Iğdır

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan Iğdır’ın doğu ve güneydoğusunda Nahçıvan ve İran, güneyinde Ağrı İli, kuzey ve kuzeydoğusunda Ermenistan, batı ve kuzeybatısında Kars İli yer almaktadır. Iğdır’ın kuzey ve kuzeydoğu sınırını Aras Nehri ve bu nehrin yatağı boyunca geçen Ermenistan sınırı oluşturmaktadır. İl toprakları dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahip olup, küçük bir bölümü ovalıktır. İlin doğu ve batı doğrultusunu Durak Dağı ve Zor Dağı, Ağrı Dağı’nın da kuzeybatısı kesimi engebelendirir. Bunlardan Ağrı Dağı il sınırları içerisinde 5.137 m. ye ulaşan en yüksek doruğudur. Kutsal kitaplarda ismi geçen Nuh’un efsanesine konu olan bu dağ, birçok dilde farklı isimlerle anılmaktadır. Bunların başında da , Ararat, Kuh-i Nuh, Cebel el Haris gibi isimler gelmektedir. Volkanik bir dağ olan Ağrı, ülkemizin en yüksek dağıdır. Tek bir kütleden oluşmayan Ağrı Dağı’nın çevresi yaklaşık 130 km.yi bulur; 3.000 m.den sonra ikiye ayrılarak, Büyük ve Küçük Ağrı olarak adlandırılır. Büyük Ağrı’nın zirvesi ve krater kalıntısı geniş buzulların altındadır. Küçük Ağrı’nın ise buzul hareketleri ve erozyonlar sonucu krater çanağı yok olmuştur. Bu nedenle de 3.896 m. yüksekliğinde olan dağ oldukça sivri bir görünümdedir. Büyük Ağrı’nın zirvesi birbirine yakın iki ana zirve bloğundan oluşur. Güney ve batı yüzlerinde 4.800 m.den itibaren daimi buzullar dağı kaplar. Diğer yüzeylerinde ise buzullar daha da aşağılara kadar ilerlemektedir. Dağın Güneyinde ve kuzeyinde zirveden başlayarak yaklaşık 2.000 m. kadar aşağıya uzanan iki derin vadi bulunmaktadır. İldeki diğer önemli yükseltiler ise Büyük ve Küçük Ağrı, Zor, Durak ve Pamuk Dağları’dır.

Erzurum-Kars platosu kapsamındaki Iğdır Ovası, denizden 850 m. yüksekliğinde olup, 770 km2’lik bir alanı kaplar. Ovanın ortasından geçen Aras Nehri aynı zamanda Ermenistan ile doğal sınırı çizer. Iğdır Ovası oluşum yönünden hem alüvyon dolgulu çöküntü ovası, hem de çöküntü havzası özelliklerini taşımaktadır. İl topraklarını Bingöl Dağları’nın kuzey yamaçlarından kaynaklanan ve doğuya doğru akan Aras Nehri sulamaktadır. Bu nehir, kuzeyden gelen Arpaçayı da içerisine alarak Iğdır Ovasından geçer ve sınır dışına çıkar. İlin bir diğer önemli akarsuyu da Karasu Nehridir.

Iğdır’da coğrafî konumundan dolayı karasal bir iklim hüküm sürmektedir. sıcaklık bölge ortalamasından daha yüksektir çok az yağmur almaktadır. Yazları sıcak ve kurak, kışları ise soğuk ve rutubetli bir mikroklima iklime sahiptir. İlin jeolojik yönden yapısı alüvyoniktir. Yüzölüçümü 3.546 km2 olup, toplam nüfusu 64.170’dir.

İlin ekonomisi tarım, hayvancılık ve sınır ticaretine dayalıdır. Tarım daha çok Iğdır Ovası’nda yapılmaktadır. Yetiştirilen başlıca ürünler, sanayi bitkileri şeker pancarı, patates, sebzecilik ve kavun, karpuz, kavun, üzüm, erik ve şeftalidir.Bunların yanı sıra buğday, arpa gibi tahıl ürünleri de yetiştirilmektedir. Hayvancılıkta büyük ve küçükbaş hayvan besiciliği yapılmakta olup, sığır, kıl keçisi, koyun yetiştirilmektedir. Kümes hayvancılığında ise tavuk, hindi, ördek ve kaz gibi çeşitli kümes hayvanları beslense de bunların en önemlisi tavukçuluktur. Hayvancılığa dayalı olarak mandıracılık oldukça gelişmiş, kaşar peyniri başta olmak üzere, yağ, kaymak, deri, yapağı ve kıl üretimi de önem taşımaktadır. Hayvancılık sınır ötesi ticaretin başında gelmektedir.

Iğdır ve yöresinde el sanatlarının ekonomiye büyük katkısı vardır. Özellikle köylerde özel kök boyanın kullanıldığı yün veya pamuktan halı, kilim, halça, hurcun, heybe örülmektedir. Bunların üzerinde Karabağ ve Kafkas motifleri işlenmiştir. Ayrıca yün çoraplar üzerinde de bitkisel ve hayvansal motifler bulunmaktadır. Bunların yanı sıra Şah Maral motiflerine sıkça yer verilmiştir.

Iğdır ismi, Oğuz boylarından Üç Ok’ların başında bulunan Oğuz Han’ın oğullarından olan Iğdır Bey’in isminden gelmektedir.

Iğdır’daki ilk yerleşim MÖ. 5000-4000 yıllarında Orta Asya’dan geldikleri kabul edilen, bugünkü Azerbaycan, Sürmeli Çukuru ve Doğu Anadolu’da yerleştikleri sanılan Hurriler’dir. Hurrilerden sonra, MÖ.. 3000-2000 yıllarında Mitanniler, Hititler, Asurlular ile başlamıştır. Ardından buradaki Urartu yerleşimi MÖ.646-625 yıllarında III.Sardur döneminde Kimmerlerin ve Sakaların buraya yaptıkları saldırılar sonucunda yıkılmıştır. Bundan sonra bölgede Medler, Persler, Makedonyalılar, Seleukoslar, Romalılar, Arsaklar ve Sasaniler hüküm sürmüşlerdir. VII.yüzyılda Araplar buraya egemen olmuş, ardından yöre Araplar ile Bizanslılar arasında birkaç kez el değiştirmiştir.

Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Selçuklu egemenliğine girmiş, 1239’da Moğollar yöreye hakim olmuş, ardından Çingizler, İlhanlılar, Celayırlılar, Karakoyunlular, Akkoyunlular, Safaviler burada hakim olmuşlardır. Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran Seferinden (1514) sonra Osmanlı topraklarına katılmıştır.

Osmanlıların 1583’te Revan’ı (Erivan)fetihlerinden sonra, bugünkü Iğdır, Tuzluca ve Aralık ilçelerinin idaresi"Aralık Kazası" adıyla Revan Eyaleti’ne bağlanmıştır. İranlılarla yapılan savaşlar sonunda imzalanan 1736 tarihli İstanbul Antlaşmasından sonra 1827’ye kadar İran idaresinde kalan bölge, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonunda 42 yıl Rus işgalinde kalmıştır. 1917 Ekim Devriminden, Bolşevik İhtilali sonra içine düştüğü siyasi bunalımdan kurtulamayan Rusya’nın diğer devletlerle Brest-Litovks Antlaşmasının imzalamasıyla bölge, tekrar Osmanlıların eline geçmiştir. I. Dünya Savaşı’ndan sonra yapılan Mondros Mütarekesiyle (30 Ekim1918) Türk orduları bölgeden çekilince bölge Ermeniler’in saldırılarına uğramıştır. 14 Kasım 1920’de 15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir komutasındaki Türk ordusu Ermenileri bozguna uğratmış ve Aras Nehri’nin kuzeyine püskürtmüş, Iğdır ve çevresi de Türkiye topraklarına katılmıştır.

Kars iline bağlı bir ilçe iken, ekonomik,sosyal ve coğrafi özellikleri dikkate alınarak, 27.05.1992 tarihinde Türkiye’nin 76. ili olmuştur.

Iğdır’da günümüze gelebilen eserler arasında; Sürmeli Kalesi, kentin 25 km. güneybatısında Selçuklu Kervansarayı (XIII.yüzyıl), Iğdır Ovası’nın batısında Karakale Ören Yeri, Çakırtaş Köyü’ndeki Kümbet, Melekli beldesi yakınlarında Urartu Mezarlığı, Ağrı Dağı eteklerinde Ahura Ören Yeri bulunmaktadır. Garip dede Türbesi, İlde ayrıca Soy Kırım Anıtı, Hakahmet Köyü Anıtı, Oba Köyü Anıt Mezarı bulunmaktadır.
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst