Endometriozis

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
Endometriozis rahim iç tabakasının yani endometrium tabakasının rahim dışında yerlere yerleşmesi olarak tanımlanır. Endometrium dokusu ister rahim içinde isterse dışında olsun adet siklusu sırasındaki ös****** ve progesteron düzeylerindeki yükseliş ve düşüşlere duyarlıdır. Hormonların etkisi ile büyüyen ve kalınlaşan doku, hormonlardaki azalmayla beraber kanayabilir. Rahimin içindeki endometrial dokunun aksine bu hatalı yerleşmiş dokudan köken alan kanın dışarıya akışı yoktur. Ortaya çıkan kan birikerek kistleşebilir ya da çevre dokulara yerleşebilir. Endometriozis tamamen ös****** hormonuna bağımlı bir hastalıktır.
Endometriozisin tanısı cerrahi olarak konduğu için gerçek görülme sıklığını saptamak mümkün değildir. Bugün için kabul edilen %5-10 oranında rastlanıldığıdır. En sık yumurtalıklarda görülür. Daha sonra sırası ile karın zarının rahmin arkasında kalan boşlukta (douglas poşu), rahmi yerinde tutan bağlarda, tüplerde, barsaklarda, mesanede, rahim ağzı, vajina, dış cinsel organlarda, cerrahi yaralarda, dikişli doğum esnasında açılan kesilerde görülürler. Nadiren göbek deliği, burun zarı gibi uzak organlarda görülebilir. Literatürde erkeklerde de görülebildiği bildirilmiştir. Ortaya çıkan lezyonlar mikroskopik boyutta ve gözle görülemeyecek şekilde olabileceği gibi 10-15 santimetre gibi çok büyük çaplara da ulaşabilir.

Douglas boşluğunda endometriozis

Endometriozise üreme çağındaki kadınlarda rastlanır. En sık 25-35 yaşları arasında görülür, 45 yaşından sonra nadir görülür. Ergenlik dönemine girmeden önceki kız çocuklarında veya menopoz döneminden sonra çok nadir görülür çünkü endometriozisin gelişmesi overlerde (yumurtalıklarda) üretilen ös****** ve progesteron hormonları ile yakından ilişkilidir.

Belirtiler ve Bulgular
Kronik kasık ağrısı
Karın ağrısı, bel ağrısı, sırt ağrısı
Adetlerin sancılı olması (dismenore)
Kısırlık
Ağrılı cinsel ilişki (disparonia)



Daha nadiren görülen bulgular...
Kabızlık ya da ishal
Makata vuran ağrı
Kanlı dışkı
Makattan kanama olması
İdrarda kan

Endometriozis hastalarında en sık karşılaşılan şikayet adetlerin aşırı derecede ağrılı olmasıdır. Ağrının şiddetinde giderek artan bir düzen izlenir. Ağrının nedeni endometriozis odalarından salgılanan prostoglandin adı verilen bazı maddelerin etkisiyle rahimde ortaya çıkan kasılmalardır. Ancak ağrının şiddeti ile hastalığın derecesi arasında bir ilişki yoktur. Hafif derecede bir endometriozis şiddetli ağrılara neden olabileceği gibi ileri derecede bir endometriozis olgusunda çok hafif adet sancısı görülebilir hatta hiç ağrı olmayabilir. Bununla beraber sancıların daha erken başlaması ve daha uzun sürmesi hastalığın evresinin ilerlediğine işaret edebilir. Ağrı tipik olarak adetten birkaç gün önce başlar ve adet kanaması ile birlikte en üst düzeye ulaşır ve kanama boyunca devam eder. Hatta zaman zaman bu ağrılar ağrı kesici ilaçlara cevap vermeyebilir. Adet sancısı dışında endometriozisde kronik kasık ağrıları ve bel ağrıları da olabilir. Bu ağrılar bacaklara doğru da yayılım gösterebilir.

Endometirozis, cinsel ilişki sırasında ağrıya neden olabilir. Bu duruma disparonia adı verilir.
Endometriozis hastalarının çoğunda kanama bozukluğuna rastlanmaz. Ancak adet öncesi görülen kahverengi lekelenme şeklinde kanamalar endometriozis için tipiktir.

Endometriozis hastalarının büyük bir kısmı çocuk sahibi olamama nedeni ile doktora müracaat ederler. Genel olarak kısırlık şikayeti bulunan kadınların yaklaşık % 10-20 sinde değişik düzeylerde endometriozis bulunmaktadır. Endometriozis ve kısırlık arasındaki ilişki tam olarak anlaşılabilmiş değildir. Özellikle hafif ve orta derecede endometriozisin kısırlığa neden olup olmadığı tartışmalıdır. Bununla beraber en sık kabul gören teori endometriozisin pelvis boşluğu içinde bir tür inflamasyona neden olarak bazı maddelerin salınımına yol açtığı ve bu maddelerin de follikül ve yumurta gelişimi üzerinde olumsuz etkilerinin olduğudur. Karın zarından salgılanan bu maddelerin yumurta ve sperm birleşmesi, tubal fonkisyon ve hatta döllenmiş yumurtanın endometriuma implante olması üzerinde de olumuz etkilerinin olabileceği ileri sürülmektedir. Bir başka düşünceye göre ise hafif derecede endometriozis kısırlığa neden olmamaktadır. Bu hastalarda kısırlığın asıl nedeni kötü sperm kalitesi, ovülasyon bozukluğu gibi bilinen başka bir patoloji ya da açıklanmayan infertilite olgularında olduğu gibi bilinmeyen nedenleridir. Endometriozis sadece tabloya eşlik eden ek bir patolojidir.

Öte yandan şiddetli endometriozis kısırlığın bilinen bir nedenidir. Ortaya çıkan yapışıklıklar ve anatomik bozukluklar üreme sisteminin normal fonksiyonunu bozarak fertilizasyon problemlerine neden olurlar. Yapışıklık olmasa bile çukulata kistleri normal ovülasyonu bozarak ksırlığa yol açabilir.



Endometriozisin nedeni kesin olarak bilinmemektedir fakat nasıl geliştiğini açıklamak için bazı teoriler ileri sürülmüştür. Bunlar:

- Rahim içerisinde oluşan adet kanamasının geriye doğru tüplere ve oradan da karın içerisine doğru ilerlemesi ve o bölgeye yerleşmesi
- Endometriumun yani rahmin en iç tabakasının kan damarları ve lenf damarları yoluyla vücudun başka yerlerine taşınması ve o bölgeye yerleşmesi
- Çölomik ****plazi teorisi: Karın içerisinde bulunan bazı hücrelerin bir takım faktörlerin etkisi ile endometrium dokusuna dönüşmesi.
Tanı
Endometriozisin tanısı lezyonların direk olarak görülmesi ve patolojik olarak incelenmesi ile konur. Yani kesin tanı için cerrahi şarttır. Öyküde endometriozisden kuşku duyulan hastalarda kısırlık problemi de varsa mutlaka tanısal laparoskopi yapılmalıdır. Laparoskopi sırasında karın zarı, rahim, douglas boşluğu, tüpler gibi tüm pelvis içi oluşumlar gözlenerek küçük endometriozis odaklarının varlığı araştırılırken şiddetli olgularda yapışıklıklar izlenir.

[FONT=Arial,sans-serif]Endometriozis tanısında en önemli tanısal testlerin başında ultrasonografi gelir. Ancak ultrasonografi yumurtalıklarda yerleşmiş çukulata kistlerinin tanınmasında yararlıyken pelvik endometriozis hakkında bilgi vermede yetersizdir. Yumurtalık içinde derinde yerleşmiş endometriomalar laparoskopide gözden kaçabilir ancak bu kitleler dikkatli bir ultrasonografik inceleme ile kolaylıkla fark edilebilir.
[FONT=Arial,sans-serif]


[FONT=Arial,sans-serif]Ultrasonografi incelemesinde endometriomadan kuşku duyulan olgularda kanda Ca12-5 adı verilen bir markerin bakılması tanının desteklenmesi açısından önemlidir. Yumurtalıktan köken alan bazı kanserlerde salgılanan bu tümör belirteci endometriozis varlığında da artmaktadır ancak kan düzeyi habis hastalıklarda olduğu kadar yükselmemektedir.

[FONT=Arial,sans-serif]Evreleri[FONT=Arial,sans-serif]
Endometriozis hastalığın yerleştiği bölge, yayılımı, derinliği ve büyüklüğüne göre evrelenir. Evre 1 minimal hastalığı, evre 2 hafif, evre 3 orta ve evre 4 ise şiddetli endometriozisi ifade eder. Hastalığın evresi ile yarattığı şikayetler arasında direkt bağlantı yoktur.

[FONT=Arial,sans-serif]

[FONT=Arial,sans-serif]Tedavi:[FONT=Arial,sans-serif]
Endometriozisin kesin kalıcı tedavisi yoktur. Uygulanan tedavilerin amacı ağrıyı gidermek ve kısırlığı ortadan kaldırmaktır. Bu amaçla tıbbi ve cerrahi tedaviler uygulanabilir. Hiçbir şikayeti olmayan veya çok az şikayeti olan hastalar veya menopoz dönemine yakın hastalar tedavi verilmeden de izlenebilir. Menopoz döneminde vücuttaki ös****** seviyesi düşeceği için endometriozis kendiliğinden geriler. Bazen hastalarda bir gebelikten sonra da şikayetlerde azalma olabilir.

Tıbbi tedaviler endometriozisin ös******e bağımlı bir hastalık olması prensibine dayanır. Hamilelik ve menopoz endometriozis oluşumunu engelleyen iki doğal durumdur. Hormonal tedavilerde amaç bu iki doğal durumu taklit etmektir. İlaç olarak doğum kontrol hapları, GnRH analogları, danazol, progesteronlar gibi ilaçlar kullanılabilmektedir.

Şiddetli endometriozis olgularında, endometrioma gibi kisti veya karında kitlesi olan hastalarda tercih edilmesi gereken tedavi yaklaşımı cerrahidir. Laparoskopik yaklaşım tedavide altın standarttır. Ameliyatta endometriozis odakları ve karındaki yapışıklıklar yakılarak ve kesilerek olabildiğince ortadan kaldırılmaya çalışılır. Bu ağrı şikayetinin azalmasında oldukça etkilidir, fakat şikayetler bir süre sonra tekrar başlayabilir. Ameliyat sonrası ağrıların azalmasını ve tekrarlamamasını sağlamak için genellikle ilaç tedavisi verilir.

Endometrioziste infertilite önemli bir sorundur. [FONT=Arial,sans-serif]Endometrizis Karın iç zarı (periton), tüpler yumurtalıklar ve rahim arasında yapışıklılara neden olabilir. Bu yapışıklıklar tüplerin kapanmasına, böylece spermin yumurtaya taşınmasını bozar, spermle yumurtanın buluşmasını engeller. Yapışıklıklar tüplerin içinde olmasa bile, periton ve tüpler arasındaki yapışıklıklar nedeniyle tüplerin yapısı bozulabilir. Bazen yapışıklılar o kadar yaygın ve şiddetli olur ki rahim, yumurtalık ve tüpler bir yumak halinde kütle oluştururlar. Yumurtalıkta yerleşen endometriozis çikolata kistlerine neden olup, yumurtalıklardan yumurta üretimini bozabilirler.
[FONT=Arial,sans-serif]Hafif endometrioziste bebek sahibi olabilmek için aşılama (intrauterin inseminasyon) uygulanabilirken, şiddetli endometrioziste vakit kaybetmeden tüp bebek ve mikroenjeksiyon yöntemlerinden birini uygulamak gerekir.
[FONT=Arial,sans-serif]
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst