Görüşme çeşitleri, İş görüşmesi farklı şekillerde uygulanabilir...

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
Görüşme çeşitleri, İş görüşmesi farklı şekillerde uygulanabilir...
Herhangi bir iş görüşmesi farklı şekillerde uygulanabilir. Görüşmeciler farklı görüşme yöntemlerini uygulayarak söz konusu pozisyon için en uygun adayı belirlemeye çalışırlar. Görüşmenin çeşidine göre görüşmenin yapısı sorulacak sorular ve ölçülmek istenen nitelikler ve yetkinlikler farklılık gösterebilir.

Altı farklı görüşme çeşidinden bahsedebiliriz:
1- Birebir Görüşmeler
2- Panel Görüşmeler
3- Çalışma Arkadaşları Grubu
4- Sıralı Görüşmeler
5- Değerlendirme Merkezi
6- Telefon Görüşmeleri

Birebir Görüşmeler
En çok kullanılan esnek ama sonuçları çok tartışılan bir yöntemdir. Aday ile tüm görüşmeler bire bir olarak yalnız yapılır. Bu yöntemde subjektif değerlendirmelerin görüşmeyi etkilemesi kaçınılmazdır; uygulanması halinde görüşme sürecinin çok iyi planlanması ve etkin bir ön hazırlık yapılması şarttır. Birebir görüşmeler genellikle işveren firmanın bir temsilcisi tarafından yürütülür. Bu görüşmelerin yapısı önceden belirlenebileceği gibi sohbet havasında da geçebilir. Amaç söz konusu pozisyon için uygunluk derecesinin belirlenmesidir. Bazı firmalar birebir görüşmeleri çok rahat ve sohbet havasında yürütmeyi tercih eder. Bunun aday üzerinde rahatlatıcı etki yaptığına ve bilgi alış verişini kolaylaştırdığı savunulur. Buna karşılık bazı firmalar "stres görüşmesi" denilen ve adayın doğal tepkilerini ortaya çıkardığı savunulan yöntemleri kullanmayı tercih eder. Birebir görüşmelerin en büyük dezavantajı değerlendirmenin tek bir kişi tarafından yapılması ve daha subjektif kararların verilmesine neden olmasıdır.

Panel Görüşmeler
Bu yöntem ikiden fazla görüşmecinin veya yöneticinin birlikte tek bir aday ile yaptıkları görüşmelerdir. Genellikle çok sayıda elemanın farklı bölümlerde işe alınması planlandığında "toplu alımlar" tercih edilir ve özellikle bankacılık sektöründe sıklıkla kullanılır. Adayı zorlayıcı bir yöntemdir. Şirket açısından bakıldığında ise iyi bir panel yöneticisi ve koordinasyon olduğu takdirde sağlıklı sonuçlar ortaya çıkabilmektedir.

Çalışma Arkadaşları Grubu
Bu yöntem son yıllarda gittikçe daha fazla önem kazanan ekip / takım anlayışının eleman seçme sistemine yansımasıdır. Bu yöntemde seçimin ağırlığı seçilecek kişinin birlikte çalışacağı ekip üyelerindedir. Bir anlamda panel yöntemine dönüştüğü söylenebilir. Ancak buradaki görüşmenin asıl amacı gruba uyumun ölçülmesidir. Ekip çalışması ve proje bazlı işlerde kullanımın olumlu sonuçlar verdiği gözlenmiştir. Bu tür küçük gruplardan oluşan iş görüşmelerinin amacı daha çok derinlemesine bir görüşme yapmak veya teknik bilgiyi ölçmektir. Bu yöntem ayrıca son işe alım kararını vermeyecekleri halde başka çalışanların da işe alım sürecinde rol almalarını sağlar. En büyük avantajı uzun vadede birlikte çalışması söz konusu olan kişilerin önceden birbirlerini tanımalarını sağlamasıdır. Ayrıca çalışanların işe alım sürecine dahil edilmesi onları motive etmekte karar mekanizmasında önemli rol aldıklarını düşünmelerine olanak vermektedir.

Sıralı Görüşmeler
Sıralı görüşmelerde birebir ancak birbiri ardına yapılan birkaç görüşme söz konusudur. Burada mülakat yapan her kişi söz konusu pozisyonun tek bir yönünü inceler - tecrübe teknik bilgi yönetim becerisi gibi. Sıralı görüşmeler de birebir görüşmelerin bütün dezavantajlarına sahiptir.

Değerlendirme Merkezi
Bu yöntemde panel görüşmelerin tersine adayların sayısı üçten fazladır. Adaylara çalışmak istedikleri alan ile ilgili ve/veya genel yöneticilik yeteneklerini ortaya koyabilecekleri örnek olay / olaylar verilir. Belirlenen süre içerisinde eğitilmiş değerlendiriciler olayı izlemekle yetinirler. Süre sonunda örnek olay tartışılır. Adayların bu süre içerisindeki tüm tutum ve davranışları değerlendirmede dikkate alınır. Adaylar bunun yanı sıra bazı testlerden de geçirilebilir. Sonuçları sağlıklı ancak uygulanması zor bir yöntemdir.

Telefon Görüşmeleri
Özellikle ülkemizde az kullanılan görüşme tekniklerinden biridir. Kullanılıp kullanılmayacağı kararı yine pozisyona ve görüşmeleri yürütecek olan kişilerin tercihine kalmıştır. Telefon görüşmeleri iki şekilde kullanılabilir:

Bunlardan ilki gazete ilanında verilen telefonlara adayların başvurması ve telefon eden adaylarla görevliler tarafından telefonda bir ön görüşme yapılmasıdır.

İkinci bir alternatif ise başvuran adayların özgeçmişleri üzerinden bir ön eleme yapılmasının ardından yüz yüze görüşmelere geçilmeden önce bir ikinci eleme unsuru olarak; veya özgeçmişte açık olmayan bazı konuları aydınlatmak amacı ile telefon görüşmelerinin yürütülmesidir.

Telefon görüşmelerinin en büyük avantajı diğer yöntemlere göre daha hızlı olmasıdır. En acil olarak ihtiyacınız olan bilgileri telefonda öğrenebilirsiniz. Ses tonu dil hakimiyeti telaffuz gibi konularda önemli bilgiler verir ve bu nedenle özellikle telefonda müşteri hizmeti veren birimler için yapılan eleman alımlarında tercih edilen bir yöntemdir.
 

LiLi

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2010
Mesajlar
9.394
Tepki
12.556
Puan
113
Konum
♥ Kızının Yanından ♥
Grup Mülakatları

Mezuniyet döneminden sonra adayların en çok sıkıntı yaşadığı durumlardan birisi ardı arkası kesilmeyen iş görüşmeleridir. Mülakatlar hakkındaki bilgiler çoğu zaman; stajlar için yapılan ön görüşmeler, belki okulda alınan birkaç ders, daha önceki dönemlerde mezun olan arkadaşların yaşadıkları ve insan kaynakları sayfalarından okunan ipuçlarıyla sınırlıdır. Bu yüzden çiçeği burnunda bir mezun için iş arama süreci her zaman bir bilinmezlik teşkil eder.

İşe alım süreçlerinin tam bir karmaşa haline dönüşmeye başladığı şu günlerde, şirketler de bu dönemi en verimli biçimde değerlendirmek için artık bire bir mülakatların yanı sıra grup görüşmelerine de önem vermeye başladı. Daha önceleri sadece yurt dışında veya ülkemizdeki hatırı sayılır şirketlerde görebildiğimiz bu uygulama yavaş yavaş orta ölçekli şirketlerde de kendini göstermekte.

Grup mülakatları, adından da anlaşılacağı gibi, birden fazla adayın grup içindeki yetkinliklerini gözlemlemek üzere yapılan görüşmelerdir. Genel olarak kişilerin tutum ve tavırları, vücut dili kullanma becerileri, iletişim yetenekleri, grup içi yaklaşımları ve katılımları gözlemlenir. Tabi ki bu çift taraflı bir denklem gibidir. Firma adayları tanırken, adaylar da böyle bir şirkette çalışmak isteyip istemediklerine karar verirler.

Öncelikle firmaların neden böyle bir sistemi tercih edebileceklerine değinmek gerekirse üç ana başlıktan söz edilebilir:

Eğer bir iş için çok fazla başvuru yapılmışsa bire bir mülakata geçmeden önce bir ön eleme olarak grup mülakatı yapılabilir. Her gün insan kaynakları sayfalarında görülen ilanlardan birine bile 700–1000 arasında başvuru yapıldığı düşünülürse, böyle arzın az, talebin fazla olduğu bir piyasada, işveren de, başvuruların arasından kendi kriterlerine en uygun adayı en kısa zamanda seçmek isteyecektir. İlk elemeler genellikle özgeçmişlerle yapılır. Fakat grup mülakatları bunun için güzel bir alternatiftir. Firma, adayları birbirleriyle karşılaştırma şansı elde ederek değerlendirir ve özgeçmişler üstündeki bilgilerle kişileri bütünleştirebilir. Böylece sadece özgeçmişlerle yapılan bir ayıklamadan daha adil bir eleme yapılmış olur.

İkinci olarak, yukarıda da belirtildiği gibi, topluluk içindeki davranışları gözlemleyebilmek için tercih edilebilir. Bire bir görüşmelerde kişi kendini anlatır, mülakatçı da kişiyi anlattıklarıyla ve sorulara verdiği cevaplara göre değerlendirmeye çalışır. Ancak, iş özellikle takım çalışması ve aktif katılım gerektiren bir tanıma sahipse, bu değerlendirmeler yeterli olmayacaktır. Adayın grup içindeki tavırları, onun iş tanımına uygun olup olmadığı hakkında azımsanmayacak ipuçları verir. İnsan kaynakları uzmanları “Etrafınızdakileri ne kadar etkileyebiliyor ve yönlendirebiliyorsunuz? Lider değilseniz lidere karşı tutumunuz nasıl? Yaratıcı mısınız? Uyumlu musunuz?” gibi soruları adaylara doğrudan yöneltmektense, onları grup içinde gözlemleyerek belirlemenin daha sağlıklı olduğunu düşünürler.

Son sebep ise birden fazla kişiyle aynı anda görüşmenin kazandıracağı zamanla ilgilidir. Bütün adaylarla tek tek görüşmek, özellikle ön eleme aşamasında çok zordur. Bir de adayı birden fazla kişinin görmesi söz konusu ise bu süreçte firmanın olağan işlerinin aksaması ihtimaline karşın grup mülakatları zaman kurtarıcı olarak tercih edilir.

Grup mülakatlarında genellikle iki yöntem izlenir:

İlkinde bir konu başlığı sunulur ve adaylardan bunun tartışılması beklenir. Burada önemli olan şey öne çıkmak ve sürekli konuşmak değildir. Konuşmaların içeriği süresinden daha çok not toplar. Sivrilmeye çalışmak çok büyük bir hatadır.

Diğer yöntemde ise firma, mevcut pozisyonla ilgili sanal bir iş ortamı yaratır. Grubu iki ayrı takıma ayırır. İşle ilgili hipotetik bir durum ortaya koyar. Kişilerden olay üzerinden çözüme gitmeleri beklenir. Daha sonra takımlardan çalışmalarını önce grup adına, sonra bireysel olarak sunmaları istenir. Her iki durumda da iş tanımı ve firma kültürüne hazırlanmamış adaylar hemen belli olur.

Bu sırada gözlemciler notlar alır, sorulacak soruları belirlerler. Çalışmalar esnasında şu özelliklere bakılır:

* Kişiler arası yaklaşımlar
* Grup çalışması
* Örgütsel altyapı
* İkna
* İletişim
* Liderlik
* Lidere karşı tutum
* Stres yönetimi
* Doğaçlama
* Planlama
* Yapıcı eleştiri
* Yardımlaşma
* Görev dağılımı
* Motivasyon
* Diğer takım üyelerini dahil etme
* Karakteristik özellikler (utangaçlık, kendini ifade etme, temsil yeteneği, sorumluluk sahibi olma)

Peki ne yapmalı?

Grup mülakatlarında söylediğiniz her söz, takındığınız her tavır mülakatçı için sizin kişiliğinizle ilgili ipuçları taşır. Bu sizi “Madem öyle, ben de onların beni görmek istedikleri gibi görünürüm” tarzında bir yanılgıya düşürebilir. Bu belki ilk birkaç dakika yönetebileceğiniz bir durumdur. Fakat bir süre sonra siz de ortamın sanal olduğunu aklınızdan çıkarıp, etrafınızdaki mülakatçıların bile varlığını unutur duruma gelebilirsiniz ki bu özellikle toplu görüşmelerde çok sık rastlanır bir durumdur.

Yukarıda da belirtildiği gibi sivrilmeye çalışmak grup çalışmalarında düşülen en büyük yanılgıdır. Eğer tartışılan konuya gerçekten hakimseniz ve liderlik vasıfları taşıyorsanız bu sizin için bir avantaj olabilir. Aksi bir hal söz konusuysa, yani bunu yaparken diğerlerini bastırıyor, kendinizi ön plana çıkarıyorsanız o mülakatta olduğu gibi tüm iş yaşantınızda sıkıntı çekersiniz. Doğru zamanda, doğru kişiye, doğru şeyleri, kararınca söylemeniz gerekir.

Diğer konu ise ikna yöntemlerinizle ilgili. Birden fazla fikrin kol gezdiği bir ortamda kendi düşüncenizi kabul ettirmeye çalışmak elbette hakkınız. Bildiğiniz gibi farklı ikna teknikleri mevcut. Tartışarak mı, mantıklı açıklamalar getirerek mi yoksa küçük parçalara bölüp teker teker yok ederek mi? Ortamı iyi takip edip hangisinin daha uygun olduğunu iyice tartmalısınız.

Fikirlerinizin ortak kabul görmediği zamanlar da elbet çıkacaktır. Böyle durumlarda grupla olan iletişim bağınızın kopmaması çok önemlidir. Kabul edilen görüşe karşı bir eleştiriniz varsa bunu yapıcı bir şekilde eleştirmeniz de bir zarar yoktur. Fakat takım ruhunu zedeleyecek yorumlardan uzak durmanız gerekecektir, grubunuzdakilerin rakipleriniz olduğunu bilseniz bile…

Bütün bunlarla birlikte dikkat etmeniz gereken birkaç püf nokta var:

* İster lider olun ister izleyici, önemli olan şey aktif katılımınızdır.
* Gözlerinizi mülakatçıdan ayırmayın ki önemli ipuçlarını kaçırmak gibi ihtimalle karşılaşmayın.
* Sadece mülakatçıya karşı değil, aynı zamanda grup üyelerine karşı da saygılı davranın. Abartılı güç savaşından uzak durun. Aksi halde uyumdan uzak ve yapmacık görünürsünüz.
* Grup çalışmalarında esas olan yapıcılıktır.
* Ancak oyunun kurallarını iyi anlarsanız sizden isteneni verebilirsiniz. Bu yüzden kafanızda soru işareti yaratan şeylerin açıklamalarını mülakatçıdan isteyin.

Özetle, iş hayatında her geçen gün daha fazla yer alan grup mülakatları, şirketler için uğraştırıcı ve adaylar için stresli olsa dahi, kişilerin grup içindeki tutumlarını ölçmek açısından firmalar için, bire bir mülakatlarda gösteremedikleri yetkinliklerini açığa çıkarma şansı bulduklarından adaylar için birer avantaja dönüşebilir. İyi gözlemlenmiş ve değerlendirilmiş bir mülakat sonunda şirketler aradıkları özelliklere sahip adayı bulurken, adaylar da çok büyük bir tecrübe kazanarak hem şirketi, hem iş tanımını, hem de bir ölçü de olsa kendilerini tanıma fırsatı bulurlar.

Alıntı : insankaynaklari.com
 

LiLi

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2010
Mesajlar
9.394
Tepki
12.556
Puan
113
Konum
♥ Kızının Yanından ♥
Stres Mülakatları

Günümüzde personel alımında en sık kullanılan yöntemlerden biri mülakatlardır. İş hayatının vazgeçilmez bir parçası olan ve adayı tanımak açısından işe alım sürecinin önemli bir basamağı olan mülakatlar; bire bir mülakatlar, panel mülakatlar, toplu mülakatlar, stres mülakatları şeklinde çeşitlendirilebilir.

Her biri farklı amaca hizmet etmesi için gerçekleştirilen bu mülakat çeşitlerinin bazıları oldukça sık görülmekle birlikte bazıları ise şirkete, eleman alınacak işin gereksinimine veya sadece mülakatı yapacak kişinin tarzına bağlı olarak daha nadiren uygulanmaktadır.

Şirketlerce daha nadir uygulandıkları için az rastlanan bu mülakat çeşitleri, iş arayan adaylar tarafından zorlayıcı ya da altından kalkılması güç olarak nitelendirilmektedir. Bu makalede de adayların genelde nadiren rastladıkları ve karşılaştıklarında çok zorlandıkları stres mülakatları ayrıntılı biçimde incelenecektir.

Adı üzerinde stres mülakatları, adayın stresli bir iş ortamında nasıl tepki vereceğini görebilmek için yapılır. Burada genel varsayım, stres mülakatında diğer adaylardan daha başarılı olan adayın gerçek iş ortamında da stres yönetimi konusunda daha başarılı olacağıdır. İlk bakışta doğru gibi gelebilecek bu durum, aslında her zaman geçerli olmayabilir, çünkü yapısı gereği mülakatlar yapay ortamlardır ve zaman zaman adil olmayabilir, mülakatı yapan kişiyi doğru seçime götürmeyebilirler. Yine de her yapay ortam testi gibi stres mülakatları da, diğer tüm mülakat çeşitleri gibi, bilinçli kişilerce yapıldığında doğru sonuçlar verebilmektedir.

Yatırım bankacılığı, pilot, polis memurluğu, hava trafik kontrolörlüğü, brokerlık, özel askeri işler, bazı satış işleri, test pilotluğu, talk show hostluğu gibi stresi yoğun yaşamaları beklenen işlere yapılacak alımlarda stres mülakatları kullanılmaktadır.

Aslında genel olarak stres mülakatları, alınacak kararlarda saniyelerin önemli olduğu, özgüven ve doğru tercihler gerektiren, iş sırasında yapılan hataların çoğu zaman ölümlerle veya yüksek miktarda para kaybıyla sonuçlandığı işlerde kullanılır. Öte yandan bu tür mülakatlar, yukarıda saydığımız mesleklerle sınırlı kalmayarak, stresi kişinin problemlerle ne kadar iyi başa çıktığının bir göstergesi olarak gören şirketlerin herhangi bir pozisyona alım yaparken kullandığı bir yöntem de olabilir.

Stres, kişinin çevre ile olan etkileşimi sonucu ortaya çıkan bir olgudur ve kişinin durumu veya çevreyi nasıl kontrol altına aldığı ile ilgili olup, sanıldığının aksine sadece negatif değil pozitif bir etki de yaratabilir.

Gelişen dünyada iş hayatında zamanın daralması ve bu daralan zamanda çalışanlardan daha fazla iş yapılmasının beklenmesi az çok herkesi strese maruz bırakmaktadır. Zaman içerisinde daha üst kademelere gelen kişilerde sorumluluklarla birlikte stres de artmaktadır. Yükseldikçe daha fazla kişiye yön veren, daha büyük projeler gerçekleştiren ve daha fazla gücü kontrol eden kişilerin üstüne ister istemez daha fazla yük binmekte, daha fazla stres altında kalmaktadırlar. İşte stres mülakatları da stresten ne kadar kötü etkilenildiğinin aksine bu stresli ortamı işine pozitif aksettirebilecek, gerektiğinde stres altında sakinliğini koruyabilecek, yaptığı işlerdeki hata oranı yükselmeyecek ya da büyük performans düşüşleri yaşamayacak insanları seçebilmek için yapılır.


Her mülakatta olduğu gibi stres mülakatını yapan insan kaynakları uzmanlarının kullandıkları belirgin yöntemler ve teknikler bulunmaktadır. Genel mülakat tekniklerinden ayrı olarak bu tekniklerin neler olduğunu bilmek, adayın herhangi bir mülakata değil de stres mülakatına girdiğini anlamasına ve ileriki bölümlerde daha dikkatli olmasına yol açması bakımından çok önemli olabilir.

Stres mülakatı tekniklerinden birkaçı:

* Bekleme odasında bir saat kadar bekletiliyorsanız,
* Mülakatçı (mülakat yapacak kişi) siz odaya girdiğinizde gazete dergi gibi mülakatla ilgisi olmayan şeylerle ilgileniyorsa ve sanki mülakata beklemiyormuş gibi davranıyorsa,
* Daha tanışmadan direk bir toplantıya sokulduysanız ve kendisiyle bile tanışmadığınız mülakatçı sizi kimseyle tanıştırmıyorsa,
* Daha yeni girdiğiniz bir odada sizin için bir sandalye yoksa,
* Etrafınıza dağılmış birkaç mülakatçı, beklenmedik hızla ardı adına sorular soruyor, size cevaplamak için yeterli düşünme süresi bile bırakmıyorlarsa,
* Mülakatçı konuşma sırasında uzun boşluklar veriyor, gözlerinizin içine bakarak ortamın gerilmesini sağlıyorsa,
* Mülakatı yapan kişi, fikirlerinize veya yaptığınız yargılara beklenmedik şekillerde ve sürekli bir biçimde karşı geliyorsa,
* Mülakatçının sizden yapılmayacak bir isteği varsa, örneğin ayakkabılarınızı değiştirmek gibi, ve bunda ısrarcıysa,
* Mülakatı yapan kişi sizle kaba bir dil ile konuşuyorsa, geçmişinizle, eğitiminizle veya kariyerinizle dalga geçiyorsa,
* Mülakatçı ardı ardına belirsiz sorular soruyor ve sürekli cevaplarınızdan tatmin olmamış görünüyorsa,
* Mülakat esnasında yapılması imkansız bir görev verildiyse ve dikkatlice nasıl başa çıkacağınız izleniyorsa,
* Mülakatı yapan kişi kasti olarak sizinle anlaşamıyormuş gibi yapıyor, bir konuyu birkaç kez üst üste açıklamanızı ya da açmanızı istiyorsa,
* Mülakatçı uyuma numarası yapıyorsa...

Bu durumlardan birkaçıyla karşı karşıya kaldığınızda ve ortamdaki gerilim sanki kasti olarak azalmıyorsa, mülakatı yapan kişi(ler) bu veya başka şekillerde ortamdaki gerginliği devam ettiriyorsa, bilin ki bir stres mülakatının tam ortasındasınız.

Stres mülakatı sırasında, kişinin yapması gereken; dizginleri eline almak, ortamı ve kendini kontrol altına almaktır.

Stres mülakatından rahat çıkmanın püf noktası kendi kendini kontrol edebilmektir. Unutmamanız gereken ilk şey bunun aslında bir oyun olduğu ve mülakatı yapan kişinin kesinlikle sizinle kişisel bir sorunu olmadığıdır. Bunun gerçek dışı, yapay bir ortam olduğunu akıldan çıkarmadan mülakatı sürdürebilmelisiniz. Stres mülakatları uygulayan kurumlardan birçoğu mülakat bitiminde, bu mülakatın sizin üzerinizde yanlış bir etki bırakmaması amacıyla niye bu yöntemi kullandıkları ile ilgili olarak sizi bilgilendirecektir. Böyle bir açıklama yapılmadıysa bile stres mülakatı yapıldığını mülakat bittikten sonra size karşı tavırları 180 derece değişen mülakatçılardan rahatça anlayabilirsiniz.

Grup halinde mülakat yapan şirketler için böyle bir stres mülakatını rahat geçirebilmenin diğer bir yolu önceden hazırlanmaktır. Mülakatınıza kimin veya kimlerin gireceğini ve mülakatçılardan hangisinin işe alım konusunda daha ağırlıklı olduğunu bilmek işe yarayacaktır. Böylece aday olarak tek bir kişi seçme şansınız doğar ve o kişiye odaklanarak ilginizi dağıtmamayı, gücünüzü sakin kalmak, soğukkanlı davranmak gibi daha önemli noktalara harcamayı ve vereceğiniz cevaplarda makul ve tutarlı olmayı sağlayabilirsiniz.

Stres mülakatı yapıldığını fark ettiğiniz anda kendinizi kontrol altına alın, yavaşlamaya çalışın ve sakin halinizi muhafaza etmeye gayret gösterin. Kendinizi kontrol altında tutmak demek kesinlikle rol yapmak demek değildir, asla rol yapmayın, kendiniz olun. Bir iş toplantısında olduğunuzu düşünün ve sanki konuşma sırası size gelmiş gibi farz edin. Mülakatçılar bilerek ortamı germeye devam ederlerse daha da yavaşlayın, sakin, kibar ve yumuşak konuşmaya gayret edin. Kendinize küçük bir rahatlama arası yaratabilmek için avuç içleri yere bakacak şekilde ellerinizi üst üste koyun, üstteki elinize bakın, odada size doğru bakan insanları unutun ve en önemlisi gülümseyin.

Stresli ortamlarda yapılan araştırmalarda dudakları gülümseme şekline sokmanın bile kişiyi rahatlattığı ve refleksif olarak kişiyi mutlu ettiği görülmüştür. Burada dikkat edilmesi gereken nokta ise, tüm mülakat boyunca yüzde manasız bir gülümseme bulundurmamaktır, bu ortamı yumuşatmak yerine sizi yanlış anlamalarına ya da dalga geçtiğinizi zannetmelerine sebep olabilir.

Diğer bir önemli nokta ise odadaki performansınıza aşırı önem vermemektir. Mülakatı yapan kişinin de bildiği gibi stresli ortamlarda insanlar tam performans gösteremeyebilirler. Bu sebeple mülakatı güçlü ve zayıf yanlarınız için bir deneme olarak görün, doğru adımlar atmaya çalışın ve odadan çıktığınızda sizi daha fazla etkilemesine izin vermeyin. Normal günlük yaşantınıza dönün, geçmiş olan mülakatı değil varsa mülakatın ileriki aşamalarını, yoksa işe alınmanız halinde yapacaklarınızı düşünün.

Kariyeriniz veya akademik geçmişiniz ile dalga geçiliyorsa, “Siz beğenmiyor veya başka özellikler bekliyor olabilirsiniz ama ben bu seviyeye kadar bu özelliklerim ile geldim ve bundan sonra da bu özelliklerim ile yükselmeye gayret göstereceğim” şeklinde bir cevap verebilirsiniz.

Mülakatçı karşınızda uyuma numarası yapıyorsa bir kağıda “Sizinle tanışmaktan şeref duydum” gibi bir mesaj yazıp ayrılmak için ayağa kalkabilirsiniz, bu onun sizi fark etmiş görünmesini sağlayacaktır. Fark etmediyse de önemli değil, sizi uyuyarak karşılayan bir şirket ne kadar ciddi olabilir ki?

Beklemediğiniz bir şekilde bir toplantı odasına sokulduysanız ve mülakatı yapan kişi sizi kimseyle tanıştırmıyorsa, ne kadar sosyal ve kibar olduğunuzu gösterin. Odadaki insanlara bir bir yaklaşın, ellerini sıkın ve isminizi söyleyip isimlerini öğrenin. Burada dikkat edilmesi gereken nokta ise kişinin elini sıkma şeklinizdir, önemli olan özgüven içerecek kadar sıkı ama kibarlığınızı koruyacak kadar yumuşak olmaktır.

Yine bazı tekniklerin yanı sıra stres mülakatı yapan uzmanların adayı stresini arttırmak ve ortamı daha da germek için kullandığı bazı özel sorular vardır, bunlardan bazıları ise,

* Bu işin gerektirdiklerini yerine getirdiğinizi düşünmüyorum!*
* Bu işi istediğinize gerçekten emin misiniz?!*
* Bu özgeçmişle nasıl sizi alabileceğimizi düşünebiliyorsunuz?!*
* Daha farklı bir firma için daha uygun olduğunuzu düşünmüyor musunuz?!
* Kariyerinizde geldiğiniz yere göre daha yüksek maaş almanız gerekmez miydi
* Patronunun işini mi almak istiyorsun?!**
* Şu elimdeki kalemi görüyor musun, sat bunu bana!**
* Şirketten birini almak varken niye sizi alalım?!**
* Neden bu kadar uzun süre iş aradınız?**

Bu ve daha bunun gibi nice soru aslında bunlara benzer soruların sertleştirilmiş halleridir. Örneğin “Bu işin gerektirdiklerini yerine getirdiğinizi düşünmüyorum” gibi bir soru-yorum aslında “sizin bizim için ideal bir çalışanımız olacağınıza tam emin değilim, bana niye bu işe uygun olduğunuzu açıklayın” sorusunun sert hali iken “Şu elimdeki kalemi görüyor musun, sat bunu bana”, “Görelim ne kadar prezantablsınız, kendinizi ne kadar iyi ifade edebiliyorsunuz”un, veya “neden bu kadar uzun süre iş aradınız” sorusu “bir şirkette bu kadar özel aradığınız şey nedir ve bizim karşımıza geldiğinize göre bizden ne bekliyorsunuz” sorusunun sertleştirilmiş, direkt hale sokulmuş halidir. Önemli olan her zamanki gibi sakin kalmak ve doğru cevapları, doğru üslup ile özgüven içerisinde söyleyebilmektir.

Stres mülakatları, bu yazıda da görüldüğü gibi geçilmesi korkulduğu kadar zor olmayan bir mülakat şeklidir. Stres mülakatıyla karşılaşan kişinin bunun bir özel bir yaklaşım olduğunu unutmaması, kendisine uygulanabilecek tekniklerin bilinciyle kendi savunmasını oluşturmuş olması, ilk kez gördüğü ya da duyduğu bir stres mülakatı tekniğine karşı kontrollü davranması gerekmektedir.

Aday stres mülakatını asla kişisel algılamamalıdır. Eğer kabul edilirse belki de kendi üstü olacak mülakatçının bunu bir deney olarak yaptığının bilinciyle davranmalıdır. Kilit nokta stresle nasıl başa çıktığınızı göstermektir. Çoğu stres mülakatında, söylediğiniz sözlerin yanı sıra mimikleriniz, jestleriniz, duruşunuz, o an gergin, endişeli, sıkıntılı ya da terliyor olup olmadığınız da fazlasıyla göz önünde bulundurulur.

Birkaç kez mülakata girmiş fakat stres mülakatı ile karşılaşmamış bir aday için ilk 5-10 dakika zorlayıcı olsa da, sakin kalarak, soğukkanlılığı koruyarak ve asıl önemli olanın karakterinizi yansıtmak ve kalitenizi ortaya koymak olduğunu unutmayarak kolayca üstesinden gelinebilir. Stres mülakatına ilk mülakatında rastlayan bir insan için durum biraz daha zor olsa da yapılması gereken kilit noktalar değişmediği için uygulama aynıdır. Öte yandan aslında her mülakat için geçerli olan şu olgu da kişinin aklından asla çıkmamalıdır, “Siz bu işi istiyordunuz, mülakata katılmak için değerli zamanınızı ayırdınız, bu da geçmeniz gereken yollardan sadece bir tanesi...”

* collegeview.com
** aumba-alumni


Alıntı : insankaynaklari.com
 

zeyn0M

Daimi Üye
Katılım
28 Ekim 2011
Mesajlar
1.002
Tepki
315
Puan
83
Konum
istanbul
x_3b95bec9.gif
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst