Endometriozis

niha55

Daimi Üye
Katılım
28 Temmuz 2008
Mesajlar
1.307
Tepki
1.156
Puan
113
Yaş
52
Konum
samsun
Endometriozis nedir?
Endometriozis kadınların yaklaşık yüzde onunu etkileyen yaygın bir sağlık sorunu.

Endometriozis, normal olarak rahim çeperinde olması gereken endometriyal dokuların vücudun başka yerlerine taşınarak oralarda yerleşmesi sonucu ortaya çıkan bir sağlık sorunu olup bu bağlamda, endometriozis en yaygın olarak karın boşluğunda oluşur. Bu biriken dokular karın ağrısı ve kısırlık gibi birçok belirtiye neden olabilir

Endometirozis sık karşılaşılan ve üreme çağındaki kadınları etkileyen bir hastalıktır. Normalde rahim içini örten zar tabakasının olması gereken yer dışında herhangi bir yerde bulunmasıdır. Endometrium dokusu ister rahim içinde isterse dışında olsun adet siklusu sırasındaki östorojen ve progesteron düzeylerindeki yükseliş ve düşüşlere duyarlıdır. Hormonların etkisi ile büyüyen ve kalınlaşan doku, hormonlardaki azalmayla beraber kanayabilir. Rahimin içindeki endometrial dokunun aksine bu hatalı yerleşmiş dokudan köken alan kanın dışarıya akışı yoktur. Ortaya çıkan kan birikerek kistleşebilir ya da çevre dokulara yerleşebilir. Endometriozis tamamen östorojen hormonuna bağımlı bir hastalıktır.
NEDENİ NEDİR?

Kesin nedeni halen bilinmemele birlikte bu konuda en yaygın kabul gören teori, adet kanamaları sırasında dokuların fallop tüplerinden geçerek karın boşluğuna yerleşmesi ve burada gelişmesidir.

Endometrioziste kalıtsal yatkınlığın önemli bir faktör olduğu düşünüldüğünden, annenizde ya da aile içinde başka bir kadında endometriozis olması sizde de olma olasılığını artırır.

NASIL TANI KONULUR?

Kadının yumurtalıklarında oluşması durumunda, endometriozis her zaman olmamakla birlikte ultrason işlemi ile görülebilir. Kesin tanı yalnızca laparoskopi işlemi ya da açık ameliyatla konulabilir.

Laparoskopi, karındaki ufacık bir kesiden küçük bir teleskop yerleştirilerek yapılan bir işlemdir.

Laparoskopi hastalığa tanı konulmasında yararlı bir işlem olup, ayrıca hastalığın ciddiyetine ilişkin fikir de verir. Bu işlem ayrıca, doktorun sizin için en iyi tedavi planını hazırlamasında da yardımcı olur.

Konulan tanının doğrulanması için bir patoloji testi ya da ‘biyopsi’ yapılır. Endometriozis belirtileri bazen diğer sağlık sorunlarıyla karıştırılabildiğinden, bu testin yapılması önem taşır.

ENDOMETRİOZİS NE TÜR SORUNLAR YARATABİLİR?

Endometriozis birçok kadında hiçbir belirti göstermemesine ya da sorun yaratmamasına karşın, durum her zaman böyle olmaz.

Endometriozisin yaygın belirtileri şunlardır:

Ağrılı adet
Ağrılı cinsel ilişki
Adet öncesinde karın ağrısı
Sırt ağrısı
Enerji azlığı
Dışarı çıkarken ağrı olması.
Bu belirtilerin tümünün başka nedenleri de olabilir.

Hastalığın başka belirtileri görülmemesine karşın, hamile kalmakta güçlük çeken bazı kadınlarda endometriozise rastlanmaktadır.

ENDOMETRİOZİS DOĞURGANLIĞI NASIL ETKİLER?

Birçok nedeni olan kısırlığın ayrıca herhangi bir çiftte birden fazla nedeni de olabilir. Hamile kalmakta güçlük çeken kadınlarda endometriozis hastalığı olabilir. Bu kadınların çok azında endometriozisin neden olduğu yara dokusu Fallop tüplerinde tıkanıklığa yol açar.

Çoğu kadında endometriozisin doğurganlığı etkileme nedenleri henüz bilinmemekle birlikte bu konudaki teoriler aşağıda belirtilenleri kapsar. Endometriozis:
Döllenme olasılığını azaltan yumurtalar içinde oluşur
Spermleri öldüren doğal toksinler üretmektedir.

Evreleri

Endometriozis hastalığın yerleştiği bölge, yayılımı, derinliği ve büyüklüğüne göre evrelenir.
Evre 1 minimal hastalığı,
evre 2 hafif,
evre 3 orta ve
evre 4 ise şiddetli endometriozisi ifade eder. Hastalığın evresi ile yarattığı şikayetler arasında direkt bağlantı yoktur.

Endometriozis kötü huylu bir hastalık mıdır?

Endometriozis kendisi kötü huylu bir hastalık değildir. Ancak yapılan çalışmalarda endometriozis hastalarında meme, yumurtalık ve bazı dolaşım sistemi kanserlerinin görülme oranlarında artış saptanmıştır ancak bu kanserler ile endometriozis arasındaki ilişki açık değildir. Bazı araştırmacılara göre endometriozis hastalarında belirli kanser türlerinin fazla görülmesinin nedeni bu hastaların kullandığı ilaçlar olabilir. Benzer şekilde endometriozis hastalarının yakın takip altında olmaları nedeni ile hastalıktan bağımsız olarak gelişen kanser daha erken dönemde tanınıyor olabilir.

Tedavi

Endometriozisin kesin ve kalıcı tedavisi yoktur. Uygulanan tedavilerin amacı ağrıyı gidermek ve infertiliteyi ortadan kaldırmaktır. Bu amaçla tıbbi ve cerrahi tedaviler uygulanabilir. Tıbbi tedaviler endometriozisin ös******e bağımlı bir hastalık olması prensibine dayanır. Hamilelik ve menopoz endometriozis oluşumunu engelleyen iki doğal durumdur. Hormonal tedavilerde amaç bu iki doğal durumu taklit etmektir. Her iki durumda da endometrium üzerindeki ös****** etkisi ortadan kalkacağından yanlış yerde yerleşmiş olan endometrial dokunun da baskılanması beklenir.

Gebelikte görülen hormonal durumu taklit etmek için doğum kontrol hapları kullanılırken, menopozu taklit etmek amacıyla danazol ya da GnRH analoğu adı verilen ilaçlar kullanılmaktadır. 3-6 ay süren bu tedavide kan ös****** düzeyi doğal menopozda olduğu gibi çok düşük seviyelere inmektedir. Genellikle ayda bir kez yapılan enjeksiyonlar şeklinde uygulanan GnRH analog tedavisi oldukça pahalı bir tedavi şeklidir. GnRH analogları uzun süreli kullanımda kemik erimesi ateş basması gibi menopoz sonrası görülen yakınmalara neden olabileceğinden ös****** içeren ilaçlar ile birlikte verilebilir. Add-back tedavi adı verilen bu durum tezat gibi görülebilir. Ancak amaç kan ös****** düzeyini endometriozisi baskılayacak kadar düşük ve kemik erimesine neden olmayacak kadar yüksek bir aralıkta tutmaktır.

Yapılan çalışmalar endometriozisde uygulanan tıbbi tedavilerin ağrıyı gidermede etkili olduğu ancak infertilite üzerinde olumlu bir etkisinin olmadığını göstermektedir. Bu nedenle kısırlık nedeni ile başvuran hastalarda tıbbi tedavi önerilmez.

Şiddetli endometriozis olgularında tercih edilmesi gereken tedavi yaklaşımı cerrahidir. Özellikle laparoskopik cerrahi tekniklerde yaşanan gelişmeler bu hastaların etkili bir şekilde tedavi edilmelerine olanak sağlamaktadır. Örneğin çukulata kisti çıkartılan hastaların %50'si 6 ay içinde tedaviye gerek kalmadan hamile kalmaktadır. Anatomik düzenin yeniden sağlaması hem ağrının giderilmesinde hem de üreme potansiyelinin arttırılmasında son derece önemlidir.

Yardımcı üreme teknikleri

Kısırlık nedeniyle tedavi edilen bir kadın cerrahi sonrası 6 ay içinde kendiliğinde hamile kalamamış ise bir sonraki seçenek yardımcı üreme teknikleridir. Eğer tüpler açık ise aşılama denenebilir. Aşılamanın da başarısız olduğu durumlarda ise son alternatif tüp bebek uygulamasıdır. Bu grup hastalarda özellikle büyük çukulata kisti çıkartılmış ise yumurtalıkların rezervinde bir azalma beklenebilir. Ayrıca bilinmeyen bazı nedenlerden dolayı bu endometriozis olgularında döllenme oranlarında düşüklük görülebilmektedir.
 

Arina

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
49.102
Tepki
50.487
Puan
113
Yaş
41
Konum
..
Ne çok hastalık var. Allah'ım sen koru
 

elasu

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
3.340
Tepki
3.393
Puan
113
Yaş
39
Konum
yeşil bir diyardan
Kadınların sinsi düşmanı
Başka hastalıklarla benzer belirtiler taşıması nedeniyle tanısının konulmasında çoğu zaman geç kalınan bu hastalık, erken teşhis edildiğinde tedaviyle kısırlık riski ortadan kalkabiliyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Gürkan Arıkan, “Endo iç, metra da rahim anlamına geliyor. Rahmin içini bir astar gibi kaplayan ve her ay adet kanaması şeklinde parçalanıp dökülerek yenilenen dokuya ise endometrium deniliyor. Rahim içinde olması gereken dokunun vücutta yanlış yerlerde yerleşmiş olması halinde endometriozisden söz ediyoruz” diyor.

Söz konusu yanlış yer en çok yumurtalıkların üstü, içi, karın boşluğu içinde herhangi bir yer olurken, nadiren bağırsak veya idrar kesesi, seyrek olarak da karın boşluğu dışında vajina, akciğer, beyin ve solunum yolları olabiliyor. Endometriozise sezaryen veya miyom ameliyatları sonrası, rahim içi dokunun karın katlarına yapışması ile ameliyat yarasında da rastlanabiliyor.

HER 20 KADINDAN BİRİNDE VAR

Endometriozis kadınların yüzde 5-10’u arasında görülüyor. Kısırlık hikayesi olan kadınlarda bu hastalığın görülme riski ise 5-8 kat daha fazla oluyor. Kronik karın ağrısı olan kadınların yüzde 80’inde de endometriozise rastlanıyor. Çoğu kez kronik ağrı ve inatçı bir kısırlık sebebi olarak belirti veren hastalığın doğru teşhisi kimi zaman yıllarca sürebiliyor. Bunun nedeni ise bulunduğu yere bağlı olarak endometriozisin idrar yolu enfeksiyonu, taş, basit kist, başka bağırsak rahatsızlıklarını düşündürmesi ve bu doğrultuda tanı konması oluyor. Yanlış tanılar sonucu hasta tedavi edilemediği için uzun yıllar ağrı çekebiliyor. Bu hastalığın tedavisinde hedeflenen; ağrıyı kesmek, karın içi yapışıklıkları engellemek, yaşam kalitesini yükseltmek ve doğurganlığı korumak oluyor.
İlaçla tedavi mümkün Hastalık cerrahi yolla tedavi edilebildiği gibi, kesin tanı konulmadan da ilaç kullanılabiliyor. Hasta ilaçlarla geçici olarak menopoza sokuluyor ya da doğum kontrol hapları veya erkeklik hormonu etkisi içeren ilaçlar kullanabiliyor. İlaç tedavisi, ağrının önlemesinde avantaj sağlıyor. Ancak kesin tanı konulmamış olması, ilaç kullanımı süresince hamile kalınamaması gibi dezavantajlar oluşturuyor ve hasta sadece ilaç verildiği sürece rahatlıyor. Bu nedenle ilaçla tedavi, hastalığın sürmesine ve üreme kapasitesinde hasara engel olmuyor. Çok uzun süre ilaç tedavisi görmüş hastalarda tüp bebek tedavisi dahi kısırlık sorununu çözemeyebiliyor.

AĞRIYA DİKKAT!

En sık görülen belirtisi ağrı olan endometriozis; karın, kasık ve bel ağrıları şeklinde hissedilebiliyor. Genelde adet görmeye başlandıktan uzun bir süre sonra ortaya çıkıyor ve giderek artıyor. Adet sırasında, adetten birkaç gün önce başlayan ve çoğu kez adet boyunca süren hafif ya da ağır ağrılar olabiliyor. İlişki sırasında da oluşabilen ağrı, cinsel isteksizlik ve vajinismusa kadar gidebiliyor. İltihap, enfeksiyonla beraber ise adet ritminden bağımsız olarak karın ağrısı görülüyor. Duyulan ağrı çikolata kisti veya endometriozis odaklarının büyüklüğü ve derinliği ile doğru orantılı olmayabiliyor. Küçük odaklar çok şiddetli ağrı yapabileceği gibi, büyük odaklar hiç belirti vermeden de gelişebiliyor. Endometriozis odakları bulunduğu bölgeye göre bağırsak sancısı, kabızlık, kanlı dışkı, kanlı idrar gibi değişik semptomlar verebiliyor. Bazı vakalarda kronik yorgunluk, ateş, baş ağrısı, depresyon ve sinirlilik hali de görülebiliyor.

BESLENME ÖNEM TAŞIYOR

Antioksidan ağırlıklı beslenmenin hemen her konuda olduğu gibi endometriozis tedavisinde de önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Arıkan, “Bazı çalışmalarda endometriozisi olan kadınların karın içi sıvılarında antioksidan enzimler ile C ve E vitamini gibi antioksidan maddelerin azaldığı görülüyor. Antioksidandan zengin beslenmenin endometriozisteki kronik iltihabi durumu azaltabileceği düşünülüyor. B6, B1 ve E vitaminleri ile magnezyum, omega-3 ve omega-6 yağ asitlerinin (balık yağı) diyete eklenmesinin endometriozis hastalarında ağrı kesici ve iltihabi durumu azaltıcı etki gösterdiği de biliniyor. Ayrıca sebze, lif ve antioksidandan zengin bir diyetin uygulanması koruyucu etki yapıyor” diyor.

KISIRLIĞA YOL AÇIYOR

Endometriozis, yumurtalık ile yumurtalık kanallarını birbirine ve çevre organlara yapıştırdığı için yumurta hücresinin rahim içine nakledilmesini engelliyor. Adet kanının bulunduğu ortam, doğallığını yitiriyor. Bölgede, içerisinde kan hücrelerinin yıkılmasına bağlı olarak demir, bazı biyokimyasal maddeler ile alyuvarlar artıyor ve yumurta ortamda rahatça gelişemiyor. Yumurtaya toksik etki yapıyor ve bu durum rahim içerisinde döllenmiş yumurtanın yerleşmesine engel oluyor. Prof. Dr. Gürkan Arıkan, “Endometriozis görülen herkeste kısırlık oluşuyor denilemez fakat kısır olan kadınlarda bu hastalıktan da şüphelenilmesi gerekiyor” diyor.

SEMPTOMLAR, DOKULARDA OLUŞAN REAKSİYONLARLA ŞEKİLLENİYOR

Rahmin içinde olduğu gibi, endometriozis odaklarından da aylık kanama yolu ile doku ve kan atılıyor; buna bağlı olarak da değişiklikler ortaya çıkıyor: Çikolata kisti: Koyu kahverengi kan dolu bu kistik oluşumlar görünümleriyle çikolatayı andırdıkları için bu isimle anılıyor. Yapışıklıklar: Karın içi organlar arası yapışıklıklar ağrı ve kısırlığa neden olan en önemli sebepler arasında yer alıyor. Yara dokusu: O bölgeye beyaz kan hücrelerinin hücum etmesi nedeniyle kalınlaşma oluşuyor. İltihabi reaksiyon: Kronik iltihap nedeniyle oluşan nodüller, adet esnasında ağrıların artmasına neden olabiliyor. Bu nodüller, bağırsak veya idrar kesesi gibi organlara hasar verebiliyor.

TEDAVİDE LAPAROSKOPİNİN YERİ

Endometriozis tedavisinde laparoskopik yani kapalı ameliyat tercih ediliyor. Laparoskopi, endometriozis odaklarının yerlerini, büyüklüklerini ve boyutlarını gösteriyor. Yöntem hastanın iyileşme sürecinin kısalmasına neden olurken, estetik olarak da hastada büyük bir ameliyat izi kalmasını engelliyor. Açık ameliyat uygulaması hastaya gereksiz zarar vereceği için artık ilk tedavi seçeneği olarak tavsiye edilmiyor. Ayrıca tecrübeli ellerde kapalı ameliyat (laparoskopi), vajinanın ve alt karın bölgesinin derinliklerine kadar uzanan derin endometriozis odaklarının sağlıklı dokudan ayrılması ve tamamen çıkartılmasında, açık ameliyattan daha üstün bir yöntem olarak kabul ediliyor. Ameliyat sonrası yapışıklıkların önlenmesi ve doğurganlığın korunması açısından da laparoskopi üstünlük sağlıyor.

ÇEVRE DE ETKİLİYOR, GENETİK DE

-Endometriozisin oluşum mekanizmaları kesin olarak bilinmiyor. Fakat adet sırasında, menstrual dokuların bir kısmının döl yolundan karın bölgesine tersine akmasının ve burada yerleşip büyümesinin hastalığa sebep olduğu düşünülüyor. Bu durum yüzeysel endometriozis ve çikolata kistlerini kısmen açıklıyor.

-İlk adetini erken gören veya adet dönemleri uzun süren kadınlarda endometriozis görülme oranı daha yüksek oluyor.

- Henüz anne karnında, cinsiyet organlarının oluşacağı hücre gruplarının rahmi oluşturacak alanın dışında kalıntı bırakması da hastalığa sebep olabiliyor.

- Tedavi sonucunda sezaryen ve miyom ameliyatlarıyla karın içine ulaşan hücreler endometriozise yol açsa da, bu durum her vakada görülmüyor.

- Bağışıklık sistemi sorunları, çevresel faktörler, kimyasal atıklar, mikrodalga fırın kullanımı gibi faktörler de endometriozis ile ilişkilendiriliyor.

- Genetik faktörlerin endometriozis gelişiminde etkili olduğu biliniyor. Yapılan araştırmalar, endometriozis eğilimli genler bulunduğunu ortaya koyuyor.

MİKROSKOBİK İNCELEME GEREKİYOR

Prof. Dr. Gürkan Arıkan, endometriozisin tanısında hasta öyküsü, jinekolojik muayene ve ultrasonun yanı sıra, gerekli hallerde ek muayene yapılması gerektiğini de belirtiyor. Endometriozis bağırsaklara kadar ilerlemişse endoskopi yapılabiliyor. Kesin tanı ise odakların narkoz altında laparoskopiyle tespit edilmesiyle konuluyor. Odağın mikroskobik incelemesi yapılmadan kesin tanı konulamıyor.
 

NİDAA

Yeni Üye
Katılım
14 Eylül 2012
Mesajlar
12
Tepki
8
Puan
3
Yaş
43
Konum
bursa
Çok ağrılı bir hastalık. kardeşim bu yüzden ameliyat oldu.bebek sahibi olmayı engelleyen bir hastalık . Allah herkezin yardımcısı olsun:sinifsinif:.
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst