleri her hareketle birkaç bilgiyi aynı anda iletebilir. Sık sık inkorporasyon (kabul etme) olarak adlandırılan bu kavram yeni araştırma birimlerinde bükümden sayılmaktadır ve işaret dilin önemli bir malzemesidir. İşaret dilleri ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir. Almanca dil alanından Almanca İşaret Dili (DGS) varken Avusturyada Avusturya İşaret Dili (ÖGS) vardır.
Farklı sesli dillerde olduğu gibi işaret dilleri de kendi aralarında benzerlik gösterir. Uluslararası işaret dili uluslararası organizasyonlarda yavaş yavaş yürürlüğe girmektedir. Oluşum aşamasındaki işaret dili nesnel açılara göre ülkelere özgü farklı el kol hareketlerinin kabul edilen anlaşma sayesinde gelişimini sürdürmektedir.
İşaret dillerini yasal olarak güvence altına alma çabaları geçmişte de vardı ve hala da devam etmektedir. İngilizce ve Māori (Maori, Yeni Zelanda yerlileri ve onların diline verilen isimdir) dilinin yanı sıra Yeni Zelanda işaret dili (NZSL) 2006dan bu yana Yeni Zelandanın resmi dilidir. İsviçrenin Kanton eyaleti, işaret dilini 27 Şubat 2005ten beri anayasal olarak kabul etmektedir. Avusturya parlamentosu Federal Anayasada işaret dilini tanınmış azınlık dili olarak kabul etmiştir (Madde 8. fıkra 3).
Ağız hareketi
Ağız hareketleri işitme engellilerin ve ağır işitenlerin eğitimi alanlarında söz konusudur. Ağız hareketleri konuşma dilindeki sözcük üretiminde yüzün alt kısmının ve dudakların gerçekleştirdiği görsel olarak algılanabilen davranışlardır. İnsanların sözcük üretimi sırasında konuşma araçlarının yanı sıra ağzın dış alanının ve dudakların da her sözcükte belirli bir biçimde görevi söz konusudur. Bu durum küçük kişisel farklılıklarla da olsa birçok insanda daha az veya daha çok benzerlik göstermektedir. Dudak hareketinin bu fark edilebilir örneği prensip olarak konuşma dilinde dudak okumayı mümkün kılmaktadır.Görsel olarak görülebilen ağız hareketi dilin en küçük birimi olan foneme benzetilerek İngilizcede viseme olarak tanımlanmaktadır.
Ağız hareketlerinin gerçekleştirilmesi ve durumu öncelikle işitme engellilerin ve ağır işitenlerin eğitimi alanlarında belirli bir dereceye kadar sistematik bir biçimde bilinçlidir. Bu durum anlaşılabilir şekilde canlandırılabilmektedir. Bu alanda dudak okumanın tipik ağız durumlarının ve ağız hareketinin sonuçlarının uygulamalı olarak gösterilmesiyle alıştırma yapılmakta ve dudak okuma eğitilmektedir.
Ağız hareketleri çoğu kez bir sözcüğün bütün şeklini tam olarak yansıtmayabilir, aksine sadece bir kısmını yansıtabilmektedir. Hatta ağız hareketleri özellikle sözcüğün bir kısmını konuşma esnasında tamamıyla kolay anlaşılabilir biçimde ve tipik ağız biçimlerinde yansıtabilmektedir. Özellikle önce gırtlağın konuşma aracı olan veya dilin pozisyonu sayesinde meydana çıkarılan sesler daha az anlaşılabilir olabilir veya hiç okunmayabilir. Bu durumda örneğin baba ve mama sözcüklerinde ağzın hareketi aynı görünmektedir.
Bunun yanı sıra bir sesin ağız hareketi kendisinden sonra söylenecek olan veya kendisinden önce söylenen (eşsöyleyiş) ses yüzünden değişmektedir. İşitme engelliler için eğitim veren okullarda öğretmenler zor sözcüklerin okunmasını kolaylaştırmak için bilinçli olarak ağız hareketini değiştirmektedirler. Bu durum şu şekilde örneklendirebilir: L sözcüğünün daha iyi fark edilebilmesi için dil kesici dişin iç kısmına değil de görülebilen biçimde kesici dişin alt kenarına dokundurulmaktadır. Bu davranış sesi görsel olarak sembolize etmek için gerçekleştirilmektedir. Ağız hareketleri işaret diline destek olarak da kullanılmaktadır.
İşaret dili kursları
Bir işaret dilini, duyabilen insanların da öğrenmesi mümkündür. Örneğin halk eğitim merkezlerinde ya da işaret dili kurslarında ve uygulama ve kapsam açısından bir yabancı dil öğrenmeyle kıyaslanabilir.
İşaret dili çevirmenleri
İşaret dili çevirmenleri el kol hareketi çevirmenleri değildirler. İşaret dili çevirmenleri duymayan ve duyan kimseler için her iki yönde de çeviri yaparlar. Örneğin bu, bir duymayanlar konferansında işaret dilini bilenler ve işaret diline hâkim olmayan duyan kişiler için yapılan çeviri olarak ortaya çıkar. Bir işaret dilinden diğerine ya da sesli bir dilden yerel bir işaret diline (örneğin Fransızcadan Almanya veya İsviçre İşaret diline) çeviri yapan çevirmenler vardır. İki işaret dili arasında çeviri yapan çevirmenlerin kendisi çoğunlukla duymayan kişilerdir.
İşaret dili yazısı
Birçok girişim olmasına karşın işaret dili bugüne kadar günlük kullanım için güvenilir olarak yazıya dökülememiştir. Bilimsel araştırmalar için not alma sistemleri, örneğin HamNoSys (Hamburg Not Alma Sistemi) mevcuttur. Örnek olarak bu sistemler; elin biçimindeki, el duruşundaki, vücut kısmındaki, hareketi yürütmedeki gibi el kol hareketlerinin çözümlenmesiyle ve bunlara uygun düşen temsillerle çalışır. İşaret dili yazısı Osnabrückteki Duyma Engellileri İçin Eyalet Eğitim Merkezinde uygulanmıştır. Başarılı bir şekilde birinci sınıftan itibaren yürürlüğe konulmuştur. (İşaret dili yazısı: İngilizce; SignWriting, ilk olarak Valeri Sutton tarafından ve Sutton-Movement Writing-Sistemlerinin bir kısmı olarak geliştirilmiştir)
İşaret dili yazısı
İşaret dili yazısı, işaret dilinin dilsel işaretlerinin temsilleri için Kopenhag Üniversitesinin vekâletinde 1974te Valeri Sutton tarafından geliştirilmiş bir sistemdir. Daha önceden, Pariste 19. yüzyılda Fransız Bebian ve daha sonra İskoçya asıllı George Hutton, Nova Scotiada (Kanada) her ikisine de mimografi denilen bir işaret dili yazısı taslakları üzerinde çalışmalarını tamamlamışlardır.
Duymayanlar için diğer yazı sistemleri de mevcuttur. Örneğin Willian C. Stokoenun American Sign Language (ASL Amerikan İşaret Dili), Eshkol-Weissmanın Israel Sign Language (İsrail İşaret Dili), Alman İşaret Dili (DGS) için HamNoSys (Hamburg Not Alma Sistemi) ve Hartmut Teuberin SignLettering fonetik/fonem sistemi günümüzde kullanılmaktadır. İşaret dili yazısı, MovementWriting (Hareketlerin yazılması) üst kavramından özetlenen, hareketleri tanımlayan ve SignWritingin (İşaretlerin yazılması) yanı sıra DanceWriting (Dansların ve koreografilerin not alınmasına yönelik) ile bağlantısı olan yazılar arasından birisidir.
İşaret dili, el kol hareketleri için önemli sayılabilecek el kol hareketlerinin gösterilmesinde el biçimlerinden ve mimiklerden yararlanmaktadır. Hatta kollar, bacaklar ya da omuzlar için kesin tanımlanmış birçok kesin belirli piktogram adı verilen işaret sisteminden ve hareketin tanımını gösterecek farklı oklardan, yıldızlardan, dalgalardan vb. değişik ek sembollerden de yararlanmaktadır. İşaretlerin sistemsel karakterlerinden dolayı yazının tanınması görece olarak kolaydır (piktogram ya da piktograf bir eşyayı, bir objeyi, bir yeri, bir işleyişi, bir kavramı resmetme yoluyla temsil eden sembollerdir)
İşaret dili Almanyada birkaç yerde, örneğin Osnabrückteki Duyma Engellileri İçin Eyalet Eğitim Merkezinde (Landesbildungszentrum für Hörgeschädigte in Osnabrück) duyma özürlü çocukların ders programına yerleştirilmiştir. Aynı durum Güney Nikaraguada bir okulda da gerçekleştirilmiştir.