Hamilelikte tehlikeli bir enfeksiyon: Sitomegalovirüs

Arina

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
49.102
Tepki
50.485
Puan
113
Yaş
40
Konum
..
Hamilelikten önce veya hamilelik sırasında oluşabilen ‘sitomegalovirüs’, tedavisi olmayan bir enfeksiyondur.


hamileliktehlikelivir%C3%BCs_200.jpg




Sitomegalovirüs nedir?

Herpes virüs ailesinden bir DNA virüsü olan Sitomegalovirüs (Cytomegalovirus, CMV) en çok hamilelik ve doğum öncesinden görülür. İnsanların yarısından fazlasında görüldüğünden çok sık karşılaşılan bir enfeksiyon olarak kabul edilir.

Sitomegalovirüs nasıl bulaşır?

Enfeksiyonların çoğunda olduğu gibi Sitomegalovirüs de vücut sıvıları ile bulaşabilir.

En sık bulaşma şekilleri şunlar:

• İdrar
• Tükürük
• Gözyaşı
• Semen
• Anne sütü gibi vücut sıvıları
• Cinsel ilişki
• Kan nakli
• Hamilelik esnasında bebeğe geçebilir.
• Emzirme sırasında bebeğe bulaşabilir.

Sitomegalovirüs belirtileri nelerdir?

Sitomegalovirüs enfeksiyonu genellikle belirti vermeden geçirilir. Bazı vakalarda ise hafif ateş, halsizlik, boğaz ağrısı, eklem ağrıları, lenf bezlerinde şişme görülür. Hasta CMV enfeksiyonu ilk kez geçiriyorsa, buna primer enfeksiyon adı verilir. Geçirilen ilk enfeksiyonun ardından virüs vücutta kalır ve sessiz hale gelir. Daha sonraki dönemlerde hastalık tekrarlarsa yeniden aktif hale gelebilir. Tekrarlayan enfeksiyonlara ‘rekürren enfeksiyon’ adı verilir. Bir anne adayının hamilelik süreci boyunca hem primer hem de rekürren enfeksiyon geçirme olasılığı vardır.

Hamilelikte primer CMV enfeksiyonu

Hamileliklerinden önce CMV enfeksiyonu geçirmemiş kadınların %1 – 4’ü hamilelik esnasında ilk kez enfeksiyona yakalanırlar. Bu anne adaylarından yaklaşık %20-40’ı CMV enfeksiyonunu bebeğe geçirirler. Bebeklerden 1/10’u ise enfeksiyondan etkilenir. CMV enfeksiyonundan etkilenen bebeklerin göz, karaciğer, dalak, beyin gibi organlarında zararlar oluşabilir. Bebekte sitomegalik inklüzyon hastalığı (konjenital sitomegalovirüs enfeksiyonu) denen bir durum oluşur.

En çok görülen hasarların başında, kafanın normalden küçük olması, beyinde kalsifikasyonlar, karaciğer ve dalakta büyüme, görme ve işitme problemleri, zeka geriliği, gelişme geriliği, sarılık, peteşi ve ölümler yer alır. Ender vakalarda doğumdan sonra bebekte herhangi bir anormallik tespit edilmediği halde, daha sonraki yıllarda zeka geriliği, işitme problemleri gibi sorunlar görülebilir. CMV enfeksiyonunun neden olduğu bu rahatsızlıklara rağmen düşük veya anne karnında ölümlere yol açıp açmadığı kesin olarak bilinmiyor.

Hamilelikte rekürren CMV enfeksiyonu

Anne adayının hamilelik sırasında rekürren CMV enfeksiyonu geçirme olasılığı daha yüksek olmasına rağmen bebeğin bundan rahatsızlıktan etkilenme riski daha düşüktür. Rekürren CMV enfeksiyonun hamilelik esnasında bebeğe geçme olasılığı %1 – 2 arasındadır. Hamilelikte bebeğin rekürren CMV enfeksiyondan etkileme riski daha az olsa da, kısa veya uzun dönemde sorunlar ortaya çıkabilir. Anne adayının daha önce CMV enfeksiyonu geçirmiş olması ve hamilelikte enfeksiyonun tekrarlaması bebeğin hastalıktan daha az etkileneceği anlamına gelir.

Bununla beraber bebeğin etkilenme riski enfeksiyonun hamileliğin erken dönemde geçirilmesi ile artar. Hamileliğin ilerleyen dönemlerinde geçirilen enfeksiyon bebek için daha az tehlikelidir. Ancak her iki enfeksiyonda da doğumdan sonra anormallikler saptanmazsa bile, ilerleyen yıllarda %5 – 10 oranında etkiler görülebilir. CMV enfeksiyonu hakkında yapılan araştırmalar, bebeğin anne adayının enfeksiyonu geçirdiği döneme bağlı olarak nasıl etkilendiğini henüz kesin olarak ortaya koymadı.

CMV enfeksiyonu tanısı nasıl konuluyor?

Kesin teşhis konulabilmesi için hamileye kan testi yapılır. Test sonucunda CMV IgM antikorunun pozitif olması anne adayının hastalığı yeni geçirdiği anlamına gelir. Eğer CMV IgG antikorunun pozitif çıkması enfeksiyonun daha önce geçirildiğini gösterir. Primer enfeksiyonların yüzde %75'inde CMV IgM antikoru pozitiftir. Rekürren enfeksiyonların ise %10'unda pozitiftir. Bu nedenle IgG titresindeki 4 katlık artış da yeni geçirilen enfeksiyon tanısını koymakta daha kullanışlıdır. Enfeksiyon geçirildikten sonra IgM farklı sürelerde yeniden kaybolur.

Bebekte enfeksiyon tanısı koymak için fetüsün kanından, amniyon sıvısından veya koryon villusundan virüs kültürü ya da PCR ile DNA izolasyonu yapılabilir. Ayrıca bebeğin kanındaki IgM antikoru kontrol edilebilir. Uygulanan bu testler fetüste enfeksiyonun olup olmadığını gösterseler de, enfeksiyonun bebeğe verdiği zarar konusunda bilgi vermez. Söz konusu yöntemlerle enfeksiyon teşhis edilen bebeklerin 1/4’ünde doğumdan sonra sorunlar ortaya çıkar. Kalan bölümünde herhangi bir sorun oluşmaz. Bebeklerde oluşabilecek anomalilerin tespiti için detaylı ultrason muayenesi de yararlı olur.

Hamilelikte CMV enfeksiyonu

Hamilelikte CMV enfeksiyonu geçiren anne adaylarının hastalığı bebeklerine geçirme olasılıkları ve bebeklerin etkilenme olasılığı oldukça düşüktür. Ancak hastalıktan etkilenen bebeklerde çok ciddi problemler görülebilir. Bunun dışında enfeksiyon ilk kez veya tekrarlar vaziyette geçiriliyor olsa da tanı koymak oldukça zordur. Belirtiler çok hafif olduğundan bu bulgulardan yola çıkmak da tanı için yeterli değildir.

CMV enfeksiyonuna karşı geliştirilmiş herhangi bir aşı veya tedavi bulunmuyor. Ancak ülkemizde hamilelikten önce veya hamilelik esnasında CMV ile ilgili taramalar yapılır. Daha önce enfeksiyona yakalanmamış olan kişilerin hijyen kurallarına dikkat ederek hastalığa yakalanma risklerini azaltabilirler.


Alıntı

 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst