Emzirme Sürecinde Meme Sorunları Ve önleme Yolları

lilaa

Aktif Üye
Katılım
18 Temmuz 2008
Mesajlar
167
Tepki
154
Puan
43
Yaş
47
Konum
istanbul
Hamilelik sürecinden sonra bebeğinizle en yakın olduğunuz an, onu emzirdiğiniz andır. Ancak emzirme sürecini başarıyla geçirmek için doğru bir teknikle emzirmeniz ve meme bakımına dikkat etmeniz gerekiyor.
DOĞRU EMZİRMENİN ALTIN KURALLARI
Doğru emzirmek, memenizde oluşabilecek sorunları en başından önlemek anlamına gelir. Bunun için emzirmenin bazı tekniklerini ve kurallarını öğrenmeniz ve doğru uygulamanız gereklidir.

Eğer sezaryen ya da zor bir doğum sonrası oturmada zorluk çekiyorsanız, yan duruş pozisyonuyla emzirebilirsiniz. Yatağa yan gelecek şekilde uzanın. Sırtınızı bir yastıkla destekleyin. Bebeğinizi size paralel gelecek şekilde yanınıza yatırın. başını dirsek içinize koyun. Boşta kalan diğer elinizle emeceği göğsünüzü işaret ve başparmağınızla sıkıştırarak bebeğinizin ağzına verin.

Özellikle ilk haftalarda, en sık başvurulan yöntem; kucakta emzirme pozisyonudur. Bebek, annenin kucağına gövdesi memeye paralel gelecek şekilde uzatılır. Annenin bir kolu, bebeğin başını ve sırtını destekler. Bebeğin poposu ve bacakları annenin bacağına yerleşir. Yere 45 derecelik bir açıyla göğse yerleştirilen bebek emmeye hazırdır. Göğsün dolu olması nedeniyle anne, boşta kalan eliyle meme başını parmaklarıyla sıkıştırarak, bebeğin hem meme başını hem de kahverengi rengi kısmını ağzına almasını sağlar.

Normal emme mekanizması sırayla şu bölümleri içerir:
1-Bebek, meme ucunun tamamını ve çevresindeki koyu kısmın bir bölümünü emmeye başlar.
2-Bebek hızlı hızlı emmeye başlar. Bu doyurucu olmayan hızlı emmedir ve göğüs ucunu uyarır. Böylece ilk süt boşalır.
3-Emmeye devam eden bebek, meme ucunu dil ve dişetlerinin baskısıyla damak üzerine sıkıştırır. Bu durum memede vakum yaratır.
4-Bebek, yavaş bir ritimle emme-yutma hareketleriyle süt kanallarındaki sütü boşaltır.

Emzirmenin incelikleri
• Emzirmeden önce, ellerinizin ve göğsünüzün temiz olmasına dikkat edin
• Bebeğinizi kucağınıza doğru bir pozisyonda oturtun.
• Emziren anne de rahat bir pozisyonda oturmalıdır.
• Bebeğinizin yanağına dokunarak emme refleksini çalıştırın.
• Meme ucunu ve kahverengi kısmının bir bölümü bebeğinizin ağzına verin.
• Diğer elinizle emzirdiğiniz memenizi parmaklarınızı sıkıştırın. Bu hem bebeğinizin burnunun kapanmamasını sağlar, hem de göğüs ucunu ağzına daha rahat almasına neden olur. • Memenizin, emen bebeğin burun deliklerini kapatmadığından emin olun.
• Bebeğinizin emmesinin etkili olup olmadığını anlamak için şakak ve kulağına dikkat edin. Çünkü etkili emmede, bebeğin şakağı ve kulağı ritmik bir şekilde oynar. Ve her çekişten sonra yutma hareketi yapar.
• Bebeğiniz düzgün bir pozisyonda emmesi anneye acı hissi vermez. Ancak ilk günler, göğüslerinde hafif bir batma hissetse bile, birkaç gün içinde kaybolur. Eğer bebeğiniz emerken, acı hissi duyuyorsanız, bebeğiniz doğru şekilde emmiyordur. Bu durumda ağzındaki meme ucunu yumuşak bir şekilde çıkarın ve tekrar doğru bir şekilde bebeğinize verin.
• Emme bittikten sonra meme uçlarınızı temiz bir mendil ile kurulayın. Nemli bırakmanız zararlı bakterilerin oluşmasına neden olabilir.
• Emzirme aralarında eğer göğsünüzden süt geliyorsa, meme uçlarınıza göğüs pedi koyabilirsiniz. Ancak bu pedleri, nemlenmeye izin vermeyecek şekilde sık sık değiştirin.
• İlk günlerde 10 dakika olan emzirme süresi, bebek büyüdükçe 15-25 dakika arasına uzayacaktır. Bunun nedeni ise yenidoğan bir bebek her emmede 10 gr. süt alırken 10 aylık bebeğin aldığı süt 100 grama yükselmesidir. Ancak bazı bebekler doyduktan sonra bile psikolojik olarak annenin memesini emmeye devam ederler. Bebeğinizin doyduğunu anlıyorsanız, buna izin vermeyin. Çünkü bu bir süre sonra, göğsünüzün acımasına neden olur.
• Emme bittikten sonra bebeğinizi göğsünüzden sert bir şekilde çıkarmayın. Bu, meme başınızın acımasına neden olur.

Doğumdan sonraki ilk yarım saat ile 1 saat arası bebeğinizi emzirmek, emzirmenin doğru başladığının ilk sinyalidir. Çünkü bebeğinizin emme isteğinin en yüksek olduğu saatlerdir bunlar. Ve bundan sonraki süreçte sık sık bebeğinizi emzirmeniz gerekir. Neden mi? Sütünüzün çoğalması; bebeğinizin göğsünüzü uyarması ve beyninizin de bu uyarıyı dikkate alarak daha çok süt üretmesi için harekete geçeceği anlamına gelir.
Doğum sonrası ilk saatte başlayan emzirme süreciniz, ilk altı ay başka bir ek gıdaya ihtiyaç duyulmadan kesintisiz devam eder. Ancak 6 ayın bitiminden sonra ek gıdalarla beraber devam eder gider. Uzmanlara göre 2 yıl anne sütü vermenizde ne bebek için ne de sizin için hiçbir sakınca yoktur. Üstelik yararlıdır da... İşte uzun aylar hatta 2 yıl sürecek emzirmenin başarılı olabilmesi, sizin doğru emzirme teknikleri öğrenmenize ve göğüs bakımınıza dikkat etmenize bağlıdır. Aksi taktirde loğusalık döneminden başlayarak çeşitli meme sorunlarıyla karşılaşabilirsiniz. Hatta bu sorunlarla başedemeyen bir çok annenin emzirmeyi bıraktıkları sık gözlemlenen bir durumdur. Oysa bebeğinizin bebeklik hatta yetişkinlik sürecindeki sağlığının zemini anne sütüyle başlar...

SÜT ÜRETİMİ HAMİLELİKTE BAŞLAR
Kadın memesi, bebeğinin besin ihtiyacını karşılamak üzere şekillenmiş organ. İşte bu yüzden hamilelikle birlikte daha ilk haftalardan başlayarak ciddi değişiklikler gösterirler. Hamilelikte artan östrojen hormonu, memenin içindeki süt kanallarının gelişmesini sağlar. Progesteron hormonu ise, süt üretici yapıların büyümesini ve gelişmesine neden olur. Bu değişikliklere zemin hazırlamak için meme dokusuna giden kan akımı da belirgin şekilde artar. Siz bu değişikliği, göğüslerinizin üzerinde yer alan yüzeye yakın toplardamarlarınızın belirgin ve genişlemiş halini görerek fark edebilirsiniz.

Hamileliğin ikinci yarısında, göğsünüzde kolostorum adı verilen yani ilk sütünüz her ihtimale karşı hazır beklemektedir. Hatta bazı anne adayları, doğuma yaklaştığı bu aylarda, göğüs ucundan süt geldiğini farkeder. Bu durumun asıl nedeni, erken doğum sonrasında bebeğinizi besleyecek sütün hazır halde bulunmasıdır. Üstelik öylesine mükemmel bir mekanizmadır ki bu, erken doğum hangi haftada gerçekleşmişse, bebeğin o andaki besin ihtiyaçlarına uygun süt bulunmaktadır göğsünüzde.

Süt üretiminizin göğsünüzün büyük ya da küçük olmasıyla da bir ilgisi yoktur. Göğsü büyük gösteren tek şey, yağ dokusunun büyüklüğüdür.

Ancak göğsünüzdeki bu değişimlerin, doğum sonrası oluşabilecek meme sorunlarıyla bir ilgisi yok! o nedenle hamilelik döneminde önleyici bir tedbir almanız gerekmez. Ancak göğsünüzün emzirme için uygun olup olmadığını denemeniz mümkün. Çıplak durumda, başparmağınızı üste, işaret parmağınızı alta gelecek şekilde kıvırın ve memenin kahverengi kısmını sıkıştırın. Bu pozisyon, bebeğin emme şekline benzer. Eğer meme ucunuz dışarı çıkıyorsa emzirmeye hazırsınız demektir. Ancak meme ucunuz dışarı çıkmıyorsa emziremeyeceğim endişesi taşımamalısınız. Çünkü çökük meme ucunu dışarı çıkarmak için basit egzersizler yaparsanız, sorunu rahatlıkla çözebilirsiniz. Dikkat! Bu uygulamayı hamilelik sürecinde sık tekrarlamayın. Çünkü memenize uyguladığınız bu egzersizler, bazı hormonları uyardığından erken doğuma yol açabilir. Peki meme ucunuz içe gömükse, bu durumu nasıl değiştirebilirim diye düşünüyorsanız, işte size birkaç öneri...
 
OP
lilaa

lilaa

Aktif Üye
Katılım
18 Temmuz 2008
Mesajlar
167
Tepki
154
Puan
43
Yaş
47
Konum
istanbul
İÇE GÖMÜK MEME UÇLARI
Meme ucunuz, genetik özelliklere göre şekillenir. O nedenle sizin kontrolünüzde olan bir durum değildir. Normalde hiçbir sorun yaratmayan bu tip meme uçları, emzirmenin başarılı bir şekilde gerçekleşmesi için bazı egzersizlerle uyarılma ihtiyacı yaratır. Ancak bazı durumlarda, bebeğiniz meme başını tam olarak kavrıyorsa yassı meme uçlarının dışarı çıkmasına neden olduğu için her hangi bir müdahalede bulunmanıza gerek kalmaz. Eğer siz meme ucunuzun içe dönük olması nedeniyle egzersiz yapmak istiyorsanız, önce kasılmalara neden olma ihtimaline karşı hamileliliğinizin 38. haftasından önce başlamamalı, bu dönemde uygulama sırasında kasılma hissediyorsanız, egzersizi kesmelisiniz. Çünkü bu egzersizlerin erken doğuma neden olabilecek bazı hormonları tetiklediğinizi aklınızdan çıkarmayın.

Bebeğiniz doğduktan sonra eğer meme ucunuzun dışarı çıkmadığını gözlemlediyseniz, eczanelerde satılan yapay meme uçları alabilirsiniz. Bunlar meme başının çevresinde negatif bir basınç yaparak meme uçlarının dışarı çıkmasını sağlayabilirler. Yapay meme başlıklarını kullanırken göğsünüz nemlenebilir. İşlem sonrası memenizi kurulamayı unutmayın. Bu yapay meme başlıklarının hava sağlayıcı ya da delikli olanlarını da kullanabilirsiniz.

Evde uygulayabileceğiz egzersizler yapmak için
1-Germe Egzersizleri: Hamileliğin son haftalarında uygulayacağınız bu egzersizde, meme başınızı işaret ve baş parmağınızla kavrayın. Yanlarından içe doğru hafif bir ağrı duyana kadar ittirerek meme ucunuzu dışarı çıkarmaya çalışın, birkaç saniye tutun bırakın. Meme başınızı parmaklarınızın arasında yuvarlamayı da deneyebilirsiniz. Bu işlemi günde bir kaç kez uygulayın.

2-Hoffman Tekniği: Her iki elinizin başparmağını yukarıdaki şekillerde gördüğünüz gibi meme başınızın saat 3 ve 9 hizasına yerleştirin. Cilt ve meme başını parmaklarınızı birbirinden uzaklaştıracak şekilde gerin. Daha sonra aynı işlemi saat 6 ve 12 hizasında yapın. Bu işlemi de günde birkaç kez uygulayabilirsiniz.

MEMELERİN AŞIRI DOLGUNLAŞMASI
Özellikle ilk bebeğini emziren annelerde, ilk haftalar emzirme ile ilgili çeşitli sorunların yaşanma ihtimali yüksektir. Bu sorunları yaşamamak için emzirme tekniklerini doğru uygulamak gerekir.
Annelerin en sık karşılaştığı sorunlardan biri; memelerin aşırı dolgunlaşmadır. Süt üretiminin aktif olarak devam ettiği dönemlerde memeler sütle doludur. Bu süt, boşaltılmadığında memelerdeki dolgunlaşma giderek artar. Bu dolgunlaşmaya süt kanallarından bir ya da bir kaçının tıkanması da eklendiğinde annede sorunlar ortaya çıkar.

Böyle bir durumda memeler elle dokunulduğunda içlerinde kanalın tıkalı olduğu bölgenin hemen arkasında yer alan set ve ağrılı bir bölge fark edilebilir. İleri durumlarda memeler tümüyle dolgunlaşarak irileşmiş ve sürekli ağrı verir bir hal alabilirler.

Özellikle gece boyunca bebeği uyuyan anneler sabahları ya da gündüz boyunca emzirme zamanı olmayan anneler akşamları bu durumla karşılaşabilirler.

Uygun bir esnekliğe sahip olmayan yani bebeleri ‘sıkan’ sutyenler de kanalların sıkışarak tıkanmasına neden olabilirler.

Neler yapabilirsiniz?
• Bebeğinizi sık sık emzirin.
• Ağrıyan, dolgun bölgeye ılık bir bez yerleştirin ya da belli aralıklarla ılık duş alın.
• Sütün daha iyi akması için emzirmeden önce ya da emzirirken masaj yapın
• Emzirirken bebeğinizi her defasında farklı bir açıda tutun, böylece tüm kanalların eşit şekilde faaliyet göstermesini sağlayın.

MASTİT
Anne sütü, bebeği besleyen çok değerli besin maddeleri içerir. Ancak aynı maddeler bakterilerin üremesi için de çok uygun bir ortam oluştururlar. Bu nedenle kanallarda biriken süt, herhangi bir nedenle boşalmazsa, belli bir süre sonra burada bakteriler çoğalmaya başlar. Belli bir aşamaya kadar vücudun bağışıklık sistemi üreyen bu bakterileri vücuttan her hangi bir hastalığa yol açmadan uzaklaştırabilir. Ancak belirtildiği gibi süt, bakterilerin üremesi için mükemmel bir ortam olduğundan belli bir süre sonra bakteriler hızlı bir şekilde çoğalarak meme dokusunda enfeksiyona yol açabilir.

Uzun süreden beri devam eden memelerde dolgunluğa ateş ve ‘kırgınlık’ gibi belirtiler eklendiğinde böyle bir enfeksiyon söz konusu olabilir. Mastit yani meme dokusu iltihabı adı verilen bu durumda ortaya çıkan ateş ve diğer belirtiler bakterilerin sağladığı toksik maddelerin kana geçmesi sonucu oluşurlar.

SÜT ATEŞİ
Meme dolgunluğu, mastit olmaksızın da ateş yapabilir. Halk arasında “süt ateşi” olarak bilinen bu durumda, ateş dışında başka bir belirti yoktur. Ateş memelerin etkili bir şekilde emzirilmesi sonunda kısa sürede düşer.

Ateş emzirme sonrasında düşmüyorsa,kırgınlık, genel bir hastalık hali, halsizlik gibi belirtiler varsa en muhtemel durum mastittir. Bu durumda doktora başvurmanız gerekiyor.

Neler yapılabilirsiniz?
Doktor mastit teşhisini kesinleştirirse, muhtemelen antibiyotik tedavisi verir. Doktorun vereceği antibiyotik, bebeğinize sütünüzle geçtiğinde onda normaldışı bir durum yaratma riski olmayan bir antibiyotik türü olacaktır. bu nedenle antibotik almaya devam ettiğiniz süre içinde emzirmeyi sürdürmeniz gerekiyor.

Bu durumda emzirmeyi sürdürmeniz tedavinin bir parçası sayılıyor. Çünkü süt kanallarda kaldıkça enfeksiyona zemin hazırlayan olay devam edecektir.

Memelerdeki enfeksiyonda rol alan bakteriler bebeğinizin ağız içinde normal olarak bulunan bakteriler olduğundan bebeğinize zarar vermez.

MEME ABSESİ
Memelerdeki enfeksiyon ender durumlarda daha da ilerleyerek meme içi dokuda abse gelişmesine neden olabilir. bu durumda memede özellikle absenin geliştiği bölgede, ağrı, bilgenin cildinde kızarıklık, ateş ve diğer belirtiler daha da şiddetlenir.

Neler yapılabilirsiniz?
Böyle bir durumda doktor size antibiyotik yanında ufak bir cerrahi işlemle absenin boşaltılmasını önerecektir. Memedeki absenin ciltte en belirgin olarak göründüğü yere yapılan ufak bir bistüri kesisiyle absenin içindeki irini boşaltacak, ateş ve ağrı olmak üzere diğer belirtiler kısa zamanda düzelecektir.

MEME BAŞI ÇATLAKLARI
ilk emzirmeye başladığınız dönemde az miktarda acı hissetmeyi doğal karşılamalısınız. Bebeğinizi doğru emzirdiğiniz sürece, meme başı çatlakları, viküller (içi sıvı dolu ‘baloncuklar’) ve meme başında kanama gibi durumların olmaması gerekir. Bu sorunlarla karşılaşıyorsanız muhtemelen bebeğinizi yanlış emziriyorsunuzdur.

Neler yapılabilirsiniz?
• Her emzirmede pozisyon değiştirin. Bu, bebeğin diş etlerinin meme ucuna verdiği basıncın her seferinde meme ucundan ayrı bir bölgesine olmasına yardım edecektir.
• Daha sık ve daha kısa sürelerle emzirin. Çünkü bebeğiniz arasındaki dönem uzadıkça bebeğiniz daha çok acıkmış olacağından daha sert ve iştahlı bir şekilde emecek, bu da meme uçlarına daha fazla zarar verecektir. 24 saatteki emzirme süreniz en az 6-8 defa olmalıdır.
• Ağrı ve acı yüzünden emzirmekde zorluk çekiyor ve memelerinizin çok dolu olması nedeniyle bebeğinizi memenize uygun pozisyonda tutamıyorsanız, sütünüzü birkaç gün elinizle ya da pompayla sağabilirsiniz. Hijyenik koşullarda sakladığınız sütünüzü bebeğinize kaşıkla vererek, besleyebilirsiniz.
• Her emzirme sonrasında sütünüzü meme başlarına sürerek kurumasını bekleyin. Bu, çatlakların iyileşmesinde oldukça etkili bir yöntemdir.
• Meme uçlarının bakımında asla alkol ve sabun gibi tahriş edici maddeler kullanmayın.
• Ağrınız çok şiddetliyse doktorunuz önerdiği ağrı kesicileri kullanabilirsiniz. Ancak bunun için bu ilaçları ağrı ortaya çıkmadan, yani takriben emzirmeden yarım saat önce kullanmalısınız.
• Meme uçlarınız çatlamışsa ya da kanıyorsa, doktorunuzun önerdiği lanolin içerikli pomaddan az miktarda sürün. Bu maddenin en büyük etkisi meme uçlarının kurumasını yavaşlatmaktır. Saf lanolin kullanıyorsanız, bebeği emzirirken ilacı silmek zorunda değilsiniz.

MANTAR ENFEKSİYONU

Bu enfeksiyon, sıklıkla bebeğinizin ağzında ortaya çıkar. Dilinin üzerinde dişetlerinde ve yanaklarının içi kısmında beyaz lekeler tarzındadır. Bu enfeksiyonu bazen de bebeğinizin altını değiştirirken soyulan ve kırmızı renkli döküntüler şeklinde fark edebilirsiniz.

Bebeğinizde mantar enfeksiyonu sıklıkla sizin memelerinize de bulaşır ve kızarıklık ve ağrıya neden olur. başlangıçta problemsiz seyreden bir emzirme döneminden haftalar ve aylar sonra ortaya çıkan emzirmede ağrı sorununun en muhtemel nedeni mantar enfeksiyonlarıdır.

Neler yapabilirsiniz?
• Bebeğinizin ağzına giren her şeyi en az 10 dakika kaynatın.
• Tedavide doktor önerisine göre nistatin içerikli losyon ya da pomadlar kullanın. Bu ilaçlar hem bebeğinizin ağzına ham de meme uçlarına uygulanmalıdır.
• Nistatin tedavisi doktor önerisine göre en az 10 gün uygulanmalıdır. Memelere her emzirmeden sonra ince bir tabaka sürülür.
• Nistatin’i bebeğinize uygularken özel aplikatörlerle tüm ağız içine sürün. Unutmayın; bebek bu ilacı yuttuğunda etki etmez. Prospektüsü mutlaka okuyun.

ALINTI
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst