İnsan Bazen Duygularının Akışını Kontrol Etmekde Zorlanıyor..

Gülümse

Daimi Üye
Katılım
28 Şubat 2009
Mesajlar
3.793
Tepki
7.105
Puan
113
Konum
istanbul
12xv6mu2rv9vg3dm0.gif


İnsan bazen duygularının akışını kontrol etmek de zorlanıyor
veya kontrol edemiyor.
Zaman zaman o kadar değişken ki duygular.
Düşüncende ve
kalbinde biriktirdiğin bütün olumsuzluklar
bir anda yerini daha olumlu,
güzel düşüncelere ve duygulara bırakıyor.
Bunun nedeni insanda bazen çok basit,
bazende çelişkili cevaplar bulabiliyor.
Cevap bulması gereken bir soruda,
aslında bu durumun bir zaaf mı yoksa bir erdem mi olduğu.
Bunun sonucunu çıkarırken
yaşanılanların insanın hayatında ne kadar yer aldığı ve
benliğine ne kadar kazındığıda tabiki çok önemli.

Bazı durumlar için yaşanılanlardan dolayı
insan daha katı düşüncelere sahip olsada,
bazı yaşanılanların sonucunda da bu durumu muhafaza edemiyor.
Bunun nedenide bence kişinin veya
yaşanılanların insanın yüreğindeki en hassas yerinde mevcut oluşu ve
hayatında büyük yer kapladığıdır.
İşte böyle zamanlarda insan,
gerçekten yüreğine ve duygularına asla söz geçiremiyor.
Ve doğrusu neden geçirmesi gerektiğinin de
tam olarak cevabını bulmuş değilim.
İnsanın yüreğinde ve düşüncesinde var olan ve
yaşaması mümkün olan bir hayatı,
gerçek yaşantısında neden ortaya koyamadığıda,
cevabı mümkün olmayan sorular arasında sanıyorum
her zaman yerini koruyacaktır.
Bizler galiba daha çok, daha kolay ve
daha mutlu bir hayat yerine,
daha zor ve daha mutsuz bir hayat seçiyoruz.
Belkide yaratılışımız da var,
yada belkide bizler daha sonradan icat ediyoruz böyle yaşamayı..
Esasen hayat;
mutlukla dolu bir dakikayı bile boşa geçirilmesi
göze alınamayacak kadar çok kısa..
Tamamen anı yaşamak hedef alınmamalıysada,
yaşanılacak veya yaşanılması mümkün olan mutlu ve
güzel anlarında geçip gitmesine izin verilmemeli sanıyorum..
Bilmem belkide hayat böyledir…

Bunun yanında insanın her anında bir hayal yaşamasıda var tabiki.
Yanında olmayan fakat her zaman yakınında hissetiğin ve
yokluğuna hiç alışamadığın biri gibi.
Her yerde ve her anında onun anılarıyla avunup,
hayalinde tekrar tekrar yaşamak gibi.
Özlemini içinde yakarcasına ve acıtırcasına yaşamak gibi.
Bakışına, sarılışına, gülüşüne, dokunuşuna hasret kalıp,
onu hayalinde yaşatmak gibi.
Teninin o güzel kokusuyla bütünleştirdiği,
kullandığı kokusunu hissetiğinde,
yakınında olduğu zannedip gözlerinle onu arayıp ve
sonra bulamamanın burukluğunu yaşamak gibi.
Onun dokunduğunu bildiğin eşyalara dokunmak,
geçtiği yollardan geçmek,
onun olduğu fotoğraflara dakikalarca bakıp avunmak gibi..
Yüreğini acıtsada yaranı tekrar tekrar kapatıp,
yokolmasına asla izin vermemek gibi.
Yastığına başını koyduğunda ve
tekrar güne uyandığında ilk aklına onun gelmesi gibi.
Kadehini hep ona kalırıp,
her yudumu onunla yudumlamak gibi..
Denizlere onu anlatmak,
yakamozda onunla kaybolup gitmek gibi,
denizin üzerinde yürümek gibi..
Aşk gibi, sevda gibi..

Sen benim zaafım, sen benim mücadelem,
sen benim erdemim, sen benim mutluluğum,
sen benim anlaşılmazım,
sen benim vazgeçilmezim,
sen benim kaybedişim,
sen benim ızdırabım,
sen benim özlemim,
sen benim hayatım,
aşkım, sevdam oldun..
Kimi zaman gerçek,
kimi zaman hayal oldun..
Ama hep oldun..

Olman gerektiği gibi yanımda,
kalman gerektiği gibi hep kalbimde ol..
Her an Sevginle ve Sevgimle kal..
Sen benim ruhsatsız sevdam
 

Arina

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
49.102
Tepki
50.485
Puan
113
Yaş
40
Konum
..
Teşekkür ederim paylaşım için ablacım :hhhhhh:
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst