Engelli Olmak Ceza Değildir

G

Gülden Gül

Misafir



HAYAT bir nimettir. Hayatta en büyük iki nimetten birisi iman ötekisi sağlıktır.

Sağlık hiçbir şeyle satın alınamayacak kadar pahalı bir lütuftur. Birimize, size dünyanın bütün altınlarını verelim ama karşılığında iki gözünüzü alalım deseler kabul eder miyiz? Sanmıyorum. Görmedikten sonra ne yapalım ki deriz. Onun için yüce Rabbimiz:

- Allah'ın nimetlerini sayarsınız bitiremezsiniz, buyurur.

Özürlülük ise bir imtihan ve nimettir. Bir bela ve ceza değildir. Belki yüce Allah özürlülerle sağlıklı olanları imtihan ediyor. Onlara karşı görevlerimizi yerine getirip getirmediğimizi, sorumluluklarımızı test ediyor. Özürlülere ise, zor gelen bir hayatın sonrasında sıkıntılı geçirdiği her güne karşılık bir cennet hayatı lütuf ediyor. Belki özürlüler ahiret hayatına artı bir önde gireceklerdir. Kendileriyle aynı ibadeti yapan bir bedensel sağlıklıya karşılık artı birle huzura çıkacaklardır bekli de.

Engelliler bizden acıma değil, anlayış bekliyorlar. Onlara imkan tanımamızı istiyorlar. İşyerleri yeterince engelli kadrosu istihdam ediyorlar mı? Hakkını veriyorlar mı? Bütün bunları yeniden tartışalım.

Hz. Peygamber (s.a.v.) döneminde öncü Müslümanlar arasında engelli sahabeler vardı. Engellilik onların zirvedeki yerlerini almalarına engel olmamıştır. Onların birkaçından bahsedelim. Sanırım özürlü ve engelli dostlarımıza hayata daha sıkıca tutunmaları için bir ışık olur bu insanlar.

Bunların en meşhuru görme engelli olan Abdullah bin Ümmi Mektum (r.a.)' dur. Bizzat hakkında ayetler inmiştir. (Abese 80 /1-12) Hz. Peygamber onu müezzin olarak tayin etmiş, bir seferliğine de vali olarak bırakmıştır. On üç defa Peygamberimizin (s.a.v.) yerine imamlığa vekillik yapmıştır.

Muaz bin Cebel (r.a) ayağından sakattı. Peygamberimiz (s.a.v.) onu Yemen'e vali tayin etmiştir.

Abdullah bin Mesud (r.a.) nahif vücudu ve ince bacaklarıyla isminden çokça söz ettirmiştir. Muhteşem bir Kuran ve ilim deryasıydı.

Amr bin Cemuh (r.a) ayaklarından sakattı. Uhud'da ilk şehit olanlardan olacaktır. Şahadeti Efendimizi (s.a.v.) hayli sarsmıştır.

Cennetle müjdelenen on kişiden biri olan Abdurrahman bin Avf (r.a.) Uhud' da aldığı yaradan dolayı sakat kalmıştı.

Amr bin Tufeyl (r.a.), Bera bin Malik (r.a.) hastalıklı bir bedenle hayatını sürdürmüştür.

İmran bin Hüseyin (r.a.) yıllarca yataktan kalkamamıştır.

Muaylub (r.a.)'ın cüzamlı olduğu söylenir.

Muaz bin Amr (r.a.) kolunu kaybetmişti. Cennetle müjdelenen Talha (r.a.) parmaklarını kaybetmişti. Nesibe Hatun Yemame'de kolunu yitirecektir.Kaynakwh:

Abban bin Abdulmuttalib (r.a.), Abdullah bin Abban(r.a.) Abdullah bin Cahş(r.a.), Ümeyye bin el Eskar(r.a.), Abdullah bin el Erkam(r.a.), Umeyrbin Adiyy (r.a.), Ebu Abdurrahman el Yerbu (r.a.), İbn ebi Evfa (r.a.), Hz. Ebu Bekir'in babası ebu Kuhafe (r.a.), Harize bin Numan(r.a.), Sad bin ebi Vakkas (r.a.) ve daha nice görme özürlü sahabe.

İslam tarihinde Zemahşeri (ismi, Kasım bin Ömer, künyesi Ebu«l-Kasım, lakabı Allame Carullah«dır. Türk kökenli büyük tefsir alimi. Ayağının sakatlığını anlatırken; küçükken bir serçenin ayağını kırdım. Annem bana beddua etti. Bundan dolayı ayağımı kaybettim diye hikaye edecektir) imam Busiri (kaside-i Bürde'nin yazarı) engelli ve hasta vücutlara örnektir. Bilemeyiz bekli de engellilik onları zirveleştirmiştir.

Aslında İslam tarihi dışında sanat, edebiyat ve bilim tarihinde de engeline rağmen engel tanımayan örnekler vardır.

İşitme engellilerin arasında; Beethoven, Thoman, Edison, Granville Redmend,

Konuşma engelliler arasında; W.Churchill, Faraday,
Kaynakwh:
Çocukluğunda öğrenme güçlüğü çekenler arasında; Einstein, Edison, Leanordo da Vinci, Rock Felk ve daha nice isim sayılabilir.

Ama herhalde hepimizin Neron ve Deli Petro gibi gerçek hastalardan, ruhsal özürlülerden Allah'a (c.c.) sığınmamız gerekir.
 

ayser

Daimi Üye
Katılım
12 Aralık 2009
Mesajlar
6.699
Tepki
7.439
Puan
113
Yaş
68
Konum
Kartepe
Her sağlam'ın birgün engelli olmayacağına garantisi varmı her engel doğuştan değil.Paylaşım için sağolun.
 

suzan_78

Daimi Üye
Katılım
22 Ağustos 2010
Mesajlar
510
Tepki
721
Puan
93
Yaş
46
Konum
izmir
paylaşımınız için bende çok teşekkür ederim yazıda denildiği gibi hastalıklar ve özürlülük durumları ALLAHIN biz kullarına verdiği imtihanlardır inş bizlerde bu imtihanlar karşılığında isyan edip asi kullardan olmamaya gayret edip hem bu dünyayı hemde ahiret alemindeki sabrımızın karşılığını ALLAH tarafından mükafatlandırılarak görücez ben oldum olası özürlü lafını sevmiyorum bana göre çok yanlış dilimize yerleşen bir kelime neden özür olsun bir suçlu gibi kabahat işlemiş gibi özürlü denilmesi ALLAH tüm engeli olan ama gün gelipte normal insanlardan daha verimli azimli hayata tutunan bu kardeşlerimizede yardım etsin onlarrın haklarınıda göz ardı etmemeyi her konuda destek olmnayıda bizlere nasip etsin teşekkürler tekrar
 

eflâtun

Daimi Üye
Katılım
31 Ağustos 2010
Mesajlar
448
Tepki
469
Puan
63
Konum
Ankara
Hepimiz birer engelli adayı olduğumuzu unutmamalıyız. Hayat sınavdan ibaret herkes farklı farklı şeyler yaşıyo. Yarın bir gün bizim de engelli olmayacağımızın bi garantisi yok..
 

aslı0909

Daimi Üye
Katılım
27 Temmuz 2010
Mesajlar
1.285
Tepki
770
Puan
113
Konum
izmir
unutmayalımki hepimiz birer engelli adayıyız bu kardeşlerimize yardımcı olmalıve asla kendimizden farklı görmemeliyiz
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst