Emziren Kadınlarda Meme Sağlığı

elma şekeri

Daimi Üye
Katılım
17 Eylül 2008
Mesajlar
1.700
Tepki
1.278
Puan
113
Konum
İZMİR
Emzirme döneminde kadınlarda rastlanan meme hastalıkları daha çok emzirmeyle ilgili olsa da emzirmeyen kadınlarda rastlanan bütün hastalıklar meme kanseri de dahil emzirme dönemindeki kadınlarda da görülebilir.

İnfeksiyonlar(bakteriler, mantarlar ya da virüslerle oluşan); tanı konduktan sonra etkene ve infeksiyonun şiddetine göre tedavi edilirler. Tedavi sırasında genellikle emzirmenin devam ettirilmesi istenir. Hastalığın başlangıcındaki yangısal doku reaksiyonu (mastit), erken tedavi edilmezse abseye dönüşür ve tedavisi zorlaşır. Önlenmesi tedavisinden çok daha kolaydır: hijyen- iyi el ve meme temizliği, memenin iyi sağılması emzirme mümkün değilse ya da doktor tarafından uygun görülmemişse pompa ile, dinlenme, bol sıvı tüketimi ve etkene yönelik ilaç tedavisi. Memedeki infeksiyonun yaygınlık ve derecesinin tayini ve tedavinin takibinde ultrasonografi kullanılmalıdır. Abse evresinde, cerrahi kesi ile boşaltma yerine öncelikle ultrasonografi kılavuzluğunda boşaltma denenmelidir.

Memenin uzun süreli ve tekrarlayan infeksiyonları, “ plasma hücreli mastit” dediğimiz bir meme hastalığına yol açabilir. Bu hastalık genellikle çok doğum yapan, uzun sürelerle emziren kadınlarda görülür. Yeterince iyi sağılmayan süt salgısının, memenin bağ dokusu içine sızarak orada çökelmesi ve dokunun bu çökeltileri “yabancı” sayarak geliştirdiği tepkisel, steril (mikroplara bağlı olmayan), granülomatöz, kronik, inflamatuar (yangısal), bir olaydır. Uzun dönemde, kronik yangıya bağlı olarak gelişen fibrosis, meme maşında çekintiye yol açar. Bu tablo sıklıkla kanserle karışır. Gereksiz cerrahi girişimlerin önlenmesi, uygun ve yeterli radyolojik tetkik açısından radyolog ile konsültasyonu gerektirir.

Dermatozlar (egzama, sedef, seboreik dermatit, kontakt dermatit, nörodermatit gibi); genellikle meme başı ve çevresinde, bu bölgenin irritasyonu ile tetiklenir. Bu bölgeye sürülen bazı ilaçlar ve annenin bebeğe verdiği bazı gıdalara geliştirdiği allerji de tetikleyici olabilir. Genellikle steroid içeren kremlerle tedavi edilir. Kalıcı ve kronik hale gelirse, bu yangısal cilt hastalığı zemininde bakteriler ve mantarlar üreyebilir ki o zaman klinik tablo “yangısal meme kanserine” çok benzer. Gereksiz cerrahi girişimlerin önlenmesi, uygun ve yeterli radyolojik tetkik açısından radyolog ile konsültasyonu gerektirir.

Meme başı kanaması, özellikle ilk bebeğini doğuran genç annelerde, emzirmenin ilk günlerinde görülebilir. Bu durum genellikle memedeki damarlanmanın artmasına bağlıdır ve kısa sürede kendiliğinden geçer. Meme başı kanaması sürekli ya da uzun süreliyse, hele kitle de eşlik ediyorsa meme kanseri habercisi olabilir; uygun ve yeterli radyolojik tetkik açısından radyolog ile konsültasyonu gerektirir.

Meme kanseri taraması

Meme kanseri her yaşta görülebilir ama 40 yaşından itibaren yaşla doğru orantılı şekilde sıklığı giderek artar. Tüp bebek teknolojisindeki gelişmelere bağlı olarak ileri yaş gebeliklerin artması, gebelerde meme kanseri sıklığının artması anlamına gelmektedir. Bu nedenle, 40 yaş ve üstü kadınların gebe kalmadan önce mamografi taraması yaptırması çok önemlidir.

Gebelik ve emzirme döneminde ortaya çıkan meme kanseri, yüksek düzeydeki hormonların etkisiyle çok daha hızlı büyür ve yayılır, dolayısıyla çok daha kötü bir gidişat gösterir. Yalnız kanser değil, bazı iyi huylu meme kitleleri de gebelik döneminde büyürler; ele gelmeye başlayanlar genellikle büyük endişe yaratırlar.

Gebelik öncesinde, idealde 20 yaşından itibaren- her kadının düzenli meme sağlığı taramasından geçmesi, meme kanseri tarama yöntemlerini öğrenmesi ve uygulaması, gebelik sürecinde gereksiz endişeleri önlediği gibi, meme kanserine erken evrede tanı konabilmesi için de tek yoldur.
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst