Hayvan dostluğu ve çocuklar

-Gizem-

Daimi Üye
Katılım
3 Mayıs 2012
Mesajlar
995
Tepki
561
Puan
93
Konum
Ankara

Hayvan dostluğu sorunsuz, kişilikli,sorumluluk sahibi, kendisi ile barışık çocuklar yaratır.
Çocuklarımızın psikolojik gelişiminde en büyük pozitif etki hayvanlarla birlikte yaşamakla oluşur.

Hem çocuklar hem hayvanlar karşılıksız sevgiyi biliyorlar.. Onlar tabi ki aynı değiller, bambaşka dünyaları ve yaratılışları var ama aynı olan tarafları sevgiyi biliyorlar ve yaşıyorlar.

Bir çocuğa sorun, bir yavru kedi hakkında ne düşünüyor diye!? Benim oğlum daha 4 yaşındayken evdeki kedimiz Moly için ‘’O benim arkadaşım’’ diyordu. Şimdi ise Köpeğimiz Nanook ve Pörty için söylüyor aynısını…Valla biz öğretmedik. O öyle biliyor, öyle istiyor, öyle hissediyor.

Bazen onları kucağına alıp okşuyor, öpüyor, seviyor. Bazen de yaramazlığı tutuyor hayvanı sıkıştırıyor, mıncıklıyor. Ama kedi onu asla tırmalamıyor, köpekler ısırmıyor. Onlar da biliyor , söyleyemiyorlar ama onlar da oğlum Ege için kendi kedi-köpek lisanları ile tırmalamayarak, ısırmayarak ‘’ O benim dostum’’ diyorlar.

Hep böyle değil midir onların dostluğu ; Ufacık çocuklar kocaman çoban köpeklerinin üstüne çıkar, kulaklarını çekiştirir ama o kocaman hayvancık onun çocuk olduğunu bilir, sabreder, asla onu ısırmaz, çok rahatsız olursa kalkar uzaklaşır. Tabi eğer insanlar tarafından yıllarca bağlı tutularak , eziyet edilerek çıldırtılmış, sabrı tükenmiş zavallı bir köpek değilse! Zaten o zaman değil çocuklara, kendisine bile zarar verir.

Nasıl bir düşüncedir ki bir canlıyı 4-5 aylıkken bir zincirin ucuna bağlayıp, yıllarca , yaz-kış, karda-çamurda, güneşte-sıcakta aynı yerde durmasını isterler ve bu insan dostunu bile vahşi saldırgan bir hayvan yapabilirler.

Ama siz hayvanları çocuklara bırakın, onlar sevgiyi bilirler. Eğer anne babalarından ve çevrelerinden yok etmeyi , zarar vermeyi öğrenmedilerse, seyredin onların oyunlarını, birbirlerine yaklaşımlarını, seyredin de örnek alın dostluklarını!

Çocukların hayvanlarla birlikte büyümesinin ileriki yaşlarında onlara sağlayacağı yararlar artık tüm psikologlar tarafından kabul görmektedir.

Hayvanlarla birlikte yaşamında sevgiyi, sorumluk duygusunu, arkadaşlığı öğrenebilen çocuklar yetişkinliklerinde de daha başarılı, insanlarla daha kolay anlaşabilen ve problemsiz kişiler olmaktadırlar.
Bu gerçeği kabul ettikten sonra önemli bir soruyu cevaplamamız ve karar vermemiz gerekmektedir : Çocuklarımızın hayatına bir hayvanı, mesela bir köpeği veya bir kediyi hangi yaşlarda dahil etmeliyiz?

Bu güzel dostluğun başlangıcı için doğru olan iki ayrı seçeneğiniz var:
1. seçenek; Evde zaten kedi veya köpek varken bir bebeğinizin olması ve hayvanlarla beraber, onları yavaş yavaş tanıyarak büyümesidir. Hayvan olan bir evde büyüyen çocuklar hayvanlarla yavaş yavaş tanıştıkları için asla onlara zarar vermezler ve hayvanlarda yeni bir bebeği düşünemeyeceğiniz kadar çabuk ve güzelce kabullenir ve hatta sahip çıkarlar.

2. seçenek içinse çocuğun en azından 11-12 yaşına gelmesini beklemektir. Bu yaşların arasında kalan dönemde çocuk hayvanları tam algılayamaz ve oyuncak gibi görür. Zaten bir sürü ses çıkaran tüylü oyuncağı vardır. Obje olarak onları da oyuncak gibi algıladığı için köpek veya kedi yavrusuna da zarar verebilir. En iyi ihtimalle zarar vermese bile sürekli peşinde koşturup, mıncıklayıp, sıkıştırır ve çoğu zamanda canını yakar.

Bu arada bebeğinizin doğacağı günde dahil olmak üzere köpeğinizle birlikte geçirdiğiniz, gezdirme, oyun vb zamanları aksatmamalısınız. Böylece köpeğiniz sizin yeni gelen bebekle birlikte onu artık sevmediğinizi düşünmeyecek ve bebeğe karşı kıskançlık veya benzer duygular hissetmeyecektir.

Vurgulamam gereken önemli bir konuda köpeklerin kıskançlık sonucu asla bebeklere veya çocuklara zarar verme ihtimalleri olmadığıdır. Sadece bir önce doğan çocuğunuzun yaptığı gibi üzülür kendilerini yalnız hissedebilir ve dikkat çekmeye çalışırlar.

Onları anlamalı ve haksızlık etmemelisiniz. Empati kurmak dediğimiz karşındaki canlıyı anlamak ve ona doğru davranmayı da kapsıyor.

Bebekler 5-8 aylık olduklarında emeklemeye başlarlar ve evde köpeğinizle bağlantısını biraz daha artırma zamanı gelmiştir. Yavaş yavaş bebeğin olduğu ortamlara köpeğinizi de almaya başlayın ve küçük dokunuşlara izin vermeye başlayarak birbirleri ile tanıştırın. Bu arada köpeğinizin huyunu iyi tartın ve bebeğin onun canını acıtması durumunda kendini korumayacağından emin olun. Tabi bebeğin köpeğinizin canını yakmasına da engel olun.

Bebek büyüdükçe özellikle ayağa kalkıp yürümeye başlayınca köpekle ile çok daha doğru ilişkiyi kurabilecektir. Özellikle küçük köpekler bazen bebeklere ve çocuklara karşı daha az toleranslıdır ve büyük köpeklerde hareketlerini ayarlayamayabilirler veya cüsselerinin farkında olmadan sert hareketler yapabilirler. Bütün bu kontaklar sırasında her zaman kontrolü elde tutmalı ve riskler yaratmamalısınız.

Tüm bebek, çocuk ilişkisinde yanlış eğitilmiş veya ihmal edilmiş veya aşırı şımartılmış köpekler dışındaki hiçbir köpek asla bir bebeğe veya çocuğa bilerek zarar vermek istemez.

Hayvanı hiç tanımadan büyüyen bir çocukta eğer annesi ve babası hayvan sevgisi konusunda bir çaba göstermiyorsa haklı olarak onlardan korkma ihtimali fazladır.
Bu dünyayı hayvanlar ve bitkilerle paylaşıyoruz. Lütfen çocuklarınızı onlara yabancı büyütmeyin. Unutmayın ki bir köpek,kedi,guineapig ya da en azından akvaryum veya kuş ile olan dostluk, çocuğunuzun ilerde yaşayacağı bilgisayar bağımlılığı veya başka bir kötü alışanlığının oluşmasını engelleyebilecektir.

Geç olmadan çocuklarınızın hayvanları tanımalarının ve dolayısıyla onlardan korkmaları için hiçbir neden olmadığını anlatmanın yolunu bulmalısınız.
Onları ayırmayın, bir araya gelmelerini sağlayın ve o zaman dostluğu, karşılıksız sevgiyi görün.....

Kaynak: Vet.Hek.A.Kutlu DAYIOĞLU
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst