Evde Bakım Hizmeti ve Ücreti Nasıl Alınır Belgeler nelerdir

Gülümse

Daimi Üye
Katılım
28 Şubat 2009
Mesajlar
3.793
Tepki
7.105
Puan
113
Konum
istanbul

18.jpg


Öncelikle `evde bakımın anlamı` üzeride düşünmeliyiz. Hemen söyleyebiliriz ki, sağlık hizmeti sunumunun kalitesini yükselten bir yöntem, evde bakım hizmet. Yaygın anlatımlara göre, `Evde Bakım`, gerek teşhis ve tedavi sonrası bakım sürecinde, gerek kronik bir hastalığın takibinde, gerekse herhangi bir sağlık problemi olmaksızın koruyucu sağlık ve tetkik hizmetlerinin verilmesi süreçlerinde, ihtiyaç sahiplerine kendi ortamlarında sağlık bakımı hizmetlerinin verilmesidir. Evde Bakım, hasta doktorunun teşhis ve tedavisi sonrasında, ilgili tıp profesyonelleri ile koordinasyon içinde, profesyonel bir kadro ile evde, işyerinde veya hastanın mekânında verilmektedir. Çeşitli nedenlerle kesintiye uğrayan yaşam sürecinde sağlığın yeniden kazandırılması, yaşam standartlarının korunması ve sürdürülmesini amaçlar.

Bu bakımdan `Evde Bakım Hizmeti, zor durumdaki özürlü hastaların bakımı açısından çok önemlidir. Toplumsal sorumluluk bilinciyle bu süreci olumlu bir şekilde yönetme başarısına talip olmalıyız. İşte bu doğrultuda `Çalışanın Sesi` Programımızda, bu Pazar (24.05.2009), saat 14,15-15,00 arasında gelinen aşamada, `Evde Bakım Hizmeti` konusunu ele aldım:

Evde Bakım Hizmetini düzenleyen `yasal ilkeler`e bir göz atacak olursak, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu`nun ek 7`nci maddesine göre;

`Her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirleri toplamı esas alınmak suretiyle; kendilerine ait veya bakmakla yükümlü olduğu birey sayısına göre kendilerine düşen ortalama aylık gelir tutarı bir aylık net asgari ücret tutarının 2/3`ünden daha az olan bakıma muhtaç özürlülere, resmi veya özel bakım merkezlerinde ya da ikametgâhlarında bakım hizmeti verilmesi sağlanır. Bakıma muhtaç özürlülere sunulacak bakım hizmetinin karşılığı olarak belirlenecek kişi başına aylık bakım ücreti tutarı, iki aylık net asgari ücretten fazla olamaz./ Bakıma muhtaç özürlülerden Kurumca ve diğer resmi kurumlarca bakılanlar dışında kalanlara ilişkin bakım ücreti, bu amaçla Kurum bütçesine konulacak ödeneklerden karşılanır...`

Bilindiği gibi, Haziran sonuna kadar yürürlükte kalacak olan asgarî ücret düzeyine göre, 666.00 : 3 = 222.00 TL/brüttür. Bunun 2/3`ü ise 444.00 TL /brüttür. Aylık asgarî ücretin net tutarı üzerinden asgarî ücretin 2/3`ünü hesaplarsak; 477,18 : 3 = 159,06 TL. 159,06 x 2 = 318,12 TL`dir (asgarî ücretin 2/3`ü). Kendilerine ait veya bakmakla yükümlü olduğu birey sayısına göre kendilerine düşen ortalama aylık gelir tutarı bir aylık net asgari ücret tutarının 2/3`ünden (318,12 TL`den –Bu tutar, 1 Temmuz itibariyle yükselecektir.) daha az olan bakıma muhtaç özürlülere, resmi veya özel bakım merkezlerinde ya da ikametgâhlarında bakım hizmeti verilmesi sağlanır. Yani eve giren toplam maaş, evde yaşayan kişi sayısına bölündüğünde, kişi başına düşen miktar, 318,12 TL`den az olmak zorundadır. Bunun yanı sıra engelli olan kişinin sağlık raporunda, `Ağır Özürlü` kısmında `Evet` yazmak zorundadır. Bakıma muhtaç özürlülere sunulacak bakım hizmetinin karşılığı olarak belirlenecek kişi başına aylık bakım ücreti tutarı, iki aylık net asgari ücretten fazla olamaz.

Bakıma muhtaç özürlülere verilecek evde bakım ücreti kişiye kim bakıyorsa ona verilmektedir. Ancak engelli olan ve engelliye bakmakla yükümlü olan kişi arasında kan bağı olmalı ve engelli ve ona bakan kişinin ayni evde ikamet etmesi zorunludur.

Evde bakım parası için Sosyal Hizmet İl Müdürlüğüne başvurulur. Daha sonra Sosyal hizmetlerden bir ekip başvuru yapan kişinin evine incelemeye gider. Eğer uygun olduğuna karar verilirse ve kişinin evde bakılmasına karar verilirse asgari ücret miktarı kadar kişiye evde bakım parası verilir. Ancak kişi evde değil de herhangi bir bakım merkezinde kalacaksa asgari ücretin 2 katı maaş verilir.

İstenecek Belgeler:

Başvuruda, bakıma muhtaç özürlüden, ailesinden veya yasal temsilcisinden aşağıdaki belgeler istenir.

1. Sağlık Kurulu Raporu,

2. Vukuatlı nüfus kayıt örneği,

3. İkametgâh belgesi,(Çocuk ve bakan kişi)

4. Çocuk için 2 adet vesikalık fotoğraf

5. SSK- Emekli Sandığı- Bağ-Kur kurumlarından alınacak gelir beyanı bilgileri

6. Anne-Baba boşanmış ise; boşandığına dair mahkeme kararı.

7. Bakımı yapacak kişinin dilekçesi ve engellinin vasisi varsa, vesayete ve vasi atanmasına ilişkin mahkeme kararı

8. Tapudan alınacak eşler adına ev kayıt bilgileri

9. Varsa öğrenim durumunu gösteren belge sureti.

Evde hemşire bakımından tıbbi cihaz ve yatak kiralanmasına, evde solunum terapisinden sağlık destek personeline kadar geniş bir yelpazede hizmet verilmektedir. Evde Bakım hizmeti kapsamında;

* Evde Doktor,

* Evde Hemşire,

* Evde Sağlık Destek Personeli,

* Evde Rehabilitasyon,

* Evde Tıbbi Cihaz,

* Evde Yoğun Bakım,

* Evde Sağlık Eğitimleri verilmektedir.

Evde Sağlık Bakımı Hizmetlerinden Kimler Faydalanabilecektir?

Evde Sağlık Bakımı Hizmetleri, ameliyat sonrası bakım gereksinimi olanlardan uzun süreli bakıma ihtiyacı olan hasta ve yaşlılara, yeni doğum yapan annelerden tedavisi evde de sürdürülebilecek hastalara, kısa süreli hemşirelik hizmetlerine gereksinim duyanlardan, aşılama ve laboratuvar tetkikleri gibi hizmetleri evinde veya işyerinde almak isteyenlere kadar çok geniş bir yelpazede ihtiyaç sahiplerine hitap etmektedir. Evde Sağlık Bakımı Hizmetleri alanlar arasında en büyük çoğunluğu oluşturan gruplar aşağıda sıralanmıştır.

* Ameliyat sonrası bakım ihtiyacı olanlar

* Ortopedi ve Travmatoloji hastaları

* Kalp, Damar ve Hipertansiyon hastaları

* Hemipleji (Felçli) hastaları

* Onkoloji(Kanser) hastaları

* Akciğer ve Solunum hastaları

* Diabet hastaları

* Nöroloji hastaları

* Oksijen tedavisine ihtiyacı olan diğer hastalar

* Yeni doğum yapan anne ve bebekleri

* Bakım ihtiyacı olan yaşlılar ve özürlüler

* Yara bakımı, enjeksiyon, infüzyon ve diğer kısa süreli hemşirelik hizmetlerine ihtiyaç duyanlar

* Grip, Hepatit-B, Zatüre gibi hastalıklardan korunmak için aşılanmak isteyenler

* Laboratuvar tetkik ve test hizmetlerine ihtiyacı olanlar

* Evinde her türlü medikal ekipman ihtiyacı olanlar vb.

Evde bakım, sağlık hizmetlerinde kalite artışı getirmektedir. Sağlık bilinçlenmesini artırmaya da katkı sağlamaktadır.

Sorulara cevaplar

Doğum Borçlanması hakkında tereddütlerimi nasıl giderebilirim?

Gönül İÇİL: Sayın Tahsin Sınav Bey, 27/11/59 doğumluyum. 01/03/79`da Akbank`da memur olarak işe başladım. 05/06/80` de 1.çocuğum doğdu. 22/06/81`de Akbank`tan ayrıldım ve başka bir yerde çalışmadım. 05/11/84`de 2.çocuğum doğdu. 01/05/99 tarihinden itibaren isteğe bağlı olarak Akbank Mensupları Tekaüt Sandığı Vakfı`na ödeme yapıyorum. 2010 yılı Kasım ayında emekli olabiliyormuşum. Doğum borçlanmasından yararlanmak için Akbank Mensupları Tekaüt Sandığı Vakfı`na müracaat ettim. Doğum borçlanması 5510 Sayılı Kanuna tabi olanlara geçerli imiş. Benim ödeme yaptığım Akbank Mensupları Tekaüt Sandığı Vakfı, 506 Sayılı Kanuna tabi olduğu için Doğum Borçlanması Yolu ile Erken Emekli olamıyormuşum. Doğum borçlanmasından yararlanmak için ne tavsiye edersiniz? Buradan ayrılıp başka yerden emekli olabilir miyim? Bir de Bu Kurumlar arasındaki emeklilikte maaş farkı var mı?

C: Henüz 5510 sayılı Yasa anlamında geçiş şartları oluşmadı. Halen 506 sayılı Kanunun Geçici 20`inci maddesine göre uygulama yapılıyor. Ve yeni Yasa uygulanmıyor. Bu nedenle doğum borçlanması yapmak için yeni bir strateji uygulama imkânınız bulunmuyor ve yargı yoluyla da lehinizde bir süreç oluşturamazsınız, Gönül hanım. Halen Akbank Mensupları Tekaüt Sandığı Vakfı sigortalısı olarak emeklilik koşullarınızın lehinize olduğunu düşünüyorum.

Onur İLKYAZ: Merhabalar hocam. Sizi internetten takip ediyoruz. Ben sizi annem için rahatsız ediyorum. Annemin ilk işe giriş tarihi 01.04.1977 yılı. 1979 yılında işten ayrılıyor. İlk çocuk 27/10/1988 yılında ikinci çocuk 04/11/1991 yılında dünyaya geliyor.1999 yılında tekrar sigortalı olarak çalışmaya başlıyor. Kanunda 300 gün diye bir süre var. Annem bu borçlanmadan yararlanabilir mi? Eğer 300 günü mazeret gösterirlerse mahkemeye versek kazanır mıyız?

C: Okuyucumun annesinin doğum borçlanması şartları yok. Yargı yoluyla da bu alanda başarı şansı görmüyorum. Eğer Yargıda sigortalılık başlangıcı sonrasında her halükarda doğum borçlanması yapılmasını mümkün gören hükümler oluşursa, emsal yapıdan yararlanılabilir ki henüz böyle bir durum yok ve yasal şartlar böyle bir görüş oluşmasına elverişli de değil. Bu nedenle yararsız yargı masrafına girilmemelidir.
 

*Hülya*

Daimi Üye
Katılım
19 Kasım 2008
Mesajlar
4.965
Tepki
6.519
Puan
113
Konum
Oradan
yeni başlamış ama çok güzel bir uygulama
inş. kapsamı daha da genişler
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst