Hamilelik sürecinden sonra bebeğinizle en yakın olduğunuz an, onu emzirdiğiniz andır. Ancak emzirme sürecini başarıyla geçirmek için doğru bir teknikle emzirmeniz ve meme bakımına dikkat etmeniz gerekiyor.
DOĞRU EMZİRMENİN ALTIN KURALLARI
Doğru emzirmek, memenizde oluşabilecek sorunları en başından önlemek anlamına gelir. Bunun için emzirmenin bazı tekniklerini ve kurallarını öğrenmeniz ve doğru uygulamanız gereklidir.
Eğer sezaryen ya da zor bir doğum sonrası oturmada zorluk çekiyorsanız, yan duruş pozisyonuyla emzirebilirsiniz. Yatağa yan gelecek şekilde uzanın. Sırtınızı bir yastıkla destekleyin. Bebeğinizi size paralel gelecek şekilde yanınıza yatırın. başını dirsek içinize koyun. Boşta kalan diğer elinizle emeceği göğsünüzü işaret ve başparmağınızla sıkıştırarak bebeğinizin ağzına verin.
Özellikle ilk haftalarda, en sık başvurulan yöntem; kucakta emzirme pozisyonudur. Bebek, annenin kucağına gövdesi memeye paralel gelecek şekilde uzatılır. Annenin bir kolu, bebeğin başını ve sırtını destekler. Bebeğin poposu ve bacakları annenin bacağına yerleşir. Yere 45 derecelik bir açıyla göğse yerleştirilen bebek emmeye hazırdır. Göğsün dolu olması nedeniyle anne, boşta kalan eliyle meme başını parmaklarıyla sıkıştırarak, bebeğin hem meme başını hem de kahverengi rengi kısmını ağzına almasını sağlar.
Normal emme mekanizması sırayla şu bölümleri içerir:
1-Bebek, meme ucunun tamamını ve çevresindeki koyu kısmın bir bölümünü emmeye başlar.
2-Bebek hızlı hızlı emmeye başlar. Bu doyurucu olmayan hızlı emmedir ve göğüs ucunu uyarır. Böylece ilk süt boşalır.
3-Emmeye devam eden bebek, meme ucunu dil ve dişetlerinin baskısıyla damak üzerine sıkıştırır. Bu durum memede vakum yaratır.
4-Bebek, yavaş bir ritimle emme-yutma hareketleriyle süt kanallarındaki sütü boşaltır.
Emzirmenin incelikleri
• Emzirmeden önce, ellerinizin ve göğsünüzün temiz olmasına dikkat edin
• Bebeğinizi kucağınıza doğru bir pozisyonda oturtun.
• Emziren anne de rahat bir pozisyonda oturmalıdır.
• Bebeğinizin yanağına dokunarak emme refleksini çalıştırın.
• Meme ucunu ve kahverengi kısmının bir bölümü bebeğinizin ağzına verin.
• Diğer elinizle emzirdiğiniz memenizi parmaklarınızı sıkıştırın. Bu hem bebeğinizin burnunun kapanmamasını sağlar, hem de göğüs ucunu ağzına daha rahat almasına neden olur. • Memenizin, emen bebeğin burun deliklerini kapatmadığından emin olun.
• Bebeğinizin emmesinin etkili olup olmadığını anlamak için şakak ve kulağına dikkat edin. Çünkü etkili emmede, bebeğin şakağı ve kulağı ritmik bir şekilde oynar. Ve her çekişten sonra yutma hareketi yapar.
• Bebeğiniz düzgün bir pozisyonda emmesi anneye acı hissi vermez. Ancak ilk günler, göğüslerinde hafif bir batma hissetse bile, birkaç gün içinde kaybolur. Eğer bebeğiniz emerken, acı hissi duyuyorsanız, bebeğiniz doğru şekilde emmiyordur. Bu durumda ağzındaki meme ucunu yumuşak bir şekilde çıkarın ve tekrar doğru bir şekilde bebeğinize verin.
• Emme bittikten sonra meme uçlarınızı temiz bir mendil ile kurulayın. Nemli bırakmanız zararlı bakterilerin oluşmasına neden olabilir.
• Emzirme aralarında eğer göğsünüzden süt geliyorsa, meme uçlarınıza göğüs pedi koyabilirsiniz. Ancak bu pedleri, nemlenmeye izin vermeyecek şekilde sık sık değiştirin.
• İlk günlerde 10 dakika olan emzirme süresi, bebek büyüdükçe 15-25 dakika arasına uzayacaktır. Bunun nedeni ise yenidoğan bir bebek her emmede 10 gr. süt alırken 10 aylık bebeğin aldığı süt 100 grama yükselmesidir. Ancak bazı bebekler doyduktan sonra bile psikolojik olarak annenin memesini emmeye devam ederler. Bebeğinizin doyduğunu anlıyorsanız, buna izin vermeyin. Çünkü bu bir süre sonra, göğsünüzün acımasına neden olur.
• Emme bittikten sonra bebeğinizi göğsünüzden sert bir şekilde çıkarmayın. Bu, meme başınızın acımasına neden olur.
Doğumdan sonraki ilk yarım saat ile 1 saat arası bebeğinizi emzirmek, emzirmenin doğru başladığının ilk sinyalidir. Çünkü bebeğinizin emme isteğinin en yüksek olduğu saatlerdir bunlar. Ve bundan sonraki süreçte sık sık bebeğinizi emzirmeniz gerekir. Neden mi? Sütünüzün çoğalması; bebeğinizin göğsünüzü uyarması ve beyninizin de bu uyarıyı dikkate alarak daha çok süt üretmesi için harekete geçeceği anlamına gelir.
Doğum sonrası ilk saatte başlayan emzirme süreciniz, ilk altı ay başka bir ek gıdaya ihtiyaç duyulmadan kesintisiz devam eder. Ancak 6 ayın bitiminden sonra ek gıdalarla beraber devam eder gider. Uzmanlara göre 2 yıl anne sütü vermenizde ne bebek için ne de sizin için hiçbir sakınca yoktur. Üstelik yararlıdır da... İşte uzun aylar hatta 2 yıl sürecek emzirmenin başarılı olabilmesi, sizin doğru emzirme teknikleri öğrenmenize ve göğüs bakımınıza dikkat etmenize bağlıdır. Aksi taktirde loğusalık döneminden başlayarak çeşitli meme sorunlarıyla karşılaşabilirsiniz. Hatta bu sorunlarla başedemeyen bir çok annenin emzirmeyi bıraktıkları sık gözlemlenen bir durumdur. Oysa bebeğinizin bebeklik hatta yetişkinlik sürecindeki sağlığının zemini anne sütüyle başlar...
SÜT ÜRETİMİ HAMİLELİKTE BAŞLAR
Kadın memesi, bebeğinin besin ihtiyacını karşılamak üzere şekillenmiş organ. İşte bu yüzden hamilelikle birlikte daha ilk haftalardan başlayarak ciddi değişiklikler gösterirler. Hamilelikte artan östrojen hormonu, memenin içindeki süt kanallarının gelişmesini sağlar. Progesteron hormonu ise, süt üretici yapıların büyümesini ve gelişmesine neden olur. Bu değişikliklere zemin hazırlamak için meme dokusuna giden kan akımı da belirgin şekilde artar. Siz bu değişikliği, göğüslerinizin üzerinde yer alan yüzeye yakın toplardamarlarınızın belirgin ve genişlemiş halini görerek fark edebilirsiniz.
Hamileliğin ikinci yarısında, göğsünüzde kolostorum adı verilen yani ilk sütünüz her ihtimale karşı hazır beklemektedir. Hatta bazı anne adayları, doğuma yaklaştığı bu aylarda, göğüs ucundan süt geldiğini farkeder. Bu durumun asıl nedeni, erken doğum sonrasında bebeğinizi besleyecek sütün hazır halde bulunmasıdır. Üstelik öylesine mükemmel bir mekanizmadır ki bu, erken doğum hangi haftada gerçekleşmişse, bebeğin o andaki besin ihtiyaçlarına uygun süt bulunmaktadır göğsünüzde.
Süt üretiminizin göğsünüzün büyük ya da küçük olmasıyla da bir ilgisi yoktur. Göğsü büyük gösteren tek şey, yağ dokusunun büyüklüğüdür.
Ancak göğsünüzdeki bu değişimlerin, doğum sonrası oluşabilecek meme sorunlarıyla bir ilgisi yok! o nedenle hamilelik döneminde önleyici bir tedbir almanız gerekmez. Ancak göğsünüzün emzirme için uygun olup olmadığını denemeniz mümkün. Çıplak durumda, başparmağınızı üste, işaret parmağınızı alta gelecek şekilde kıvırın ve memenin kahverengi kısmını sıkıştırın. Bu pozisyon, bebeğin emme şekline benzer. Eğer meme ucunuz dışarı çıkıyorsa emzirmeye hazırsınız demektir. Ancak meme ucunuz dışarı çıkmıyorsa emziremeyeceğim endişesi taşımamalısınız. Çünkü çökük meme ucunu dışarı çıkarmak için basit egzersizler yaparsanız, sorunu rahatlıkla çözebilirsiniz. Dikkat! Bu uygulamayı hamilelik sürecinde sık tekrarlamayın. Çünkü memenize uyguladığınız bu egzersizler, bazı hormonları uyardığından erken doğuma yol açabilir. Peki meme ucunuz içe gömükse, bu durumu nasıl değiştirebilirim diye düşünüyorsanız, işte size birkaç öneri...
DOĞRU EMZİRMENİN ALTIN KURALLARI
Doğru emzirmek, memenizde oluşabilecek sorunları en başından önlemek anlamına gelir. Bunun için emzirmenin bazı tekniklerini ve kurallarını öğrenmeniz ve doğru uygulamanız gereklidir.
Eğer sezaryen ya da zor bir doğum sonrası oturmada zorluk çekiyorsanız, yan duruş pozisyonuyla emzirebilirsiniz. Yatağa yan gelecek şekilde uzanın. Sırtınızı bir yastıkla destekleyin. Bebeğinizi size paralel gelecek şekilde yanınıza yatırın. başını dirsek içinize koyun. Boşta kalan diğer elinizle emeceği göğsünüzü işaret ve başparmağınızla sıkıştırarak bebeğinizin ağzına verin.
Özellikle ilk haftalarda, en sık başvurulan yöntem; kucakta emzirme pozisyonudur. Bebek, annenin kucağına gövdesi memeye paralel gelecek şekilde uzatılır. Annenin bir kolu, bebeğin başını ve sırtını destekler. Bebeğin poposu ve bacakları annenin bacağına yerleşir. Yere 45 derecelik bir açıyla göğse yerleştirilen bebek emmeye hazırdır. Göğsün dolu olması nedeniyle anne, boşta kalan eliyle meme başını parmaklarıyla sıkıştırarak, bebeğin hem meme başını hem de kahverengi rengi kısmını ağzına almasını sağlar.
Normal emme mekanizması sırayla şu bölümleri içerir:
1-Bebek, meme ucunun tamamını ve çevresindeki koyu kısmın bir bölümünü emmeye başlar.
2-Bebek hızlı hızlı emmeye başlar. Bu doyurucu olmayan hızlı emmedir ve göğüs ucunu uyarır. Böylece ilk süt boşalır.
3-Emmeye devam eden bebek, meme ucunu dil ve dişetlerinin baskısıyla damak üzerine sıkıştırır. Bu durum memede vakum yaratır.
4-Bebek, yavaş bir ritimle emme-yutma hareketleriyle süt kanallarındaki sütü boşaltır.
Emzirmenin incelikleri
• Emzirmeden önce, ellerinizin ve göğsünüzün temiz olmasına dikkat edin
• Bebeğinizi kucağınıza doğru bir pozisyonda oturtun.
• Emziren anne de rahat bir pozisyonda oturmalıdır.
• Bebeğinizin yanağına dokunarak emme refleksini çalıştırın.
• Meme ucunu ve kahverengi kısmının bir bölümü bebeğinizin ağzına verin.
• Diğer elinizle emzirdiğiniz memenizi parmaklarınızı sıkıştırın. Bu hem bebeğinizin burnunun kapanmamasını sağlar, hem de göğüs ucunu ağzına daha rahat almasına neden olur. • Memenizin, emen bebeğin burun deliklerini kapatmadığından emin olun.
• Bebeğinizin emmesinin etkili olup olmadığını anlamak için şakak ve kulağına dikkat edin. Çünkü etkili emmede, bebeğin şakağı ve kulağı ritmik bir şekilde oynar. Ve her çekişten sonra yutma hareketi yapar.
• Bebeğiniz düzgün bir pozisyonda emmesi anneye acı hissi vermez. Ancak ilk günler, göğüslerinde hafif bir batma hissetse bile, birkaç gün içinde kaybolur. Eğer bebeğiniz emerken, acı hissi duyuyorsanız, bebeğiniz doğru şekilde emmiyordur. Bu durumda ağzındaki meme ucunu yumuşak bir şekilde çıkarın ve tekrar doğru bir şekilde bebeğinize verin.
• Emme bittikten sonra meme uçlarınızı temiz bir mendil ile kurulayın. Nemli bırakmanız zararlı bakterilerin oluşmasına neden olabilir.
• Emzirme aralarında eğer göğsünüzden süt geliyorsa, meme uçlarınıza göğüs pedi koyabilirsiniz. Ancak bu pedleri, nemlenmeye izin vermeyecek şekilde sık sık değiştirin.
• İlk günlerde 10 dakika olan emzirme süresi, bebek büyüdükçe 15-25 dakika arasına uzayacaktır. Bunun nedeni ise yenidoğan bir bebek her emmede 10 gr. süt alırken 10 aylık bebeğin aldığı süt 100 grama yükselmesidir. Ancak bazı bebekler doyduktan sonra bile psikolojik olarak annenin memesini emmeye devam ederler. Bebeğinizin doyduğunu anlıyorsanız, buna izin vermeyin. Çünkü bu bir süre sonra, göğsünüzün acımasına neden olur.
• Emme bittikten sonra bebeğinizi göğsünüzden sert bir şekilde çıkarmayın. Bu, meme başınızın acımasına neden olur.
Doğumdan sonraki ilk yarım saat ile 1 saat arası bebeğinizi emzirmek, emzirmenin doğru başladığının ilk sinyalidir. Çünkü bebeğinizin emme isteğinin en yüksek olduğu saatlerdir bunlar. Ve bundan sonraki süreçte sık sık bebeğinizi emzirmeniz gerekir. Neden mi? Sütünüzün çoğalması; bebeğinizin göğsünüzü uyarması ve beyninizin de bu uyarıyı dikkate alarak daha çok süt üretmesi için harekete geçeceği anlamına gelir.
Doğum sonrası ilk saatte başlayan emzirme süreciniz, ilk altı ay başka bir ek gıdaya ihtiyaç duyulmadan kesintisiz devam eder. Ancak 6 ayın bitiminden sonra ek gıdalarla beraber devam eder gider. Uzmanlara göre 2 yıl anne sütü vermenizde ne bebek için ne de sizin için hiçbir sakınca yoktur. Üstelik yararlıdır da... İşte uzun aylar hatta 2 yıl sürecek emzirmenin başarılı olabilmesi, sizin doğru emzirme teknikleri öğrenmenize ve göğüs bakımınıza dikkat etmenize bağlıdır. Aksi taktirde loğusalık döneminden başlayarak çeşitli meme sorunlarıyla karşılaşabilirsiniz. Hatta bu sorunlarla başedemeyen bir çok annenin emzirmeyi bıraktıkları sık gözlemlenen bir durumdur. Oysa bebeğinizin bebeklik hatta yetişkinlik sürecindeki sağlığının zemini anne sütüyle başlar...
SÜT ÜRETİMİ HAMİLELİKTE BAŞLAR
Kadın memesi, bebeğinin besin ihtiyacını karşılamak üzere şekillenmiş organ. İşte bu yüzden hamilelikle birlikte daha ilk haftalardan başlayarak ciddi değişiklikler gösterirler. Hamilelikte artan östrojen hormonu, memenin içindeki süt kanallarının gelişmesini sağlar. Progesteron hormonu ise, süt üretici yapıların büyümesini ve gelişmesine neden olur. Bu değişikliklere zemin hazırlamak için meme dokusuna giden kan akımı da belirgin şekilde artar. Siz bu değişikliği, göğüslerinizin üzerinde yer alan yüzeye yakın toplardamarlarınızın belirgin ve genişlemiş halini görerek fark edebilirsiniz.
Hamileliğin ikinci yarısında, göğsünüzde kolostorum adı verilen yani ilk sütünüz her ihtimale karşı hazır beklemektedir. Hatta bazı anne adayları, doğuma yaklaştığı bu aylarda, göğüs ucundan süt geldiğini farkeder. Bu durumun asıl nedeni, erken doğum sonrasında bebeğinizi besleyecek sütün hazır halde bulunmasıdır. Üstelik öylesine mükemmel bir mekanizmadır ki bu, erken doğum hangi haftada gerçekleşmişse, bebeğin o andaki besin ihtiyaçlarına uygun süt bulunmaktadır göğsünüzde.
Süt üretiminizin göğsünüzün büyük ya da küçük olmasıyla da bir ilgisi yoktur. Göğsü büyük gösteren tek şey, yağ dokusunun büyüklüğüdür.
Ancak göğsünüzdeki bu değişimlerin, doğum sonrası oluşabilecek meme sorunlarıyla bir ilgisi yok! o nedenle hamilelik döneminde önleyici bir tedbir almanız gerekmez. Ancak göğsünüzün emzirme için uygun olup olmadığını denemeniz mümkün. Çıplak durumda, başparmağınızı üste, işaret parmağınızı alta gelecek şekilde kıvırın ve memenin kahverengi kısmını sıkıştırın. Bu pozisyon, bebeğin emme şekline benzer. Eğer meme ucunuz dışarı çıkıyorsa emzirmeye hazırsınız demektir. Ancak meme ucunuz dışarı çıkmıyorsa emziremeyeceğim endişesi taşımamalısınız. Çünkü çökük meme ucunu dışarı çıkarmak için basit egzersizler yaparsanız, sorunu rahatlıkla çözebilirsiniz. Dikkat! Bu uygulamayı hamilelik sürecinde sık tekrarlamayın. Çünkü memenize uyguladığınız bu egzersizler, bazı hormonları uyardığından erken doğuma yol açabilir. Peki meme ucunuz içe gömükse, bu durumu nasıl değiştirebilirim diye düşünüyorsanız, işte size birkaç öneri...