Aşk Sancısı
Daimi Üye
Grip ve nezle başta olmak üzere kış hastalıkları, kronik hastalıkları olanlar, bebek-çocuk, ileri yaş grubu ve özellikle hamileler için daha ciddi tehlikeleri beraberinde getirebiliyor. Tüm bu grupların içerisinde hamilelik bir adım öne çıkıyor çünkü gebelik sürecinde uygulanabilecek tedavi metotları daha sınırlı olabiliyor. Bu nedenle gebelik döneminde anne adaylarının kış hastalıklarına karşı çok dikkatli olması ve gerekli önlemleri hasta olmadan önce alması gerekiyor. Gebelikte grip sorunuyla başa çıkabilmeniz için önerilerimiz var.
Grip gebelerde yüksek ateş, baş ağrısı ve titreme yapabilir
Grip, çoğunlukla ağır semptomlarla ilerleyen bir hastalıktır. Hapşırma, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, halsizlik ve güçsüzlük gibi belirtilerle bireyleri çok zorlayan grip, hamilelerde çok daha ağır seyredebilir. Özellikle zatürre gibi hayatı tehdit eden komplikasyonlara neden olabilen ciddi bir virüs enfeksiyonu olduğunu unutmamak gereklidir. Grip olmuş bir hamilede öncelikle yüksek ateş, baş ağrısı ve titreme gözlemlenebilir. Bunların yanı sıra vücudun genelinde kırgınlık, halsizlik, kas-eklem ağrıları, ışığa duyarlı olma, burunda tıkanma, burun akıntısı, öksürük ve boğazda ağrı da meydana gelebilir. Ayrıca hamileliğinin son dönemlerinde gribe yakalanan bir anne adayının doğum sonrası hastalığını bebeğine geçirme riski fazladır.
Hamileler grip aşısı olmalı mı?
Hamilelik sırasında kalp atım hızında, kalbin pompaladığı kan miktarında, oksijen tüketiminde, akciğer kapasitesinde ve bağışıklık sisteminde ortaya çıkan fizyolojik değişiklikler, gribe bağlı komplikasyonların görülme olasılığını artırmaktadır. Grip sezonunda hamileliğin 2. ya da 3. ayında olacak olan tüm anne adaylarının grip aşısı olmaları önerilir. Grip aşısı canlı virüs içermediğinden hastalığa neden olmaz ve hamilelikte uygulanabilir. Aşı sonrası erken dönemde ortaya çıkan grip, tamamen rastlantısaldır. En sık karşılaşılan yan etki enjeksiyon alanında görülen şişlik ile hassasiyettir ve olguların %10-64’ünde görülür.
Gebeler grip aşısını ne zaman yaptırmalı?
Ateş, halsizlik, kas ağrısı gibi belirtiler özellikle ilk kez aşı olanlarda 6-12 saat sonra ortaya çıkabilir ve genelde 1-2 günde kaybolur. Grip aşısı gebeliğin her döneminde güvenli olmakla birlikte, ilk üç aylık dönemde çok gerekli olmadıkça ilaç kullanımından kaçınma geleneği nedeni ile pek çok hekim aşıyı bu dönemin sonunda yaptırmayı uygun görmektedir. Yine ilk üç ayda düşük olma olasılığı fazla olduğundan bu dönem atlatıldıktan sonra aşının yapılması daha uygundur. Aşı yapıldıktan iki hafta sonra bağışıklık başlar. Aşı aynı zamanda emziren annelerde de güvenle yapılabilir.
Kimler grip aşısı olmalı kimler olmamalı?
- 65 yaşından büyükler
- Yaşı kaç olursa olsun kronik hastalığı olanlar (astım, diyabet vb.)
- Yüksek risk altındaki kişiler ile temas halinde olanlar (sağlık personeli)
- Hamileler
- 5 yaşından küçük çocuklar
Grip aşısı genelde 3 tür influenza virüsüne karşı bağışıklık sağlar. Aşının etkinliği genelde aşı yapılan kişinin yaşına ve o yıl enfeksiyona neden olan virüsle aşının içerdiği inaktive virüsün benzerliğine bağlıdır ve ortalama %70-90 civarındadır. Grip aşısı, aşının içinde bulunan maddelere ve özellikle yumurtaya karşı alerjisi olanlara yapılmamaktadır.
Gripten korunmak için…
Hamile kişiler için gribe karşı koruyucu önlemler almak, grip tedavisinden çok daha kolay olmaktadır. Bunun için alınabilecek önlemler şu şekilde sıralanabilir:
- Mümkünse grip olan birinden uzak durun.
- Ellerinizi sık sık yıkayın.
- Kirli bir doku ile temas olursa ellerinizi yıkayın.
- Evinizdeki ve ofis alanınızdaki yüzeyleri sık sık temizleyin.
- Çatal bıçak, bardak veya tabakları soğuk algınlığı olan biriyle paylaşmayın.
- Havluları paylaşmaktan kaçının. Kendi ellerinizi kurutmak için kendi havlunuzu veya kağıt havlu kullanın.
Hamilelikte doğru beslenerek de gripten korunmak mümkündür. Bol su içmek, proteinden zengin beslenmek, bol meyve-sebze tüketmek ve dinlenmek gereklidir. Bu dönemde anne adayları, bebeğin de sağlığını olumsuz etkilemeyecek bazı bitki çaylarını tüketebilirler. Günde iki fincandan fazla olmamak şartıyla; zencefil, ıhlamur, kuşburnu ve kekik çayı tüketimi anne adayının bağışıklık sistemini güçlendirir.
Zencefil, hamilelik döneminde bulantı ve kusma şikayeti yaşayan anne adayları için yararlıdır. Anason, ebegümeci, ısırgan, rezene, meyan kökü, ahududu yaprağı, biberiye, adaçayı ve civanperçemi aşırı tüketildiğinde uterusta kasılmaları uyarıp, düşüğü tetikleyebileceğini unutmamak gerekir.
Eğer bir anne adayı grip olursa…
Soğuk algınlığı ve grip yakınmalarının daha hafif ve daha az rahatsızlık verecek şekilde atlatılması için şu destek tedaviler uygulanmalıdır:
- Bakteriyel enfeksiyon olmadığı sürece antibiyotik kullanılmamalıdır.
- Tedaviden çok hastalığa yakalanmamak önemlidir. Bu nedenle salgın dönemlerinde kapalı yerlerde fazla kalmamak ve elleri sık sık yıkamak koruyucu olabilir.
- En iyi ve en etkili destek tedavisi dinlenmedir ve mümkünse yatarak dinlenilmelidir.
- Yatarken başı yukarıda tutmak (2 ya da daha fazla sayıda yastık ile yatmak) geniz akıntısının vereceği rahatsızlığı azaltır.
- Bulunulan ortamın yeteri kadar sıcak olmasına ve iyi havalandırılmasına dikkat edilmelidir.
- Havanın kuruması engellenmeli, nemli olması sağlanmalıdır.
- Yeteri kadar sıvı alımı son derece önemlidir.
- Hastalık dönemlerinde beslenmeye dikkat edilmeli, iştahsızlık varsa enerji ihtiyacını gidermek için karbonhidrat açısından zengin diyet uygulanmalıdır.
- Boğaz ağrısını gidermek için pastil kullanılabilir.
- Burun tıkanıklığı için tuzlu su ya da okyanus suyu kullanılabilir.
- Yakınmalar düzeldiğinde hemen normal aktiviteye dönülmemeli, tam bir iyileşme için bir süre daha dinlenmeye devam edilmelidir.
- Ateş 38.5 derecenin üzerine çıkarsa ve birkaç gün içinde düşmezse,
- Soluk alıp vermede güçlük varsa,
- Göğüs ağrısı ortaya çıkarsa,
- Şiddetli kulak ağrısı, kulakta akıntı ve kanama olursa,
- Döküntü ve kızarıklık ortaya çıkarsa,
- Ense sertliği varsa,
- Birkaç gün içinde iyileşme hali gözlenmez ve hastalık ilerlemeye devam ederse doktora gidilmelidir.