Geçmişten Günümüze Unutamadığımız Anlar,Anılar Yarışması Oylaması

Geçmişten Günümüze Unutamadığımız Anlar,Anılar Yarışması ve Adaylarımız

  • 1.ADAY[B][COLOR="Red"]nurci:teselli:[/COLOR][/B]

    Kullanılan: 5 7,7%
  • 2.ADAY[B][COLOR="Red"]Yarışma Birincimiz Fındık Kurdu:kupa:[/COLOR][/B]

    Kullanılan: 41 63,1%
  • 3.ADAY[B][COLOR="Red"]hüzünden_gelme:teselli: [/COLOR][/B]

    Kullanılan: 5 7,7%
  • 4.ADAY[B][COLOR="Red"]sadiye :teselli:[/COLOR][/B]

    Kullanılan: 7 10,8%
  • 5.ADAY[B][COLOR="Red"]arzuco :teselli:[/COLOR][/B]

    Kullanılan: 7 10,8%

  • Kullanılan toplam oy
    65
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
Geçmişten Günümüze Unutamadığımız Anlar,Anılar Yarışması Oylaması

Sizleri çok beklettiğimin farkındayım ama sağlık problemlerimden ötürü yarışmayı başlatmam biraz zaman aldı.Öncelikle gerek yarışmanın başlamasını dört gözle bekleyen yarışmacı arkadaşlarımdan ve tüm katılımcı arkadaşlarımdan özür diliyorum ve hemen adaylarımızı ve o güzel anılarını sizlerle paylaşmak üzere yarışmamıza start veriyoruz:teytey:
Yine her zaman olduğu gibi yazılar ve adaylarımızın isimleri gizli tutulmaktadır ve hiç bir şekilde ne konuda nede başka bir topikte gerek yazılarını, gerekse kendilerini ima edici mesajlar yazmamalarını önemle rica ediyorum.Bu şekilde öne çıkaran yada ima edici mesajlar görüldüğü taktirde derhal yarışmacımız diskalifiye edilecektir.
Gerekli uyarımızı da yaptığımıza göre;
Tema:Geçmişten Günümüze Unutamadığımız Anlar,Anılar Yarışması
Oylama Tarihi:08.07.2010
Oylama Bitiş Tarihi: 25.07.2010
 
OP
Ş

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
1.ADAYIMIZ : nurci :teselli:

Nihayet o çok beklediğim okul birinciliğini aldım. Bu karne benim için çok önemliydi. Çünkü dönem boyunca emek verdim. Gerçekten hak ederek aldığım bir karne.
A... ve F... ilk dönemden beri çalışıyordu. Bense ikinci dönem çalışmaya başladım. Çalışmaya başlayınca çalışmaya olan sevgim arttı. Hep aradığım mutluluk buymuş gibi. Öyleki artık eskiden zevk aldığım hiçbirşey çalışmak ve okumak kadar zevk vermiyor. Bu nedenle bütün yaşamımı bu şekilde çalışarak sürdürmeye karar verdim.
Okulların kapandığı gün Ayşe geldi. Nasılda bekliyordum onu. Ama nedense aradığımı pek bulamadım. Yani mutluydum ama beklediğim kadar değil. Yalnızlığa öyle alışmışım ki artık ablamı bile beklemiyorum ve o kadar çok özlemiyorum.
Ayşe'yle birlikte günlerce abimi bekledik. Onu çok özlemiştim ama gelmedi. Sonra bir gece ansızın kapı çaldı ve abim geldi. Ne güzel bir sürprizdi.Ancak yine aradığımı bulamadım ve yeterince sevinemedim. Öyleki abim artık bir yabancı gibi geldi bana. Sonra Ayşe gitti ve abimle yalnız kaldık. O zaman abimi iyice tanıma fırsatı buldum. Bu çok kısa zaman sürecinde onun bir yabancı olmadığını;çok sevdğim çok özlediğim canım abim olduğunu yeniden hatırladım. Ve şunu anladım ki; O mükemmele yakın bir insan. (Çünkü hiç kimse mükemmel değildir.) Ne kadar dürüst ve fedakar...Bunlar beni çok mutlu etti ama onunla gurur duymadım. Çünkü artık şuna inanıyorum ki aileler bizim dünyaya gelmemiz için bir vesile. Dolayısıyla onların yaptığı bir şeyden utanmak ya da gurur duymak yanlış. Belki bunu bir savunma mekanizması olarak geliştirdim ama buna inanıyorum. Bu yüzden de artık aileme eskisi kadar bağlı değilim. Yani onları çok seviyorum ama onlarsız olmaya alışmaya başladım. Yine de korkuyorum bazen yalnızlıktan. Yalnızlığı bu kadar çok sevmeme rağman.
Bu aralar insan ilişkilerinden de sıkılmaya başladım. Sudan sebeplerle kavgalar,yapmacık sevgiler, gizlenen düşmanlıklar... Bunları düşündükçe kendimi insanlardan soyutlamak istiyorum. Odamda yalnız başıma sürekli ders çalışıp,okumak ve düşünmek...Sadece bunları istiyorum. Hiç bir insanla konuşup görüşmek istemiyorum. Ama onlardan nefrette etmiyorum. Bu dünyada yalnızca annemi çok seviyorum,gerisi yabancı gibi. Umarım başta annem ve abim olmak üzere bütün insanlar çok mutlu olurlar.
07/07/2003
 
OP
Ş

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
2.ADAYIMIZ Yarışma Birincimiz Fındık Kurdu :kupa:

Seni çok özlüyorum kanatsız meleğim




Çok düşündüm sizlere ne yazacağım konusunda arkadaşlar..

Sonunda hayatımdaki en özel insanı kaybedişimi anlatmaya karar verdim



Meleğim canım anneciğime,

Biriciğim,kanatsız meleğim,hayatımda örnek aldığım en mükemmel insan

O kadar ani oldu ki gidişin

bir veda öğücüğü bile alamdım gül kokulu yanaklarından,

Son kez kokunu içime çekemedim

Özlemin hala öyle derin bir yara ki içimde

Gün geçtikçe kabuk bağlıyor ama unutulmuyor annecim unutulmuyor işte

Annenin yerini kim alabilir ki başka

Seni kaybettiğim zamanı dün gibi hatırlıyorum üzerinden çok uzun yıllar geçse de,

Okuldaydım,ilkokul 3.sınıftaydım

Resim dersine giricektik

Birden öğretmenim teneffüs arasında bana seslendi,.. gel dedi

Gittim yanına,hayatımın en acı haberini alacağımı nerden bilebilirdim ki o kara gün...

İzinlisin dedi,amcam gelmişti beni almaya

Hiç birşey anlamamıştım,yolda sorular sorup duruyordum

neden izinliydim,nereye gidiyorduk,ne olmuştu

Sonra dayımların evine geldik,orda kalıyoduk son zamanlarda

annem zaten çok hastaydı,tek böbrekle yaşıyordu

Neyse eve geldik,çok kalabalıktı evin önü

bir sürü ayakkabılar vardı kapının önünde

ve nedenini henüz öğrenmediğim,az sonra hayatımın en kötü haberini alacağım,

kanatsız meleğimin yüzünü son kez göreceğim eve adımımı attım

Herkes ağlıyordu,üzgün gözlerle bana bakıyorlardı

ne oldu demeye kalmadan salonda oturan yaşlı teyzelerin önünde bir yatak ve yorgan gördüm

içinde kim yatıyordu ki,neden herkes ağlıyordu yoksa...

Son kez açın görsün dediler,

ve yorgan açıldı

annemin soluk yüzü ,kapalı gözleri ,gözümün önünden hala gitmez

ordaydı işte,canım annem,hayatımın anlamı,

yatağın içinde yerde yatan oydu

Allahım neden,nasıl olmuştu

annem beni bırakıp gidemezsin dedim kendi kendime,,

Çok erken daha çok zamansız

ben sana doyamadım, kara topraklar almasın seni benden

Sonra evin camından baktım,annemi tabutun içine koymuş götürüyolardı

ebedi yolculuğuna çıkıyordu

baktım arkasından son kez

gözyaşlarım pınar olmuş akıyordu

nasıl giderdi annem,beni başa çıkamayacağım zorluklarla,

yükünü kaldıramayacağm ağır hayatla nasıl başbaşa bırakırdı

o daha çok gençti,31 yaşındaydı

ve gitti..Arkasında iki meleğini de bırakıp ebedi yolculuğuna doğru gitti..

Canım annem üzerinden seneler geçti ama seni hiç unutmadım,unutmayacağım

Sen hayatımın anlamıydın hepte öyle kalacaksın

Seni anne olduktan sonra daha iyi anladım meleğim

keşke yanımda olsaydın annecim,Nur içinde huzurla yat

seni çok seviyorum
 
OP
Ş

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
3.ADAYIMIZ : hüzünden_gelme :teselli:

Mekân belli, tarih belli... Onu ömrümün sonuna kadar sevmeye yemin ettiğim anın her bir saniyesi gözlerimin önünde sanki. Bir film şeridi gibi an be an; hiç azalmayan bir sevgiyle onu anıyor ve yaşıyorum.

Bundan 1,5 sene önce... Baharın ilk günlerinde, baharın bile bana getiremediği renkleri getirmişti bana gözleriyle. Hiç sevmedim onu sevdiğim kadar... Sevginin her şeyden yüce bir duygu olduğunu bilen ben, onun kadar bağlanmadım kimseye.

Bir okul çıkışı eve gelirken gözleri değmişti gözlerime, elindeki defteri bizi bir araya getirmek için yere düşerken. Bir anlık korkuyla uzaklaşmıştım ondan. Anlık bir heyecanla çıkardığım sesle bana doğru ifadesizce bakmış, yoluna devam etmişti sonra.

Arkasından bakarken bütün ömrümün onun arkasından bakmakla geçeceğini düşünememiştim hiç. Meğersem hiç bitmeyen bir yola girmişim o bakışlarla.

Sonra ona âşık olduğumu her gece onu düşündüğümü fark ettiğimde anlamıştım. Ama söylemeye ne dilim vardı, ne de bunu kabul ettirmeye yüreğim... Hiç usanmadan ona olan sevgimden bahsederken bir gün “Hak ediyorsan bir gün gerçek olacaktır” demişti bana. Hala o söze tutunuyorum. Kurumuş bir ağaçta dökülmeyen tek yaprak belki de o... O sözünü de yalanlamıştı, sevmekten vazgeçmediğim adam. Sonrası, hayal kırıklıklarını avuçlarında tutan bir ben... Her konuştuğumuzda onu ömrümün sonuna kadar seveceğime ve bekleyeceğime söz verirken, başkalarıyla onu görmek direncimi yıkıyor, yok olmama neden oluyordu.

Hasta ediyordu beni bu aşk. Saatlerce düşünmeme neden oluyor ve kalbimde yanan ateşi söndürmek için her yerde onun gözlerini aramama mani olamıyordu. Bu aşk mıydı? Ne zaman böyle bağlanmıştım... Ne zaman yeminler etmiştim aşk üzerine? Oysa bu ben değildim belki de... Nerdeydi gururum, nerdeydi kendini düşünmeyi unutmayan ben? Kendime ayırmam gereken zamanlarda onu bile düşünüyor olmam da ne demekti?

Oysa ben hayatı bir çocuğun gözleriyle uzaktan izlerdim hep… Oynarsam kırılır diye korktuğum bir kalbim vardı benim… Şimdilerde ise bu korumaya çalıştığım kalp hıçkırıklarını satırlara döküyor ve onun acımasızca ağzından çıkan her sözde sarsılıyordu…
 
OP
Ş

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
4.ADAYIMIZ : sadiye :teselli:

Ilkokul yillarimda ben babaannemin yaninda kaldim, o benim ikinci annemdir. Her gece yattigimizda hikayeler anlatir, birbirimize bilmeceler sorardik. Bazen bana sira gelip bilmecemi sordugumda babaannemden ses gelmezdi, cünkü daha ben bilmeceyi sorana kadar o uykuya dalardi.
Bana hep: - "Senin dügününü göremeyecegim kizim. mezarima gelinliginle gelirsin" derdi.
Tabii ben kizardim: - "Göreceksin derdim böyle seyler söyleme."

Babaannemin 6 cocugu varmis. Varmis diyorum cünkü 3 cocugunuda topraga verdi. Kücük halam 4. sinifa giderken ölmüs, amcam 40 yasinda bile yoktu öldügünde, sonrada halam 1. nisan günü öldü, 40 yasini görememisti oda. Sanki saka yapar gibi aramizdan gitti.
Yani babaannem 3 cocugunuda topraga verdi.
Hep: - "Sira bendeydi. neden siz önce gittiniz" diye aglardi ama ecel yasa bakmiyor bunu kendiside biliyordu.

Hayat, dünyayi birakip gidenlere ragmen devam ediyordu.
Yazdi, ölen amcamin oglunun dügünü vardi. onun icin memlekete gitmistik. Dügünümüz cok güzel oldu. Bütün aile, akrabalar ordaydi. Ama sanki babaannem eskisi gibi neseli degildi.
Her gören: - "Hayirdir bir rahatsizligi mi var?" diye soruyordu. Biz: - "Hayir diyorduk". Belkide olmamasini istiyorduk. Oysa ki varmis.
Dügünden 1- 2 gün sonra rahatsizlanmaya basladi. Doktora götürüyorduk kan tahlili sonuclari, onun bunun sonuclari derken günler geciyordu. Babaannem iyice cökmeye basladi, o neseli babaannem yoktu. Saat basi, saati sorardi.
Annemler: - "Saati neyapacaksin ana" derlerdi. O yinede sorardi.
Bir gün "Hastaneye kaldirdik babaanneni" diye mesaj geldi. Hemen hastaneye gittim ama o yatakta yatan babaannem degildi sanki. Iceri girdigimde bana o bakisini unutamam. Beni tanimamisti.
- "Bak kim geldi" dediler ama o bana bakti bakti, sonra basini cama cevirdi. Duramadim yanindan ciktim hemen.
Sonra telefon geldi "Babaanneni Istanbul´a hastaneye götürüyoruz" diye.
O gece rüya gördüm babaannem ölmüs, nasil uyandigimi hatirlamiyorum. O gün hep korktum kötü haber gelecek diye. Gece olmustu, Allah´a sükür kötü bir haber yoktu.
O geceden hemen sonra ben yine rüya görmüstüm. Bu sefer babaannem kosar gibi yürüyordu, mutluydu, iyilesmisti. Uyandim, bu sefer icimi daha büyük bir korku kapladi. "Rüyalarin tersi cikar" derler diye düsündüm. Aksam olmustu, Istanbul´a babamda gitmisti annesinin yanina. Senede sadece 3- 4 hafta görebildigi anasinin yanindan ayrilmiyordu. Telefonum caldi, babamin numarasi, acsam mi acmasam mi diye düsündüm. Belkide iyi haberdi, actim.
Yabanci bir ses - "Ben su hasteneden su hemsire. Babaniz konusamadigi icin haberi ben vermek zorunda kaldim. Maalesef babaannenizi kaybettik" dedi. Hicbirsey diyemedim. Eve haberi vermek bana düstü.
Anneme: - "Babaannem ölmüs" dedim. Dedem iceri girdi. Bakislarimizdan anladi, o zaten en basinda hissetmisti böyle olacagini.
Sabah babaannemi tabut icerisinde getirdiler. O benim canimdi. O gelir gelmez bir yagmur bosaldi gök yüzünden. Acimizi paylasiyor gökyüzü diye düsündüm. Herkes islanmamak icin birseylerin altina kacti ama o ortada tabutunun icinde kalmis islaniyordu. Hemen onuda kenara cektiler. Yagmur dindikten sonra topraga verdiler babaannemi.
En sonunda kaybettigi üc evladina kavusmustu.

"Zaman herseyin ilaci" derler.
Günler gecmeye basladi. Esimle evlenmeye karar verdik. Benim dügünüm olacakti artik. Babaannemin herzaman dedigi gibi oldu. Dügünümü göremedi babaannem. Ama ben onun istegini yaptim ve onu mezarinda gelinligim ile ziyaret edip duami ettim.
Tam 9 sene olacak bu yaz. Babaannem yok. Dedem 9 senedir yalniz. Her yaz gittigimizde evde büyük bir bosluk var. Onu cok özledim, o benim ikinci annemdi. Mekanin cennet olsun babaannem.
Unutamadigimiz ani deyince aklima ilk bu geldi cünkü o benim unutamadigim babaannemdi.
 
OP
Ş

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
5.ADAYIMIZ : arzuco :teselli:

Ben Barış Manço aşığı bir insandım. Ama öyle karşı cins aşkı değil hep Barış Abimdi benim. Sanki ailemden biri gibiydi benim için. Tanışıklığım yoktu ama belki rastlaşırım diye her fırsatta moda'ya gider oturduğu evin yakınlarında dolaşırdım. karşılasıınca sanki konuşabilecekmişim gibi..
O zamanların (1999) büyük bir holdingine bağlı olan çalıcağım yer cok şık ve lüks bir yer. Holging yönetim kurulu, yanına yaklaşamayacağım ne kadar büyük patronumuz varsa herkes orada. Ciddi bir kurumdayız Çalışanlar olarak hiç laubali hareketimiz, ölçüsüz davranışlarımız olmamalı.. bir ara gözüm kapıya doğru gitti aman Allahım kimi gördüm Barış Manço eşi ile birlikte içerde. Kendimi engelleyemediğim bir heyecan kapladı beni hüngür hüngür ağlıyorum. Tv.de konserlerde ağlayan kızlarla hep dalga gecen ben, o büyük karşılaşmada resmen kendimden geçtim. Tabi herkesin içinde oluyor bu olay. Büyük patronlardan biri müdürümüzü çağırmış niye bu halde olduğumu öğrenmiş. Ben bir kenarda titreyip ağlarken biri koluma giriverdi Arkaşım sandım koluna dayandım baktım ki holdingin sahibi toparlandım tabi hemen gel tanıştırayım seni dedi. Zaten Barış Abimin kulağınada gitmiş benim böğürmem gittim Barış Manco elimi tuttu beni sakinleştirmeye çalışıyor öpüyo falan. Birtek ona sarılabilirmiyim diyebildim. Neyse sarıldım . Sen sakinleş ben yine gelirim çayını içerim uzun uzun konuşuruz dedi tamam dedim. Dışarda hava alınca sakinleştim biraz sonra bir saat geçti herkes beni arıyor meğer Barış Manço gidiyormuş benle görüşmeden gitmek istememiş. hemen koşturuverdim yanına. ilk şaşkınlığı attım ya kocaman sarıldım. Öptüm. Fotoğraf çekildik. Sonra öğle yemeğine gelecek diye sözleştik. fakat 1 ay sonra ani ölümü ile hayatımda ilk şokumu yaşadım.
Ben eğlenceli kısmını anlattım ölüm konusuna girmek istemiyorum.
 

arzuco

Daimi Üye
Katılım
26 Haziran 2010
Mesajlar
338
Tepki
311
Puan
63
Konum
istanbul
ay keşke gece gece okumasaydım ya.. 2 tanesini ağlayarak okudum. :aglayan:
2. adayın annesine 4. adayın babaannesine, ve Barış Manço'ya allah rahmet eylesin. Mekanları cennet olsun.

Çoğunluk hüzünlü hikayeler.. Çok zorlandım. Biraz tebessümle okuyabildiğim tek anı vardı 5. adaya gitti benim oyum. :panter:
 

melek25

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
1.436
Tepki
1.542
Puan
113
Konum
İZMİR
güzel yüreklerinize sağlık ,gözlerim dolarak okudum

oyumu 2. adaya verdim çünkü dedemin vefatını yeniden yaşadım sanki

beni de gelip okuldan almıştı babam ,ismim söylendiğinde anlamıştım ki dedem gitmişti artık :aglayan:

çocuktum zaten hissetmiştim her gece dedem iyileşsin diye dua eden ben o gece Allah'ım dedeme cennetinden yer ayır diye dua etmiştim

sabah da ölüm haberi geldi malesef :aglayan: :aglayan:
 

kedijik

Daimi Üye
Katılım
9 Aralık 2009
Mesajlar
9.606
Tepki
11.921
Puan
113
Konum
Konya
Oy kullanmadan once sakın kafa ıle tek tek sındır sındıre okumak ıstıyorum.

Lakın hepsı cok duygusal geldı.Iyı kı katılmamısım dedırttı bana.Cunku ben yıne arıza bır anı yazmayı dusunmusdum ama madara olma ıhtımalını goz onune alarak katılmamısdım:gul:

Herkeze bol sans:kedim:
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst