4.ADAYIMIZ :
sadiye :teselli:
Ilkokul yillarimda ben babaannemin yaninda kaldim, o benim ikinci annemdir. Her gece yattigimizda hikayeler anlatir, birbirimize bilmeceler sorardik. Bazen bana sira gelip bilmecemi sordugumda babaannemden ses gelmezdi, cünkü daha ben bilmeceyi sorana kadar o uykuya dalardi.
Bana hep: - "Senin dügününü göremeyecegim kizim. mezarima gelinliginle gelirsin" derdi.
Tabii ben kizardim: - "Göreceksin derdim böyle seyler söyleme."
Babaannemin 6 cocugu varmis. Varmis diyorum cünkü 3 cocugunuda topraga verdi. Kücük halam 4. sinifa giderken ölmüs, amcam 40 yasinda bile yoktu öldügünde, sonrada halam 1. nisan günü öldü, 40 yasini görememisti oda. Sanki saka yapar gibi aramizdan gitti.
Yani babaannem 3 cocugunuda topraga verdi.
Hep: - "Sira bendeydi. neden siz önce gittiniz" diye aglardi ama ecel yasa bakmiyor bunu kendiside biliyordu.
Hayat, dünyayi birakip gidenlere ragmen devam ediyordu.
Yazdi, ölen amcamin oglunun dügünü vardi. onun icin memlekete gitmistik. Dügünümüz cok güzel oldu. Bütün aile, akrabalar ordaydi. Ama sanki babaannem eskisi gibi neseli degildi.
Her gören: - "Hayirdir bir rahatsizligi mi var?" diye soruyordu. Biz: - "Hayir diyorduk". Belkide olmamasini istiyorduk. Oysa ki varmis.
Dügünden 1- 2 gün sonra rahatsizlanmaya basladi. Doktora götürüyorduk kan tahlili sonuclari, onun bunun sonuclari derken günler geciyordu. Babaannem iyice cökmeye basladi, o neseli babaannem yoktu. Saat basi, saati sorardi.
Annemler: - "Saati neyapacaksin ana" derlerdi. O yinede sorardi.
Bir gün "Hastaneye kaldirdik babaanneni" diye mesaj geldi. Hemen hastaneye gittim ama o yatakta yatan babaannem degildi sanki. Iceri girdigimde bana o bakisini unutamam. Beni tanimamisti.
- "Bak kim geldi" dediler ama o bana bakti bakti, sonra basini cama cevirdi. Duramadim yanindan ciktim hemen.
Sonra telefon geldi "Babaanneni Istanbul´a hastaneye götürüyoruz" diye.
O gece rüya gördüm babaannem ölmüs, nasil uyandigimi hatirlamiyorum. O gün hep korktum kötü haber gelecek diye. Gece olmustu, Allah´a sükür kötü bir haber yoktu.
O geceden hemen sonra ben yine rüya görmüstüm. Bu sefer babaannem kosar gibi yürüyordu, mutluydu, iyilesmisti. Uyandim, bu sefer icimi daha büyük bir korku kapladi. "Rüyalarin tersi cikar" derler diye düsündüm. Aksam olmustu, Istanbul´a babamda gitmisti annesinin yanina. Senede sadece 3- 4 hafta görebildigi anasinin yanindan ayrilmiyordu. Telefonum caldi, babamin numarasi, acsam mi acmasam mi diye düsündüm. Belkide iyi haberdi, actim.
Yabanci bir ses - "Ben su hasteneden su hemsire. Babaniz konusamadigi icin haberi ben vermek zorunda kaldim. Maalesef babaannenizi kaybettik" dedi. Hicbirsey diyemedim. Eve haberi vermek bana düstü.
Anneme: - "Babaannem ölmüs" dedim. Dedem iceri girdi. Bakislarimizdan anladi, o zaten en basinda hissetmisti böyle olacagini.
Sabah babaannemi tabut icerisinde getirdiler. O benim canimdi. O gelir gelmez bir yagmur bosaldi gök yüzünden. Acimizi paylasiyor gökyüzü diye düsündüm. Herkes islanmamak icin birseylerin altina kacti ama o ortada tabutunun icinde kalmis islaniyordu. Hemen onuda kenara cektiler. Yagmur dindikten sonra topraga verdiler babaannemi.
En sonunda kaybettigi üc evladina kavusmustu.
"Zaman herseyin ilaci" derler.
Günler gecmeye basladi. Esimle evlenmeye karar verdik. Benim dügünüm olacakti artik. Babaannemin herzaman dedigi gibi oldu. Dügünümü göremedi babaannem. Ama ben onun istegini yaptim ve onu mezarinda gelinligim ile ziyaret edip duami ettim.
Tam 9 sene olacak bu yaz. Babaannem yok. Dedem 9 senedir yalniz. Her yaz gittigimizde evde büyük bir bosluk var. Onu cok özledim, o benim ikinci annemdi. Mekanin cennet olsun babaannem.
Unutamadigimiz ani deyince aklima ilk bu geldi cünkü o benim unutamadigim babaannemdi.