İçimdeki boşluğa düş...Ben tutarım seni ...

Gülümse

Daimi Üye
Katılım
28 Şubat 2009
Mesajlar
3.793
Tepki
7.105
Puan
113
Konum
istanbul
du_tm_1245743507.jpg



Bak işte uykuna uzanıyorum yine bir yerlerden... Sen gittin ben kaldım gece yarısı sayfalarında. Aklından neler geçer bilinmez...
Mumları söndürdüm..
Düğmeye bastım...
Bir son bahar sayfasının köşeli yerlerinden doldurmaya başladım...

Balık desenli bardağımın dibinde suyla karışık vitamin özlemleri. Her yudumda minik bir tebessümü ıslatıyorum...
Gecelerde altı yakılıp sabaha kadar ısıtılan hüzün çamaşırları artık ne kadar da azaldı gelişinle, farkında mısın?
Zamanla, geride bıraktığımız yokoluşlara bir yenisi daha ekleniyor... iyi tarafından noktaladım bir önceki anlamı...

Göz kenarlarıma yerleşen makyajın siyah parçalarından, bir sürme de yüreğime çekiyorum...
Yansın... Kalbim de yansın, içimdeki sevda da...
...........ve bir tek seninle yansın.....
İçimdeki boşluğa düş...Ben tutarım seni ?...

İstanbul... Kırar dizlerini denize karşı duranların...
Kim kaldı dumanı üzerinde çay sohbetlerinden...Yıllar, tozlarını eteklerine bırakmış bütün bedenlerin...

Hangi düş yeşerir oyuncakların avuçlardaki sıcaklığı kadar ?
..........ve bir sabah kim koklar tendeki aşkı...

İs kokuyor şimdi odaların zifiri karanlığı ve dokununca başlıyor içimizdeki kalabalığın nefessiz haykırışları...
Usulca, kimsesiz bir köşeye sıkıştırdığımız kalıntılarımızı, yorgan altı kuytu bir sayfada terk edip gidiyor gece...
Düşlerin koynuna girmenin belki de tam zamanı...

İçimdeki boşluğa düş...Ben tutarım seni ?...

İçimdeki boşluğa düş...Ben tutarım seni ?...

Sevimli yanak izlerinden ansızın ayrıldım saatler önce...
Hoşçakal demeden uyuttum düşlerini... Ama olsun, birazdan bir yıldızın peşine takılıp sağ omzuna göz kırparım sessizce...
Uyandırmadan...
Sesinden yoksun geçen sızlanma eşiği...
Saat bilmem kaç... Aslına bakarsan önemli de değil... Zaman bir şekilde kendi aymazlığının peşinde zaten.
Bir yudum daha sıcak su ve işte günün öğünü tamamlanıyor ruhumda...

Geçmişin tozlarından, yaraların işgal ettiği bedensel bölgelerden aşağıya doğru sürüklenmek istersen gel ve gözlerime bak ?
Biliyorum orası yeterli. Sana ve an içinde bana dokunan iklim geçişleri derimi soyup geçiyor... Acıya ramak bile yok...
Burası sıcakla soğuğun aynı anda çarpıştığı adı sanı olmayan bir bölge... Gir ve otur...

Sus...

Sana söylediklerimi dinlemedin bile!! Oysa elbiseme sinen kokunun yol ayrımında, üzerimden yok oluşunun resmi güncesini okuyacaktım sana...

Kaldırımlar delik deşik...
Son bahar akşamları nicedir koynumda uyuyor...
Bir hatıraya meyletmeyeli de ne çok zaman geçmiş...
Bardakta tek damla su...
Geri kalanını derin bir vadide, yağmurlu bir gecede terk ettim...

İki ucundan tutuşturup gün değişimlerini, yarım kalan uykunun sızlanmasında bocalıyorum uyumakla uyumamak arasında...
Göz kapaklarıma bulaşan bu ağırlık da neyin nesi?
Gece yarısı trenine bineli epey olmuş... Yolcularımdan birisi eksik... Hay Allah!! Oysa saymıştım...
Demek yine sayısal çentiklerin gözlerimi sıyırıp geçmesine izin vermişim...


Yoğun dikkatsizlik kulvarlarında sabahladım gece boyunca.
Defter aralasına sıkıştırdığım ufak tefek kağıt parçalarından medet ummak da boşuna...
Kaybolan, gözden kaçan her ne olursa olsun, kendisini bir şekilde saklamayı iyi beceriyor...

Uykudayım... Ya da uykudaydım...
Ufak tefek eklerin yaşama bodozlama girişinden midir nedir, geçişlilik halinde kalıverdim...
Orası neresi mi?
Arada derede yerlerden birisi işte..
Ben kurcalamadım; siz de kurcalamayın...
İçimdeki boşluğa düş...Ben tutarım seni ?...

İçimdeki boşluğa düş...Ben tutarım seni ?...
Hiçbir kanalda yok aradığım şarkının sözleri... Parmaklarımın uzandığı yerden ağır ağır çekiyorum soluğunu içime...
Bir tek, siyah kilitin ardında bıraktıklarını incitmeden saklıyorum, yavaşça...
Müzik biterse bir tek senden sorulacaktır notaların örselenmişliği, bilesin...

Sigaramın halkalarından geçecek dileklerin, yanağıma bıraktığı tebessümden akıyorum bir ömre...
Ortak merdivenlerin ortak kapılarından geçeceğimiz o günün, ayıkladığım onca düşüncenin ulaşacağı öze kapanıyor gözlerim...
Az sonra uzanacağım. Hemen oraya, kollarının altından sağ omzuna yaklaşan aralığa...
Ve sonra bir günü daha eksilteceğim başbaşa...


Battaniyenin bedenini saran sıcaklığında kaleme aldım düşlerimi, sakın uyanma ...
Mekânım sel oldu, göz yaşımdan artığım...


Saçlarıma değen soğuk kış rüzgarlarının ellerimden aşan yırtıcılığı...
Mevsimlerin körebe savruluşları...
Yatağına sığmayan sular gibiyim sensizlikte. Ha fırtına çıkmış, ha ortalığı sel basmış.. İkisi de yollarımı kesiyor...

"Bir sabah..." bacaklarıma çöreklenen sızının gitmekle kalmak arasındaki o narin ayrımının, ayrılığın adımsızlığında, uykudan uyandı aŞk. İstanbul, rüzgâr sesi ve yağmur damlalarıyla meşk içinde karanlıktan çıkarırken gövdesini, doğruldu bedenim yolculuğa... Bakışlarının kenetlendiği yerde doğmayacak sözcükler sıralandı dilimin ucunda. "Gitme" diyecektin; bense gözlerimi teslim edecektim oracıkta gözlerinden de derine bir yerlere.

" Benim hiç anahtarım olmadı sıcak kavuşmaların kapısını açan. Zili çalmadan geldiğimi anlayan ayak sesleri, hiç olmadı...
Varsa yoksa kendi yalnızlığımı açtım tanıdık kapı numaralarında..."

"Sarıldık..." saniyelerin hızına yakışır bir aceleyle. Ne ben seni ne de sen beni hissettin. Dışımızdan geçen gemilerin seyrinde salındı durdu içimizden geçenler...
İçim...
İşte en çok o seni kuşatıyor yokluğunda...
İçim...
Bir tek o anlıyor sessizliğimi yüreğinde, huzur dolu...

İçim ; İçimdeki boşluğa düş...Ben tutarım seni ?...


5ee7p0.jpg

 

sıladayım

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
15.208
Tepki
27.374
Puan
113
Konum
trabzon
Battaniyenin bedenini saran sıcaklığında kaleme aldım düşlerimi, sakın uyanma ...
Mekânım sel oldu, göz yaşımdan artığım...
Emeğine yüreğine sağlık ablacım:panter::panter:
 

dilo$

Daimi Üye
Katılım
15 Mart 2013
Mesajlar
429
Tepki
342
Puan
63
Yaş
32
Konum
Ankara
Hoşçakal demeden uyuttum düşlerini... Ama olsun, birazdan bir yıldızın peşine takılıp sağ omzuna göz kırparım sessizce...
Uyandırmadan...
Sesinden yoksun geçen sızlanma eşiği...
Saat bilmem kaç... Aslına bakarsan önemli de değil... Zaman bir şekilde kendi aymazlığının peşinde zaten.

*çok güzel satırlar ...
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst